Kazanma Disiplini

Basarili insanlar, basarisiz insanlarin yapmaktan hoslanmadiklari seyleri yaparlar; hem de her zaman. Bunlari yapmaktan onlarda hoslanmayabilirler ama basarili olmak icin gerekli disipline sahiptirler. Baska cok az insanin attigi fazladan adimlari atmaktan, fazladan caba harcamaktan kacinmazlar.

Olaganustu performans gosteren bu basarili insanlar kimlerdir ve yaptiklari, onlari bu kadar ender kilan zor isler nelerdir? Basarili insanlar geleceklerini, kazanmanin onlar icin ne anlama geldigi acisindan acikca tanimlayan zorlayici bir vizyon yaratir ve o gelecege ulasmak icin simdi en onemli olan isleri yapmaya karar verirler.

Bu isin kolay tarafidir. Zor olan ise kazanmak icin gerekeni yapabilmektir.

Kazanmak Icin Yapmaniz Gerekenler Var

Her zaman kazanmak icin asagidaki uc oneriyi uygulayin;

1. Hedefe odaklanmis bir strateji belirleyin ve kararlilikla uygulayin. Sizi hayal ettiginiz gelecege tasiyacak hedefe odaklanmis ve surdurulebilir bir stratejiyi uygulamak icin kendinize soz verin. Stratejinin ozunde secim vardir. Her seyi birden yapamazsiniz. Kaynaklarinizi deger yaratacak sekilde nasil kullanacaginiz konusunda her gun secimler yapmaniz gerekir. Zamaninizi yeteneginizi ve paranizi en onemli konulara mi odakliyorsunuz, yoksa sinirli kaynaklarinizi karsiniza cikam tum firsatlar arasinda dagitip kaynaklarinizi ve enerjinisi bosa mi harciyorsunuz?

Bir cok kisi odaklanmaktan korkar, cunku iyi bir sey yapamayacaklarindan endise duyarlar. Iyinin cogu zaman en iyisinin dusmani olmasinin nedeni de budur. Bu korku bir cogumuzun secim yapmaktan “kacinmamiza ve herseyi birden” yapmaya calismamiza yol acar. Kazanacagimizin kesin olmasi icin neyin gerekli oldugunu tanimlamaniz ve onu yapmaniz gerekir. Bu konuda karar verememis olmak gunluk baskilarin, kargasanin, ivedikliklerin, politikalarin ve kosullarin esiri olmaniza neden olur. Stratejik secimler yapmali ve bu secimlerin acikca tanimlanmis bir amac ve vizyonla uyum icinde olmasini saglamalisiniz.

2. Performans mekanizmalarini kullanin. Performans mekanizmalari, zor olsa bile daha iyi olmak icin, belirlediginiz hedefe ulasmak icin yapmaniz gerektigini bildiginiz seyleri yapmanizda size yardimci olacak bir kurallar dizisi yada bir sistemdir. Bu tur mekanizmalar arasinda acikca tanimlanmis hedefler, kisa vadadeki ilerlemeleri gosteren karneler ve karnelerinizdeki sonuclarin sorumlulugunu ustlenmeniz yer alir. Bunlar sizi gunluk yasamin kargasasindan uzaklastirarak hedeflerinize dogru yol almanizi saglar.

3. Israrli olun. Kazanmanin, basarili olmanin onundeki engellerden biri sabirsizlik ve israrli olmamaktir. Surekli ve odaklanmis caba olaganustu performans getirir. ıslerin niteligi degismez ama o isleri yapma kapasiteniz; kazanma disiplininiz gelistikce artar.

Gunluk islerin uzerinizde yarattigi baskidan kurtulup hedeflerinizi gerceklestirme yolunda calismak icin bu uc oneriden yararlanin.

Andy Cindirch (is uygulamalari konusunda uzmandir)

Hergun atacaginiz bir kucuk adim sizi hedefe daha da yaklastiracaktir.

Cagatay Yasar

' kişisel başarı', 'yaşam koçluğu' filan gibi giderek yayılan sahte kavramları çağrıştıran ve kapitalizmin ihtiyaç duyduğu insan tipini yaygınlaştırmaya yönelik başarı anlayışını, dünya görüşünü ya da yaşam tarzını belirginleştirmeye çalışan bu yazıyı hiç sevemedim; ''...yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına / çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır / ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...'' a.b.

Ataol Behramoglu, Yasadiklarimdan Ögrendigim Bir Sey Var siirini ben yillarca yasam felsefesi edindim, evimin her odasinda bu siiri duvara asip kafami her cevirdigimde yasama olan inancimi hatirladim. Fakat Phi arkadasin paylastigi bilgilerin dogrulugunu da bana yine yasamin kendisi ögretti.
kendimce yasadigim bir animi paylasmak istiyorum bu dogrultuda. Yaklasik 16 yil önce sahip olmak istedigim bir meslegi gelistirmek icin, Iki yillik bir meslek okulun da Ahcilik egitimi almaya basladim. Teeorik derslerin yani sira, haftanin 3 günüde pratik derslerimiz oluyordu. Yemek yapmayi cok seviyordum ama cocukluktan beri asiri aromasi olan gidalar beni rahatsiz ediyordu. koku alma duyum cok gelismis oldugundan kokolu peynir vb gidalar beni gercek anlamda rahatsiz ediyordu.
Özellikle deniz ürünleri, hayatim boyunca hic bir deniz ürününü yemedim ve evde balik pisirildiginde eve gitmiyor akrabada kaliyordum. Kokuyu hissettigim an istem disi mide bulantisi yasiyordum. Meslek egitimimin 3. ayinda pratik dersine girdim ve sok oldum. Cünkü o gün deniz ürünleri yapilacak deniz ürünleriyle ilgili egitim alinacakti. calisma tezgahinin üstünde kocaman bir somon baligi, kabuklu karides, kalamar vb yaratik bana bakmaktaydi. yaratik diyorum cünkü benim icin korkulacak yaratiklar gibi duruyordu.
Herkes masanin etrafinda toplanmis ögretmeni dinlerken ben o an vazgecip okuldan ayrilmayi gecirdim aklidan. Yasadiklarimindan ögrendigimi bir sey var siiri geldi aklima ama ise yaramadi.
Yasadiklarim bana denedikce ögretiyordu bilgiyi. Bir an cesaret dedim kendi kendime ve kararli bir sekilde döndüm soyunma odasindan bir Maske alip bol Deo sıkıp, cift kat eldivenleride gecirip elime derse katildim. kokularin rahatsiz ettigini de acikladim ögretmenime. O gün arkadaslarin eglence hedefi olsamda meslegimde ki kararliligim beni yillarca görmeye bile tahammül edemedigim deniz ürünleriyle baristirdi. hala deniz ürünleri yemiyorum ama psiriyorum ve Maske kullaniyorum.

birazdahaderinmavi' Alıntı:

' kişisel başarı', 'yaşam koçluğu' filan gibi giderek yayılan sahte kavramları çağrıştıran ve kapitalizmin ihtiyaç duyduğu insan tipini yaygınlaştırmaya yönelik başarı anlayışını, dünya görüşünü ya da yaşam tarzını belirginleştirmeye çalışan bu yazıyı hiç sevemedim; ''...yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına / çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır / ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...'' a.b.

Genişletmek için tıkla ...

Alın benden de o kadar..Belki "İnsan Kaynakları" departmanında uzun zaman çalışmanın -hem de içim bulanarak- bende yarattığı bir tür fobiyi çağrıştırıyor "performans saptama" işi...başarılı olmamayı "başardığım" için ne mutlu bana...