Kehânet

’Adın mil çekilmiş
med-cezirlerle’’


..



topuzunu vurdu spartacus
bakü’de bir kadın öldü
ve kaldırımda vuruldu babil

bunlar
kasık sancılı şiirlerdi
gün doğmaz,ay aymaz zamanların
aşımı içinde
titrerdi kırık ayna şimalleri




çay ocağı bekçileriydi
bu kuşlar
bu tren
bu raylar..

kimin ansızın içinde nane kokusu olsa
bilirdi yeşilin tanrıçası
kaçardı buğusu kavak meydanlarının..

on dört günlük mevzu bu
elektrik santralleri
ve aidatı ödenmeyen aritmatik tanrıça


severdim o’nun ağır telaşlı
aksak bakan elmacık kemiği üstü
bakışlarını
bilirdim o’da beni ruh heyezanından önce
avlar
öylece bırakırdı sessiz kasabalarda
ve ben izlerdim gözlerinde ki ışık
harelerini

severdim onun bel altı attığı naralarla
yürürken
ökçesinden çıkan ateş
telaşlarını..





dünya dönerdi
dönerdi kızların eteklerinde şeri’a

ölürdü çocuklar
puştların dilinde
neft-i siyahın esmesi gibi..



ki ben seni
kahinlerin dilinde severdim
ah ile...


belma.karaca​