Kudüs meselesi ve ideolojik şekillenen dünya

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Siyaset Meydanı kategorisinde ihaveanidea tarafından oluşturulan Kudüs meselesi ve ideolojik şekillenen dünya başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,001 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Siyaset Meydanı
Konu Başlığı Kudüs meselesi ve ideolojik şekillenen dünya
Konbuyu başlatan ihaveanidea
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Leonardo18

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Kudüs'ün manevi anlamda statüsünün ne olduğu ve ne olacağının belirsizliği kendini koruyorken İsrail ve dolayısıyla ABD'nin verdiği bürokrasi ve diplomasiden uzak tamamen "ideolojik" verilmiş bu kararın yanlışlığı üzerinde değil de bu olay sonrası dünya siyasetinin ne yönde gelişmesi gerektiği açıktır.



Kudüs öncelikle Yahudi tekelinden kurtulmadır.Ancak dikkat edilmesi gereken Kudüs sadece Müslümanların da değildir.


Nasıl ki Kabe'nin Müslümanların mahremi olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoksa Kudüs'ün de üç semavi din için ne denli önemli olduğu güncel olaylarda açıkça görülüyor.




Yahudi tekelinden kurtulmuş Kudüs için ayrı bir statü ve hatta olabilirse Vatikandaki gibi ayrı bir şehir-devlet kurulması gerektiği,bu toprakların yönetiminin de üç semavi dini de sürekli ve tatmin edici derecede içinde bulunduran bir siyasi güç olması gerektiğini düşünüyorum.


Tekrarlıyorum ki İİT'nin de verdiği karar yanlıştır.Ancak Yahudi kesimin verdiği bu mesnetsiz ve yanlış karar sonrası İslam kesimi tarafından alınan bu karar hata olarak değil zorunluluk olmuştur ve hatta geçici süre ile meşrudur.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Bunlara katılıyorum.

Fakat burada eksik olan bileşen belki İslam dünyasıdır.
Örneğin 1960'lı yıllarda Sudi Arabistan TV'sinde kadın spiker bile varmış. Sonrasında Salafi ideolojinin sürekli yayılmasına, Irak / Mısır / Libya / Suriye'de diktatörlükler kurumasına, monarşilerin devam etmesine, İran / Türkiye gibi ülkelerde siyasal İslamın artmasına, 2000'lere gelindiğinde dünyanın geri kalanına sürekli paranoya ile yaklaşan, şizofren bir İslam yorumuna sahip örgütlerin / partilerin yükselişine tanık olduk.

Bu bizi kızdırsa bile, Hıristiyan ve Yahudiler (büyük çoğunlukla) Laiklik, modernizm, Hukuk devleti, bireycilik gibi çağdaş dünyanın olguları ile çatışmadan dinlerini yaşayabiliyorlar.
"Biz yaşayamıyoruz" demiyorum. Ama 1960'lardan beri, birileri bizim dinimizi alıp Dünya'da işe yarar her şeye düşman bir felsefe hatta düpedüz bir terör ideolojisi haline getirmeye çalışıyor.

/Bu böyle olduğu için bazıları "Tek devletli" bir Filistin meselesi çözümüne sıcak bakıyor. Geçmişte Clington / Obama,, bu bölgede barış olsun diye az uğraşmadılar.

Sorun: Filistinliler ve onları destekleyen Müslümanlar modernleşemiyorlar.
Diğerleri: Hıristiyan ve Yahudiler, öyle değiller. Yani Müslümanların hakkının yenmesi bu yüzden kaçınılmaz görünüyor.

Siz adil bir çözümden söz ediyorsunuz. Ama Biz Türkler Kurtuluş savaşını kazanmasaydık, Türkiye konusunda adil çözüm olur muydu? - Olmazdı. "Osmanlı Cumhuriyeti" filmi gibi olurduk.
Bu da öyle bir şey. Hatta bence öyle olması için siyasal islamı kendileri körüklediler (benim teorim)
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst