aslında kalıp dediğimiz şey son asra damgasını vuran en büyük icattır. bu icat her ne kadar insanlık tarihi ile yakın yaşlarda olsa da, insanlık; kalıbı hiç ama hiç günümüzdeki kadar çok kullanmamıştır, onu bu kadar hayatının içine sokmamıştır.
hiç bir fikir ya da kavram tanımlanmadan yayılamıyor. çünkü günümüz yayımcılığının temelinde tanımlar yatıyor. günümüzde bir fikrin ya da kavramın yayılması tanımlar ile mümkün kılınıyor. siz eğer kavramınıza ya da fikrinize bir tanım yapamaz iseniz, yayılması imkansızlaşıyor. tüm sistem tanımlar ile çalışabilir durumda ve siz bunun dışına çıkamazsınız.
çünkü sistem bir kalıp olmadan işleyemez. tanımlanan "şey" bir kalıp olarak hareket eder ve ulaştığı her yerde aynı temayı imgeler. ve kavram her ne ise ancak ve ancak tanımlandıktan sonra yok edilebilir.
"şey"i tanıma-kalıba çevirmenin amacı onu isteğe göre kullanabilmektir. bu istek yok etmek de olabilir, değiştirmek de olabilir.
mesela aşkı tanımladığınızda onun için 14 şubatı seçersiniz ve basit bir araştırma ile ona 2 yıl ömür biçebilirsiniz. insanı tanımladığınızda ise işler daha da vahimleşir; ve onu maymuna çevirmenizde size kimse karşı çıkamaz.