"Kavram" kavramı üzerine...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde glsezinrs tarafından oluşturulan \"Kavram\" kavramı üzerine... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,599 kez görüntülenmiş, 69 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı \"Kavram\" kavramı üzerine...
Konbuyu başlatan glsezinrs
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"sonsuz" salt kavramsal olarak mı vardır. insanın sınırlı olduğu yönündeki tesbit ne ile kıyaslanarak belirlenmiş olacaktır? bçimsizlik, bir biçim değil midir?

sonsuzluğun "kazuska" örneğinde olduğyu gibi bir yaratma olduğunu söyleyemem
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Sınırlı olmaktan "bilgisel/duyusal/algısal...sınırlılığı" kastediyorum.Sonlu olmanın ise tartışılacak bir yanı yok herhalde... Sadece belli algılama eşikleri ile sınırlı duyularımız bizi sınırlar.Sınırlı, sonlu kavramını da kendiliğinden ihtiva eder.Kazuskaya gelince, uyduruk bir harfller dizini, "uydurduğumu" söylediğimde "uydurulmuş bir kavram" olarak var olmuyor mu?" Boş "içeriği de uyduruk,yalandan, sanal, kof, saçma, absürt....kavramlarıya ilişkilendirilip dolmaya başlamıyor mu?Ne dersiniz?çok mu kazuskadan oldu?




"sonsuz" salt kavramsal olarak mı vardır. insanın sınırlı olduğu yönündeki tesbit ne ile kıyaslanarak belirlenmiş olacaktır? bçimsizlik, bir biçim değil midir?

sonsuzluğun "kazuska" örneğinde olduğyu gibi bir yaratma olduğunu söyleyemem
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
İlk ve sonun yokluğu sonsuzluğa açılır; sınırlı olanı sınır sayılan eşik-değerlerden dolayı anlar ve algılarız ve buna bağlı olarak da sınırlandırırız. Sonsuzluk anlaşılmaz, algılanmaz değildir; onu şekillendirememek –ki, şekillendirilmesine gerek olmadığı halde- somutlaşmasına engel olmaktadır. Var-oluşa neden/sebep yüklenimini insan yapar; onun neden-sebep gereksinimi yoktur. Bu gereksinim insanın insanlaşmasını ve tür olarak varlığını sürdürmesine yaramış bir düşünsel-araçtır. Olgular, olaylar arasındaki var olan neden sonuç ilişkisi düşünceden bağsız olsa da bu böyledir.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Anladığımı sandığım sey süper çok mükemmel bir tespit . Neden e ihtiyacı olan akildir ruh neden sonuc ilkesini aşabilir asmistir da
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
İlk ve son dediklerimiz bizim algılarımızla süreçlerin kesitlere bölünmesdir-başlangıç ve bitiş-.Bu bölme işlemini yapan suje (bilinçli ben) yoksa yokluk ve sonsuzluk da kavramsal olarak bile mümkün olamaz.Bilgi/algı ve bilincin bittiği yerde sonsuz7tanımsız alan başlar ki, bunları açık uçlu bırakmamız zaten kavranılamazlıklarının anlaşılmazlık/algılanmazlıklarının ifadesidir diye düşünüyorum.Düşünceler neden sonuç ilişkisinden bağsız olabilir mi bunu biraz düşünmem gerek.Eğer bunlardan hayalleri/ dilekleri, inançları vb. kastediyorsanız bile herbirinin kendine özgü bir temellendirmesi olabilir.Sonsuzluk, herhangi bir soyut kavramdan ör.ruh, metafiziğin soruları ...çok daha aşkın bir kavram bence.Çünkü ontolojik bir temeli yok.Sadece: sonsuz kavramını üreten sujeye indirgenebilir ki o da sujenin tıkandığı noktadır.


İlk ve sonun yokluğu sonsuzluğa açılır; sınırlı olanı sınır sayılan eşik-değerlerden dolayı anlar ve algılarız ve buna bağlı olarak da sınırlandırırız. Sonsuzluk anlaşılmaz, algılanmaz değildir; onu şekillendirememek –ki, şekillendirilmesine gerek olmadığı halde- somutlaşmasına engel olmaktadır. Var-oluşa neden/sebep yüklenimini insan yapar; onun neden-sebep gereksinimi yoktur. Bu gereksinim insanın insanlaşmasını ve tür olarak varlığını sürdürmesine yaramış bir düşünsel-araçtır. Olgular, olaylar arasındaki var olan neden sonuç ilişkisi düşünceden bağsız olsa da bu böyledir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"Olgular, olaylar arasındaki var olan neden sonuç ilişkisi düşünceden bağsız olsa da bu böyledir." demiştim. burada düşüncenin neden-sonuçlardan bağsız olduğu değil tersi söz-konusudur. başka bir anlatımla, sonsuzluğu düşüncemiz yaratmaz, o zaten var-olandır, onu algılayabilir. süreçleri algılama kolaylığı sağlamak için biçimlendirme ilk ve son olanı aramayı gerekli kılar mı? genel anlaşılabilirliğini sağlamaya yönelik soyutlamanın olguyu kavramlaştırma eğilimi olgudan sonradır. bu nedenle düşüncenin maddeyi/olguyu yarattığı asla söylenemez.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
İlk ve son dediklerimiz bizim algılarımızla süreçlerin kesitlere bölünmesdir-başlangıç ve bitiş-.Bu bölme işlemini yapan suje (bilinçli ben) yoksa yokluk ve sonsuzluk da kavramsal olarak bile mümkün olamaz

Bu kısma katılmıyorum . Özne daimi olmadıgından nesne üzerine etkisi olmaZsa olmaz değil. Üçgen tanımı kaçıncı insan tarafından verilirse verilsin üçgenin varlık sebebi üçgeni tanıtan değildir. Ayrıca ben Deki üçgen tasavvuru ben ölsem De kendi olarak kalacaktır . Kavramlar özneden bağımsız halde bulunabilirler . Matematik hiç bulunmasaydı biz matematiksel düzen yine var kainatta bu özneden bagimsiZdir
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Ayrıca ben deniz kiZini ele alalım. Deniz kızı var mıdır !? Elbette vardır fakat deniz kiZinin bendeki bicimi ben olunce sona erer ve eğer dünya üzerinde deniz kızı nin varlığını iddia eden başka biri daha yoksa artık ben oldum ve deniz kiZi da oldu. Fakat özneden bağımsız nesne olmayan fakat var olan kanunlar vardır ve özne yok olsa da var olacaklar . Üçgen kim ölürse ölsün daima varlık sahibi dir. Tanri garantiler bunu.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
insandan/özneden bağsız olgu vardır ve olabilir ve fakat "kavram" soyutlama yapan insana dairdir ve bu nedenle özneden bağsızlaşamaz.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Aynen katılıyorum.Olgular sujeden bağımsız olarak vardırlar.Kavramlarsa sujeden bağımsız olamaz.Olsa da onu idrak edecek suje yoksa, "bilinir" olamaz.



insandan/özneden bağsız olgu vardır ve olabilir ve fakat "kavram" soyutlama yapan insana dairdir ve bu nedenle özneden bağsızlaşamaz.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
O halde bana kavram ile neyi anladığınızı soylemelisiniz. Üçgen bir kavram değil mı? Peki degilse nedir? Kavram ise bana özne ile bağımlı olmasını açıklayınız
Ben De size Bagil ve bağımlılık tan bahsedeceğim
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Olgu nedir?
Olgu teriminin en genel kullanımı söylenen Doğrunun bir olgu olarak tanımlanabileceği iddiasıyla tanımlanan herhangi bir şey. Örneğin İngiltere´nin bir ada olduğu, şekerin suda eridiği, dünya nüfusunun arttığı birer olgu olarak addedilebilir.
Üçgen kavram mıdır ? Olgu mu?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
üç-gen fiziksel bir kavramdır. uzay/zaman eğrisinde bu tür düzlemlerin var-olması onların dilden bağsız kavramsal bir olgu oldukları anlamına gelemez. dil insan yaratısıdır. ancak el olmasaydı, beyin olmasaydı dil de olmayacaktı. karbon elementi olmasa canlı da var-olmayacaktı. nesnelin öznele etkisi ayrı nesnelin kavramlaştırılması ayrıdır. kavramın özneden bağsızlığını gösterebilir misiniz?

../
ada nedir?, su şeker, erimek vs nedirler?
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Misafirim geldi gece görüşmek üzere :))kırk karakteri tamamladım mı sayfacik
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Hegel, bilginin oluşumu hakkında Kant’ın düşüncelerini kabul eder ancak aklın, kendi yapısından ötürü nesnelerden bağımsız olduğunu söyler.
Aklın nesnelerden bağımsız olması, bundan sonra felsefenin ilkesi olacaktır.
Sensualistlerin sandığı gibi duyuların verdiğini aklın işlemesiyle nesnenin belirlenimi olamaz. Akıl, kendi yapısından dolayı bağımsız olarak, nesnelerin belirlenimini sağlar.
Bu alıntıda özneye dikkat edelim özne ve nesnenin durumlari
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Tüm bunlardan sonra bana göre;
Olgu olusun bir sonucudur ( seker suda erimiş ve görülmüş artık olgu seker suda erir dir) bunlar özneden bağımsız dir diyebiliyorum yani var olan bir takım kurallara göre bu oluş nsa da devam edecektir( hume buna katılmasa da )
Kavramlar ise olguların bileşenleri dir seker , su, erimek vs bunlar da özneden bagimsiZdir
Bunun için önce Bagil terim nedir ona bakali
Bagil terim kendi basına varlığı anlamlı olmayan terim yani hala terimi için bir babaya ve bir De bu babanın evladına ayrıca babanın KiZ kardeşine ihtiyac var . Hala Bagil terimdir
Kavram ile tasavvuru ayırt etmek lazım
Üçgen, elektrik kavramdır .adına başka bir sey de diyebilirdik burda adın önemi yok karşılık geldigi nesne veya olgu eğer tek basına anlamlı varlık oluşturabiliyorsa bagimsiZdir ve kisiler ölse yeni bir nesil gelse elektrik yine var olacak tır.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
aklın nesnelerden bağımsız olması onun nesnelden bağsız olduğunu göstermemektedir. yaratıcı düşünce madde üzerinde etki yapar ki yaratıcı olması da bunun kanıtıdır ve fakat her hal ve karda o nesnele muhtaçtır. özne kişiyi tanımlar, a, b, c kişisi olarak ele alınmamıştır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst