Kuantum Fiziği

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Nedir? kategorisinde ulasu61 tarafından oluşturulan Kuantum Fiziği başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,863 kez görüntülenmiş, 31 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Nedir?
Konu Başlığı Kuantum Fiziği
Konbuyu başlatan ulasu61
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan flzf

ulasu61

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Tem 2012
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
“Kuantum fiziği kitapları en güzel bilgisi kitaplarıdır.” desem inanır mısınız?! Evet, kuantum fizik kitapları!.. Başta çok tuhaf, hatta komik gelebilir bu düşünce. Ama kuantum fiziği konularına sardıkça görülür ki, hakikat bilgisi, temel fiziki bilimler yoluyla da kendisini anlaşılır kılar.
Mesela, kuantum fizik kitapları, evrenin holografik bir yapıda olduğunu söyler. Yani evrenin her noktasında bütünün tüm bilgisi vardır. İlginç olan “Zerre Küll’ün aynısıdır.” ifadesinin de aynı şeyi söylemesidir. Hologramları, onları yazmak için kullandığınız frekansta lazerle aydınlatırsanız, o frekansta yazdığınız bilgiyi gösterir. Bu bizim anladığımız dilde “hangi şeye yoğunlaşırsak o frekanstaki bilgiyi görürüz, kendimize çağırırız.” demektir. Kitaplar, “Elektronlar atom çekirdeğinin etrafında dönerler.” der. Yani, herşey atomlardan oluştuğuna göre, biz farkında olsak da olmasak da her yaratılmış O’nu tespih eder. Kuantum fizik kitaplarına göre makro boyutta yaradılmışlar birbirinden ayrık parçalar gibi gözükürken, alt boyutlara indikçe tek bir bütünün her an her yerde olduğu görülür. Yani “Hu Allah EHAD”dır. Kuantum fiziğinde bunlar gibi sayısız “aynı mesaj, farklı dil” örneklerini görmek mümkündür.
Bunlar yavaş yavaş farkedildikçe anlaşılır ki, fizik kitaplarından hakikat bilgisi almak hiç de kötü bir fikir değildir. Fizik, özellikle de kuantum fiziği, Kuran ismi adı altında insanların kavrayabileceği formata sokulmuş, Allah’ın katman katman yarattığı hakikat bilgisini ikra etmeye yardımcı olmak için iyi bir rehberdir. Kuantum fizik kitapları, son derece “somut” gözüken “dış” dünyanın sadece hakikat bilgisini deneyebilmek için aslı olan bir oyun olduğunu matematik, hipotez ve herşeyden önemlisi deney yoluyla ortaya çıkarır ve bize öğretir.
Kuantum fiziği bizi bu kadar aydınlatıyorsa mesela tıp konusunda edindiğimiz yeni bilgiler bize din konusunda verilen bilgileri çağrıştırır mı ne dersiniz? Mesela amigdala konusunda yazı okursak “Bu beyin bölgesi sanki şeytani etkileri beyinde açığa çıkaran bölge.” der miyiz? Ya da beyinden kalbe uzanan nöronlar olduğunu öğrenirsek “Bu Fuad’dan bahsediyor.” der miyiz?
Ne dersiniz?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
“Kuantum fiziği kitapları en güzel bilgisi kitaplarıdır.” desem inanır mısınız?! Evet, kuantum fizik kitapları!.. Başta çok tuhaf, hatta komik gelebilir bu düşünce. Ama kuantum fiziği konularına sardıkça görülür ki, hakikat bilgisi, temel fiziki bilimler yoluyla da kendisini anlaşılır kılar.
Mesela, kuantum fizik kitapları, evrenin holografik bir yapıda olduğunu söyler. Yani evrenin her noktasında bütünün tüm bilgisi vardır. İlginç olan “Zerre Küll’ün aynısıdır.” ifadesinin de aynı şeyi söylemesidir. Hologramları, onları yazmak için kullandığınız frekansta lazerle aydınlatırsanız, o frekansta yazdığınız bilgiyi gösterir. Bu bizim anladığımız dilde “hangi şeye yoğunlaşırsak o frekanstaki bilgiyi görürüz, kendimize çağırırız.” demektir. Kitaplar, “Elektronlar atom çekirdeğinin etrafında dönerler.” der. Yani, herşey atomlardan oluştuğuna göre, biz farkında olsak da olmasak da her yaratılmış O’nu tespih eder. Kuantum fizik kitaplarına göre makro boyutta yaradılmışlar birbirinden ayrık parçalar gibi gözükürken, alt boyutlara indikçe tek bir bütünün her an her yerde olduğu görülür. Yani “Hu Allah EHAD”dır. Kuantum fiziğinde bunlar gibi sayısız “aynı mesaj, farklı dil” örneklerini görmek mümkündür.
Bunlar yavaş yavaş farkedildikçe anlaşılır ki, fizik kitaplarından hakikat bilgisi almak hiç de kötü bir fikir değildir. Fizik, özellikle de kuantum fiziği, Kuran ismi adı altında insanların kavrayabileceği formata sokulmuş, Allah’ın katman katman yarattığı hakikat bilgisini ikra etmeye yardımcı olmak için iyi bir rehberdir. Kuantum fizik kitapları, son derece “somut” gözüken “dış” dünyanın sadece hakikat bilgisini deneyebilmek için aslı olan bir oyun olduğunu matematik, hipotez ve herşeyden önemlisi deney yoluyla ortaya çıkarır ve bize öğretir.
Kuantum fiziği bizi bu kadar aydınlatıyorsa mesela tıp konusunda edindiğimiz yeni bilgiler bize din konusunda verilen bilgileri çağrıştırır mı ne dersiniz? Mesela amigdala konusunda yazı okursak “Bu beyin bölgesi sanki şeytani etkileri beyinde açığa çıkaran bölge.” der miyiz? Ya da beyinden kalbe uzanan nöronlar olduğunu öğrenirsek “Bu Fuad’dan bahsediyor.” der miyiz?
Ne dersiniz?

Bu tarz konuları dile getirdiğim için şarlatan olduğumu düşünen arkadaşlar oldu bu sebeple bu konularda fazla yazmamaya özen gösteriyorum fakat ben de aynı görüşteyim zaten önceki yazılarımda da belirtmiştim.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
İtrazlara açık olalım dijital. Siz istediğiniz görüşü yazmazsanız burada varlığınızın bir anlamı da olmaz.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
İtrazlara açık olalım dijital. Siz istediğiniz görüşü yazmazsanız burada varlığınızın bir anlamı da olmaz.

İtirazlara açığım zaten sadece alaycılığa ve hakarete varan yorumlara ister istemez tepki veriyorum ancak alıştım galiba ilk günlere göre daha sakinim:)

Daha önce yazdıklarımı tekrar etmek istemediğim için kısa cevap vermek istedim yoksa itirazlarla ilgili bir problemim yok.
 

IdeaFante

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
21 Kas 2011
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
30
Kuantumun günümüzde çok eksik yanları var, ilgili görünen nadir deneyler dışında varlığı bile kesin değil. Böyle sallantılı bir şeyin dinle bağdaştırılmasına şaşmamak gerek fakat her şeye rağmen dinden kurtulması için kanıtlanması/daha bilimsel olması yeterli :)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Elinde çekiç olan birinin herşeyi çivi olarak görmesi gibi bir yaratıcıya inananlar da heryerde onu görebiliyor. Domatesin üzerindeki Allah yazısından Allah diyen aslana kadar geniş bir yelpaze mevcut. Kuantumun da bundan nasibini almaması mucize olurdu ki işte o zaman bir yaratıcıya inanılabilirdi.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Einstein hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı haraket edemeyeceğini söylemişti, Kuantum Fizikçileri ise atom altı parçacıkların tüm uzayda anlık iletişim kurabileceğini ispatladı. Tüm kainatın yapı taşı atomlar olduğuna göre, canlı-cansız herşeyin temelini de atomlar oluşturduğuna göre Kuantum Fiziği bir devrimdir ve bir çok bilinmeyenin de cevabıdır.

Kuantum Fiziği Evrenin holografik yapıda olduğunu, parçanın bütünün bilgisini taşıdığını ve herşeyin dönüştüğünü asla yok olmadığını söyler.

Alemlerin aslı hayaldir...Bir ilizyondur, gerçeğin her boyutta farklı yansımalarıdır.

Herşey özünde enerjidir, madde olarak katı olarak algılamamız tümüyle bir yanılsamadır.

Evrenin holografik yapıda olduğunu bilim dünyasına kazandıran Fizikçi David Bohm klasik fiziğin tüm yapı taşlarını yerinden oynatmıştır.

Berkeley de bu görüşü destekleyen filozoflardandır. Berkeley'e göre;

" Ruhumuzun dışında, düşünerek var olduğunu sandığımız, madde değildir. Onları gördüğümüz ve dokunduğumuz için var olduğunu düşünüyoruz. Ancak duyumlarımız bizim ruhumuzda var olan fikirlerdir sadece öyleyse duyularımız ile algıladığımız nesneler fikirlerden başka birşey değildir ve bu fikirler bizim ruhumuzun dışında var olamaz. "
Böylece dışımızda gördüğümüz şeylerin aslında dışımızda değil sadece içimizde olduğunu ve yanılgı içersinde olduğumuzu söylüyor. Ayrıca bu fikirleri üretenin ruh değil Tanrı olduğunu da söyler. Ona göre ruh bu kavramları tek başına yaratamaz. Berkeley bu görüşleri ile Kunatum Fizikçilerini desteklemiştir.

David Bohm'a göre evren dev bir hologramdır. Holografik ilkelere göre işler. Beyin de bir hologramdır. Holografik esaslara göre işleyen beyin de holografik evren deki frekanslar alanından aldığı verileri 3 boyutlu gerçeklik haline dönüştürür. Ayrıca Sicim Teorisi de bu görüşü destekler.

History Chanel'da geçen hafta izlediğim belgeseli izleme şansınız olursa bu konuya geçmişten bir işaret gibi görünüyor. Hz. İsa'nın kaftanı ile ilgili bir belgeseldi. Bu belgeselde kaftan üzerinde bir şekil tespit ediliyor fakat şekil üzerinde çalışma yapan bilim adamları bir türlü şekli görünür yapmayı başaramıyorlar. Daha sonra özel bir programla 3 boyutlu düzeleme aktardıklarında şekil görünür oluyor. Şahsen izlerken çok etkisinde kaldım izleme şansı olanlara tavsiye ederim.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
fiziği kuantum kuramı üzerinden, berkeley yoluyla öznel idealizme bağladınız ya... bu durumun aslında solipsizmden başka bir şey olmadığını anlatan şu şiiri hatırlattınız; bağışlayıcılığınıza güvenerek aktarıyorum: BERKLEY

Behey
Berkley!
Behey on sekizinci asrın filozof peskoposu.
Felsefenden tüten günlük kokusu
başımızı döndürmek içindir.
Hayat kavgasında bizi
dizüstü süründürmek içindir.

Behey
Berkley,
Behey Allahın
Cebrail şeklindeki Ezraili,
Behey on sekizinci asrın en filozof katili!
Hâlâ geziyor İskoçya köylerinde
adımlarının sesi.
Hâlâ uluyor adımlarının sesine
tüyleri kanlı bir köpek.
Hâlâ
her gece titreyerek
görüyor gölgeni İskoçya köylüleri
evlerinin
camlarında!
Hâlâ
kanlı beş parmağının izi var
o beyaz buzlu camlar gibi şimal akşamlarında!

Behey
Berkley!
Behey meyhane kızlarının kara cübbeli kavalyesi,
Kıralın şövalyesi,
sermayenin altın sesi,
ve Allahın peskoposu!
Felsefenden tüten günlük kokusu
başımızı döndürmek içindir.
Hayat kavgasında bizi
dizüstü süründürmek içindir!

Her kelimen
kelepçelerken
bileklerimizi,
kıvrılan
bir yılan
gibi satırların
sokmak istiyor yüreklerimizi.
Beli hançerli bir İsaya benziyor resmin.
Sivriliyor kitaplarından ismin
sivri yosunlu ucundan
kızıl kan
damlıyan
yeşil bir diş gibi.
Her kitabın
diz çökmüş önünde Rabbın
kara kuşaklı bir keşiş gibi..
Sen bu kıyafetle mi bizi kandıracaktın,
inandıracaktın?
Biz İsanın vuslatını bekleyen
bir rahibe değiliz ki!

Behey
Berkley!
Behey tilkilerin şahı tilki!
Çalarken satırların zafer düdüğü,
küçük bir taş parçasının en küçüğü
imparatorların imparatoru gibi çıkınca karşısına,
hemen anlaşmak için
bir kapı açıyorsun,
binip Allahının sırtına
soldan geri kaçıyorsun!
Kaçma dur!
Her yol Romaya gider,
— bu belki doğrudur —
fakat
fikri evvel gören her felsefenin
safsata iklimidir yelken açtığı yer!
Bu bir hakikat
— hem de mutlak cinsinden — !
İşte sen
işte senin felsefen:
Sen o sarı kırmızı rengini gördüğün
cilâlı derisine parmaklarını sürdüğün
parlak
yuvarlak
elmaya:
«Fikirlerin bir
terkibidir,»
diyorsun!
Dışımızda bize bağlanmadan
var olan
varlığı
inkâr ediyorsun!

Şu mavi deniz
şu mavi denizde yüzen beyaz yelkenli gemi,
kendi kendinden aldığın fikirlerdir, öyle mi?
Mademki kendi fikrindir yüzen gemi,
mademki kendi fikrindir umman,
ne zaman var,
ne mekân!
Ne senin haricinde bir vücut
ne senden evvel kimse mevcut,
ne senden sonra kâinat baki
bir sen
bir de Allah hakikî.

Lâkin ey kara meyhanelerin sarhoş papazı!
Senin dışında değil miydi
kıllı kollarında kıvranan meyhanecinin kızı?
Yoksa kendi altında sen
kendinle mi yattın?
Diyelim ki senden evvel baban yok
İsa gibi.
Yine fakat bacakları arasından çıktığın
Meryem gibi bir anan da mı yok!
Diyelim ki yapyalnızsın
Turu Sinada Musa gibi,
ne yazık! Tevratını okuyan da mı yok!
Çok yalan söylemişsin çok.

Sen emin ol ki Berkley
— olmasan da zarar yok —
bu şi're benzer yazıda hissene düşen şey:
biraz alay
biraz şaka
ve birkaç tokat
— eldivensiz cinsinden —
Neyleyim?
Neş'e kavganın musikisidir.
Kavgada kuvvetini kaybetmiş gibidir biraz
neş'enin çelik ahengini duymayan adam;
neş'e ... iyi şeydir vesselam,
— baş döndürmezse eğer —
ve işte bizimkiler
güldüler mi,
ağız dolusu gülüyorlar.
Kabahat onların kuvvetinde:
yoksa ne sende
ne de bende!

Dinle Berkley!
— dinlemesen de olur —
Biz dinleyelim:
Beynimiz bal yoğuran
bir kovan.
Ona balı dolduran
arıdır hayat.
Aldığımız hislerin
sonsuz derin
pınarıdır kâinat!
Kâinat geniş
kâinat derin
kâinat uçsuz bucaksız!
Biz onun parçaları,
biz ondan doğan bir sürü bacaksız!
Biz o bacaksızların
— anasını inkâr etmeyen cinsi —
Çünkü biz
emredenlere emir verenlerden değiliz!
Bağlıyız toprağa
kalın halatlar gibi kollarımızla!
Çelik dişleri şimşekli çarklılar
koparırken kara toprağın esrarını,
biz
seyretmedeyiz
cihan içinden cihanların
doğuşunu;
kehkeşanların
gümüş aydınlığında!
Görmüşüz,
görmedeyiz
yılların yollarında toprak oluşunu
kızıl kadife dudaklı kızların!
Çiziyor hareketi gözlerimize
sonsuz maviliklerde
kuyrukluyıldızların
sırma saçlarından kalan izler.

Her habbe koynunda bir kubbeyi gizler!..

Şu denizler,
şu denizlerin üstünde denizler gibi esen,
rüzgârların uğultusu.
Şu ipi kopmuş
inci bir gerdanlık gibi damlayan su,
şu bir damla su,
uzaklaştıkça, yaklaşılan
hakikati gizler..

Her yeni ummanla beraber
bir yeni imkân!
Kâinat geniş
kâinat derin
kâinat uçsuz bucaksız!

Behey!
Berkley!
Behey bir karış boyuna bakmadan
Karpatları inkâr eden cüce!
Ahrete gittiysen eğer
oradan bir taç gönder,
süslemek için Allahının kafasını!
Fakat buradan
topla hemen tarağını tasını,
Haraç mezat!
Haraç mezat!
götür pazara bir pula sat:
Topraktaki saltanatın
göğe çıkan tahtını!

Yok üstünde tabiatın
tabiattan gayri kuvvet!..
Tabiat geniş
tabiat derin
tabiat uçsuz bucaksız!..
(n.h)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Evrim öz evladınızda kuantum fizigi üvey evladınız mı? Sevgili bilimciler :) Teistlere yaptığınız tüm yaftalamaların hepsi hatta daha fazlası sizde var..
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Berkeley'in görüşleri Kuantum Fiziği'ni destekliyor, var olanı inkar mı etmeliydim:)

Şiir çok güzel bu arada bayıldım, paylaşım için teşekkürler...
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Einstein hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı haraket edemeyeceğini söylemişti, Kuantum Fizikçileri ise atom altı parçacıkların tüm uzayda anlık iletişim kurabileceğini ispatladı.

Işık hızı geçildi mi?Ne zaman ispatlandı. <<<<< Test sonuçları doğrulanmadı deniyor.

"An experiment to repeat a test of the speed of subatomic particles known as neutrinos has found that they do not travel faster than light."

"Atom altı parçacıkları olarak bilinen nötrinoların hızı konusunda yapılan testin tekrarı bu parçacıkların ışıktan hızlı olmadığını gösterdi" Diyor.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Işık hızı geçildi mi?Ne zaman ispatlandı. <<<<< Test sonuçları doğrulanmadı deniyor.

"An experiment to repeat a test of the speed of subatomic particles known as neutrinos has found that they do not travel faster than light."

Işık hızı geçilmedi. Işık hızını geçebilsek zaten zamanı da kısaltıp, yaşlanmanın da önüne geçebileceğiz. İnsan ömrü uzayacak.

Atom altı dünyada ışık hızı geçildi fakat reel yaşamda bunu henüz başaramadık, bu konuda araştırmalar devam ediyor. Kuantum Fiziği'ne göre atom altı parçacıkları an zamanda haberleşebiliyor.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Işık hızı geçilmedi. Işık hızını geçebilsek zaten zamanı da kısaltıp, yaşlanmanın da önüne geçebileceğiz. İnsan ömrü uzayacak.

Atom altı dünyada ışık hızı geçildi fakat reel yaşamda bunu henüz başaramadık, bu konuda araştırmalar devam ediyor. Kuantum Fiziği'ne göre atom altı parçacıkları an zamanda haberleşebiliyor.

Neden iletişim sorunu yaşıyoruzun cevabı burada işte.Yapılan son test atom altı dünyada ışık hızı geçilmedi sonucunu vermiştirAma siz geçildi diyor ve üstüne bir de reel yaşamda (o nedemekse) bu geçişi başaramadık diyorsunuz. Afedersiniz ama şimdi nasıl bir iletişim kuracağız çok merak ettim. Şimdi ben sizin bu fikrinize saygı mı duyacağım yani?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Neden iletişim sorunu yaşıyoruzun cevabı burada işte.Yapılan son test atom altı dünyada ışık hızı geçilmedi sonucunu vermiştirAma siz geçildi diyor ve üstüne bir de reel yaşamda (o nedemekse) bu geçişi başaramadık diyorsunuz. Afedersiniz ama şimdi nasıl bir iletişim kuracağız çok merak ettim. Şimdi ben sizin bu fikrinize saygı mı duyacağım yani?

Yazıyı şimdi okudum, ispatlanalı yıllar oldu bu deney başarısız sonuç vermiş olabilir. Son nokta bu mudur yani? 16 mart 2012 ?
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Yazıyı şimdi okudum, ispatlanalı yıllar oldu bu deney başarısız sonuç vermiş olabilir. Son nokta bu mudur yani? 16 mart 2012 ?

Buyurun aşıldığını ifade eden deney ile ilgili paylaşımda bulunun."Son nokta bu mudur?"demek ile aşılmış olduğunu ortaya koymuş olmadınız.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Buyurun aşıldığını ifade eden deney ile ilgili paylaşımda bulunun."Son nokta bu mudur?"demek ile aşılmış olduğunu ortaya koymuş olmadınız.

Ferdinand ciddi bir karışıklık oldu yazılarda özcelikle tüm okuyuculardan ve sizden özür dilerim. Bir daha iş ortamımda forumu açmayacağım çünkü maalesef aynı anda hem yazı okuyup hem de iş yapamıyorum.

Yazının orjinalini çok dikkatli okumadım ilk baştan fakat ben bu deneyi çok iyi biliyorum zaten ve takipçisiydim de...Opera deneyi olarak biliyorum.

Farklı kaynaklar farklı yorumlamışlar anlaşılan yoksa ışık hızı geçildi. Atom altı dünyasında bu başarıldı şu an için çalışmalar ışık hızını aşarak gezegenler arası seyahat ve zamanı yavaşlatmak üzerine devam ediyor.

Kuantum Fiziği'nde bir son nokta asla olmaz bu açıdan tarih hakkında öyle bir yorum yazdım. Bugün bu saat bile yeni bir keşif yapılmış olabilir.

Benim zaten sizlerle ters düşme sebebim de bu galiba, ben araştırmaları çok heyecanla takip ediyor ve yenilikleri çabuk kabulleniyorum. Bu bilim insanı olmamanın verdiği bir rahatlık sanırım.

Sizler net sonuç açıklanmadıkça kabul etmiyorsunuz.

Bu durumda nasıl bir çözüm bulacağız bilemiyorum, ben tamamen susacağım o zaman ve hiç katılmayacağım yazılara çünkü ben ispatlanmış ve netleşmiş konuların ötesini araştıran ve bu konularda ulaştığım bilgileri aktaran biriyim. Sizler ise bunu asla kabul etmiyorsunuz.

Her neyse orta noktayı bulmak çok zor gibi görünüyor, ben sessiz kalmayı tercih ediyorum bu durumda...

Var olanı, bilineni tartışmak insana ne kazandırır bilemiyorum ben yenilikleri araştırıp, konuşmayı tercih eden biriyim. Tüm mesele bu zaten. Bu da size içi boş görünüyor.

Sonuçta tıkanıp kalıyoruz, ben önerilerimi sunmuştum fakat orta noktada buluşmak zor görünüyor.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Bilim elbette yerinde saymıyor fakat bu gerçekleşmemiş şeylerin gerçekleştiği anlamına gelmez.Işık hızı geçilmedi.Geçilirse ne olurun tartışması yapılıyor. Merak etmeyin gelişmeleri sadece siz takip etmiyorsunuz. Zaten sadece siz takip ediyor olsaydınız şu an bu itirazı almamış olurdunuz. Anlaşamayız çünkü siz gerçekleşmemiş bir şeye gerçekleşmiştir diyorsunuz.Gerçekleşebilir değil, gerçekleşmiştir diyorsunuz. Bu konudaki argümanınız da bilim yerinde saymaz,ilerler,BBC taraflıdır vs gibi ifadelere dayanıyor ki anlamlı değildir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bilim elbette yerinde saymıyor fakat bu gerçekleşmemiş şeylerin gerçekleştiği anlamına gelmez.Işık hızı geçilmedi.Geçilirse ne olurun tartışması yapılıyor. Merak etmeyin gelişmeleri sadece siz takip etmiyorsunuz. Zaten sadece siz takip ediyor olsaydınız şu an bu itirazı almamış olurdunuz. Anlaşamayız çünkü siz gerçekleşmemiş bir şeye gerçekleşmiştir diyorsunuz.Gerçekleşebilir değil, gerçekleşmiştir diyorsunuz. Bu konudaki argümanınız da bilim yerinde saymaz,ilerler,BBC taraflıdır vs gibi ifadelere dayanıyor ki anlamlı değildir.

BBC taraflıdır demedim fakat yazıyı yazan kişinin taraflı olduğu ve sanki büyük bir iş başarmış gibi kaleme aldığı bir gerçek.
Bu deneyi yöneten kişi de istifa etmek zorunda kaldı zaten bu tür alaycı yorumlar sebebi ile adamcağız yıllarca emek harcadığı işinden istifa etmeye zorlandı ve günlerce alaya alındı.

Bu deney tekrarlanacak bu ayrı konu. Mesele ışık hızının geçilmiş ya da geçilmemiş olması değil zaten. Bu başarıldığı an nelerin değişeceği.

Kuantum Fiziği bana çok fazla şey kattı, başkaları ne düşünür ya da boş kabul eder onu bilemem fakat siz şu konuda karar vermelisiniz. Bu tür yorumları hep alaya mı alacaksınız?

Işık hızı geçilecek ya da geçilebilir demiyorum ısrarla ışık hızı geçildi, diyorum. Cern deneyinden çok önce de bu konuda çalışmalar yapıldı. Kuantum Fizikçilerini niye bu kadar hafife alıyorsunuz anlamış değilim.

Bu benim görüşüm ve içi boş size göre peki bu durumda ne yapacağız? Ben her yazımda alaya mı alınacağım yoksa içi boş benim düşüncelerim susmalıyım diyerek kenara mı çekileceğim? Karar bana ait tabi ki biliyorum.

Bakalım zaman gösterecek ben şimdilik susuyorum.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Işık hızı geçilecek ya da geçilebilir demiyorum ısrarla ışık hızı geçildi, diyorum. Cern deneyinden çok önce de bu konuda çalışmalar yapıldı. Kuantum Fizikçilerini niye bu kadar hafife alıyorsunuz anlamış değilim.

Hangi deneyler? Hangi fizikçiler? Bunları paylaşmak bu kadar zor değil.Bu bilgilere internet üzerinden ulaşılabiliyor. Böyle deneyler yapıldı diyorsunuz ancak bir örnek veremiyorsunuz? Yani somut birşey koyamıyor,sadece "aşıldı" kelimesini ısrarla tekrar ediyorsunuz. Burada Kuantum fizikçilerinden bahsetmiyoruz çünkü ben "ışık hızı şu deneyle aşıldı" diyen bir kuantum fizikçisi duymadım.Varsa buyurun söyleyin. Işık hızı aşılabilir, aşılırsa şöyle şöyle sonuçları olur demek ile aşılmıştır demek çok farklı şeylerdir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Hangi deneyler? Hangi fizikçiler? Bunları paylaşmak bu kadar zor değil.Bu bilgilere internet üzerinden ulaşılabiliyor. Böyle deneyler yapıldı diyorsunuz ancak bir örnek veremiyorsunuz? Yani somut birşey koyamıyor,sadece "aşıldı" kelimesini ısrarla tekrar ediyorsunuz. Burada Kuantum fizikçilerinden bahsetmiyoruz çünkü ben "ışık hızı şu deneyle aşıldı" diyen bir kuantum fizikçisi duymadım.Varsa buyurun söyleyin. Işık hızı aşılabilir, aşılırsa şöyle şöyle sonuçları olur demek ile aşılmıştır demek çok farklı şeylerdir.

1981 yılında Fransız Fizikçi Alain Aspect yaptığı deneylerde dünyada ilk defa farklı uzaklıklarda bulunan parçacıkların aynı anda ve aynı şekilde davrandıklarını kanıtladı. Fotonlardan birine etki ettiğiniz zaman aralarındaki uzaklık fark etmeksizin ikisi de aynı anda cevap veriyordu. ( EPR Paradoksu olarak da bilinir.)
1935 yılında Einstein, Podolsky ve Rosen’in ileri sürdüğü düşünce deneyidir. O günün teknolojik imkanları yetersiz kaldığı için deney CERN’de yeniden gündeme gelmiş ve başarı ile gerçekleştirilmiştir. Deneyde; 2 atomaltı parçacık birbirinden 10 km. uzaklıktadır fakat 2 foton ayna karşısında birbirleri ile aynı davranışları sergilemişlerdir. Fotonlardan biri yarı yansıtıcı bir aynadan geçtiği vakit 10 km uzaklıktaki diğer foton da aynı şekilde yarı yansıtıcı bir aynadan geçmiştir. Aralarındaki mesafe davranışlarını etkilememiş biri nasıl davrandı ise öteki de aynı şekilde ve aynı anda aynı davranışı sergilemiştir.
Bu durumda Einstein’ın hiçbir iletişim, ışık hızından daha hızlı hareket edemez tezi otomatikman çürümüş fakat bilim çevreleri buna şiddetle karşı çıkmışlardır. ( Her zaman olduğu gibi )

David Bohm ise olaya farklı bir bakış açısı ile yaklaşarak ;
Tüm parçalar bütünün parçaları, onlar ayrı değil aynı parçacıklar olduğu için ışık hızını geçmelerine gerek yok, aynı bütünlük içinde aynı AN’da iletişim içindeler, demiştir. Fizikçi Nick Herbert de bu görüşe katılmış ve çalışmalara destek vermiştir.
Bu sebeple atom altı dünyasında ışık hızı aşılmıştır fakat bununla ilgili deneyler, araştırmalar halen devam ediyor.
Opera deneyi başarısız sonuçlandı diye kamuoyu ışık hızı geçilemedi kabul etmeye devam etsin. Işık hızı geçileli yıllar oldu ve bunu Fizikçiler başardı. Kuantum Fiziği sayesinde…

Kamuoyuna aktarılmayan o kadar çok araştırma var ki bunlar gündeme getirilmiyor diye yok saymaya devam edelim.
Tekrar ediyorum size göre hayal ya da masal bana göre ve benim gibi düşünen bazılarına göre ise çok gerçek.
Bu konuda yazmak bana bir şey kazandırmıyor ben bildiklerimi paylaşmak istedim fakat madem masal gibi algılıyorsunuz o zaman bildiklerim bana kalsın siz de yorulmayın ben de. Paylaşım platformu mu dayatma platformu mu ben anlamadım zaten...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst