Laetna Şiirleri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Amatör Şairler ve Şiirler kategorisinde Laetna tarafından oluşturulan Laetna Şiirleri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 42,190 kez görüntülenmiş, 259 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Amatör Şairler ve Şiirler
Konu Başlığı Laetna Şiirleri
Konbuyu başlatan Laetna
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Laetna

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ve sarmak bin elle bir gölgeyi
istemek düşünülmeyen dilekleri

ıssız bir evin gölgesindeki ses gibi
ürkünç, garip, beklenmedik...

hissiz bir kalbin atışı gibi
ürkünç, garip, beklenmedik...

yağmurda şimşek çakması değil
korkmak, olabilecek, bilineni beklenik değil.

karanlığın her gün basması gibi değil
umutsuzluk, beklenen, hergün olan değil.

Ve beklenmedik olmalı
İnanmaklı ve inanılmaz olmalı
Bin elle bir gölgeyi sarmak gibi.
Düşünülmeyen dilekleri dilemek gibi.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ve kar,
soğuktan titreyen ellerin bahanesi
beyazlığı sadece ışıkta görünen
geceleri kara bir örtü gibi uzanan
soğuktan titreyen ellerin bahanesi.

yüzgeçli balıkların derdi değil,
sıcaktan kavrulan sahra' nın derdi değil
şömüne başında yatmakta olanın derdi değil
soğuktan titreyen ellerin bahanesi.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Olmak

Mevsimler, ağır gölgelerinde yıpranık bir yaprak gibi
dolanmak
soğugunu bilmek, sıcağını bilmek,
rüzgarını yağmurunu hissetmek
Karanlık gibi aydınlık gibi olmak
karanlıkta karanlık
aydınlıkta aydınlık gibi

soğugunu bilmek, sıcağını bilmek
okyanusun ruhunda sıcak,
sıcak dudaklarda bir ölü gibi soğuk.

Mevsimler kadar hızlı olmalı,
odada ki saat kadar yavaş,

Mevsimler, ağır gölgelerinde yıpranık bir yaprak gibi
dolanmaklı.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Yer karanlık ışıksız,soğuk ve tuzlu
Gök karanlık nemli ve az yağışlı

Gözlerim henüz aydınlanmadı ışıksız
kuru, soğuk, ve tuzlu, henüz

Afrika,
İşte aydınlık güneş oradan gelmekte
yolda
yakmakta
acıktırmakta
susatmakta
öldürmekte
susmakta ve izlemekte henüz.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Derin ve daha derin gölzerin
dipsiz kuyular gibi değil
içi dolu
haz, hüzün, sevinç
yaş dolu

Yeşil ovaların derinliği dolu ve karanlıklar
ormanların en zifirli geceleri dolu
denizlerin en yeşil koyu sisleri
ve okyanusların en tuzluları
onlar
Yaşlanmakta ve
boşalmakta onlar ve
dolular boşalmakta

Kalbinden, gözlerinden, düşlerinden ve şişelerden, saaten, dudaklarından, kafandan, hafızandan, umutlarından ve bedeninden
boşalmakta,
Yeşil gözlerinden ve
bir vapurun geçişi gibi
yavaş ağır izsiz olmakta.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Sıcak

Vücüdunun hatları öylesine sert ki,
yeşil duman kaplı gözlerinden başlayarak
ince belinden başlayarak ,
diz kapaklarına ve ayak parnaklarına kadar

incesiyle çizilmiş kusursuz bedenin de
Ve sıcak, vodkanın içine düşmesi gibi

Göze deymemeli senin bedenin
yavaşca sindirilmeli, ruhtan, aşkla
ve sadece ben tarafından olmalı.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Seslendi dağdan inen zerdüşt
elindiki değneğini kaldırarak,
"................." dedi

Başına toplanan kalabalık artarken
konuşmasına devam ediyordu
elindeki değnek havadaydı henüz.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Bir insan bir insan için ölebilirmiş,
Acı çekermiş, bağırır
yada ses çıkartmazmış

bir insan insan için ölebilirmiş

dalından düşün yaprak gibi
denizden yeni çıkmış,çırpınan balık gibi
yada
bağırmak gibi dinamit gibi.

Bir insan bin insan için ölebilirmiş
Kimse duymadan övünme arzusu
geçirmeden aklından



gün, o gün değil bu gün
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Saydam

Bırakmak denizin kollarında yırtık bir yelkeni
Dalgalar arasında batan güneşi tutamadan
Henüz
Martıların asılı çığlıklarıyla yıkanmak
Gemilerin mazot kokularına bulanmak
ve elini suya değdirmeden ıslanmak
ıslamak göğüsündeki köz parçalarını
sönmeden
Henüz
Melten rüzgarları kadar özgür yapabilmek ruhunda
çırpınan uçurtmayı

Balıkkadar kaygan ve onun kadar küçük
okyanusta kaybolmak gibi

Girdaba kaptırmak kutup yıldızını
ve devam etmek yoluna pusulasız, iç güdüsel

Kaybolmaklı ve yanlız olmak, bir olmak
okyanusta balık olmak karada çırpınmamak için
henüz.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Yalnız

Bir adam sahilde oturmuş duruyordu yerinde
siyah paltosu ve siyah saçlı bir insan

Kollarında soğukla beklerken
sarılır ısınmak için boşluğa
titremeden üşüyordu
tıkırdamadan dişleri

kulakları kırmızıydı, burnu kırmızı
gözlari mavi
deniz yeşildi ogün, hava kapalıydı siyah

üzerinde siyah paltosu vardı
kolları onu sarıyordu
paltosu ise boşluğu ve soğugu
paltosu boşlukta soğuktu kolları paltosunda soğuktu.

Hava kapalıydı ve soğuktu
deniz yeşildi
kayaların üzerideki yosunlar yeşildi
gözleri maviydi adamın saçları siyah bir insan.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Güvertede bekliyordu

takılmalıydı balıklar ağlarına
saçları ve bıyıkları
ıslak
takası boyasız ve eskiydi

balıklar kurnaz ve tilkiler balık değildi
ağları izlemeyi kesti
ve
ufka dikti başını,
öyle ağırdıki başı,
taka o yöne yattı

Yollar gitti taka, dalgalar devirdi
boyasızlıkla dev dalgalar

ufka dikmişti başını, gözleri ve bıyıkları ıslaktı

okyanuslar geçti ve batmadan ıslandı
tuzlu sular içti, ölmeden ufka dikti gözünü

Gök kuşağının sonundan geçerken takıldı
altın bir küptü ve ağırdı

ve boyasız taka durdu,
gözlerini ufuktan çekti kaptan
baktığında aynı yerdeydi
ağları dolmuştu ve
başının ağırlığı artık geçmiş
ufuk kararmıştı.

ve bu gün için yaşamıştı
yarın için ağları boştu.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Bitmeli

Bitmeli, dertler, sıkıntılar, sorular
ve
daha bir fazlası
Bitmeli işte uykusuzluğu ahmetin
yorgunluğu
garibanlığı
yalnızlığı

ve sessizliği bitmeli şimdik

denizin durğunluğu bitmeli
delicesine savurmalı dalgalarını
bir balığı karaya vurmadan
tuzlu sularını yutturmadan
nefes alan martıya.


Bitmemeli memet ağanın ciğarası
Henüz bitmeden borçları
Henüz görmeden oğlunun mürüvetini
Henüz bir rahat, ağrısız, sızısız
ıssız bir gece bitirmeden
bitmemeli memet ağanın ciğararsı

Henüz hasret gideremeden kara toprakla
Bitmemeli
yanan, içine karışan, ve arasıra öksürten.

Bitmeli bittiği gün biten bütün sorular
ve bitmeli bizi kandıran yalanlar
ve bitmeli bir yerden sonra hayat

yaşamasını bilerek bitmeli
bitmesi gereken gibi bitmeli

Bir elmeyı dişler gibi yavaş yavaş
suyunu dudaklarından taşırarak.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ben, bilmek için beni
görmem gerekiyordu,

nehirlerin en derininden geçerken
gördüm
en uzun yolların kenarında
gördüm
en derin diplerde
en bilindik limanlarda, istasyonlarda, dağlarda ve şehirlerde
en bilinmedik gemilerde, vagonlarda, zirvelerde ve insanlarda
gördüm

Hiç tanımadığım kadınlarda vardım
bilmedeğim isimlerde ve cümlelerin bir çoğunda
şehirlerdeymişim, dağlardaymışım, limanlarda pas tutmuşum bunca sene

ve afrikanın, kanadanın, nepalin güneşiymiş
beni esmer yapan, gördüm.

ve neden olmamışım bunca sene aynalarda?
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ve bedenin, beden olmamalı
özgürlüğe terlemiş kısrakların sıcaklığı,
doyulmaz manzaraların tadına varmak gibi.

ganj değmiş olmalı ellerinden geçerek
bedenine
everest'i hissetmiş olmalı ayaklarında
bedenin
ve
huzursuz denizlerin hırçınlığı,
Kutupların hisleri körelten soğugu,
ve afrikanın güneşi.

Beden olmamalı bu
dünyadan bir parça olmalı
yada
benden eksik bir parça olmalı
veya
tamamlamak için beni
yada dünyayı.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Hislerin Ruhsuzlukları

Sevmek, şişeden içer gibi şarabı,
dudaklarını ıslatmadan,
hissetmek gibi üzümü
anlamak gibi bağların üzüm dolu hislerini

siyah yada beyaz,
görmek için, duymak için, bilmek için
sevmek, şişeden içer gibi şarabı.

Görmeden anlamak,
denizin siyahımsı maviliğini

Duymadan anlamak
bir enstrumanın, nasırlı ellerden geçtiğini

Ve bilmeden, sevmek
kimin olduğunu bilmeden onun.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Düş

Ve yıkılan binaların
karanlık gölgeleri,
aydınlık sokaklambalarında yanıyor

bir ağaç başında patlayan şimşeler
hırçın rüzgarla sağır olan
kulankları olmadan sağır ve karanlıkta kör
gözleri olmadan

geceleyin yanyana duruyor
karanlık bir sandığın dibi gibi
ve aydınlık, henüz olgunlaşmasını beklerken kilidin
pas tutakalıyor elleri.
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
hisleri ruhların / ruhların hisleri / bilmeden-bilerekten
düş'ünmemek / düş'lemek / olduğu gibi kabul etmek
iç geçiriyorsa insan şişedeki şaraba..
bu üzümden midir !? toprağın kokusundanmıdır*
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Uzun denizlerde bir gemi batar
batar suları köpürterek
batar güneşi içerek

bulutlu ormanlarda bir ağaç devrilir
bir fidan
koca bir çınar gibi,
yararak havayı yaprakları, düşer
düşer yankılanarak sesi yapraklarda.

Bir insan olur,
bir insan ölür elleri dizlerinin arasında
bir insan elleri dizlerinin arasında
ve aç karnıyla birleşerek dirsekleri, kaldırımda
ve bir insan ölür, milyarlarcasından biri.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Neptün

Kimbilir kimin kimisin
hiç bilinmedik dağların taşlarında saklı

hiç gidilmedik köylerinde yabani, çekici ve düşten öte
gezilmemiş kırlarda dolaşan karanlık,
karanlık bir bulutun gölgesi gibi
dolaşan bir karanlık gibi bilinmedik dağlarda,
bilinmedik.

vahşi kurtların diş geçirmesi gibi derimden
nüfus eden vahşice içime
acısı bilinmedik ve vahşice çekici dişi bir kurt gibi
kürkü karanlık, dişleri beyaz.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
UMUT YANIĞI

pankartta bir adam yanıyor
yanıyor kızıl ateşte pişerek canlı canlı

çekici elinde dövüyor demiri,
demir kızıl, alnı ter, gözleri siyah ve parlak
bir güneş yanıyor gözlerinde, kızıl
bir yangın yüreğinde dışarı taşan.

çekiç sesleri ve kıvılcımlar içinde yanıyor
yanıyor adam, yanıyor pankart
damlayan terler söndüremez
nil, don, volga, ren söndüremez.

pankartı bir kalabalık taşıyor
ateş gibi kalabalık pankarta sığmıyor
yol, iz, gece, gündüz demiyor kalabalık

geçerken demir dişli fabrikanın kapılarından
gözleri parlak, karnı aç bir çocuk tebessümü
yüzü kir, kolları kir, alnı ter, karnı aç

pankarttan bir kıvılcım sıçradı parlak gözlerine
alevlendi gözleri,yüreği ve umudu
yüzünde bir tebessüm, nar şerbeti gibi kızıl
yanakları çopur,karnı aç, gözleri parlak bir çocuktu.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst