Muammer Kaddafi Kimdir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kimdir? kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Muammer Kaddafi Kimdir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 373 kez görüntülenmiş, 4 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kimdir?
Konu Başlığı Muammer Kaddafi Kimdir?
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Muammer Muhammed Kaddafi devrik Libya lideri. 1969 yılında (krala karşı) yapmış olduğu darbe sonucu iktidara gelip, 1970'ten 1972'ye kadar Libya başbakanlığı, 1972'den 1979'a kadar ise Libya devlet başkanlığı görevini yürüttü. 1977-2011 yılları arasında "Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi"nin Kardeşçe Lideri ve Bir Eylül Büyük Devriminin Rehberi" unvanını kullanarak, resmî bir görevi olmadan toplam 42 yıl boyunca Libya'yı yönetti. Dünya kamuoyu tarafından bir diktatör veya otoriteryen olarak görülmüş olsa da Kaddafi bunu reddetmiş ve kendisinin Libya halkı için sadece bir rehber ve yol gösterici olduğunu söylemişti

İktidara gelen Kaddafi, Libya'yı Devrim Komutanlığı Konseyi tarafından yönetilen bir cumhuriyete dönüştürdü. Kararnameye göre Libya'nın İtalyan ve Yahudi nüfusunu sınır dışı etti ve Batılı askeri üsleri ülkeden çıkardı. İslamcı modernist, hukuk sisteminin temeli olarak şeriatı ve "İslami sosyalizmi" tanıttı. Petrol endüstrisini kamulaştırdı ve orduyu güçlendirmek, yabancı devrimcilere fon sağlamak ve ev inşası, sağlık ve eğitim projelerini vurgulayan sosyal programlar uygulamak için devletin giderek artan gelirlerini kullandı. 1973'te, doğrudan demokrasi sistemi olarak sunulan Temel Halk Kongrelerinin kurulmasıyla bir "Popüler Devrim" başlattı,

Kaddafi, Libya'yı 1977'de Jamahiriya ("kitlelerin devleti") adı verilen yeni bir sosyalist devlete dönüştürdü. Resmi olarak yönetimde sembolik bir rol üstlendi ancak muhalefetin polislik ve baskılanmasından sorumlu askeri ve Devrim Komitelerinin başı olarak kaldı.


Üçüncü Enternasyonel Teorisini ana hatlarıyla açıkladı ve bu fikirlerini Yeşil Kitap'ta yayınladı.

Üçüncü Enternasyonel Teori 1970'lerin başında Muammer Kaddafi tarafından önerilen ve hükûmetinin Büyük Libya Arap Sosyalist Halk Cemahiriyesinin resmi olarak dayandığı hükûmet tarzıydı. Kısmen İslami sosyalizm, Arap milliyetçiliği, Afrika milliyetçiliğinden ve kısmen de doğrudan demokrasi ilkelerinden ilham aldı.[1]

Kaddafi tarafından Üçüncü Dünya ülkeleri için kapitalizme ve Marksizm-Leninizm'e bir alternatif olarak, bu ideolojilerin her ikisinin de geçersiz olduğu kanıtlanmış inancına dayanarak önerildi.


Kıbrıs sorununda Türkiye'yi destekledi. ABD silah ambargosunda Türkiye'ye silah sağladı.


Türkiye ABD korkusuyla Libya'yla ilişki kuramadı.

Kurduğunda ise Kaddafi şunları söyledi. "Kurtuluş savaşınızdaki iradenizi kaybettiniz. Bu iradeyi (bağımsızlığınızı) ABD ve NATO ya (devrettiniz) teslim ettiniz. Sizin kurtuluşunuz ve bağımsızlığınız için NATO ya ve ABD ye hizmet etmeyi ve Kürtlere eziyet etmeyi bırakmanız gerekiyor.. Kürtler er-geç Araplar gibi savaşarak Ortadoğu güneşinde yerini (devletini ve bağımsızlığını) alacaktır."

Resmi bir belgeye PKK terör örgütü (Türkiye'ye göre) yazabilmek için/karşılığında ABD ve İsrail ya da Mossad ve CIA terör örgütü yazmayı teklif ettiler.

 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Hikayesi çoktur bu meselelerin (gazeteciliğin) ama bana öğrettiği 2 şey var.

1, ekranlarda gördüğünüz şeylere hemen ikna olmayın.

2.'si tüm bu savaşlarda mülteciler ve öldürülen insanlar küresel aktörlerin gerçekten umrunda değiller.

Yani herkes biz buradan ne alırız diye bakıyor. Bu arada gazetecilikte yani uluslararası piyasanın bize bir şekilde dayattığı
haberlerin ne kadar riskli olduğunu gözlemlediğim bir yerdi.

Uluslararası haber ajansları "Libya'da Trablus'u uçaklar vuruyor" diye haberler yaptığında havada 1 tane uçak yoktu.

Tacura'da çatışmalar var dediklerinde ben Tacura'daydım. Bir tane mermi sesi yoktu.


Ben bunları izlediğimde ve merkezden izleyen "Bir dakika" dedim ya. Hayır, böyle bir şey yok.

Kendim sahada muhabir olmama rağmen merkezdeki editörlerimizi ikna etmekte zorlandım çünkü Reuters böyle geçmiyor. CNN, böyle geçmiyor dediler bana ve ben o zaman öğrendim.
Evet, yani…

Ya da ben bir haber geçtiğimde ya bunu Reuters henüz geçmemiş "Bir bekleyelim istersen" dediklerinde bizim böyle komplekslerimiz
olduğunu öğrendim sahada.

Ne oldu?

Arap isyanları sürecinde Tunus'ta başka Mısır'da başka Libya'da, Suriye'de, Bahreyn'de Yemen'de bambaşkaydı.

Suriye bizim çok yakınımız olduğu ve çok mülteci sıkıntılarıyla falan yüzleştiğimiz için belki daha çok bizi etkilediğinden
dolayı Suriye üzerinde çok duruyoruz ama tabii Suriye'deki yıkım da çok büyük.

Tunus dışında kimse toplanamadı.

Bölgenizdeki kaosun her ne sebeple çıkarsa çıksın.Size bir olumlu katkısının olmayacağını ama uzaktan o kaosu yönetenler açısından
da bir dizayn etme biçimi olduğunu terör örgütlerinin de bunun için çok güzel araçsallaştırıldığını öğrendik,

Öğrendik de ne oldu?
O da ayrı bir soru.

 
Son düzenleme:
T

TENTEN

Ziyaretçi
1942’de Libya Sirte’de doğan Muammer Kaddafi 1 Eylül 1969’da yönetime gelmiştir. 7’si erkek 8 çocuğu ve iki de evlatlığı olan Kaddafi 16 Ocak 1970 yılında yeni anayasa hazırlanınca başbakanlık ve savunma bakanlığı görevlerini üstlendi.


Kaddafi dönemi Libya ve Kaddafi hakkında bilmediğiniz birçok şeyi öğreneceğiniz bu yazıyı, çeşitli yazı ve haber kaynaklarından derledim. Eminim çok şaşıracaksınız.

Kaddafi döneminde Libya’da neler oluyordu biliyor musunuz?

Su ve doğal gaz zorunlu ihtiyaç olduğu için ücretsizdi ve Libya’da evlerde elektrik bedavaydı. Sağlık hizmetleriyle birlikte eğimin de ücretsiz olduğu Libya’da tüm hastalar ilaçları hiçbir ücret ödemeden alabiliyordu. Ülkenin kendi ulusal bankaları halktan faiz almazken, hiçbir vatandaş vergi vermiyordu. Şaşıracaksınız ama Kaddafi devrilmeden önce dünyadaki en borçsuz ülke Libya’ydı. Eğer ki yurt dışında okumak istiyorsanız da, devlet tüm öğrencilere aylık 1650 avro ‘geri ödemesiz’ burs veriyordu. Bu rakam 2011 yılının rakamları. Şuan ne kadar verilirdi, siz düşünün.

Petrol gelirlerinin %90’ı Libya halkına gidiyordu ve evlenmek isteyen çiftlere devlet 150 metrekarelik daire veriyordu.(stratejikortak.com) Her aileye de istisnasız aylık o zamanın parasıyla 760 TL para, bir nevi maaş bağlanıyordu. Nüfusun yüzde 25’i yüksek tahsilli üniversite mezunuydu. Kaddafi dönemindeki Libya, IMF veya Dünya Bankası kredisi kullanmamıştı.

Kaddafi, Petrol ihraç eden ülkelere (OPEC) dolar ve euro yerine altın karşılığı satış yapmalarını tavsiye etmişti. Tıpkı Saddam Hüseyin gibi. Bunun anlamı ise altın karşılığı para basmayan Batılı ülkelerin iflasını istemek demekti.

Yönetime geldiğinde İngiliz askeri üstlerini ve birliklerini ülkeden çıkaran Muammer Kaddafi, petrol şirketlerini ulusallaştırdı ve İtalyan, Yahudi azınlığın mal varlığına el koyarak onları göçe zorladı. Türkiye’nin 1974’te ki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ABD’ye meydan okuyarak, Türkiye’ye açıktan destek veren tek liderdi. 2011’de Arap Baharı sırasında halk tarafından kafası ezilerek öldürüldü.

Özel şirketler kamulaştırıldı diyor ama hala özel şirketler varlığından bahsediliyor.
Teori kısmen uygulandı. Mart 1977'de "Sabha Deklarasyonu" ilan edildi ve cumhuriyet bir ( ) dönüştürüldü. Sömürücü olarak kabul edilen bu özel mülkiyet biçimleri kaldırıldı (hizmet sektöründeki özel aile şirketleri korunurken).

Halkın kendisine bu kadar kin kazanmasıda başarısız olduğunun göstergesi.
Elit ayrıcalıklı dokunulmazlığı olan bir tabaka yaratmış olmalı.
Teorisini uygulamaya dökememiş tam.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Özel şirketler kamulaştırıldı diyor ama hala özel şirketler varlığından bahsediliyor.

Halkın kendisine bu kadar kin kazanmasıda başarısız olduğunun göstergesi.
Elit ayrıcalıklı dokunulmazlığı olan bir tabaka yaratmış olmalı.
Teorisini uygulamaya dökememiş tam.

(Kendi ölçütünde) Arapları birleştirmeye çalışmış. Arap (ve hatta Afrikalıları) ABD denetiminden özgürleştirmeye (kurtarmaya) çabalamış

Kendi ölçütünde politik kuram oluşturup Araplara liderlik etmek ya da rol model olmak istemiş.

Başarısızlığa gelince yeterince incelemedim ama ADB karşıtı tüm ülke ve ekonomileri (güney amerika, iran ve diğerleir) görüyoruz. Belki de normal. Diğer yönü yeterince bilgisi/fikri/yeteneği vb. olmaması olabilir.

Tarihi batı/ABD gözünden izlediğimiz için çok az şey ve yanlış bildiğimizi farkettim. Farklı bir kimlik olsa da Ortadoğu için bir devrimci lider. Ülkesinde krallığı yıktığı düşünülürse yazılan vikipedi sayfası bile bence uygun değil.

Bir de anladım ki; 1400 yıl ötede/geride peygamber arayanlara bugün olanlar haktır/revadır bir Kaddafi'ye (vb ne) sahip çıkamamışlar
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Eğer karma yasası gerçekse bu ülkenin çok çekeceği var. Jirinovski örneği gibi olacakları görüyorum da söyleyemiyorum (ve tamamen analiz kehanet değil)

Bir söylence de ABD diyor ki; Hindistan Rusya ile ticaret yaparsa tarihin yanlış tarafında yer alır. Bugünlerde sosyal medya da batılıların Rus'lara geçeği gösterme telaşı diye bir şey var. Onlara göre tüm Rus'lar propaganda kurbanı ve savaşı barış ya da gereklilik olarak görüyor ve iktidarlarına cephe almıyor (sırt çevirip karşı gelmiyor ve bu nedenle gerçeği göremiyor ve ger.çeği gösterilmeleir gerekiyor). Bunu söyleyenler Biden denilen bunağı devlet başkanı seçenlerle ya da kişi de figür olarak bir devlet başkanı görenlerle aynı.. Bu ilginç insan güruhu ABD bombalamalarını demokrasi götürme (demokrasi taşıyıcılığı) olarak görüyor-du.

Buradan bakınca ABD ile saf tutan (güçle merkezlenen-güce yamanan karşı durmayan) herkes tarihin yanlış tarafında. Buradan bakınca ABD'lilerin ve onlarla cepheleşenlerin gerçeği gösterilmeleri gerekiyor.
Buradan bakınca bunların (tüm bu olanların yanlış saflaşma) bedeli ödenecek
Ülkesine yıkım savaş bile getirse İran'ın ,Libya'nın, Çin'in, Venezüella'nın gerçekleri konuştuğu gibi olunmalı

Bu ülke bedeller ödeyecek ve bu tarihin gerekliliği... Kıbrıs harekatında Türklere tek destek olan Kaddafi imiş..
Kaddafi buradan devrişmiş. Benim gibilere göre "karma" (ilahi adalet") var (tecelli edecek)

ABD’NİN 1986 SALDIRISI

Kaddafi, Batı ile hep çatışma içinde oldu. Bu çatışma bitmek bilmedi.1984’te Londra’da Libya Büyükelçiliği’nin dışında Kaddafi karşıtı protesto yapanlara binadan ateş açıldı. İngiltere ile diplomatik ilişkiler 10 yıl koptu.

Libya’yı uluslararası terörün kışkırtıcısı diye suçlayan ABD, Libya’ya değişik zamanlarda hava saldırıları düzenledi. Bunlardan biri de 15 Nisan 1986’da Trablus ve Bingazi’ye düzenlenen saldırılardır. Saldırılarda, Kaddafi yara almadı, eşi ve iki çocuğu yaralandı. Evlat edindiği kızı Hanna öldü.

1988’de bir ABD uçağının İskoçya’nın Lockerbic şehrinin üstünde infilak etmesiyle ilgili Libya suçlandı. Olay sonucu, 243 yolcu, 16 mürettebat ile 11 kasabalı öldü. Libya suçlandı. Libya, 2002’de 270 kişinin ailelerine 2,7 milyar dolar ödemeyi kabul etti.

1992’de Birleşmiş Milletler kararı ile Libya’ya ambargo uygulandı. 1993’te de ülke dışındaki mal varlıkları donduruldu. Ekonomik zorluk içinde kalan Libya, 1997’de ambargonun kaldırılmasıyla rahatladı. Ancak, ABD’nin bölgemize karşı saldırıları plânlı bir şekilde sürdü.

Daha çok ABD’nin hedef aldığı ülkelerinde yönetimleri sarsan “Arap Baharı” sürecinde ABD, Libya’ya Türkiye’nin de desteği ile saldırdı. TBBM’den geçen tezkere ile Türkiye 2011 Libya saldırısına onay verdi. Harekâtın merkezi İzmir oldu. Daha önce olduğu gibi ABD’nin denetimi irademize egemen oldu ve Türkiye ezilen dünyaya karşı cephede yer aldı. 1911 İtalyan saldırısında Libya’yı savunmuştuk. Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında da bize yardım etmişti... Türkler için üzücü bir durumdu...


Kaddafi’nin NATO saldırısı başlamadan önce başkent Trablus’ta halka seslenişinden…​

“Tarihsel deklarasyonumuzda yer alan bazı cümleleri hatırlatmak istiyorum. Bu deklarasyon, hiçbir parlamento ya da aracılık sistemi olmadan bu halkın demokrasiye yürüyüşünün belgesidir.”

“Bu sistem doğrudan halkın sistemidir, aynı zamanda bir cumhuriyettir. Bu 1979 yılında ilan ettiğimiz bir deklarasyondur ve halkın iktidarı bu tarihten itibaren kurulmuştur.”

“Bu deklarasyonla bütün Libya halkı, halk komiteleri yoluyla isteklerini ortaya koymuştur ve ortak kabul sergilenmiştir.”

“Bir zamanlar İtalyanlar’ın kölesi olduğumuz gibi bir kez daha köle olmamızı istiyorlar. Buna asla razı olmayacağız. ABD veya NATO ülkemize girerse, kanlı bir savaşa gireceğiz ve binlerce Libyalı ölecek.”


Libya lideri Muammer Kaddafi BM Genel Kurulu'nda batıyı eleştirdi. 15 dakika konuşma süresi olan Kaddafi 1 saat 35 dakika konuştu.

Arapların Yahudilere karşı hiçbir düşmanlık hissetmediğini, Yahudilerin “Arapların kuzenleri” olduğunu söyleyen Kaddafi, salondaki Avrupalı liderlere hitaben, “Yahudilerden nefret eden, Yahudi düşmanı olan asıl sizsiniz. Yahudi soykırımından ve Avrupa'daki ölü yakma fırınlarından sizler sorumlusunuz” dedi.

40 yıldır iktidarda olan ve ilk kez BM Genel Kurulunda konuşma fırsatı bulan Kaddafi, konuşmaların 15 dakikayı geçmemesi ricasına rağmen 1 saat 35 dakika konuştu. Kendisinden önceki konuşmacı ABD Başkanı Barack Obama da süreyi aşmış ve 40 dakika konuşmuştu. İki kez konuşmasını bitirmesi istenen Kaddafi, Obama'nın da süreyi geçtiği bahanesiyle bunu reddetti.

Avrupalıların sömürdükleri Afrika'ya 7 milyar 770 milyon Dolar tazminat ödemesi gerektiğini ileri süren Kaddafi, bu rakamın nereden çıktığını ise belirtmedi


2011

Fidel Castro, ABD hükümetinin Libya'da barışla kesinlikle ilgilenmediğini öne sürdü. Washington'u petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalışmakla suçlayan Castro, "Benim için kesinlikle aşikar olan ABD hükümetinin, belki de birkaç saat veya gün içerisinde, bu zengin ülkenin işgal emrini NATO'ya vermekte tereddüt etmeyeceğidir." ifadelerini kullandı.
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst