- Konbuyu başlatan
- #1
Şimdi bu satırları yazarken bir camdan dışarı bakıyorum ve utanıyorum. Pencere bir çoban ve koyunlarına bakıyor. Her gün kalktığımda o çoban çoktan uyandığı andan itibaren kendini yaptığı işin mükemmeliyetine adamaya başlamış oluyor. Soruyorum kendime onun kadar "Onurlu muyum?”
Ya da dört ayaküstünde insanlık için mücadele veren Loukanikos kadar..
İlk defa aklımla değil de kalbimle yaklaştığım bir insan hem de “sevmek gerekli” diyen bir insan beni sevmedi diye vaz mı geçecektim her şeyden. Kendim için değil de insanlar için de mi mücadele veremezdim.Bir çocuğun gülümsemesi de mi yetmezdi yada bir köpeğin dizlerimin önünde çökmesi..
Belki kalbim artık hiç konuşmayacak ama sesini herkes duyucak. Belki "o" bile.
Duyuramasam da mücadelesini vereceğim.
En azından “Onurlu bir insandı” desinler diye.
Ya da dört ayaküstünde insanlık için mücadele veren Loukanikos kadar..
İlk defa aklımla değil de kalbimle yaklaştığım bir insan hem de “sevmek gerekli” diyen bir insan beni sevmedi diye vaz mı geçecektim her şeyden. Kendim için değil de insanlar için de mi mücadele veremezdim.Bir çocuğun gülümsemesi de mi yetmezdi yada bir köpeğin dizlerimin önünde çökmesi..
Belki kalbim artık hiç konuşmayacak ama sesini herkes duyucak. Belki "o" bile.
Duyuramasam da mücadelesini vereceğim.
En azından “Onurlu bir insandı” desinler diye.
Son düzenleme: