felsefe yapmak, demek; kendince saçmalamak, bilimin verilerini umursamadan (tıpkı edebiyat gibi, keyfine göre kurgu yaparak) atıp tutmak, demek değildir... felsefi düşünce, ortaya çıktığından bugüne kadar, bilimlerden bağımsız olmadı; tersine, bilimlerden beslenerek ve bilimlerin önünü aydınlatarak var oldu... ('felsefe tarihi' başlıklı, herhangi bir kitap okuyunuz...) ... daha giriş mesajı, doğada cansız bir şeyin olmadığını ileri sürüyor... kimi arkadaşlar da, canlı olanla, olmayan arasında bir ayrım gözetmeden, varolan herşeyi 'canlı' kabul etmeye hazırmış gibi görünüyor... aklınızı mı yitirdiniz... size göre, otomobil lastiği canlı mıdır...?... eğer öyleyse, canlılığı neyle (yani ilgili nesnenin hangi özelliğiyle belirliyor) tanımlıyorsunuz... eğer felsefenin temel sorununu (yani madde ile ruh arasındaki ilişkiyi) tartışmak istiyorsanız; ve bu ilişkide, birincil rolü ruha vermek, ''maddeyi yaratan, belirleyen ruhtur'' filan demek istiyorsanız; bunu, açıkça ve 'adam gibi' savunun... enerjiymiş... eşyanın ruhu varmış... akıl, zeka metafizik unsurlarmış... pööhhh... kardeşler, bu dünyada (ve gözlenebilir evrenin, yani bizim evrenimizin içinde, nitelikçe farklı iki temel varoluş biçimi sözkonusudur: madde ve ruh ( yani bilinç, yani tin, yani geist, yani nous, yani idea... vs...) şimdi ana sorun şudur: bu iki varoluş biçiminden hangisi esas, (birincil, diğerinden önce gelen ve diğeririnin ortaya çıkmasına dayanak olan, asli, temel unsurdur) ve hangisi, türev (yani ikincil, diğerine dayanarak ortaya çıkan, dolayısıyla tali ve tarihsel olarak geçici) bir unsurdur... işte problemin aslı budur... hem de i.ö. 576'dan beri budur... tartışmak istediğiniz konuyu öğrenmek için, gerekli ''enerjiyi'' harcamaya hazır, ''ruhlar'' olmalısınız...