- Katılım
- 26 Ocak 2014
- Mesajlar
- 49
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 8
Her şeyden önce Kur'an,"evrensel" bir mesaj ve davettir;
tüm insanlığa açık olarak indirilmiştir..
Bunu bu forumda söyleyerek yaptığın bu "galat-ı meşhur"u umarım bundan sonra başka yorumlarında söylemezsin..
İnsanların inanma-inkar etme hürriyetleri vardır..
Ve bunda da Allah insanları irade-i cüziyeleri ile hür bırakmıştır..
Kur'an'daki yaptırımlar ancak inandıktan sonra geçerlidir ama haklara gelince;
bunun için İslam dairesinde olmak-olmamak değil insan olmak kıstası vardır..
Kur'an'ın insana tanıdığı haklar insanlar için evrensel-müminler için
İslam dairesinde özeldir..
Tabii önce Kur'an'ın ruhunu tanımak önemlidir..
Örnek vereyim anlaman için;
"Bir insanı öldürmek bütün bir insanlığı öldürmek gibidir.." bu bir hak..
Ama tüm insanlar için tanınmış bir evrensel haktır..
"Size savaşanlara karşı siz de savaşın.." bu da bir ayettir..
Aradaki fark nedir evrensel?..
Bu ikincisinde ise müslümanlara tanınan özel bir hak vardır;
ne çerçevesinde;
İslam Dini çerçevesinde..
Hak kavramı,diğer dinler ve düşüncelerde yok değil,var..
Sen paldır-küldür klişe lafları sıralama telaşı düştüğünden okuma ve analiz zafiyeti yaşıyorsun..
Hak(bizim dilimizde kullandığımız arapça ve Kur'an'a özeldir..) kavramının genişliği diğer dillerde yoktur..
Mesela Hakk kelimesi ve kavramının arapçada başka bir karşılığı yoktur..
Ama gerek fransızcada "droit" gerek se ingilizcede "rigt" kelimesinin birden çok anlamı vardır
ve farklı yerlerde kullanılabilmektedir..
Hakk kavramını karşılamakta yetersiz kalırlar..
Yargılama kişilerin sözlerini de eylemlerini de kapsar..
Çünkü sözler de cürüme yol açabilir ve bazen sözler eylemlerden daha çok zarar verebilir birey ve topluma..
Söz ola kese savaşı
söz ola kestire başı
söz ola ağulu aşı
yağ ile bal ede bir söz..
der Yunus Emre..
Çok sade ve lirik bir anlatımla sözü ve yargıyı ortaya kor..
Benim anlatmak istediğim insanların sorgulanması veya yargılanması kendi
inandıkları ve oyladıkları sistemleri içinde yapılabilir ama her insanı bir diğerinin inanç
ve yargı sistemine göre sorgulayamaz,yargılayamazsınız..
Düşünceler ve tartışmalar müşterek evrensel temel değerler,temel bilimsel doğrular dahilinde değerlendirildiğinde uzlaşma çıkabilir..
Bunun içinde "retorik" esastır..
Gelelim "eşcinsellik" konusunda sergilediğin garabete;
"Heteroseksüellik" insanın tabii ve sağlıklı cinsel tercihi ve yaşamıdır..
Sadece çocuk yapmak için değildir!
Bütün toplumlar-sosyoloji için en temel değerler
-insanın yaşam hakkı
-mülk edinme hakkı
-toprak-vatan edinme hakkı
-ve nesli devam ettirme hakkıdır..
Nesillerin devamı da insanların sağlıklı aile yuvası kurmalarından geçer..
İnsanı,hayvandan ayıran en temel vasıfların başında da bu gelir..
Gerek tıbbi biyolojide,gerekse modern psikolojide asırlardır "hormonal bir hastalık-sapma"
olarak görülen sosyal bir travmayı burada insanlara "normal vak'a" olarak takdim ediyorsun..
Daha düne kadar tüm Avrupa ve Amerika'da "hastalık" olarak görülen bu sapma sadece
eşcinsellerin gösteri-protestoları ile normalleştirilerek insan neslinin devamı tehlikeye atılmaktadır..
Bugün Vatikan ve Papa bile isyan edip tüm hıristiyanları bu konuda uyarmak zorunda kalmış,insanlık
için en büyük virüs olarak nitelemiştir..
Bir insan Homofobik hatta heteroseksüel olmayabilir..
Ama bunun bir hastalık ve sapma olduğunu kabul etmesi gerekir..
Psikolojide ve biyolojide bir çok hormonal rahatsızlık varsa bu da onlardan biri olarak
kabul edilmeli ve terapi-tedavi uygulanmalıdır...
Hülasa;
kavram kargaşaları ve klişe kalıplar içinde yaklaşımlar devam etmemeli,
duygusal fantaziler ve atraksiyonlar yerine bilimsel gerçekler ve kutsalların gerçekleri dikkate alınmalıdır..
vesselam..
tüm insanlığa açık olarak indirilmiştir..
Bunu bu forumda söyleyerek yaptığın bu "galat-ı meşhur"u umarım bundan sonra başka yorumlarında söylemezsin..
İnsanların inanma-inkar etme hürriyetleri vardır..
Ve bunda da Allah insanları irade-i cüziyeleri ile hür bırakmıştır..
Kur'an'daki yaptırımlar ancak inandıktan sonra geçerlidir ama haklara gelince;
bunun için İslam dairesinde olmak-olmamak değil insan olmak kıstası vardır..
Kur'an'ın insana tanıdığı haklar insanlar için evrensel-müminler için
İslam dairesinde özeldir..
Tabii önce Kur'an'ın ruhunu tanımak önemlidir..
Örnek vereyim anlaman için;
"Bir insanı öldürmek bütün bir insanlığı öldürmek gibidir.." bu bir hak..
Ama tüm insanlar için tanınmış bir evrensel haktır..
"Size savaşanlara karşı siz de savaşın.." bu da bir ayettir..
Aradaki fark nedir evrensel?..
Bu ikincisinde ise müslümanlara tanınan özel bir hak vardır;
ne çerçevesinde;
İslam Dini çerçevesinde..
Hak kavramı,diğer dinler ve düşüncelerde yok değil,var..
Sen paldır-küldür klişe lafları sıralama telaşı düştüğünden okuma ve analiz zafiyeti yaşıyorsun..
Hak(bizim dilimizde kullandığımız arapça ve Kur'an'a özeldir..) kavramının genişliği diğer dillerde yoktur..
Mesela Hakk kelimesi ve kavramının arapçada başka bir karşılığı yoktur..
Ama gerek fransızcada "droit" gerek se ingilizcede "rigt" kelimesinin birden çok anlamı vardır
ve farklı yerlerde kullanılabilmektedir..
Hakk kavramını karşılamakta yetersiz kalırlar..
Yargılama kişilerin sözlerini de eylemlerini de kapsar..
Çünkü sözler de cürüme yol açabilir ve bazen sözler eylemlerden daha çok zarar verebilir birey ve topluma..
Söz ola kese savaşı
söz ola kestire başı
söz ola ağulu aşı
yağ ile bal ede bir söz..
der Yunus Emre..
Çok sade ve lirik bir anlatımla sözü ve yargıyı ortaya kor..
Benim anlatmak istediğim insanların sorgulanması veya yargılanması kendi
inandıkları ve oyladıkları sistemleri içinde yapılabilir ama her insanı bir diğerinin inanç
ve yargı sistemine göre sorgulayamaz,yargılayamazsınız..
Düşünceler ve tartışmalar müşterek evrensel temel değerler,temel bilimsel doğrular dahilinde değerlendirildiğinde uzlaşma çıkabilir..
Bunun içinde "retorik" esastır..
Gelelim "eşcinsellik" konusunda sergilediğin garabete;
"Heteroseksüellik" insanın tabii ve sağlıklı cinsel tercihi ve yaşamıdır..
Sadece çocuk yapmak için değildir!
Bütün toplumlar-sosyoloji için en temel değerler
-insanın yaşam hakkı
-mülk edinme hakkı
-toprak-vatan edinme hakkı
-ve nesli devam ettirme hakkıdır..
Nesillerin devamı da insanların sağlıklı aile yuvası kurmalarından geçer..
İnsanı,hayvandan ayıran en temel vasıfların başında da bu gelir..
Gerek tıbbi biyolojide,gerekse modern psikolojide asırlardır "hormonal bir hastalık-sapma"
olarak görülen sosyal bir travmayı burada insanlara "normal vak'a" olarak takdim ediyorsun..
Daha düne kadar tüm Avrupa ve Amerika'da "hastalık" olarak görülen bu sapma sadece
eşcinsellerin gösteri-protestoları ile normalleştirilerek insan neslinin devamı tehlikeye atılmaktadır..
Bugün Vatikan ve Papa bile isyan edip tüm hıristiyanları bu konuda uyarmak zorunda kalmış,insanlık
için en büyük virüs olarak nitelemiştir..
Bir insan Homofobik hatta heteroseksüel olmayabilir..
Ama bunun bir hastalık ve sapma olduğunu kabul etmesi gerekir..
Psikolojide ve biyolojide bir çok hormonal rahatsızlık varsa bu da onlardan biri olarak
kabul edilmeli ve terapi-tedavi uygulanmalıdır...
Hülasa;
kavram kargaşaları ve klişe kalıplar içinde yaklaşımlar devam etmemeli,
duygusal fantaziler ve atraksiyonlar yerine bilimsel gerçekler ve kutsalların gerçekleri dikkate alınmalıdır..
vesselam..
Son düzenleme: