Kırmızı Kuşak Bağlama Geleneği.

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Tarih Kulübü kategorisinde Prens Ernak tarafından oluşturulan Kırmızı Kuşak Bağlama Geleneği. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 274 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Tarih Kulübü
Konu Başlığı Kırmızı Kuşak Bağlama Geleneği.
Konbuyu başlatan Prens Ernak
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Prens Ernak

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Kuruluş dönemi Osmanlı tarihçisi Âşıkpaşazâde, aile kurumunun değerini şu sözlerle ifade etmektedir: “Bu alemde maksut olan birkaç şeydir: Oğul evlendirmek, kız çıkarmak ve dünyadan ahirete iman ile gitmek. ... Diğer bir pratik olan “gelin kuşağı” da genç kızlıktan kadınlığa geçiş anlamını taşımaktadır. Bu kuşak bazı Türk topluluklarında “Ergenlik al kaftan” ile yerdeğiştirebiliyordu. Bu bütün Türklerde bir güveyi elbisesi idi. Gelin alınırken, kızın babası şal ve kuşağını güveye sarar ve böylece, “babalık velayeti”ni güveye bırakmış olurdu. Güveyi de düğünde bunları üzerinde taşırdı (Ögel 1988: 268).

“Bekâret ve gayret kemeri”, 4-5 cm. kalınlığında, al renkli bir şerittir. Al renk, tarihimizin başlangıcından beri manevi ve milli renk olarak algılanmış, milli bir sembol hüviyeti kazanmıştır. (Genç 1997: 13) Kırmızı kuşak, bekaret ve gayret sembolü olarak gelin evden ayrılmadan önce babası ve ağabeyi tarafından salavat ve tekbir” ile kızın beline bağlanır. Bağlanan kemer, ilk çocuk doğuncaya kadar saklanır. İlk çocuk oğlan olursa bir parçası çocuğun omzuna dikilir (Altunel 1995).

Orta Anadolu’da, gelin ata binmeden önce baba, kızının beline kırmızı kuşak bağlar. Bu kuşağa, “gayret kuşağı” denir. Gayret kuşağının amacı; kızın gelin gittiği evde tembellik yapmamasına, gayretli olmasına, işten kaçmamasına yöneliktir (Altunel 1995).

Ancak kimilerine göre de kuşağın renginden dolayı, kuşağın gayret yanında bakirelik simgesi de olabileceği vurgulanır. Kuşağın ucunda ise, çıkın edilmiş bir miktar para veya altın “beşibirlik” vardır. Bu babanın, kızına verdiği son harçlıktır.

Bu makalenin konusunu teşkil eden ve Türk kültürünün önemli uygulamalarından olan koltuklama, koltuğa alma ile kırmızı kuşak bağlama geleneği, babanın velâyetinin, damada geçişini simgelemektedir. Çünkü bütün Türk illerinde babalık velayeti sonsuza kadar sürmez. Babalık görevlerinden biri de evlatlarının mürüvvetini sağlamak, onları hayırlısı ile gelin ya da damat etmek, yuvadan uçurup, kendi yuvalarını kurmalarına yardımcı olmaktır. (Türk Dünyasındaki Düğünlerde Koltuklama ve Kırmızı Kuşak Bağlama Geleneği-Sibel Turhan TUNA)

Adsız.jpg
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst