Kim olduğumuzu bilmek mümkün olabilir mi ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe kategorisinde karalüferböceği tarafından oluşturulan Kim olduğumuzu bilmek mümkün olabilir mi ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,202 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe
Konu Başlığı Kim olduğumuzu bilmek mümkün olabilir mi ?
Konbuyu başlatan karalüferböceği
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

karalüferböceği

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2019
Mesajlar
24
Tepkime puanı
14
Puanları
3
Yaş
21
İnsanlar zaman içinde değişir. Kişilik derinden sarsılabilir. Deneyimler biz değiliz. Peki genlerimizdeki kusur ve yetenekler biz miyiz gerçekten ? Yoksa zamanın getirdiği seçimler mi biziz ? Seçenekleri seçemiyoruz. Gelecekte DNA mız yeteneklerimiz ile ilgili tüm gerçekleri ortaya koyarsa felsefe bu problemi aşabilir mi ? BİZ KİMİZ ?!!
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Her İnsanın bir kapasitesi var, ve o kapasite doğrultusunda ilerliyor kimi yavaş kimi hızlı..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
İnsanlar zaman içinde değişir. Kişilik derinden sarsılabilir. Deneyimler biz değiliz. Peki genlerimizdeki kusur ve yetenekler biz miyiz gerçekten ? Yoksa zamanın getirdiği seçimler mi biziz ? Seçenekleri seçemiyoruz. Gelecekte DNA mız yeteneklerimiz ile ilgili tüm gerçekleri ortaya koyarsa felsefe bu problemi aşabilir mi ? BİZ KİMİZ ?!!

ne demek istediğinizi ya da ne sorduğunuzu anlamadım.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
4
İnsanlar zaman içinde değişir. Kişilik derinden sarsılabilir. Deneyimler biz değiliz. Peki genlerimizdeki kusur ve yetenekler biz miyiz gerçekten ? Yoksa zamanın getirdiği seçimler mi biziz ? Seçenekleri seçemiyoruz. Gelecekte DNA mız yeteneklerimiz ile ilgili tüm gerçekleri ortaya koyarsa felsefe bu problemi aşabilir mi ? BİZ KİMİZ ?!!

felsefe bu problemi aşabilir mi ?

sorusu hariç denilenleri anlayabiliyorum


Bu soruyu da

Gelecekte DNA mız yeteneklerimiz ile ilgili tüm gerçekleri ortaya koyarsa!

??
Bu soruyla çeliştik. Bir şeyler yazmak istesem de uygun cümleleri bulamamış hissettim..

felsefe bu problemi aşabilir mi ?

Belirtilen -genel- sorunların bir kaç tık daha aşılmış -geniş- biçimi burdan gözüküyor onu söyleyebiliriz

Peki belirtilen durumun/sorunun bizdeki genişlemiş biçimini vereyim seze.

Bilinç ve form yani maddenin genişletilmiş bir ilke olarak tam eşit ve aynı form olduğunu düşünelim. Herşeye yayılan...
Onun bölümlemeleri (görünümleri) olarak Var/Varlık

Soruyu anladığıma emin olabilirsiniz
Bu konu üzerinde durup düşündüğüme
Ve bir çok kişinin de bunu yaptığına emin olabilirsiniz/olabiliriz..

Bizler renk form kuşakları ve katmanları gibi bir varlaştırma/indirgeme ya da Doğu Metodolojisi gibi bir bilişsellik kullanıyoruz. Tüm Olanın görünümlemeleri olarak Varlık ve Varlıklar...
Yani genetik denen bize göre tamamen yapay, geçici ve eğreti bir kavram ve yorum. Daha ileri gidersek bilinçte bir sınırlamadan ibaret.. Benin ben olması, sizin siz olmanız.. Bunlarda öyle...
Bizce daha geniş bir bilgi tabanı referans alınıyor ve iletişim güçlüğü denilen var...


Sorusuna verilebilecek bir yanıtta şudur.

Bir Taş'ın ya da Kaplumbağa'nın Doğa'ya ya da Olan'a tam bir aidiyet/bütünlük ve birliktelik (deneyimlediğini) hissi/duyduğunu taşıdığını önerelim. Onu bölmeyiz.
Öyle (yukarıdaki gibi) değilse de nesnel bir önerme benzetme ya da referans (sentese ve bilişe götürme) cümlesi olarak bu cümleyi verelim/alalım.
Nesnel olana bakın bunu bilişselleştirin.
İnsanı, alan içinde hareket eden bir alan parçasına benzetmiştik.... Örneğin bu örnekte bilinç/biliş ya da kendini farkındalığı deneni denileni bir ağırlık gibi ya da maddenin/nesnenin kendi iç ısısı/rengi tonu gibi kendine dair düşünün ve ayırmayın
Küre/daire içinde kendini hareket ettiren bir kare/daire ikinci bir alan düşünün. Onu kendiniz olarak tanımlayın tüm sorunlar geçer,
Burdan genetik tanımı çıkıyor mu?
Neye dayandırabiliriz_?

Kaplumbağayı doğadan ayırmazsın. Ağacı sıradan materyal olarak maddeleştirirsin. Orman dediğinde bu bütünlüğü bölmezsin ve bir bütünlük görürsün. İnsanın teolojk ön-referansın kıldığı bilgisel (ya da bilişsel) engelleri var .
Doğal taban nesnel taban gözleme uygulanmalı..

Nesne-l olanla kendinizi örtüştürün tüm soru-nlarınız buharlaşır. Bilinecek bir şey de kalmaz. "Olmak" kalıyor geri. Zorunlu olmak.. Başka bir şey yok.
Biz "Olmak" ız ya da "Olan"lar.. Tüm cevap bu...
Şu ya da bu olmak değil de Olan olmak. Ne oluyorsa ve neyse-n o olmak. Olanın olduğu gibi olması..
Olduğu gibi/Olduğu şey olanız/olanlarız...
Olmakta olanlarız. Sonsuz...

Bakın burda bir içerik yazım. LİNK

http://www.felsefe.net/159148-post5.html

bu tam bir cevaptır


Bildiğin, sıradan dümdüz "adi"/"bayağı" varlıklarız. Adi varlıklardanız..

Kim ve ney olmak istiyorsan o'sun. Herkes.. Herşey ya da hiçbir şey/kimse


"Ne kadar hiçbir şey (hiç) ve hiçkimseysek bir o kadar da o herbirşey ve herşey ve herkesiz. Eşit..."
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ne demek istediğinizi ya da ne sorduğunuzu anlamadım.

Söylenenler şimdilik küçük bir arayış uyanış evresi ve bedenden (fizik bedenden) ibaret olmanın biraz sarsılması (aşılması) ve ruhunu arayış dönemi işaretliyor

Daha geniş işaretlersek kişinin kendi olduğunu sanmadan ibaret oluşunun genişlemesi
Kendi oluş sanısının bi tık gevşemesi/esnemesi

Bir göz ucuyla bakmak; hafif bir uyanıp bakmak...

Ruh denilen burda zaten tüm varolanın ve tüm doğanın bilinçliliği (Varlık) olarak işaretleniyor.

ne demek istediğinizi ya da ne sorduğunuzu anlamadım.

Ya da şöyle kimi teolojik taban kullanır ve kendi ruh ve madde, madde ve bilinç ayrımı ve ya da bunların bileşimi olarak işaretler
Kimi de kendini fizik genetik taban ve tek bir kişiye ait tek bir beden ve onun maddesi ve yeri biçimi olarak işaretliyor
Yani kişi kendini genetik ya da fizik yapı ve beden denilenle neredeyse tam örtüştürüyor. Dış olanla tüm bilinç ve bilinçlilikle ya da doğayla/olanla bağları arıyor soruyor

Felsefe Varlık adında herşeyi/olanı kapsar ya da bütünler.
Olanı, Varlıklar ve insanlar diye bölmez sanırım .
Ya da bunu yaparsa indirgenmiş ya da bölümlenmiş Varlık biçimleri mi deniyor..
Bölerse de belli bir metolodoji ve çözüm dahilinde ya da inceleme dahilinde yapar.
Felsefe de bu düşünce sürecini (süreçlerini) zaten siz yürütürsünüz.
A varlığı ve B varlığı gibi bir bölümleme uygulandığında aynı bölümleme tabanını kullanıyor.
Bütüne ya da Olan'a dair görünümlenmeler olmak gibi bir bilişten ilerliyoruz..
Felseye girişildiğünde sanırım A varlığı ve A dan ayrı olan B varlığı gibi bölümlemeler hatalı olabilir...ya da adı üstünde bölümlemedir/indirgemedir...
Yani felsefeye girildiğinde
Varlık adında kapsananda Ruh/Bilinç, Madde, Genetik gibi ikilikler ve bölümlemeler de üretmeye gerek kalmıyordur sanıyorum..
Bura bilim oluyor...
Felsefe de cevapları olmalı. Öyle düşünüyorum

Ortak bilgisel bilişsel taban kullanmıyoruz. Ortalıkta en az 3 tane bilgisel referans tabanı var ve bunların çatışması var. Örtüşmemesi sorunu var.

Felsefe genetiği aşabilir mi sorusunu bu Avatar filmindeki Avatar kullanıcısı Avatarın genetiğini aşması problemi ile yanyana getirdim
Bir şey çıkaramadım..
Avatar geçici.. Bizler dönüşüme yani doğum ve ölüme uğrayan (geçen geçişen) ya da yansıyan varlıklarız
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Söylenenler şimdilik küçük bir arayış uyanış evresi ve bedenden (fizik bedenden) ibaret olmanın biraz sarsılması (aşılması) ve ruhunu arayış dönemi işaretliyor

Daha geniş işaretlersek kişinin kendi olduğunu sanmadan ibaret oluşunun genişlemesi
Kendi oluş sanısının bi tık gevşemesi/esnemesi

Bir göz ucuyla bakmak; hafif bir uyanıp bakmak...

Ruh denilen burda zaten tüm varolanın ve tüm doğanın bilinçliliği (Varlık) olarak işaretleniyor.



Ya da şöyle kimi teolojik taban kullanır ve kendi ruh ve madde, madde ve bilinç ayrımı ve ya da bunların bileşimi olarak işaretler
Kimi de kendini fizik genetik taban ve tek bir kişiye ait tek bir beden ve onun maddesi ve yeri biçimi olarak işaretliyor
Yani kişi kendini genetik ya da fizik yapı ve beden denilenle neredeyse tam örtüştürüyor. Dış olanla tüm bilinç ve bilinçlilikle ya da doğayla/olanla bağları arıyor soruyor

Felsefe Varlık adında herşeyi/olanı kapsar ya da bütünler.
Olanı, Varlıklar ve insanlar diye bölmez sanırım .
Ya da bunu yaparsa indirgenmiş ya da bölümlenmiş Varlık biçimleri mi deniyor..
Bölerse de belli bir metolodoji ve çözüm dahilinde ya da inceleme dahilinde yapar.
Felsefe de bu düşünce sürecini (süreçlerini) zaten siz yürütürsünüz.
A varlığı ve B varlığı gibi bir bölümleme uygulandığında aynı bölümleme tabanını kullanıyor.
Bütüne ya da Olan'a dair görünümlenmeler olmak gibi bir bilişten ilerliyoruz..
Felseye girişildiğünde sanırım A varlığı ve A dan ayrı olan B varlığı gibi bölümlemeler hatalı olabilir...ya da adı üstünde bölümlemedir/indirgemedir...
Yani felsefeye girildiğinde
Varlık adında kapsananda Ruh/Bilinç, Madde, Genetik gibi ikilikler ve bölümlemeler de üretmeye gerek kalmıyordur sanıyorum..
Bura bilim oluyor...
Felsefe de cevapları olmalı. Öyle düşünüyorum

Ortak bilgisel bilişsel taban kullanmıyoruz. Ortalıkta en az 3 tane bilgisel referans tabanı var ve bunların çatışması var. Örtüşmemesi sorunu var.

Felsefe genetiği aşabilir mi sorusunu bu Avatar filmindeki Avatar kullanıcısı Avatarın genetiğini aşması problemi ile yanyana getirdim
Bir şey çıkaramadım..
Avatar geçici.. Bizler dönüşüme yani doğum ve ölüme uğrayan (geçen geçişen) ya da yansıyan varlıklarız

ve sonuçta bilim doğaüstü bir şey bulamıyor.. metodolojisi bir çok şeyi açıklama kudretine sahip..bilim genlerimizle oynayacak seviyeye geldi..bunu doğanın yasalarını çözümleyip yapıyor..bunlar az şeyler değil. bilimin doğaüstü bir ize rastlamadığını söylemesi de öyle küçümsenecek bir şey değil. (herşeye rağmen elbet doğaüstü birşeyler veya şuan hayalimizden bile geçemeyecek şeyler olabilir bununda farkında olarak yazıyorum bu satırları. ve tekrarlıyorum bilimin doğaüstü birşeylerin izine rastlamaması küçümsenecek bir şey değil)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ve sonuçta bilim doğaüstü bir şey bulamıyor.. metodolojisi bir çok şeyi açıklama kudretine sahip..bilim genlerimizle oynayacak seviyeye geldi..bunu doğanın yasalarını çözümleyip yapıyor..bunlar az şeyler değil. bilimin doğaüstü bir ize rastlamadığını söylemesi de öyle küçümsenecek bir şey değil. (herşeye rağmen elbet doğaüstü birşeyler veya şuan hayalimizden bile geçemeyecek şeyler olabilir bununda farkında olarak yazıyorum bu satırları. ve tekrarlıyorum bilimin doğaüstü birşeylerin izine rastlamaması küçümsenecek bir şey değil)
.
"YANALLIK; YAN YANALIK VE YANAL GERÇEKLİK TEORİSİ"

Sonuçta kim olduğumuzu bilebilir miyiz? bilebilmek mümkün mü_? dendi?
Felsefe bir şeyler biliyor mu? yapıyor mu? oluyor mu? denildi
Biz de dedik ki; felsefe sorunu genişletiyor ve görüş ve çözüme dair perspektif genişliyor dedik..

"Kim" ve "ne" olmak öznel ve nesnel indirgemelerdir.
dedik
Özne ve nesne olanın kendini tanımlamasıdır,tanımıdır ve kendine bakışıdır zaten
dedik

"Kim"lik ve "kim olmak" kendi tanımsız
Varlıkta Varlıktan Varlık olmak sonucunu verecek, Olmak sonucunu verecek
Olanın olması ya da bunun farkında olunması bunu üretiyor.

Özne nesne ayrımı kalmadığında genellemeler oluşur
Ancak; özne bölümlenmiş varlık indirgemeleridir/bölümleridir (görünümlenmeleridir) ve bölüm olarak özne bütünün kendidir kendini/nesnesini (tamamını) içerir

(Subjektif limlitlemeler (indirgeme ya da bölümlemeler) olmaksızın varlık kendini tanımlayamaz, içeremez, bilemez. Teklik ve Saltlık ; bölünmemişlik belirtir.. İndirgemelerle kendini belirler ya da bize bilinçte böyle yansır.)

Bölümlenmiş (ya da indirgenmiş) varlık/nesne görünüm biçimleri olarak özne...

Öznel ve nesnel genellemeler, ayrımlar ve indirgemeler farkı var dedik
ve
Subjektiviteden sıyrılındığında bu sorunlar aşılıyor kalmıyor
dedik

Doğastü şeyler nesnel alana beri çekildiğinde pek-te doğaüstü değiller
Bize benziyorlar ...... dedik... Üst alt gibi kavramlar belirlemeler ve yapay dedik. Dikey değil Yatay Düşey de bir düzlem kurun bakalım neler oluyor...
Düşeyi yatay düşünün bakalım neler oluyor.. Dikey varlık yok. Varlık yukarı yükselmiyor gökyüzün de son yok üst yok.. Yana da genişliyor...

Öznelçekim Nesnelçekim ayrımını öneriyoruz...

Nesnel indirgemeler de fark kalmıyor.

Bilim bilmektir...

Üst, Üstün ve Yüksek Özne/Özneler kavramından beri sıyrılmalısınız çünkü Üstün Nesne yok olmayacak...
Aynı nesnel öznel taban
Üstün olmayan Nesne diğerinden üstün Özne üretemez. Tüm bunlar bilinçte sanılardır...
Basit düşünsel filozofik hatalardır ve subjel/öznel bakıştır ve buna dair basit yanılgamalardır...
Tanrısal ya da ileri varlıklar olsa bile bize/bizden üstün değiller altın değiller. Yüksek değil alçak değil bizden
Aynı nesnel ya da öznel (birleşim) tabana dayanır indirgeniriz.
Biz yok demiyoruz,

Düşünsenize; ormanda yaşayan böcekler/varlıklar bizden/bizlerden doğaüstü varlıklar olarak sözediyor
Sence biz doğaüstü müyüz? ya da bu tanım geliştirilmeli... Filozofiden sözediyoruz biz...

Nesnel taban kullanıldığında doğaüstü doğaaltı gibi bir işaretlemeler sadece ikinci kat, üçüncü kat/katman gibi işaretlemeler olur
ya da sarıdan maviye, yeşile, kızıla ton geçişi ayrımı farkı gibi olur...
Düşey değil Yatay bir dairede bölümlemeler oluşturun içiçe daire ve bölümlemeler oluşturun bakın ..kendiniz bakın....

Alt doğa ve tıpkı alt doğa gibi üst doğa var diyebiliriz ancak bu bir şey ifade etmeyecek. Bizler çeşitlemeler oluruz ve bütün bir renk kuşağında dair tüm formlar oluruz.. Renk kuşağından sözetmeliyiz...
Hatta yan ve paralel doğa demek zorunda kalacağız
Teolojik taban ve referansları bırakın anlaşabiliriz...

Bilimin önce felsefe, nesnel felsefe ve bilişsellik öğrenmesi gerekiyor...

Eski bir dinozor/Kalemşör şöyle diyor:
Üstün özne aramayı bırakın evladım.
Üstün Nesne de yok...

Kim olduğumu değil sen olduğumu biliyorum evladım diyor o...
---

Doğaüstü demek paralel oluşlar (yanal) varlıklar (ya da alternatif realiteler) demektir, bu kadar.. Başka bir anlamı olmayacaktır..
Üstün Özne yok...
Bu savaş bitsin
Çok yorgunuz...

Anlamadım diyene ben anlatacağım ..Benim anladığımın aynını anlayacak. Aynını anlayana kadar ben durmadan anlatacağım..

Sonuçta "yandoğa"; "paralel yan doğa" ve "doğayanı" "yanal doğa" ve "yanal başka varlıklar" kavramını bilişini öneriyoruzdur
Üst doğalılar değil yan doğalılar,
doğayanı varlıklar.... Hayvanlara ve doğaya alt demeyi bırakacaksak ve alt değil ayn ve dış diyeceksek değişmiyor... Bir sorun kalmıyor... Yanal bir halkalama sorunu gösteriyor....
Yan ve paralel komşular ve biliciler, diğer olucular ve oluşlar..

Bilim ne aradığını bilmiyor? Konsantrasyonu bozuk ve başka....
 
Son düzenleme:

karalüferböceği

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2019
Mesajlar
24
Tepkime puanı
14
Puanları
3
Yaş
21
Felsefeye karşı bu kıt bilgimle hakaret etmişsem özür dilerim. Daha yeni yeni felsefe dersi almaya başladım ve sorularımı uzun uzadıya tartışabileceğim ve başkalarının görüşlerini okuyabileceğim bir platforma kaydolmak istedim. Sitedekilerin bilgi düzeyi hakkında hiçbir fikrim yok. Eğer burası benim için fazla profesyonelse bana bildirin çıkabilirim. Baş ağrıtma gibi bir isteğim hiçbir zaman olmaz. Temel olarak psikolojiyi ele almıştım. Duygular ve düşünceler kimyasaldır ve kişinin kendi bedeninden ayrıldıktan sonra tüm canlılarla aynı ruha sahip olacağına inanıyorum. Zaman mekan olarak aynı mı değil mi bilemiyorum. Biz aslında ruhuz ve beden ile zaman bizi hapsediyor. Bu ruh ortaya çıktığında ise hepsi aynı ve kişisellik yok. O zaman bizim kendimizi algılamamız beynimiz burada ve ölüyor. Kendimizi algılamamız büyük oranda hatalı. Başkaları da algılayamaz. Zaman da değişimi getiriyor. Kendimizi algılama hatamızı beyindeki hormonları ölçerek ortadan kaldırabiliriz ve elbette başkalarının algılamasını da. Bu benim inancıma göre büyük ölçüde bizim kim olduğumuzu ortaya çıkarır. Teknoloji ve bilim saysinde artık hangi becerilere yatkın olduğumuz da ölçülebiliyor ve geleceği ele alırsak benim kusurlarım,yeteneklerim,duygularım,geçmiş deneyimlerin bilinirse benim kim olduğum ortaya çıkar. İnsan iradesi bile genetik olarak kodlanmıştır. Ruh dışında bir kişiye ait her şey bilinip gelecekte ne yapabileceği tahmin edilebilir. Tek tahmin edilemeyecek şey ruh olurdu o da tüm canlılarda aynı. Yanıtlarınız için teşekkür ederim hepsini detaylıca anlamaya çalışacağım.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Felsefeye karşı bu kıt bilgimle hakaret etmişsem özür dilerim. .

Ben özür dilerim öyle algılattıysam
Soruyu kendimce yanıtlamayı denedim ve sorulara büyük saygımız var.
Felsefe sorularla başlar ve biz soru bulunca çölde vaha bulmuş gibi seviniyoruz..
Felsefeye hakaret olarak algılamadık tam aksine felsefeye katkı ve felsefe yani bilgi/bilim araştırma soruşturma sevgisi olarak aldık gördük.
ve sadece yanıt ürettik...

. Daha yeni yeni felsefe dersi almaya başladım ve sorularımı uzun uzadıya tartışabileceğim ve başkalarının görüşlerini okuyabileceğim bir platforma kaydolmak istedim. Sitedekilerin bilgi düzeyi hakkında hiçbir fikrim yok. Eğer burası benim için fazla profesyonelse bana bildirin çıkabilirim. Baş ağrıtma gibi bir isteğim hiçbir zaman olmaz. Temel olarak psikolojiyi ele almıştım. Duygular ve .

Ne güzel yapmışsınız hoşgeldiniz bu arada.
Şimdi bir kaç cümleyi yazdırmış olduğum için kendimden utandım ben bu hatamı telafi edeceğim etmeliyim..
Daha açık cümleler yazacağım.

Bir soru ortaya konulmuşsa ve cevabıyla da ilgileniliyorsa başağrıtma diye bir şey sözkonusu olamaz. Soru bulmak büyük sevinç. Öbür taraftan benim ve bizim içim yazım ve üretme konusunda da bir sevinç ve fırsat sağlıyor.

Aslında ben konuya hiç girmiyordum sevgili ls2 soruları anlamadım deyince söylenenlerin ve soruların (duygusal taban denilenin de) bu tarafta çok açık olarak anlaşılıyor olduğunu belirtmek istedim.

Cümlelerin o şekilde (size göre profesyonel algılanmış biçimde) yazılmasının nedeni şu. Size yönelik bir şey değil. Bir felsefe sitesi ve yazılanları ileriye dönükte bir literatür, birikim ve antoloji gibi görüyoruz
Yani tarihsel felsefe kayıtları. Yüzyıllar boyu insanlar bunu okuyabilir inceleyebilir diye düşünüyoruz.
Genel bir mantıkla yazıldı. Sadeleştirilebilir, açılabilir

Ama kim olduğumuzu indirgersek ve çözümlersek (yani açarsak) ; Varoluş, Varlık , Varolan gibi bir bütünlük (ve indirgeme) buluyoruz.
Bunun (parçalı) bir içeriği, üyesi ve çok ileri gidersekte kendisiyiz de aynı zamanda.
(Yani) Varolan Varlıklarız.
Varolanın kendisiyiz. Varolanız.
Kimlik/Benlik sorunu ,varolmayı ya da bunun bilişini, duyuşunu (yani Varlığının farkında olmayı ve bunu hissetmeyi) ifade eder ve ortaya koyar sanıyorum..
(Yani) Varlığının farkında olan Varlıklarız. Yani felsefeye göre varlığız..
Kimliğimiz bu.. Kim olduğumuzu da bu belirliyor...

Kim olduğumuzu; Olmak (Olan/Varolan) parçası ve parçaları oluşumuz yanıtlıyor.
Buna dair bir alıntı getireceğim ve daha açık anlaşılır bir yanıt yazacağım
Bizler Oluşun/Olanın; yine Olan, Olma ve Oluş parçalarıyız ve parçalı bütünlükleriz.

Nasıl sarı ya da sarının bir tonu renk adında bütünlenen bütünlüğün bir parçası ise bizlerde Oluşun ve Varlık'ın parçasıyız.

Felsefe genelde Varlık adında Olan'ı bütünler ve kapsar. Felsefe Varlık kavramını kullanır.
Kim olduğunu sorma ya da bu araştırma konusu da Ontolojinin yani Varlık Biliminin konusudur.
Felsefenin birincil temel problemidir. Felsefe burada ve buradan başlar denilebilir. Doğru yoldasınız.
Tarih boyu bir çok düşünür tarafından buna bir çok yanıt verilmiştir ve bir çok felsefe ekolü ya da doktrini ve bunların ayrı ayrı yanıtları da vardır.

Bize göre; nasıl bir kum tanesi bir kayanın parçası ise ve kaya doğadaki tüm materyallerin nerdeyse bir biçimi ise biz de Olan ve Olmak denenin (yani Varlık'ın) parçalı ve izafi bir görüntüsüyüz, içeriğiyiz.

Soru şöyle yanıtlanabilir
Bir izlek örneği...

Biz kimiz?
Biz biziz. ((Neysek oyuz)

Ben kimim?
Ben benim. (Neysem oyum. Ne hissediyorsam ve kendimi nasıl duyumsuyorsam oyum/benim) Ben burada olanım. Ben kendimim. Ben insanım. Ben bu doğanın/olan bitenin parçalı bir üyesiyim. Ben diğer insanların bir üyesiyim. Ben dünyanın içindeki diğer tüm varlıklar ile birlikteyim. Ben evrenin içindeyim....
İnsan kim?
Evren ney?
Tüm bunlar neden var?
Olması zorunlu mu?
Olması kaçınılmaz mı?
Ben zorunlu varlık mıyım? Ama araştırmam bu değildi
Bu keşif beni nereye götürecek?
Ben ruh ve zaman gibi kavramlarla ilgileniyordum
....
Gibi

Ayrıca bunu yazmıştım
http://www.felsefe.net/159160-post77.html
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst