Kuran evrenselmidir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde esser tarafından oluşturulan Kuran evrenselmidir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,109 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kuran evrenselmidir?
Konbuyu başlatan esser
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

esser

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 Tem 2017
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Kuran'ın sadece Arap kavmi için yazıldığını anlayan dinciler bunu örtbas etmek için bazı hileli savunmalar yapmaktadırlar.Ve bunlara cevap vermemiz gerekmektedir.
1-MEKKENİN ÇEVRESİ DEYİMİNİ BÜTÜN DÜNYAYI KAPSAYAN BİR HALE SOKMAK İSTEDİLER
2-KURANDAKİ İNSANLAR KELİMESİNİ YERYÜZÜNDEKİ BÜTÜN İNSANLAR OLARAK SUNMAYA ÇALIŞTILAR
3-KURANDAKİ ALEM KELİMESİNİ BÜTÜN YARATIKLAR ANLAMINDA KULLANMAYA ÇALIŞTILAR.Bunlara değinmeden önce iki kavimsel ayet verelim:
Biz her peygamberi başka değil,sadece kendi kavminin diliyle kendi kavmi için göndeririz.Böylece onlara anlatabilmesini mümkün kılarız-İBRAHİM 4 KURAN
Muhammet Arap kavminin diliyle Arap kavmine gönderilmiştir.Ve Kuran'ın dediğine göre sadece Muhammet ve Arap kavmi Kuran'dan sorumludur.Bütün kavimler değil.
Kuran senin için ve kavmin için öğüttür.Sen ve kavmin bundan sorumlu tutulacaksınız-Zuhruf 44 KURAN
Dikkat edilirse bütün kavimler içindir demiyor,bütün kavimler ondan sorumludur demiyor.
Kuran'ın tek kavme özel olduğunu anladıkları için bazı ayetlere bilerek yanlış anlamlar yükleyerek konuyu örtbas etmeye çalışıyorlar.Şimdi bunlara değineceğiz.
MEKKENİN ÇEVRESİ BÜTÜN DÜNYA ANLAMINA GELİR Mİ?
Bu kutsal mubarek kitaptır.Onların ellerindekini doğrulayandır.Ana şehri(Mekke) ve çevresindekileri uyarman için indirdik-ENAM 92 KURAN
Kuranı sana Arapça indirdikki ana kent(mekke) ve çevresini uyarabilesin-ŞURA 7 KURAN

Şimdi bu ayetlere bakıp mekkenin çevresi bütün dünya ve bütün insanlıktır diyorlar.Bu elbetteki açık bir saptırmadır.Kuran çevre derken civarı kasteder.Yakın civarı.Bütün dünyayı kastetmez.
Pauçlarını çıkar Musa.Çünkü Kutsal yerdesin,tuvadasın-TAHA 12 KURAN
Ey musa bu ateş ve çevresindekiler mubarek kılındı-NEML 8 KURAN

Eğer çevre demek bütün dünya demekse o zaman ateşin çevresindekiler kutsal kılındığına göre,bütün dünyadakiler kutsal kılındı mı diyecekler?
Ateş ve çevresi kutsal olduğu için Musa papuçlarını çıkarmak zorundadır.
Eğer ateşin çevresi bütün dünyaysa o zaman bütün dünya kutsal kılınmıştır ve musa dünyanın her yerinde çıplak ayakla gezmek zorunda kalacaktır.
Mescidi aksa ve çevresi mubarek kılınmıştır-İSRA 1 KURAN
Çevre demek bütün dünya demekse o zaman;mescidin çevresi kutsal kılındı derken dünyanın her yeri kıtsal kılındı mı demiş oluyor?
Görünen o ki çevreden kasıt sadece civarıdır.
Yani kabenin çevresinde 7 defa dolaşmak(tavaf) bütün dünyanın etrafını 7 defa dolaşmak olmadığı gibi,mekkenin çevresi de,kudüsün çevreside,ateşin çevreside yakın çevre anlamına gelir.Civar anlamında.Bütün dünya anlamında değil.
Zaten Kuran Mekkenin Çevresini ARAPÇA KONUŞANLARLA SINIRLANDIRMIŞTIR:
Mollalar,mekke civarı diyen ayetlerin bütün insanlıgı kastettiğini iddia etsede,durum hiç öyle değildir.Çünkü ayetler Mekke Civarı kelimesine Arapça konuşulan civar olması gibi bir ön koşulda ekliyorlar.Eğer ARAPÇA kelimesi konulmamış olsa mollalar paçayı kurtarabilirdi.Ama ayetler açıkça Arapça bilenlerden ve Arapça konuşanlardan ibaret bir çevreden bahsediyor.Hatta Kuran ın Arapça inmesinin sebebini de MEKKE VE ÇEVRESİNDEKİLERİN ARAPÇA KONUŞANLARDAN İBARET OLMASINA BAGLIYOR
Kuranı sana Arapça indirdik ki,ana kent(mekke) ve çevresini uyarabilesin-ŞURA 7 KURAN
Bundan önce bir rahmet ve önder olan Musanın kitabı var.Buda LİSANI ARAPÇA OLAN KİMSELERİ uyarman için indirilen bir kitaptır-AHKAF 12 KURAN

Aslında TEK ANA KENT YOK PEK ÇOK ANA KENT VAR.Yani her kavmin bir ana kenti ve çevre kentleri var.Yahudilerin Kudüs,Arapların Mekke v.b.
Bir ana kentin çevresi diğer ana kentin çevresi başlayınca sona eriyor.
Ve her kavmin ana kentine ve çevresine ayrı bir peygamber gerekiyor:
Rabbin memleketlerin ana kentlerine peygamberler yollamadıkça o memleketleri helak etmez/sotumlu tutmaz-KASAS 59 KURAN
(Japon memleketinin ana merkezine,Tokyo'ya Japonca konuşan bir peygamber yollamışmı acaba?Japonlar mesajı Japon bir peygamberdenmi alıyorlar?)
Sen peygamberlerden birisin.Bütün kavimlerin her biri için ayrı bir yol gösterici(hidayetçi-peygamber) vardır-RAD 7 KURAN
Aslında anlatılmak istenen bir kavmin her şehrine değil sadece ana kentine peygamber yollanacağıdır.Ana kente yollanan peygamberin o kavmin çevre kentlerinede yollanmış olacağıdır.
Dileseydik elbetteki her beldeye ayrı bir peygamber yollardık-FURKAN 51 KURAN
Ama hayır bunu yapmıyoruz diyor.Bir kavmin sadece ana kentine peygamber yolluyoruz diyor.
####################
KURANDA İNSANLAR KELİMESİ BÜTÜN İNSANLIK ANLAMINA GELİYOR MU?
Deki ey insanlar topluluğu ben sizleri uyarmak için geldim-ARAF 158 KURAN
Seni bütün gönderişimiz insanlara uyarıcı olmandır,başkası şey değil-SEBE 28 KURAN

Bu ayetleri göstererek bakın insanlara gönderildin diyor,o zaman bütün insanlara gönderildi anlamı çıkar diyorlar.(Ayrıca bu ayetteki İLLA KAFFATEN kelimesi bütünü bundan ibaret anlamına gelir.Ama tercüme hileleri yaparak buradaki kaffeten/bütünü kelimesini insanlar kelimesine ekliyorlar.Böylece bütün insanlar anlamını suni olarak var göstermeye çalışıyorlar.Oysa kaffaten kelimesinin başında illa olumsuzluk eki vardır ve bu kelimeyi insanlar kelimesine değil uyarıcılık kelimesine bağlamayı gerektirir.Yani seni yollayışımızın bütün hepsi uyarıcı olman içindir/başka şey için değildir anlamını verir bu kelime.Bütün insanlar anlamını vermez)
Buda bilinçli yapılan bir aldatmaca ve yanıltmadır.Çünkü Kuran insanlar yada insanlar topluluğu(Lİ EN NASİ) derken PEYGAMBERİN KAVMİNDEN OLAN İNSANLARI kastetediyor.Yani İNSANLAR derken BİR KAVMİN İNSANLARI kastediliyor.
Musa asayla taşa vurunca sular fışkırdı ve bütün insanlar(kulli en nasi) o sudan içtiler-BAKARA 60 KURAN
Şimdi bütün insanların o suyu içmesi ne anlama geliyor?Çinden Brezilyaya kadar bütün insanlar mı?Yoksa sadece Musa nın kavminden olan bütün insanlar mı?Açıkça bütün insanlar diyerek tek kavmin bütün insanları kastediliyor.Musa kavminden olan bütün insanlar.Aynı şey muhammed içinde geçerlidir.Kuran insanlara gönderdik derken Muhammedin kavminden olan insanları kastediyor.
Allah dedi ey Musa;seni bütün insanların başı olarak seçtim.Gönderdiklerimle ve sözlerimle-ARAF 144 KURAN
Şimdi ne diyelim?Musa bütün yeryüzü insanlarının başınamı getirildi?Elbetteki hayır.Yine bütün insanlardan kasıt Musa kavminden olan insanların tamamıdır.
Aynı şekilde Muhammedi insanlara yolladık derkende;kendi kavminden olan bütün insanlara gönderdik demiş oluyor.
Bütün kavimlerin bütün insanlarına değil.Nasılki Musa sadece kendi kavmi olan insanlara gelmişse,Muhammed de sadece lisanı Arapça olan insanlara gelmiştir:
Bundan önce bir rahmet ve önder olan Musanın kitabı var.Buda LİSANI ARAPÇA OLAN KİMSELERİ uyarman için indirilen bir kitaptır-AHKAF 12 KURAN
Musa nın kitabı Arapça olmadığı için,Araplar ondan sorumlu değiller.
Zaten Kuran anlayışında bir peygamber milyonlarca kişiye gönderilmez.
Onu(Yunus’u), yüz bin yahut daha fazla kişiye peygamber olarak gönderdik.-SAFFAT 147 KURAN
###########################
ALEM(BİLEN) KELİMESİNİN SAPTIRILMASI VE İSTİSMARI:
Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn(âlemîne)

Merhametimizle seni alemlerden başkasına göndermedik-ENBİYA 107 KURAN
Tefsirin babası denilen en eski ve en büyük tefsirci sayılan İBN-İ ABBAS,alem kelimesinin sadece şuurlanmış olanları kapsadığını söylemiştir.Bir kavim yada bir zümre içindeki şuurlanmışları.Yani günümüz tabiri ile aydınları,cahil olmayanları.

İbni Abbas Ankebut Suresi 15 nolu ayetini ve Kamer Suresi 15 nolu ayetini referans göstermiştir buna.
O ayetlerde;geminin alemlerin düşünmesi ve ibret alması için geriye bırakıldığı söyleniyor.Gerekli ibreti almak sadece aklını iyi kullananlara özel olduğu için,alemler ibret alır demek aklını iyi kullananlar ibret alır demektir.Yani alem ile aklını iyi kullanan aynı anlamdadır.Zira akılsızlar ve cahiller ibret alamayacağı için cahiller alem(ibret alan akıllılar) sayılamazlar.
Fe enceynâhu ve ashâbes sefîneti ve cealnâ hââyeten lil âlemîn(âlemîne)
Gemiyi bilgelerin(alemine) ibret alması için geriye bıraktık-ANKEBUT 15 KURAN
Onu bir işaret olarak geride bıraktık.Düşünüp ibret alınsın diye-KAMER 15 KURAN

İlk ayet alemler ibret alsın diyor.İkinci ayet düşünüp ibret alınsın diyor.Yani alem demek düşünüp ibret alan demektir.
Bu çok yerinde bir çıkarımdır.Alemler ibret almalıdır(KAMER 15) denildiğine göre,şuursuzlar ibret alamayacağına göre:demek ki alem demek şuurlu olan demektir.
Zaten ilginç olan,tercümanların diğer ayetlerde ALEM kelimesini Türkçeye çevirmeleri ve BİLEN anlamında çeviriye almalarıdır.Ama enbiya suresinde nedense ALEM kelimesini BİLEN olarak çevirmemişler ve olduğu gibi Arapça bırakmışlar.Neden?Bu size hiç ilginç gelmiyormu?
Örneğin Yusuf suresi 77 nolu ayette ALEM kelimesini BİLEN(ALEMU) olarak çevirmişler.Ama enbiya suresinde olduğu gibi Arapça bırakmışlar.
vallâhu (ve allâhu) : ve Allah
a’lemu : iyice bilir/bilmektedir-YUSUF 77 KURAN

Ve Allah iyice bilmektedir-YUSUF 77 KURAN
Mollaların yaklaşım bütünlüğü yoktur.Yani bir yerde ALEM kelimesini BİLEN olarak çevirmişler ama başka yerde ALEM kelimesini olduğu gibi Arapça bırakmışlar.Bu bir çelişkidir ve her çelişki bir operasyondur.Örtbas etme operasyonu.
O halde ayeti yeniden yazalım:
Seni merhametimizle BİLENLERDEN(ALEMU) başkasına yollamadık-ENBİYA 107 KURAN
Yani BİR KAVMİN BİLENLERİNE YOLLADIK anlamındadır bu ayet.Aslında bilgiyi bilenlerden çok,öğüt almasını bilenlere,bilge olanlara.
Kuran da ALEMU(BİLMEK) fiilide tek kavimle ilişkilendirilmiştir zaten:
Bunda bir kavmin bilmesi(YA-ALEMUNE) için ayetler vardır-NEML 52 KURAN
Sıkıysa bu ayetteki alem kelimesinide olduğu gibi Arapça bıraksınlarda görelim boylarını.O zaman şu anlama gelir ayet:SİZ ÇOK ALEM BİR KAVİMSİNİZ
Kuran bir kavim için Arapça bilgilendirmedir(YA ALEMUNE)-FUSSİLET 3 KURAN
Bir kavmin bilmesi için yada bir kavmin bilenlerine(ya alemune) diyor açıkça.
Alem kelimesindede kavmi aşan bir şey yok yani.Bir kavmin alem/bilen olması için Arapçadır.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
İsrailoğulları Arap mı?

Değil.Ama Araplar ve İsrailoğulları yani Yahudiler kökenbilim olarak incelendiğinde aynı soydandır.

Peki neden iki ayrı kitap iki ayrı kavme indirildi?

İsrailoğullarının Tevratı tahribinden dolayı.




Yani bu noktada anlıyoruz ki Tevrat ya da İncilde "Bu kitaplar korumamız altında." gibi bir nüans yok ve olamaz.

Ama Kur'an da var.Demek ki Tevrat ya da İncil'e bunların girmemesinin sebebi zaten bu kitapların ömürlerinin önceden belirli olmasındandır.Kısacası Allah bunların tahrif edileceğini tıpkı diğer her şeyi bildiği gibi biliyordu.

Ve Kur'an'a bu sözü koydu.O halde Allah bozulamayacak ve korunacak bir kitap indirdi ve insanları buraya,yoluna çağırdı.



Şimdi bak.Senin konunda ise dediğin gibi Kur'an da sadece Araplara indirilseydi muhtemelen Tevrat gibi tahrif edilecekti ve Allah tarafından hükmü çekilecekti.Ancak artık Peygamber gelmeyecek ve bir kitap da indirilmeyecek.O halde Allah Kur'anı kesinlikle koruyor ve insanları Tevrata değil evrensel olan Kur'an'a çağırıyor.
 
Son düzenleme:

AYLAK

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Ağu 2017
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Her zaman aynı tartışmalar.
İlk önce "Kur'an evrenseldir" derken, bu sözün nereye gideceğini iyice anlamak lazım.

Hep bir alevli savunmalar. Kur'an evrenseldir diyenler hakiki müslümanlar, evrensel değildir diyenler "gizli Yahudi uşağı, Ermeni çocuğu, sahte müslüman"

"Kur'an evrenseldir" demek, Tanrı'nın ayetleri indirdiğinde bütün insanlığa aynı anda hitap etmesi anlamına gelir. Peki gerçekten öyle miydi?

"Kur'an evrenseldir" demek, bütün ayetlerinin mekan ve zamana olmadan ilelebet geçerli olmasıdır. Gerçekten öyle midir? Söz gelimi Kureyş suresinin evrensel yönü nedir peki?

Şimdi bunu sonsuza kadar devam ettirebiliriz, ama bir sonuca varamayız.
Alevli bir şekilde Kur'an'ın evrenselliğini savunmak yerine, birazcık aklımızı kullansak...

İlahiyatta çok sevdiğim bir Prof'un sözünü burdan akarmak istiyorum:

"Kur'an evrensel bir kitap değil, evrensel ifadeler gözeten bir kitaptır."
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Evrenseldir tabikide, ey insanlar şeklinde çok ayet vardır ama bu 1400 yıl öncesinede cevap vermediği anlamına gelmez.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Basligi editledim. Evrensel olmadigini dusunebilirsin, inanmazsin arguman sunarsin vs.

KESIN yargi belirtecek bir baslik koyamazsin. Bugun evrime bile 'teori' deniyor, unutma.
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Kuran a göre kuran evrenseldir.Evrene göre ise göreceli
 

AYLAK

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Ağu 2017
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kur'an hiç bir yerde bütünüyle evrensel olduğunu iddia etmez.
Bunu "ey insanlar" diye başlayan hitap da değiştirmez.

Kur'an hakkında yorum yapabilmek için birçok disipline vakıf olmak gerekir. Özellikle "dinler ve din tarihi, din sosyolojisi ve tarihi, Kur'an tarihi, tefsir, hermenötik vs."

Aksi takdirde ortaya çok sakat yorumlar çıkar ve hatta Kur'an'ın çeliştiği bile sanılabilir.

Zaten ortaya sakat yorumlar çıkaran ve hatta Kur'an'ın çeliştiği gibi hataya kapılıp düşüncelerini ifade edenler var. Bu da ne yazık ki bilgisizlikten kaynaklanıyor.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Kur'an EVRENSELDİR.

İnsan tamamen kendi seçimiyle inanmayı ya da inanmamayı seçer.

Allahın kalbini mühürledikleri istisna.



Kur'an ayetleri yorumlanmaz.Çünkü her ayet tek bir anlam çıkaracak şekilde özenle seçilmiştir.

Kur'andan temellendiğini söyleyerek yediği haltlara dini bir kılıf uyduranlar zaten bizatihi Kur'an da bildirilmiştir.(Kehf/22)

Bir sanat eseri yorumlanır.Bir kitap,bir fikir hatta insanın kendisi yorumlanır.Ancak ne Kur'an bir antoloji kitabıdır ne de Muhammed bir şairdir.
 

nefess

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eyl 2017
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kuran evrensel değildir, tarihseldir.
Bu da aslında geleneksel islam düşüncesinde de yer alan bir yaklaşımdır,
ayetlerin “esbab-ı nuzül”ü (indirilme sebepleri) hep önemsenir.
ancak tarihselci anlayışa göre kur’an’ın içindeki bazı ayetlerin
lafzen (yani birebir yazılı olduğu gibi) uygulanmasının günümüzde imkansızlaşmıştır.

örneğin
kur’an’da köle ve cariyelerin hukuku ile ilgili ayetler vardır,
ancak bunlar artık tarihe karışmıştır.
bazı ayetlerde ise o dönemin arap toplumunun sosyal hayatıyla ilgili düzenlemeler vardır.

örneğin, nur suresi 58. ayet:
"ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (bu) üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. "

ayette geçen “öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit”, o devirde insanların arabistan’ın aşırı sıcaklarından kaçmak için öğle vakti evlerine çekilme geleneğiyle ilgilidir. yaşadığımız toplum da dahil, modern toplumların çoğunda böyle bir adet yoktur.

enfal suresi 60. ayette ise, müslümanların savunma amacıyla “kuvvet ve besili atlar hazırlamaları” emredilir. acak günümüz şartlarında artık savunma amacıyla “besili at” yetiştirilmeyeceği bir gerçektir.)

bunlar gibi birçok örnek verilebilir.

bu nedenle tarihselci islam alimleri,
kuran ayetlerini tarihsel olanlar (kuranın indiği döneme ve topluma ait) ve tarih üstü olanlar (haksız yere insan öldürme, merhametli ol, ana babaya saygı göster, yoksulu doyur, hırsızlık yapma vb. ) olarak ikiye ayırırlar.

yine de bu, hz.muhammed'e gelen mesajın kaynağının
"ilahi olmadığı anlamına gelmez".

bir sözün ilahi olduğuna inanmamız için o'nun illa kağıtlara yazılı bir kitap haline getirilmesi gerekir mi?

enam suresi 7. ayet:

" sana kâğıt üzerinde yazılmış olarak bir kitab (aleyke kitâben fî kırtâsin) indirseydik de onu elleriyle yoklasaydılar her halde o küfürlerinde inad edenler yine diyeceklerdi ki, "bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil" "

bir insanın imanlı olması için gerekli şart
"vahyin kitaplaşmış olmasına inanması" değildir.

gelelim, şeriat hükümlerine.
allah bu cezaları o dönem ve o toplum için emretti.

"tüm şeriat hükümleri sadece o zamanın arap toplumunda geçerliyse biz niye bu dine inanmak zorundayız? niye yükümlü olalım?" deniyor.
burada şeriat ile din eşitleniyor. bu yanlış. (bkz: din vs şeriat)
hem mânâ olarak eşitlenemez.
hem de mushaf'a bakınca bile eşitlenemez.

din tüm hitaptır, artı peygamberin sünneti ve bugün akla-mantığa uygun gelen hadisleridir.

şeriat ise mushaf'ın yüzde 5'ini bile oluşturmaz.
ama o yuzde 5'ten koca bir islam hukuku ve fıkıh çıkarmışlar.
milleti kurallara boğmuşlar.

ebu hanife diyor ki:
"kuran'da
"sizin herbiriniz için bir şeriat, bir yol tayin ettik.
eğer allah dileseydi sizi bir tek ümmet yapardı." (bkz: maide suresi 48. ayet) der.

allah bütün peygamberlere tevhid demek olan dinin ikamesini ve dinlerini tek bir din kıldığı için de ayrılmamalarını emretmiştir. allah'ın dini değiştirilemez. nitekim din tebdil, tahvil ve tağyir edilmemiştir.

şeriatlar ise tebdil ve tağyir edilmiştir. zîrâ birtakım şeyler bazı insanlar için helâl iken, allah onları diğer insanlara haram kılmıştır. birçok emirler vardır ki, allah onların yapılmasını bir kısım insanlara emrettiği hâlde diğer insanlara yasaklamıştır. o hâlde şeriatlar çok ve muhteliftir.

eğer allah'ın bütün emrettiklerini yapmak ve bütün nehyettiklerinden kaçınmak din olsaydı; bu durumda allah'ın emrettiklerinden herhangi birini terk eden yahut nehyettiklerinden herhangi birini işleyen kimse allah'ın dinini terk etmiş ve kâfir olmuş olurdu."

nasıl ki allah'ın bir şeriatını barındıran tevrat tüm zamanlara ve toplumlara hitap etmiyorsa,
yine allah'ın sözlerinin yazıya dökülmüş formu olan kuran'daki şeriat da böyledir.
 

ucansincap

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Eyl 2017
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Evrenin sadece dünyadan ibaret olduğunu düşünenler için evet.
 

Burakm

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Eyl 2017
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Selam.

Detaylara su an girmek istemiyorum(zaten mantigin geregi olarak, bazi sorularina ayetler ile cevap vermissin). Gerekirse onu da tartisiriz ama bir kac sey eklemek istiyorum öncelikle:

Evrensel ne demek? Bir seyin evrensel olup olmadigina kendimiz karar veremiyormuyuz? Kuran'in icinde yazan HERSEY evrensildir diyemezsin zaten. Hem olmasi gerekiyor mu? HAYIR, olmasi gerekmiyor. Kuran bir dilde inecekti, ve bu dil arapca oldu. Kuran'in hicbir yerinde ARAPLARIN daha özel insanlar oldugu gecmez. hatta 9/97 de cok agir elestirilirler. Bu ayeti vermisken, söyle bir örnek te verebilirim:

Simdi ayette gecen ikiyüzlülügün evrensellik ile ne alakasi var diye sorabilir insan? Dogrudur. Evrensel olmasa bile, bu ayetten ders cikaramiyormusunuz? Iki yüzlülügün ve bozgunculugun topluma verdigi zararlar malum. Eee bütün insanlar bundan simdi uzak dursa, ne kaybederiz?

Kuran'in evrensel ayetleri oldugu gibi, LOKAL ayetleri de vardir. Ve bu gayet dogaldir.
Dedigim gibi: sonucta bir dilde inecekti, ve bu dil arapca oldu.
Kuran akla cok atifta bulunur. Gercekten'de dil Allahin umrunda degil. Aklini kullanan herkes mesaji anlayabilir. Kuran'in arapca olmasi, imtihani daha saglam kiliyor gibi. Bizim sakallilari, cübbelileri bilirsiniz. Hikaye hikaye hikaye. Nasa ya laf atarlar, ama onlarin ürettigi bütün teknolojileri kullanirlar. Herneyse bunlar baska konular. Isin tuhafi: Bizzat kuranin anlasilmasi ile ilgili ayetleri adamlar anlamamislar.

Eger ki dil hersey olsaydi, araplarin hepsi MELEK olurdu. Arap dünyasina bakin bugün. Rezillik.

Evrenselligi gidipte alakasiz ayetlerde ararsan, tabi ki istedigin sonuca ulasamazsin. Evrensel olmasi gereken nedir; önce bunu anlamak lazim.

Evrensellik ile alakali olan seyleri hic umursamiyoruz, ama alakasiz seylerde takili kaliyoruz. Isimize yaramayan seyleri zorla uydurmaya calismayalim. Uyanlar zaten herseyin cevabini iceriyor. Bazi yerlerde(mesela savas ahlaki) esneklik bile söz konusu; zamanin konusllarina göre degerlendirebilmek icin.
 
Son düzenleme:

muratkarahan

Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Tem 2010
Mesajlar
169
Tepkime puanı
4
Puanları
18
Yaş
30
Evrenselliği mekan üzerinden aşıp zamana da bağlamak gerekmektedir bana göre. Buradaki da eki zaman ve mekanın birlikte düşünümü üzerinden bütünsel bir bakış içermektedir.
 

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
Dünyaya 4 kutsal metin gelmiştir..bunlar

ZEBUR--TEVRAT--İNCİL VE SON GELEN KURAN dır...

ve bu 4 KUTSAL metinin hepsi EVRENSELDİR...yani tüm insanlığa gelmiştir...

Son Kutsal Metin olan KURAN olmuştur...

Burada tüm insanlığa Kutsal metinler bahsedilmiştir...

Her Kutsal metin habercisi olan Peygambere gelmiştir...ve her peygamber mutlak bir kavimdeydi o yüzden geldiği yer değil sunduğu Kutsal metinlerin evrenselliği daha önemlidir...

Peygamberlerimiz biz insanlığa zorlu ve çetin süreçlerde Kutsal Metinleri aktardılar onların çileli ve zorlu yılları Kutsal Metinleri insanlığa aktarmaktan asla alıkoymadı aksine büyük bir AŞK ile görevlerini eksiksiz yaptılar o halde bizlerde insanlık olarak KUTSAL METİNLERE hakkettiği şekilde sahip çıkmalı ve öğretileri eksiksiz uygulamalıyız...

4 Kutsal Metin tüm insalığa gelmiştir sonuncu olan ise KURAN dır.

Böyle.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Yeni düşüncelere açığız
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst