- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 25 Ocak 2017
- Mesajlar
- 848
- Tepkime puanı
- 8
- Puanları
- 18
Kudüs'ün manevi anlamda statüsünün ne olduğu ve ne olacağının belirsizliği kendini koruyorken İsrail ve dolayısıyla ABD'nin verdiği bürokrasi ve diplomasiden uzak tamamen "ideolojik" verilmiş bu kararın yanlışlığı üzerinde değil de bu olay sonrası dünya siyasetinin ne yönde gelişmesi gerektiği açıktır.
Kudüs öncelikle Yahudi tekelinden kurtulmadır.Ancak dikkat edilmesi gereken Kudüs sadece Müslümanların da değildir.
Nasıl ki Kabe'nin Müslümanların mahremi olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoksa Kudüs'ün de üç semavi din için ne denli önemli olduğu güncel olaylarda açıkça görülüyor.
Yahudi tekelinden kurtulmuş Kudüs için ayrı bir statü ve hatta olabilirse Vatikandaki gibi ayrı bir şehir-devlet kurulması gerektiği,bu toprakların yönetiminin de üç semavi dini de sürekli ve tatmin edici derecede içinde bulunduran bir siyasi güç olması gerektiğini düşünüyorum.
Tekrarlıyorum ki İİT'nin de verdiği karar yanlıştır.Ancak Yahudi kesimin verdiği bu mesnetsiz ve yanlış karar sonrası İslam kesimi tarafından alınan bu karar hata olarak değil zorunluluk olmuştur ve hatta geçici süre ile meşrudur.
Kudüs öncelikle Yahudi tekelinden kurtulmadır.Ancak dikkat edilmesi gereken Kudüs sadece Müslümanların da değildir.
Nasıl ki Kabe'nin Müslümanların mahremi olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoksa Kudüs'ün de üç semavi din için ne denli önemli olduğu güncel olaylarda açıkça görülüyor.
Yahudi tekelinden kurtulmuş Kudüs için ayrı bir statü ve hatta olabilirse Vatikandaki gibi ayrı bir şehir-devlet kurulması gerektiği,bu toprakların yönetiminin de üç semavi dini de sürekli ve tatmin edici derecede içinde bulunduran bir siyasi güç olması gerektiğini düşünüyorum.
Tekrarlıyorum ki İİT'nin de verdiği karar yanlıştır.Ancak Yahudi kesimin verdiği bu mesnetsiz ve yanlış karar sonrası İslam kesimi tarafından alınan bu karar hata olarak değil zorunluluk olmuştur ve hatta geçici süre ile meşrudur.