Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Marksist Bilgi Kuramı

E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yer çekimi dediğiniz bir kuvvet var. Bu kuvvet insan var olmadan önce de şimdiki gibi vardır ve geçerlidir. Dünya üzerindeki, çevresindeki vs materyal bu çekim tarafından etkilenir.İnsan bunu formülize eder, adını koyar, o kuvvetin ne olacağını, ne şekilde etki edeceğini belirlemez..Bu etkiden azade bir madde olmadığından bu etkiyi "yasa" kelimesi ile ifade eder..İnsan bunun adını ne şekilde koyarsa koysun bu dediğiniz etki vardır ve varolabilmesi için insana gerek duymaz.Örneğin insan yoksa bu etkinin adına yasa denmemiştir ve formülize edilmemiştir.Adının konmaması, formülize edilmemiş olması etkinin varlığının yadsınabileceği anlamına gelmez..Bu düzeydeki bir bilgi, insan tarafından üretilir. Pratikten kaynağını alır, soyutlanır,devamında pratikte sınanır ve bilgi oluşur..Burada bilginin insan tarafından üretilmiş olduğu gibi bir fikir ayrılığı yok. İnsanın olan şeyin bilgisine sahip olabileceğinden ve o olanın da insan iradesinden bağımsız var olduğundan hareketle, bilmenin yahut bilmemenin, salt insan açısından önem taşıdığı, evrenin tabir yerinde ise umrunda olmadığı çıkarımı var..

O bir insanoglu algisidir. Newton'un bir uretimidir. Yani algiladigi seye yer cekimi denmistir. Dolayisiyle bu bilgi sadece insanoglu icin gecerlidir. Yani yer mi cekiyor, yoksa bu insanoglunun bir gozlemsel algisi ve olgusu mu?
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
O bir insanoglu algisidir. Newton'un bir uretimidir. Yani algiladigi seye yer cekimi denmistir. Dolayisiyle bu bilgi sadece insanoglu icin gecerlidir. Yani yer mi cekiyor, yoksa bu insanoglunun bir gozlemsel algisi ve olgusu mu?

Sayın evrensel-insan köpekler diyelim, benim bildiğim ayakları yere basıyor. Yeryüzünü terk edip atmosferden çıkarak uzayın derinliklerine savrulmuyorlar..Elbette yer çekiyor. Çekmese herşey savrulur gider..Newton bu üretimi pratikten yola çıkarak yapıyor olanı formüllere döküyor..Yani yer çekiminin de varlığını tartışmaya mı açacaksınız? Sizin kafanızdaki fikirler bilimi ve bilimselliği yadsıyor..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yer çekimi
Düşme eylemi maddelerin birbirini çekmesinin bir gözlemidir.
Maddelerin birbirini çekmesine yer çekimi denir.
Yer çekimi bir olgudur.
Yer çekimi olgularının açıklamaları.
Aristoteles ve Galileo yer çekimi olguları için açıklamalar üretmişlerdir. Bunlar artık kullanılmayan açıklamalardır.
Newton'ın yer çekimi açıklaması kabaca doğrudur ama geliştirilmeye ihtiyaç duymuştur.
Einstein'ın açıklaması Newton'ın yer çekimi açıklamasının geliştirilmiş halidir. Einstein'ın açıklaması yer çekimi olgusunun günümüzde en çok kabul gören açıklamasıdır.
Yer çekiminin Einstein tarafından yapılan açıklaması Genel Görelilik Teorisi olarak adlandırılır.
Yer çekimi bir olgu ve bir teoridir.

Butun bu aciklamalar insanogluna mi aittir, yercekimine mi aittir?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sayın evrensel-insan köpekler diyelim, benim bildiğim ayakları yere basıyor. Yeryüzünü terk edip atmosferden çıkarak uzayın derinliklerine savrulmuyorlar..Elbette yer çekiyor. Çekmese herşey savrulur gider..Newton bu üretimi pratikten yola çıkarak yapıyor olanı formüllere döküyor..Yani yer çekiminin de varlığını tartışmaya mı açacaksınız? Sizin kafanızdaki fikirler bilimi ve bilimselliği yadsıyor..

Iyide bu senin algin ve bilgin degil mi?

Yer cekiminin kendi dahil; insanoglu disinda baska bir fenomende boyle bir algi ve bilgi var mi?
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
Sizce bunu algılayan ve bilgi elde eden insan olmasına rağmen, bu yerçekimi denen olgu neden bunu algılamayanlar, bilgiye dökmeyen şeyler için de geçerli?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Constructivist epistemology is an epistemological perspective in philosophy about the nature of scientific knowledge.[1] Constructivists maintain that scientific knowledge is constructed by scientists and not discovered from the world. Constructivists argue that the concepts of science are mental constructs proposed in order to explain sensory experience. Another important tenet of Constructivist theory is that there is no single valid methodology in science, but rather a diversity of useful methods.[2] Constructivism is thus opposed to positivism, which is a philosophy that holds that the only authentic knowledge is that which is based on actual sense experience

Yaapilandirmaci bilgi, felsefede; bilimsel bilginin tabiati hakkinda epistemolojik perspektifidir. Yapilandirmacilar, bilimsel bilginin bilim adamlari tarafindan yapilandirildigi ve dunyada bulunmadigini soylerler. Yapilandirmacilar, bilimin kavramlarinin algisal deneyimi aciklamak icin zihinsel yapilandirma oldugunu one surerler. Yapilandirmaci teorinin diger onemli ogretisi de;bilimde tek bir gecerli metodun olmadigi fakat yararli metodlarin farkliligi oldugudur. Boylece yapilandimacilik pozitivizme karsidir. Positivizm, esas/asil bilginin temelinin duyusal tecrubeye dayandigini soyler.

Materyalizm bu soylenenlere bildigin kadariyla ve de sence ne yanit veriyor?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sizce bunu algılayan ve bilgi elde eden insan olmasına rağmen, bu yerçekimi denen olgu neden bunu algılamayanlar, bilgiye dökmeyen şeyler için de geçerli?

Bu da sadece insanoglunun gozlemi ve olgusu. Sence bunun farkindaligi baska bir fenomen de var mi?

Ayrica insanoglu zaten evrendeki bilinen fenomen olarak herseyi kendi soruyor, kendi yanitliyor. Rakibi henuz yok. Yani her seyin bildiricisi konumunda. Henuz boyle bir konumda olan ve dialog kurdugu kendi turu disinda bir fenomen yok.
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
Yani ne zaman içinden çıkamayacağınız birşey sorulsa bir çok şey sıralayıp sonrada sorular soruyorsunuz..Bunun adı da felsefe yapmak mı oluyor?

Sizce bunu algılayan ve bilgi elde eden insan olmasına rağmen, bu yerçekimi denen olgu neden bunu algılamayanlar, bilgiye dökmeyen şeyler için de geçerli?

Bu da sadece insanoglunun gozlemi ve olgusu. Sence bunun farkindaligi baska bir fenomen de var mi?

Ayrica insanoglu zaten evrendeki bilinen fenomen olarak herseyi kendi soruyor, kendi yanitliyor. Rakibi henuz yok. Yani her seyin bildiricisi konumunda. Henuz boyle bir konumda olan ve dialog kurdugu kendi turu disinda bir fenomen yok.

Benim sorumun yanıtı bu değil...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yani ne zaman içinden çıkamayacağınız birşey sorulsa bir çok şey sıralayıp sonrada sorular soruyorsunuz..Bunun adı da felsefe yapmak mı oluyor?

Sizce bunu algılayan ve bilgi elde eden insan olmasına rağmen, bu yerçekimi denen olgu neden bunu algılamayanlar, bilgiye dökmeyen şeyler için de geçerli?

Benim sorumun yanıtı bu değil...

Bu soruyu 27 nolu mesajda yanitladim.

Ayrica siz soru sordugunuz da, neden ben sizi itham etmiyorum acaba, hic dusundunuz mu?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yani ne zaman içinden çıkamayacağınız birşey sorulsa bir çok şey sıralayıp sonrada sorular soruyorsunuz..Bunun adı da felsefe yapmak mı oluyor?

Sizce bunu algılayan ve bilgi elde eden insan olmasına rağmen, bu yerçekimi denen olgu neden bunu algılamayanlar, bilgiye dökmeyen şeyler için de geçerli?



Benim sorumun yanıtı bu değil...

Ne tur bir yanit bekliyorsunuz?

Benim butun yanitlarim insanoglu temelli. Sonucta yer cekimi algi ve gozlem olarak yerin ustundekileri cekiyorsa, bu sadece insanoglu degil. Yani yerin ustunde ne varsa bunu cektigi gozlem veriyor.
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
Yani sizce aşağıdaki sorunun

Sizce bunu algılayan ve bilgi elde eden insan olmasına rağmen, bu yerçekimi denen olgu neden bunu algılamayanlar, bilgiye dökmeyen şeyler için de geçerli?

cevabı bu mu?

Bu da sadece insanoglunun gozlemi ve olgusu.

Ben bu nedir? demedim..Neden herşey için geçerlidir? dedim...Siz bu nedir sorusunu cevapladınız..Soru halen cevaplanmış değil...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yani sizce aşağıdaki sorunun

Sizce bunu algılayan ve bilgi elde eden insan olmasına rağmen, bu yerçekimi denen olgu neden bunu algılamayanlar, bilgiye dökmeyen şeyler için de geçerli?

cevabı bu mu?

Ben bu nedir? demedim..Neden herşey için geçerlidir? dedim...Siz bu nedir sorusunu cevapladınız..Soru halen cevaplanmış değil...

Bunun yaniti da mesaj 30'da.

Insanoglunun verdigi bilgi ve gozlemi sadece kendi turu icin degil. Tum fenomenler icin.
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
Somutlaştıralım..Şimdi insan olmadığı herhangi bir tarihte yer çekimi dediğiniz kuvvet var mıdır? Yok mudur?..İnsan bunun gözlemini yapmadan önce, bu bilgiyi "yapılandırmadan" önce, bu kuvvet var mıydı?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Somutlaştıralım..Şimdi insan olmadığı herhangi bir tarihte yer çekimi dediğiniz kuvvet var mıdır? Yok mudur?..İnsan bunun gözlemini yapmadan önce, bu bilgiyi "yapılandırmadan" önce, bu kuvvet var mıydı?

Bugunku algi ve bilgiye ve de olguya gore evet. Bu bilgi sadece insanoglunun varliginda ortaya kondu. Zamansal olarak ta dunya ile yasit.
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
Tamam o halde burada anlaştık..Bu kuvvet vardı ve varlığı insanoğluna bağlı değildir..Bu bilgi insanoğlunun varlığında ortaya kondu.. Burada da anlaştık..O halde ortada bir tartışma unsuru yok..Marksist bilgi kuramına göre de bu böyle..O halde sizin bu bilgi kuramına bir itirazınız var mı?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Tamam o halde burada anlaştık..Bu kuvvet vardı ve varlığı insanoğluna bağlı değildir..Bu bilgi insanoğlunun varlığında ortaya kondu.. Burada da anlaştık..O halde ortada bir tartışma unsuru yok..Marksist bilgi kuramına göre de bu böyle..O halde sizin bu bilgi kuramına bir itirazınız var mı?

Benim itiraszim insanoglu faktorunun tek bildirici ve belirtici faktor oldugunun algilanamamasi. Yani fenomenal olarak diger fenomenlerden farki ve ustelik kendi fenomeni dahil her seyi kendi algisi bilgisi ve kavrami ile ortaya koymasi.

Bu da insanoglunu nicelikten nitelige yani numenal yetinin temeline tasir ve onemini ortaya koyar.

Boylecxe insanoglu kendi disinda ve ustunde bir guc aramaz,mutlak, tek, ilk aramaz.
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
Benim itiraszim insanoglu faktorunun tek bildirici ve belirtici faktor oldugunun algilanamamasi.
Bu başlığın ilk mesajına bakıldığında görülür ki bilgi, insanın maddi alemi algılayıp, akıl yürütüp, vardığı sonucu maddi dünyada sınaması ile elde edilir..Yani sizin dediğiniz faktörün algılanamaması diye bir şey söz konusu değildir..

Boylecxe insanoglu kendi disinda ve ustunde bir guc aramaz,mutlak, tek, ilk aramaz.

Evren, insandan bağımsız bir şekilde oluştuğundan, sahip olduğu koşullar da insandan bağımsız oluşmuştur..İnsan ancak tarihin belirli bir evresinde, kendi iradesinden bağımsız var olan bu koşulların içerisine doğar.Haliyle bu koşullar, insan üzerinde belirleyicidir ancak insan bu koşulları belirleyemez.Örneğin Afrikalılar siyah tenlidirler zira güneş ışınlarının geliş açısı, güneşlenme süresi neticesinde yani içerisinde bulundukları koşullar neticesinde tenleri bu rengi almıştır.Kendilerinin bu koşullar üzerinde bir etkisi yoktur.Doğal olarak insan, bu koşullar tarafından şekillendirilir..İnsan bilinci ancak belirli bir aşamaya eriştikten sonra söz konusu koşullar üzerinde, eriştiği yeterlilik (maddi yahut bilinçsel) seviyesinde etkide bulunmaya başlar..Maddenin ilkliği, mutlaklığı, insan üzerinde belirleyiciliğinin içeriği budur..Yoksa insan burada herhangi doğa üstü birşeyin bağımlı değişkeni değildir.Burada bir karşılıklılık söz konusudur..Koşullar insanı şekillendirirken, insan da bu koşulları şekillendirir..Buradaki vurgu, maddenin insandan daha önce oluşmasından hareketle, baskın olanın insan değil madde oluşu ve insanın belirli bir yeterliliğie ulaşana kadar koşullar üzerinde etkide bulunanamamasıdır. Örneğin insan, dünyanın güneş etrafındaki dönüşünü belirleyemez..Örneğin hiç kimse doğacağı coğrafyayı, haliyle söz konusu coğrafyanın koşullarını belirleyemez..Vurgulanan budur ve bu vurgu bir gerçekliğin ifadesidir..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bu başlığın ilk mesajına bakıldığında görülür ki bilgi, insanın maddi alemi algılayıp, akıl yürütüp, vardığı sonucu maddi dünyada sınaması ile elde edilir..Yani sizin dediğiniz faktörün algılanamaması diye bir şey söz konusu değildir..



Evren, insandan bağımsız bir şekilde oluştuğundan, sahip olduğu koşullar da insandan bağımsız oluşmuştur..İnsan ancak tarihin belirli bir evresinde, kendi iradesinden bağımsız var olan bu koşulların içerisine doğar.Haliyle bu koşullar, insan üzerinde belirleyicidir ancak insan bu koşulları belirleyemez.Örneğin Afrikalılar siyah tenlidirler zira güneş ışınlarının geliş açısı, güneşlenme süresi neticesinde yani içerisinde bulundukları koşullar neticesinde tenleri bu rengi almıştır.Kendilerinin bu koşullar üzerinde bir etkisi yoktur.Doğal olarak insan, bu koşullar tarafından şekillendirilir..İnsan bilinci ancak belirli bir aşamaya eriştikten sonra söz konusu koşullar üzerinde, eriştiği yeterlilik (maddi yahut bilinçsel) seviyesinde etkide bulunmaya başlar..Maddenin ilkliği, mutlaklığı, insan üzerinde belirleyiciliğinin içeriği budur..Yoksa insan burada herhangi doğa üstü birşeyin bağımlı değişkeni değildir.Burada bir karşılıklılık söz konusudur..Koşullar insanı şekillendirirken, insan da bu koşulları şekillendirir..Buradaki vurgu, maddenin insandan daha önce oluşmasından hareketle, baskın olanın insan değil madde oluşu ve insanın belirli bir yeterliliğie ulaşana kadar koşullar üzerinde etkide bulunanamamasıdır. Örneğin insan, dünyanın güneş etrafındaki dönüşünü belirleyemez..Örneğin hiç kimse doğacağı coğrafyayı, haliyle söz konusu coğrafyanın koşullarını belirleyemez..Vurgulanan budur ve bu vurgu bir gerçekliğin ifadesidir..

Ben hala 26 nolu mesaja yanit bekliyorum.
 

Ferdinand Bardamu

Yeni Üye
30 Nis 2012
1,302
1
0
43
Yaapilandirmaci bilgi, felsefede; bilimsel bilginin tabiati hakkinda epistemolojik perspektifidir. Yapilandirmacilar, bilimsel bilginin bilim adamlari tarafindan yapilandirildigi ve dunyada bulunmadigini soylerler. Yapilandirmacilar, bilimin kavramlarinin algisal deneyimi aciklamak icin zihinsel yapilandirma oldugunu one surerler. Yapilandirmaci teorinin diger onemli ogretisi de;bilimde tek bir gecerli metodun olmadigi fakat yararli metodlarin farkliligi oldugudur. Boylece yapilandimacilik pozitivizme karsidir. Positivizm, esas/asil bilginin temelinin duyusal tecrubeye dayandigini soyler.

Materyalizm bu soylenenlere bildigin kadariyla ve de sence ne yanit veriyor?

Siz bilimsel bilgi derken, bilimsel yöntem neticesinde elde edilen bilgiyi ifade ediyorsunuz ki Marksist bilgi kuramında da esasen bilimsel yöntemlerle elde edilmiş olana bilgi deniyor. Bu bilgi elde etme süreci içerisinde insan bir zorunluluktur. Haliyle insan olmaz ise bilimsel dediğiniz bilgi de olmaz. Marksizm şeyleri birbirinden ayırarak değerlendirmez, bütünlüğü içerisinde ele alır. Madde, bilinç , bilgi bunların arasındaki bağı koparamazsınız. Bilgi dediğiniz bir soyutlamanın neticesinde ortaya çıkar. Kendi başına bağımsız bir şekilde yoktur.Marksizm'in de bilgi doğada vardır yoktur gibi bir soru ile uğraştığına ben rastlamadım.Ancak teorinin bilgi hakkında söylediklerine bakıldığında ve şeyleri birbirinden ayrılmaz bir şekilde değerlendirmesinden yola çıkıldığında, sizin söylediğiniz anlamda, bilginin kendi başına var olabilmesi ancak metafizik bir yaklaşım ile mümkün olur. Maddeden bağımsız herhangi bir bilginin var olabilmesi için ise bir idealar dünyası söz konusu olmalıdır ki Marksizm'e ters düşer.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Üst