- Konbuyu başlatan
- #1
Konu İstatistikleri
- Yöneticiler
- #2
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
Hocam biz dürüst olalım sonsuz dürüst olalım, açık olalım o halde
(BİZİM/BİZLERİN) -YAKIN BİR- KOMÜNİZM SENTEZİMİZ
Komünizm (Bize göre/bizlere göre; ) tıpkı Nietzche'nin Üst Üstün insanı (ve öznesi) gibi Marks'ın Üst Üstün gerçekliğidir.
Belki kısmen Üstün Öznelik/Öznellik karşıtı ve dengesi olarakta Üstün Nesnellik ve oluşsallık
Güç istencinin yerini bilgi/bilgelik ve gerçeklik istenci alır,
Öznellik istencinin yerini nesnellik, kurumsallık/kuramsallık istenci alır... Doku ve Kaynaşma istenci alır...
Öznel yükseliş ve yükseltme istencinin yerini tüm bir gerçeği ve grubu yükseltmek alır. Gerçeği yükseltmek hatta tümden değiştirmek alır.
Biz Komünizmi mümkün görüyoruz ancak paralel oluşlar/evrenler ve alternatif realiteler denen biçim de olarak
ya da bu denenler de bir biçim olarak.
Alternatif oluşsallıklar, zaman paradigmaları. Zaman mekan paradigmaları
Bir olasılıkta da dünyada da mümkün görüyoruz. Yine de alternatif bir dünya ya da zaman hattı olarak belirtmeliyiz ve işaretlemeliyiz.
Tümden doğada yaşayan bir toplum. Hayvanlar gibi bir bölünmemişlik. Doğaya gruba aitlik.Tam.Etkisizlik... Doğaya aitlik sahiplik...
Biz Alt Komünizm izi olarak örn. İran Aleviliği vb. ya da bu Alevilik denenin özü-incelenmesi- metaforlaştırılması öneriyoruz.
Ya da eski Aborjinlere gidelim...Tam bu değil ama oralardan bir sentez /bakıştırma alalım... Tam bir doğalılık; olanlılık ve olana ve doğaya tam aitlik/duyuşsallık sentezi... Nesne ve özne olmak ayrımı kalmadı -gibi düşün-. Bakış görülene yapıştı gibi düşün. Kendi, bakışa olana ve doğaya yapıştı gibi düşün. Görüş sana yapışıyor gibi düşün... Tam bir birliktelik ve grup bilişi-bilişselliği. Kırklar öyküsünü (söylencesini) hatırlayın bu "Bireysel bireyselliğin" tersidir. "Grupsal bireysellik". Grupçu bireysellik...
Arı ve karınca kolonisi örneğini alalım...
Üst Komünizm katmanını aşağıda bir tık açacağız.
Dünya olduğu gibi olan yerdir... Dünya karmacıdır.
Dünyanın metabolizması farklı bir metabolizmadır.
Üstün gerçekliğe geçiş kavramını geri devirelim
Yani alt gerçeklik ve bu gerçeklik Alt gerçeklikle Üst Gerçeklik arasındaki köprülemelerdir...
Herşey de öyle....
Üst Komünizm denilen de;
Daha da ileri gidersek (Kasyopyacı bir terminoloji ile) bize Marks'tan yansıyan metafor; evrensel bir gerçekliği ve realiateyi; anti-relaiteyi ve varsıl ve zaten mümkün olan bir realite biçimini (Evrensel bir Metaforu) işaretler..
Çoklu ben, anti ben/benlik, Çokluöznebenlik vb. alanları ve metaforu ve ben-tersini işaretler. Neredeyse tüm Batı aydınlanmasın da sanattan resime iz ve işaretleri vardır.
Burada kısmen Nietzsche'nin Üst Üstün insanı buraya bu dünyaya kurması gibi bir ayrımdan sözedilebilir..
Altlı üstlü katlı katmanlı realiteler ve biliciler/bilişler deneyimler, deneyimleyiciler ...
Bizde ki kuram bu. Açık...
Vallahi serbest dürüst düşün'ümü konuştum bu kadar...
İçimden büyükte bir yük/göç attım...
..
Tüm bir Batı aydınlanması o kavramı taşıyor. Tek başına o kavramı taşıyor...
Marksın kucağına o kavramı getiriyor. onun için var. Perde açılışı kapanışı gibi.
Yani o aydınlanmanın ucu taa geçmişten Marks'a uzanıyor ve bu kavram uzatılıyor ..
..
Hocam sürü kavramında bile Komünizm izi var. Başsız kendini içeren içsel devimleri onu yöneten bir sürü düşünün..
Bir yapışkanla dışarıya boşluğa kendini yapıştırdığını düşün Hocam
Bir yapışkanla dışarıya boşluğa kendini yapıştırdığını düşün Hocam
Nesnenin devimin tamamen uzantısı ve bitişiği/yapışığı olduğunu düşünmen gerekecek
Hocam boşluğu katılaştır nesneleştir ve bir resim gibi içinde kendin yapışık
Kendini sadece bir resimde görseldeki renk gibi düzeyleştir
Bu kadar bitti
İşte
--Tarkovsky Tarkovsky----
.
(BİZİM/BİZLERİN) -YAKIN BİR- KOMÜNİZM SENTEZİMİZ
Komünizm (Bize göre/bizlere göre; ) tıpkı Nietzche'nin Üst Üstün insanı (ve öznesi) gibi Marks'ın Üst Üstün gerçekliğidir.
Belki kısmen Üstün Öznelik/Öznellik karşıtı ve dengesi olarakta Üstün Nesnellik ve oluşsallık
Güç istencinin yerini bilgi/bilgelik ve gerçeklik istenci alır,
Öznellik istencinin yerini nesnellik, kurumsallık/kuramsallık istenci alır... Doku ve Kaynaşma istenci alır...
Öznel yükseliş ve yükseltme istencinin yerini tüm bir gerçeği ve grubu yükseltmek alır. Gerçeği yükseltmek hatta tümden değiştirmek alır.
Biz Komünizmi mümkün görüyoruz ancak paralel oluşlar/evrenler ve alternatif realiteler denen biçim de olarak
ya da bu denenler de bir biçim olarak.
Alternatif oluşsallıklar, zaman paradigmaları. Zaman mekan paradigmaları
Bir olasılıkta da dünyada da mümkün görüyoruz. Yine de alternatif bir dünya ya da zaman hattı olarak belirtmeliyiz ve işaretlemeliyiz.
Tümden doğada yaşayan bir toplum. Hayvanlar gibi bir bölünmemişlik. Doğaya gruba aitlik.Tam.Etkisizlik... Doğaya aitlik sahiplik...
Biz Alt Komünizm izi olarak örn. İran Aleviliği vb. ya da bu Alevilik denenin özü-incelenmesi- metaforlaştırılması öneriyoruz.
Ya da eski Aborjinlere gidelim...Tam bu değil ama oralardan bir sentez /bakıştırma alalım... Tam bir doğalılık; olanlılık ve olana ve doğaya tam aitlik/duyuşsallık sentezi... Nesne ve özne olmak ayrımı kalmadı -gibi düşün-. Bakış görülene yapıştı gibi düşün. Kendi, bakışa olana ve doğaya yapıştı gibi düşün. Görüş sana yapışıyor gibi düşün... Tam bir birliktelik ve grup bilişi-bilişselliği. Kırklar öyküsünü (söylencesini) hatırlayın bu "Bireysel bireyselliğin" tersidir. "Grupsal bireysellik". Grupçu bireysellik...
Arı ve karınca kolonisi örneğini alalım...
Üst Komünizm katmanını aşağıda bir tık açacağız.
Dünya olduğu gibi olan yerdir... Dünya karmacıdır.
Dünyanın metabolizması farklı bir metabolizmadır.
Üstün gerçekliğe geçiş kavramını geri devirelim
Yani alt gerçeklik ve bu gerçeklik Alt gerçeklikle Üst Gerçeklik arasındaki köprülemelerdir...
Herşey de öyle....
Üst Komünizm denilen de;
Daha da ileri gidersek (Kasyopyacı bir terminoloji ile) bize Marks'tan yansıyan metafor; evrensel bir gerçekliği ve realiateyi; anti-relaiteyi ve varsıl ve zaten mümkün olan bir realite biçimini (Evrensel bir Metaforu) işaretler..
Çoklu ben, anti ben/benlik, Çokluöznebenlik vb. alanları ve metaforu ve ben-tersini işaretler. Neredeyse tüm Batı aydınlanmasın da sanattan resime iz ve işaretleri vardır.
Burada kısmen Nietzsche'nin Üst Üstün insanı buraya bu dünyaya kurması gibi bir ayrımdan sözedilebilir..
Altlı üstlü katlı katmanlı realiteler ve biliciler/bilişler deneyimler, deneyimleyiciler ...
Bizde ki kuram bu. Açık...
Vallahi serbest dürüst düşün'ümü konuştum bu kadar...
İçimden büyükte bir yük/göç attım...
..
Tüm bir Batı aydınlanması o kavramı taşıyor. Tek başına o kavramı taşıyor...
Marksın kucağına o kavramı getiriyor. onun için var. Perde açılışı kapanışı gibi.
Yani o aydınlanmanın ucu taa geçmişten Marks'a uzanıyor ve bu kavram uzatılıyor ..
..
Hocam sürü kavramında bile Komünizm izi var. Başsız kendini içeren içsel devimleri onu yöneten bir sürü düşünün..
Bir yapışkanla dışarıya boşluğa kendini yapıştırdığını düşün Hocam
Bir yapışkanla dışarıya boşluğa kendini yapıştırdığını düşün Hocam
Nesnenin devimin tamamen uzantısı ve bitişiği/yapışığı olduğunu düşünmen gerekecek
Hocam boşluğu katılaştır nesneleştir ve bir resim gibi içinde kendin yapışık
Kendini sadece bir resimde görseldeki renk gibi düzeyleştir
Bu kadar bitti
İşte
--Tarkovsky Tarkovsky----
.
- Katılım
- 13 Ocak 2015
- Mesajlar
- 1,330
- Tepkime puanı
- 258
- Puanları
- 83
- Yaş
- 35
- Konum
- Ankara
- Üniversite Bölümü
- Tarih Öğretmenliği
- Ünvan
- Dr.
Komünist değilim ama sosyal adaleti seviyorum, özel mülkiyetin ve kişisel servetin ve özgür teşebbüsün olmasında bir sakınca olmamalı,ama özel mülkiyete ve kişisel servete bir sınırlama getirilmeli ki fazla servet refah seviyesi düşük kesime pay edilebilsin. Toplumda zeki olduğu için kariyer yapıp öğretmen, doktor, mühendis olanlar mesleklerinin prestiji ile yetinmeli ve övünmeli, zeki olmaları onlara servet değil sadece toplumda prestij kazandırmalı, ama bu okuyanlar/emek harcayanlar hiç okumayanlar ile maddi anlamda eşitlensin de demek değildir.
Bir de komünistlerin sscb'de bir ara uygulamaya çalıştıkları "özgür aşk" var ki neresinden tutsan fecaat. İşin ilginci hala komünistler özgür aşk'ı savunuyor. Bu özgür aşk'ı bir türlü tabiatıma kabul ettirememişimdir. Özgür aşk, "kadın ve erkek arasındaki sevgiye" ve "aile kurumu"na açık bir saldırı.
Bir de komünistlerin sscb'de bir ara uygulamaya çalıştıkları "özgür aşk" var ki neresinden tutsan fecaat. İşin ilginci hala komünistler özgür aşk'ı savunuyor. Bu özgür aşk'ı bir türlü tabiatıma kabul ettirememişimdir. Özgür aşk, "kadın ve erkek arasındaki sevgiye" ve "aile kurumu"na açık bir saldırı.
Son düzenleme:
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
komünizm bütün malların ortaklaşa kullanılması değildir; artı-değerin mal edinilmemesi ve bu bağlamda sermaye edinilmemesidir. özel mülk ten kasıt emeğin sömürülerek sermaye oluşturulmasıdır. yoksa her kişinin özel eşyalarının olması komünizme aykırı düşmez, ayrıca böylesi bir üretim tarzında iş bölümü de olmayacağından herkes üretim halkasının her aşmasına katılabilecektir. ayrıca yok efendim çok eşlilik vs. diye bir şey de yok, isteyen tek eşli kalabilecektir, seküler bir toplum olarak dil, din, cins anlamsız kalacak ve bunların tüm baskıları kalkacaktır...sınırsız ve sınıfsız toplumsal düzlemde yönetenlere de gerek kalmayacaktır; tüm bunlardan korkanlar/çekinenler/çekince koyanlar mevcut statükolarını sürdürmek istedikleri için çeşitli bahaneler ileri süreceklerdir. özellikle kadın üzerinden mülkiyete temes ederek kadının ortak mal olduğunu söyleyerek komünizmi karalayacaktır; bu gün tüm dünyadaki genel ev kadınları ortak mal olarak kullanılmıyor mu? ayrıca aldatan eş sayısı hiç de az değil! erk-egemen düşüncelerle felsefi-ekonomik-politik söylemler, realite, çözüm ve önerilerin küçümsenmesine kayıtsız kalmak düşüncenin özüne aykırıdır...
- Katılım
- 13 Ocak 2015
- Mesajlar
- 1,330
- Tepkime puanı
- 258
- Puanları
- 83
- Yaş
- 35
- Konum
- Ankara
- Üniversite Bölümü
- Tarih Öğretmenliği
- Ünvan
- Dr.
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
tümünü kapatmalı, genel-ev kadar insan etiğini zorlayan bir kurum daha var mı?
M
Mantıksız2022
Ziyaretçi
İnsanın, dahası bütün canlıların doğasına ters olduğu için uygulanması mümkün olmayan sistem.
Komunizm teorik olarak olgunlaşmış olsa da bugüne kadar uygulanmadığı için pratikte ne gibi sonuç getireceğini bilemeyiz.
Komünizme giden süreç çok uzun olduğu için onu bugünden tartışmak pek anlamlı olmayacaktır.
Ayrıca insanlardaki bazı özelliklerin değişime uğrayacağı şüpheli olduğundan, komunizme giden sürecin gerçekleşme ihtimali de pek bilinmiyor.
Örneğin, komünizm süreci işlemesi için önce insanlardaki fırsatçılık, diğerinden daha güçlü olma gibi özelliklerin de evrilmesi gerekiyor. Çünkü bu gibi özellikleri taşıyanlar komünist sistemde bile rahat durmayacaktır.
İnsanlardaki bu özellikler belki bir kısmında değişebilir ama tamamında değişme ihtimali zayıf görünüyor.
Dolayısıyla komünist sistemin olması doğrudan insanların evrimsel değişimdeki duruşuna bağlı.
Komünizme giden süreç çok uzun olduğu için onu bugünden tartışmak pek anlamlı olmayacaktır.
Ayrıca insanlardaki bazı özelliklerin değişime uğrayacağı şüpheli olduğundan, komunizme giden sürecin gerçekleşme ihtimali de pek bilinmiyor.
Örneğin, komünizm süreci işlemesi için önce insanlardaki fırsatçılık, diğerinden daha güçlü olma gibi özelliklerin de evrilmesi gerekiyor. Çünkü bu gibi özellikleri taşıyanlar komünist sistemde bile rahat durmayacaktır.
İnsanlardaki bu özellikler belki bir kısmında değişebilir ama tamamında değişme ihtimali zayıf görünüyor.
Dolayısıyla komünist sistemin olması doğrudan insanların evrimsel değişimdeki duruşuna bağlı.
M
Mantıksız2022
Ziyaretçi
Bütün insanları cyborg-robot haline getirmeden komünizm filan olmaz
Komünizm yolunu tıkayan fırsatçılık gibi özellikler insanın hayatta kalması için elzem olan özelliklerdir.
Doğada canlılar sürekli rekabet halinde, hatta doğada komünizme örnek olarak gösterilen karıncalarda atlanan şu durum var:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Bütün karıncalar kraliçeye kölelik yapıyor.
- Yöneticiler
- #10
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
Kızılderilierin sistemi neydi mesela
ya da Aborjinlilerin
İnsan limitsiz (ya da mutlak) bir rekabet ve fırsatçılık içinde olsa birbirini yokederdi
Bence:
- doğru olanı sopa zoruyla yaptıramazsın.
Komünizmin en büyük dersi bu olmuştur. Bir şeyi baskıcı / diktatörlük yolundan denedikleri için başarısız oldular. Hem de ancak bu şekilde başarılı olabileceklerine inanmışken.
Bir işin aslı biz Batı tarzı liberlalizme komünizmden doğru geçtik. Tersi değil. Eski köylerde mallar da ortakmış çalışma da ortakmış. Zaten bugünkü kadar çok sayıda hizmet ve ürün de yokmuş. Soylu sınıfını dışarıda tutarsan, Din sınıfı da tamamen komünal bir düzen içinde yaşarmış.
BU yüzden ben liberalizmin gerekli bir evre olduğuna inanıyorum çünkü ilk kez bu sistemde "bu benim yolum, benim yolum benim yolumdur" diyebiliyoruz. Geçmişte bunu yapamazdık. Hatta türkiye gibi ülkelerde bunun canlı örnekleri var. Mesela Büyük kentlerde köy kökenli insanlar ramazan ayında bir barda içki içen insanları tehdit edebiliyorlar (Birkaç sene önce Haberlerde okumuştum. 4-5 kişi İstanbulda bir barı basıp müşterileri tehdit etmişlerdi). Eski toplumlarda her şey ortak olduğu için herkesin davranış biçimi de birbirine benzemek zorundadır. Mesela avrupada ilaç hazırlayan veya başka türlü farklı davranan bir sürü kadını da cadı diye yakmışlar.
Kendim de bunu askerde yaşadım: Er olarak yaptığım için çevremdekiler köy kökenliydi. yani ben asıl / gerçek komünist / kollektif yapıyı belirli düzeyde anladığımı düşünüyorum.
Olumlu yönü de yok demiyorum. Büyük kentlerde herkes yalnızdır köylerde ise herkes herkesin akrabası / kardeşidir. Ben bazen (gülmeyin) bu yüzden askerliği özlediğimi bile hissetmişimdir. Çünkü asla yalnız değilsin. derdin / ihtiyacın varsa seni dinleyecek biri mutlaka vardır.
Yani bunlar toplumların evreleridir. Peki gelecekte olacağına inanıyor muyum?
- Hayır. Daha doğrusu hümanist / sosyalist / daha dayanışmacı toplumlar bence mutlaka olacak. Ama bireyselliğin en azından bir süre daha önemini koruyacağına inanıyorum. Felsefi açıdan bunun önemine de inanıyorum.
- doğru olanı sopa zoruyla yaptıramazsın.
Komünizmin en büyük dersi bu olmuştur. Bir şeyi baskıcı / diktatörlük yolundan denedikleri için başarısız oldular. Hem de ancak bu şekilde başarılı olabileceklerine inanmışken.
Bir işin aslı biz Batı tarzı liberlalizme komünizmden doğru geçtik. Tersi değil. Eski köylerde mallar da ortakmış çalışma da ortakmış. Zaten bugünkü kadar çok sayıda hizmet ve ürün de yokmuş. Soylu sınıfını dışarıda tutarsan, Din sınıfı da tamamen komünal bir düzen içinde yaşarmış.
BU yüzden ben liberalizmin gerekli bir evre olduğuna inanıyorum çünkü ilk kez bu sistemde "bu benim yolum, benim yolum benim yolumdur" diyebiliyoruz. Geçmişte bunu yapamazdık. Hatta türkiye gibi ülkelerde bunun canlı örnekleri var. Mesela Büyük kentlerde köy kökenli insanlar ramazan ayında bir barda içki içen insanları tehdit edebiliyorlar (Birkaç sene önce Haberlerde okumuştum. 4-5 kişi İstanbulda bir barı basıp müşterileri tehdit etmişlerdi). Eski toplumlarda her şey ortak olduğu için herkesin davranış biçimi de birbirine benzemek zorundadır. Mesela avrupada ilaç hazırlayan veya başka türlü farklı davranan bir sürü kadını da cadı diye yakmışlar.
Kendim de bunu askerde yaşadım: Er olarak yaptığım için çevremdekiler köy kökenliydi. yani ben asıl / gerçek komünist / kollektif yapıyı belirli düzeyde anladığımı düşünüyorum.
Olumlu yönü de yok demiyorum. Büyük kentlerde herkes yalnızdır köylerde ise herkes herkesin akrabası / kardeşidir. Ben bazen (gülmeyin) bu yüzden askerliği özlediğimi bile hissetmişimdir. Çünkü asla yalnız değilsin. derdin / ihtiyacın varsa seni dinleyecek biri mutlaka vardır.
Yani bunlar toplumların evreleridir. Peki gelecekte olacağına inanıyor muyum?
- Hayır. Daha doğrusu hümanist / sosyalist / daha dayanışmacı toplumlar bence mutlaka olacak. Ama bireyselliğin en azından bir süre daha önemini koruyacağına inanıyorum. Felsefi açıdan bunun önemine de inanıyorum.
M
Mantıksız2022
Ziyaretçi
Yamyamlık çok yaygındı
Hala yaptıklarını düşünüyorum
Toplumlar başka toplum veya gruplara karşı koymak için kurulurlar. Yada taş devrinde olduğu gibi zorlukların üstesinden gelmek için.
Taş devrinde vahşi hayvanlara karşı koymak için kabilenin erkekleri birlikte avlanırlardı ama kabilenin bütün kadınlarından sadece tek bir erkek çocuk sahibi olabilirdi.
Buna komünizm diyebiliyorsan, evet öyle. Ama belirtmekte fayda var, bu sistemde herkes eşit bazıları daha eşit.
- Yöneticiler
- #13
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
[QUOTE="Mantıksız, post: 171577,
Bütün karıncalar kraliçeye kölelik yapıyor.
[/QUOTE]
Sanırım kabaca insanin tarım toplumuyla yerleşik hayatla kent devletlerini kurduğu ve büyük koloniler halinde yaşamaya başladığını varsayıyoruz. Herkesin savaşçı olmasına getek kalmıyor. Çok kabaca bir asker sınıfı , bir yönetici ve elit (aristokrat) sınıf ve onları besleyen bir çiftçi üretici sınıf doğuyor.
Sanırım bundan önceki duruma doğal yaşam, kabile örgütlenmesi hatta belki merkezi bir yönetim olmayacağı için ve yönetim merkeziyetsiz olacağı için doğal bir anarşizm bile diyebilirdik..
Şimdi sanırım doğaya dönemezdik. Belli bir evrim geçirdik. Üretim tüketim toplumları olduk belli bir tekno evrimimiz var. Bunun dıiında tarihte görülmediği kadar bilgi bilim bilinç ürettiğimizi düşünüyoruz ama hala yönetim sorunumuz çözemiyor muyuz?
Twitter a gidelim faturasını ödeyemeyen insanlar var. Çocuğunun maması için twit atan insanlar var. Yüce devletiniz ve toplumunuz nerede? Kulak tıkayarak yaşıyorsunuz. Yarın bana eskiden bir kralın olduğu kadar yetki verilse tüm bunları çözebilirdim. İkinci bir olasılıkta benim gibi düşünen salr bir çoğunlukla demokratik yoldan iktidarı ele geçrisemde bunu beraber çözebilirdik. Bir aç bir tok burakmazdım ya da bırakmazdım.Bunu engelleyen ne olurdu? Özel mülkiyeti zenginin haksız kazancını bu tehdit ederdi. Yarın herkese ya da boşta kim varsa ona sen tarlada sen üretimde sen bir hayvan çiftliğinde vs çalışmalısın herkes çalışmalı diyecektik. Başka yol var mı? Başka sorun var mı? Bu diğer ülkelerin ekonomik sosyal politik yapılarını ve çıkarlarını tehdit edebilirdi.
Sorun ne mesela.
Zevk ve eğlence tüketmek isteniyor.
Tamam hem çalışıp hem zevk ve eğlence tüketmeye de devam edebilirdik.
Peki başka sorun ne?
Bunu yapacaklara güvenmiyoruxiz hayatımızı ele geçireceklerini ve bizi sonsuza kadar yönetip ne yapılacağını söyleyeceklerini mi düşünüyoruz.
Peki şu an ne durumdasınız?
Aç insanlar var.
Komünizm düşleyen aç insan olmasın diyor. Karşı olan ne diyor?
Vah zevklerim elimden gidiyor.
Bunu bir daha düşünün
Kendinize güvenmiyorsunuz.
Hiç bir özgürlüğünüz olmayan bir sistemde adil bölüşümlü bir sistemin özgürlükleri çalacağını varsayıyorsunuz
Üretmekten çalışmaktan korkuyorsunuz
Yan gelip yatamamaktan.
08.00 -19.00 köleleri akşam kalan 3 saatini ve bir pazarını mı savunuyor?
Asgari yaşam standartlarında
Ben size söyleyeyim. Seks üzerine burada ki var oluşu kurmuşsunuz ve bu özgürleşirse zevki kalmaz yalın üreme faaliyeti olur. Bu iki nesil içinde gerçekleşir. Yaşamın zevki kalmaz diyorsunuz bırakın da sömürelim acı çekeliö birbirimizi yiyelim
Ben öyle anlıyorum
Bütün karıncalar kraliçeye kölelik yapıyor.
[/QUOTE]
Sanırım kabaca insanin tarım toplumuyla yerleşik hayatla kent devletlerini kurduğu ve büyük koloniler halinde yaşamaya başladığını varsayıyoruz. Herkesin savaşçı olmasına getek kalmıyor. Çok kabaca bir asker sınıfı , bir yönetici ve elit (aristokrat) sınıf ve onları besleyen bir çiftçi üretici sınıf doğuyor.
Sanırım bundan önceki duruma doğal yaşam, kabile örgütlenmesi hatta belki merkezi bir yönetim olmayacağı için ve yönetim merkeziyetsiz olacağı için doğal bir anarşizm bile diyebilirdik..
Şimdi sanırım doğaya dönemezdik. Belli bir evrim geçirdik. Üretim tüketim toplumları olduk belli bir tekno evrimimiz var. Bunun dıiında tarihte görülmediği kadar bilgi bilim bilinç ürettiğimizi düşünüyoruz ama hala yönetim sorunumuz çözemiyor muyuz?
Twitter a gidelim faturasını ödeyemeyen insanlar var. Çocuğunun maması için twit atan insanlar var. Yüce devletiniz ve toplumunuz nerede? Kulak tıkayarak yaşıyorsunuz. Yarın bana eskiden bir kralın olduğu kadar yetki verilse tüm bunları çözebilirdim. İkinci bir olasılıkta benim gibi düşünen salr bir çoğunlukla demokratik yoldan iktidarı ele geçrisemde bunu beraber çözebilirdik. Bir aç bir tok burakmazdım ya da bırakmazdım.Bunu engelleyen ne olurdu? Özel mülkiyeti zenginin haksız kazancını bu tehdit ederdi. Yarın herkese ya da boşta kim varsa ona sen tarlada sen üretimde sen bir hayvan çiftliğinde vs çalışmalısın herkes çalışmalı diyecektik. Başka yol var mı? Başka sorun var mı? Bu diğer ülkelerin ekonomik sosyal politik yapılarını ve çıkarlarını tehdit edebilirdi.
Sorun ne mesela.
Zevk ve eğlence tüketmek isteniyor.
Tamam hem çalışıp hem zevk ve eğlence tüketmeye de devam edebilirdik.
Peki başka sorun ne?
Bunu yapacaklara güvenmiyoruxiz hayatımızı ele geçireceklerini ve bizi sonsuza kadar yönetip ne yapılacağını söyleyeceklerini mi düşünüyoruz.
Peki şu an ne durumdasınız?
Aç insanlar var.
Komünizm düşleyen aç insan olmasın diyor. Karşı olan ne diyor?
Vah zevklerim elimden gidiyor.
Bunu bir daha düşünün
Kendinize güvenmiyorsunuz.
Hiç bir özgürlüğünüz olmayan bir sistemde adil bölüşümlü bir sistemin özgürlükleri çalacağını varsayıyorsunuz
Üretmekten çalışmaktan korkuyorsunuz
Yan gelip yatamamaktan.
08.00 -19.00 köleleri akşam kalan 3 saatini ve bir pazarını mı savunuyor?
Asgari yaşam standartlarında
Ben size söyleyeyim. Seks üzerine burada ki var oluşu kurmuşsunuz ve bu özgürleşirse zevki kalmaz yalın üreme faaliyeti olur. Bu iki nesil içinde gerçekleşir. Yaşamın zevki kalmaz diyorsunuz bırakın da sömürelim acı çekeliö birbirimizi yiyelim
Ben öyle anlıyorum
- Yöneticiler
- #14
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
Yönetim sistemini sordum nir sdı var mı?Yamyamlık çok yaygındı
Hala yaptıklarını düşünüyorum
.
Yönetim sistemlerinin adı yamyamlık mı anlamadım
Yukarıda ben sorunu tahlil ettim
Sorun eşitlik özgürlük değil sorun seks
Ya da ve sahip olma (mülkiyet)
Siz şu aşamada kendinizi bir doğa toplumuna götürüp bunun içinde kendinizi göremiyorsunuz ya da şu an bu duruma bakıp onu daha adil özgür mutlu addedemiyorsunuz.
Eğer yağmur ormanlarında doğup 7 yılını orada geçirip bu topluma gelseydin 7 milyar çöpten insan görürdün ve burada yaşayacağın bin yılları o 7 yıla değişmezdin
Burada ne dediğimi hiç bir zaman sanırım anlayamazdın...
M
Mantıksız2022
Ziyaretçi
Dünyada hala komünizm denen saçmalıktan medet uman insanlar olması ne kadar da komik... Bir de kalkmış diyor ki "aç insanlar var"
Sahi senin sisteminle yönetilen Kuzey Kore de insanlar açlıktan ölüyor... Pyongyang bölgesinde yaşayan elit kesim her istediğini alabilirken hem de...
Bak bu senin sisteminle yönetilen Kuzey Kore yüce lideri kim jong reyiz
Ne kadar da tombul ve zeki değil mi? Halkı açlıktan kırılırken Her istediğini yiyor...
Sakın bana "Kuzey Kore komünist değil" deme kalbini kırarım...
Sahi senin sisteminle yönetilen Kuzey Kore de insanlar açlıktan ölüyor... Pyongyang bölgesinde yaşayan elit kesim her istediğini alabilirken hem de...
Bak bu senin sisteminle yönetilen Kuzey Kore yüce lideri kim jong reyiz
Ne kadar da tombul ve zeki değil mi? Halkı açlıktan kırılırken Her istediğini yiyor...
Sakın bana "Kuzey Kore komünist değil" deme kalbini kırarım...
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Hiç güleceğim yoktu. Doğru anladıysam psikolojimi bozuk olarak görüyorsun. Uzaylılara tapan ben değilim, bence önce kendi psikolojini bir incele.
- Yöneticiler
- #16
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
M
Mantıksız2022
Ziyaretçi
Çok anlamlı bir şekilde yaşayıp yamyamlığa kurban gitmek... Muhteşem bir hayat...
M
Mantıksız2022
Ziyaretçi
Yine kıçından anlamaya çalışıp dediklerimi çarpıtırsan kızarım haberin olsun.
Yazarken genel ifadeler kullanıyorum, komünist düşünceden bahsettim.
- Yöneticiler
- #19
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
Kalkmış değil oturmuş ya da yatar bir haldeyim bana söyleniyorsa
benim sistemim?
ben mi ürettim? mülkiyeti benim mi?
konümizm patentimmi var benim
yanlış anlamışsın ya da hangi ifadem buan benze bir şey söyeldi?
Bende değilim ama bunun konumuzla ilgisi ne ve hangi ifademe dayanarak?
lütfen forumda 5 bin üstü mesajım var ve bekliyorum
tam burada
ilgili alıntı ve mesajı lütfen
- Yöneticiler
- #20
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
bir şeyden medet umduğumu nerede söyledim ya da hangi ifademe dayanarak bu yazıldı yineliyorum