Kavram Karisikligi = Felsefe

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde phi tarafından oluşturulan Kavram Karisikligi = Felsefe başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,178 kez görüntülenmiş, 14 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Kavram Karisikligi = Felsefe
Konbuyu başlatan phi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Nejdet Evren

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Felsefe ile tanismam bundan yaklasik 10 sene once bir hocamin Darwin'i anlatmasiyla olmustu. O zamandan beri dolayli yollardan felsefe ile ilgilendim. Asil ilgilendigim felsefe disiplinleri varlik ve islam felsefesi bunun ile birlikte okudugum bolumun etkisinde kalarak son 3 yildir bilim felsefesini takip ediyorum. Merak ettigim sey hep su olmustur ve nedenini asla bulamadim; yasamim boyunca sohbet ettigim insanlar ozellikle felsefi sohbetlere girdigim zaman cok cumle kurma telasina girdiler ve yine anlam veremedigim bir suru sacma sapan sorulari iclerinde barindirdilar. Aslina bakarsak bu farkli olmaya calismaktan kaynaklanabilir mi?

Forumumuzda gercekten severek takip ettigim insanlar var ve bunun yani sira gercekten yazdiklarini okdugumda guldugum insanlar da.

Oyle zamanlar yasadim ki; adam aslinda bana ornek veriyorum para aractir cumlesinin anlami ile es deger anlami olan bir cumle kuracak. Fakat felsefi oldugundan oturu ordan giriyor burdan giriyor sunu ceviriyor onu aliyor vs vs derken ortada bir salata. Felsefe acaba bu mu diye cok dusundum? Varlik yoktur. Yok ordan gelmemis sonsuzluktur, sonra varlik biz tanimladik ordan sonsuzluk geldi sonsuzluk varligi goturdu yokuz aslinda... Bunun gibi binlerce cumle kuran insanlar ile tanistim gordum yazdiklarini okudum. Kimse alinmasin genelleme yapiyorum. Sadece forum icinde yazmiyorum. Yasantimda da bu boyle. Felsefe neden siradanligi kabul etmiyor? Neden insanlar felsefe ile ilgilenince cok bilmis oluyorlar? Oyle insanlar gordum ki ben bu felsefe ile ilgilendigini soyleyip Sokrates'in butun kitaplarini okudum diyen?

Kavram kargasina suruklemenin manasi midir felsefe? Neden salt olamiyor felsefe? Neden sade bir bicimde anlatilamiyor? Edebiyattan farki ne ki? Neden kendine ozgu bir anlati mi var? Neden cumlelerin cogu devrik ve gercekten bazen bas agritir derecede karmasik ve bir o kadar da sacma? Gercek gercek midir diye baslik okudum ben ya? Nedir acaba bunun anlami? Gercek gercek midir? Yani bu soruyu soran biri neyi dusunurde sorar bu soruyu? Eger gercek kavraminin yok oldugunu soylemeye calisiyorsan neden yok oldugunu dusundugun birseyi tekrardan tasdik edip pekistirerek gercek midir diye soruyorsun ki? Neden bu kavram kargasina giriyorsun? Anlasilmamak adina yapilan seyin ozu mudur felsefe? Beni ne kadar anlamazlarsa o kadar iyidir ile yaklasilinir mi felsefeye?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
felsefe anlaşılmazın dili olmamıştır ve fakat o, onu kullananların dili ile kirlenmiştir; nasıl mı? yukarıda bunu çok güzel örneklemişsin ve detaylarına girmeyeceğim, gerek olmadığını da düşünüyorum. basit sayılan bir sürü toplumsal kurallar klasik sayılan felsefeden önce ve çoğunlukla mistik ve mitolojik olarak dile getirilmiş ve toplumlar buna göre biçimlendirilmeye çalışılmıştır. Klasik Yunan felsefesi ile insan denilen olgu masaya yatırıldığında o çıplaklığı ve giyinmişliği ile ayrışmış, ruh ve beden bir diğerinden kopartılarak karanlığın orta-çağına gömülmüştür ve sonra aydınlanma denilen modernite ile gün yüzüne çıkarken mitolojisinden yoksun elitist bir yaklaşımın anlaşılmaz diline dönüşmüştür. hayatın kendisini sorgulamanın dili olmazken o dil kendince farklılaştırılarak tek-elde toplanmak istenmiştir. felsefe/düşünce tökezlemiştir ve iki olasılık var ya yere çakılacak ya da yeniden doğrulup yürüyecektir.
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım,
habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,
sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden
varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
insanlara karıl, insanlara,
insanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.
.
.
Mevlana

Çok mu açık oldu?..
 

gerdel

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2010
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Bence normal insanların oluşturduğu bir dilde, anormal insanlar(yani felsefe ile uğraşanlar) kendilerini ifade edecek kelimeleri bulamıyorlar. Mesela boşluk, hiçlik, anlamsızlık benim için hayatı anlatmakta yeterli kelimeler değil, buna benzer birşeyler hissetsemde oluşturulmuş dilde tam bir kelime bulamıyorum. Ya da kaygı korku, güvensizlik gibi kelimeler tam anlamıyla hislerimi anlatmıyor.
Normal insanlar kendilerine yetecek bir dil yaratmışlar doğal olarak, benim gibi anormal bir insanın ihtiyacı olan kelimeler onların dilinde yok. Doğru kelimeleri bulamamanın acısı da uzun uzadıya ve saçmasapan yazılar yazdırıyor insana.

Yani kısaca benim cevabım; saçmalamamın nedeni benim hislerimi karşılayacak kelimeleri bana veremeyen diğer insanlardır
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Felsefe; insanın hayattan ne anladığıdır. özce söylemek gerekirse; İnsanının hayata bakış açısının ifadesidir. Kişinin kendini satırlara döküşü de hayat felsefesinin yansımasıdır. Hal böyle olunca kişi kendi iç dünyasında karmaşıksa, anlaşılması zorsa ; satırlara dökülümü de o denli karmaşık, o denli zor olacaktır.
Oysa yaşam karmaşalarla harcanacak kadar uzun; ve komplex olmaya değecek kadar değersiz değildir.
Derinlerde yaşamak yaşam sanatının doruğunda olmak;
Sadelik, yalınlık, doğallık ; zerafettendir...
Ayrıca burada bulunmamızın amacı yeni bir şeyler öğrenmek, yeni dünyalar keşfetmek; bunun yanısıra/doğrultusunda huzura ermektir.

Güzel bir konuya değinen sevgili majör'ü kutluyorum.
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Major bunda şaşacak ne var? Türkiye'de felsefenin ne olduğunun bilindiğini düşünmek fazla iyimserlik, hatta düpedüz hayalperestlik olur. Her fikrini biraz olsun derinleştirmeye çalışana "felsefe yapma" diye bir alay söylemini geliştiren bir ülkeden ne beklenir ki zaten. Bunu diyen için felsefe yapmak en iyi ihtimalle portakallı ördek yapmak gibi bir şeydir. Belki tadı güzel olabilir ama gereksizce süslü bir şey, ve tabi zinhar bize uymaz. Buradan başlayıp, tadı madı yok, saçmalık, boş lafa kadar gidiyor Türkiye'deki genel felsefe algısı. Bu ülkenin en ünlü tarih profesörlerinden İlber Ortaylı felsefeye boş laf diyor, daha ne olsun. Böyle olunca da felsefi konuşmak dendiğinde aklına ilk geleni yapıyor, bildiği bütün süslü lafları söylüyor ya da saçmalıyor. Çünkü onun zihninde felsefe bu ikisinden biri, ya da belki ikisi birden.

Bunun dışında felsefenin kendine özgü bir dili vardır tabi ki, hangi disiplinin yok ki? Çünkü her şeyden önce filozofsuz felsefe olmaz. Filozof da kavram üreten kişidir. Bu da doğal bir şey. Felsefe yalnızca dil ile yapılıyor diye günlük dille konuşmak zorunda değil, konuşamaz da. Günlük dil yetersiz çünkü. Çok fazla karışıklık içeriyor. Ama felsefe derinlere inmek zorunda. Ayrımlar yapmak zorunda. Elindeki tek araç da dil olduğu için bu ayrımları dil içinde yapmak zorunda. Nesne yetmediğinde fenomen demek zorunda. Bunların ikisi aynı değil ve aralarındaki farktan da bir felsefe yapma biçimi doğuyor (Hume felsefesi ile başlayan).

Bir de bu zorunluluğun yanında, bir şekilde anlatma derdi olan herkesin bildiği gibi kendini ve kendi düşünceni anlatmak çok zordur. Herkesin de dil ile ilişkisi farklı olduğu için, herkes farklı şekilde yapar bunu. Filozofun yaptığı da bu zaten. Hegel gibi bazı filozfların dili gerçekten ağır ve anlaşılması zor olabiliyor. Böyle olunca da zaten özel kavramlarla konuşan felsefe daha da karmaşık hale gelebiliyor. Ama bu da doğal bir şey. Adamın dili bu, yapacak bir şey yok.

Ama buradan bir kavram karışıklığı çıkmamalı. Çünkü felsefe zaten açık kılmaya çalışır, karıştırmaya değil. Bu tür karışıklıkların çoğunun çevirilerden kaynaklandığını düşünüyorum ben. Gerçek gerçek midir sorusundan ben, gerçek dediğimiz şey sahiden - dendiği gibi - gerçek midir, yoksa başka bir şey midir (örneğin gerçeğin bizim tarafımızdan algılanmış - ve bu şekilde değiştirilmiş - hali midir) gibi bir soru anlıyorum. Yani kısaca numen bilinebilir mi sorusu. Benim için meşru ve anlamlı bir sorudur bu. Başka türlü de sorulabilir elbette, ama ben bu şekilde sorulmasında da bir sakınca görmüyorum. Çünkü her şeyi uzun uzun yazmaya kalkmak da başka sıkıntıları doğurur. Bu nedenle felsefenin kendine özgü dil kullanma şekline alışmak gerekir bence. Sorun bu dili kimin kullandığında. Yani en başta bahsettiğim türden kişilerce değil de bilerek kullanılıyorsa onu karışıklık olarak görmemek gerekir diye düşünüyorum.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Beklediğim yorum sevgili macavity' den geldi.
Felsefe' yi özel ilgi alanı olarak ve hatta kariyer olarak seçen kişiler için bu bakış açısı gayet normal.
Bir zamanlar Psikoloji nasıl ki uç bir ilgi alanı idi ve genelde bu alanla ilgilenenler kitap yazmaktan çok öteye gitmiyordu, günümüzde genel yaşam/refah seviyesinin artması ile paralel olarak (çağın teknolojik, ekonomik vs. etkilerinin ruhsal karmaşayı arttırması eklentisiyle de) Psikiyatr ve Psikologlara ihtiyaç ve ilgi artışı olduğu gibi;
Gün gelir de; tüm insanlığın ekonomik/refah seviyesi eşit şekilde üst çizgiye ulaştığında ki; bu ütopyadır; felsefe de bu günkü lüks takılımlı imajından kurtulabilir ve kavram karışıklığı kargaşasından uzaklaşır.
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Bunun felsefede kariyer yapmakla pek ilgisi yok monaliza. Nasıl ki kimse fizikçiye, bak hepimizin gördüğü olay ve nesnelerden bahsediyorsun, o zaman bizim dilimizle konuş diyemezse felsefeciye de insandan, toplumdan vs. bahsediyorsun, o zaman günlük dille konuş diyemez. Fizikçinin kullandığı bir matematik dili de vardır tabi ki ama ben ondan bahsetmiyorum. Fizikçi fiziksel olaylardan bahsederken fizik terimlerini kullanır. Felsefeci de felsefi meselelerden bahsederken felsefenin kavramlarını kullanacaktır. 2500 yıllık bir tarih söz konusu felsefede. Bu 2500 yılda oluşan birikim içinden konuşur filozoflar. Felsefecinin bu kadar senenin birikimini bir kenara bırakmasını beklemenin mantığı nedir? Kısaca, felsefe yapmadan felsefe konuşulamaz, fizik yapmadan fizik konuşulamayacağı gibi, ve felse de felsefi kavramlarla yapılır, fiziğin fizik terimleriyle yapıldığı gibi. Bu demek değil ki felsefe anlaşılmazdır. Evet isteyen herkes tarafından az veya çok anlaşılabilir, ama kendine özgü diline az veya çok katılarak olur bu. Yani bu dilin içine ne kadar girilirse o kadar iyi anlaşılır. Bunun dışında popüler felsefe denilebilecek bir şey de yapılabilir, burada hepimizin yaptığı da bu zaten. Ama bu felsefenin tamamı değil, adı üstünde popüler felsefe olur.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Her olgunun bir dili ve bir rengi vardır; felsefe de böyle bir dil ve rengi taşır. Onu taşımış olduğu bu özelliklerinden dolayı ne yermek ne de yüceltmek olanaklıdır; o, zaten buna gereksinim duymamaktadır ki! İnsan, bir zamanlar evrenin merkezinde olduğunu düşünürken daha sonra böyle olmadığını gördüğünde önce inanmamış ve fakat yıllar geçtikçe kıyılarda savrulmaya başlamıştır. Ne ki insan bununla da yetinmemiştir; o, kendini, evreni, töz dediği olguyu, ilk ve sonu, yaratılmayı,yaratmayı dinmeksizin-durmaksızın sorgulamıştır. Felsefenin çıkış kaynağı klasik Yunan felsefesinde değildir. Felsefe insanın insanlaşmaya, düşünmeye, yargılamaya, sorgulamaya başladığı günden bu güne var-ola gelmiştir; sorgulayan bir düşünme süreci olarak felsefe her alanda kimyadan biyolojiye, fizikten matematiğe, antropolojiden arkeolojiye, sanata ve tarihe dokunmuş, işlemiş ve biçimlendirmiştir; tüm uğraşılar insan denilen/yaşam denilen/canlı denilen için ve insan denilen canlının eseri olarak ortaya çıktığında onun temel yönelimi bilinmeyeni bilmek, görünmeyeni göstermek, karanlık olanı aydınlatmak olduğu halde bilinmeze sürüklenmiş olması onun kabahati olmasa gerek; bu kabahat, oryentalist-rasyonalizmin paradigmasındadır.
 

mazruf

Üye
Yeni Üye
Katılım
7 Eyl 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
65
akıllıdır amma felsefenin dili
okşamaz her aklı gramer yeli
tercüman ister filozofi vah
kitabının yatmasından da belli
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Aslına bakarsanız değindiğiniz konu gayet yerinde fakat filozofu tanimlarken felsefenin tanımını görebiliriz . Filozof asla uzlaşmacı değildir illa ki karşısına çıkan her fikri ve kisiyi alt üst etmektir filozofluk diyor bizim Cengiz hoca . İste bu tür bı filozof belki de aşamadığı altında kaldığı sorunları ille de çözmüş olmak için laf salatası yapıyor durumuna düşer . Bana göre filozof kaliteli hayatın standartlarını arayan ve bulduklarını çok duru bir dille aktaran Bilge dir öyle olmalıdır . İste filozof kendini nerde hangi tanımda görmek istiyorsa felsefe De o tanım icine sıkışıyor .
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
günceleme;

belki de böyle mi olmalı-yı sordum aslında (felsefenin karmaşıklığı üzerine)
neden?
bu karmaşık ve uzun bir anlatma biçimi olurdu ve sayfalarca da sürebilirdi ve ben anlatmak istediğim yere de varamayabilirdim değil mi?

matematik ilgisi, fizik ilgisi ,fotografçılık ilgisi ve edebiyat ilgisi duyabilirisiniz
(hepsi kendi içinde karmaşıktır)
bir ilgi alanı ve hobi -(arayış tamamlama ilgisi)
ve sevebilirsiniz, Bu fotograf-sanat, klasik müzik-caz ya da pop modern başka şeylerde olabilir, Biriktirilmiş bir ilgi- herhangi bir şeyi biriktirmek gibi yoğunlaşmak ve yoğunlaştırmak
ve bir koleksiyonerin ilgisi
ve bir konuda uzmanlaşmak-başetmek ve öğrenmekle de ilgili
ya da bilmekle
araştırmakla-okumakla da

Şimdi şuraya bağlayacağım
Felsefe ilgisi nerde çıkar insanın karşısına
ve bu sözcük (le nerde karşılaşılır-neden?)
nerde kesişir insan hayatıyla (felsefe akımı)
durdum ve bunu düşündüm bunun üzerine düşündüm,
ya da nerde keşişmeli? nasıl ve neden de?
Hayatında, okulunda evinde ama başka bir cevap,
Bir karmaşık arama ve bir cevap aramayla ilgili bu
(dağa çıkma-tırmanmak zordur gibi herkes yapmaz bunu ve paraşütle uçmak herkes girişemz gibi buna)

Dinliyorsanız bir rapçiyi onda ne arasınız? Siz yapsanız ne ararsınız ve yaparsınız,
Birileri sizi yönetir-birileri değiştirir ve etkiler -çeker ve dönüştürür-içine katar-her şey
bunun gibi

Örneğin fizik-bilim-din okuyup varamazsanız mı?
ya da olmadı, uzakdoğu (kavramları-metodolojisi) ve dinleri ve öğretileri ve anlamları ve tüm cevaplar yetmediğinde
ve dünya gizemleri ve bilgileri, kitapları ve dinleri de size (istediğinizi) sunmadığında ve vermediğinde
hayatınız karmakarşık ve alt üst olduğunda ve cevaplar istediğinizde ya da
hepsi olabilir değil mi?
-mesela şu tanrıda nedir? bunu kim düşünmüş bizden önce de -ve sorgulamış içtence bunu merak etmiş ve araştırmış ve ne cevaplara erişmiş acaba? gibi
öncesizlik-sonrasızlık mesela
ve
ya da kelimeler dar geldiğinde üstadın anlattığı gibi

hayat üzerine düşünmüş-varlık üzerine düşünmüş ve nedenler üzerine sorgulamış birisi?
birisiyle kesişmekte aynı zamanda ve paylaşmakta bu!
yazmış ve çizmiş- düşünmüş
tek çıkar yol ve çare
düşüncelerini erdemlemiş ve betimlemiş
-anlamlara varmış ya da hiçlere ve çoklara
varmış nereye ama denemiş
varmış nereye kelimelerin büyüsüne mi? anlaşılmazlığına mı?
düşüncelerinde öyle

felsefe adının karmaşık gelmesini ve sunulmasını da sanılmasını da bende sevmiyorum oysa bu isim karmaşıklaştırıyor ve yükseltiliyor evet -bazen anlamlı (buluyorum) bu dünya için; önemsenmezdi ve küçümsenirdi; yerlerde sürünürdü-birileri onu karmaşıklaştırmalı-tıpkı herkesin yaptığı gibi -herşeyi

içinde gizem kalmaz yoksa- içinde arayış kalmaz -yükselti kalmaz yani
erilemez gizliler anlayışı-arayışı kalmaz;
zor anlaşılırlık (ver azbilinirlik-yapılırlık) ve zor yapılırlık ve öğrenilirlik, anlanırlık hissi barındırmaz- tüm bunlar kolay
herkes müzik yapabilir -bunun gibi herkes felsefe
hereks dağa çıkabilir ama fiziksel yeterlilik (ya da iyileşme-çaba-çalışma) bir koşul ama beethoven'ı herkes te dinleyebilir
ama beethoven anlamak için bir senfoni mi yazmalı ? ya da yazacak yeti ya da kendi kelimelerin-notalarn ve müziğin yoksa mesela o coşkunluğu duyamazmısın sen?

eğer biri müzik yapmak için müzik yapmışsa-oda müziği yapmışsa ve kültür müziği ya da soylu müziği ya da güngörmüşlere eğlence felan bunları farketmek zaman alır ama ruh farkeder-duygular farkeder bir ölçüde;
aklın algılayışları karışıktır-karmaşık

felsefe adını arındırmak bu çağda istermiydik?
elde bişe kalmaz ki
çocuk merakı gibi bir sorgunun doğallığı ve istencinin kendisi kalır -durumun kendisi elde çırçıplak;
(bu yüzden felsfeyi bir metodoloji olarak düşünmeyi severim -bir dinletide ama o!)
-((bağımsız yazarım gardaş!))
yazılmışlar çöp olurdu /yapılmışlar- yapılacaklarla ilgidlir; sonrakilerle
yazılmış hiç bir eser ve söz klamaz; nasıl edebiyatı ve yazmak'ı aslında yazılanlar ve yazılan-basılan eserlerde tanımalmazsa iş tanımlarsa öyle

-kazma kazmak'ı kazılmış toprak mı tanımlar ya da verilmiş bahçe; kişiyi iş üstünde görün ama iş üstünde görmek ne? yapın da görün
ele düşünce almak ve sallamakla başlar bu iş dengeli sallamalara gider işte

şimdi kazılmış tarlalardan ve eserlerden bahsetmek niye
- tabi ki felsefe her alanda vardır- felsefe diye ayırt edilmese bile ve felsefe adı konmasa da -ya da bile ve

ben felsefenin genç ve dinç olanını severim-kartlar kartadı-dır

-yeni bri felsefe-yeni bir ışık ve yeni bir düşünme biçimi grup çabasıdır; felsefe grup kavramını grup enerjisini ve sinerjisini düşürmemelidir ve etkinleşme unutulmalalıdır
üstüste koyma ve birlikte yapma; bağımsız düşünme nereye kadar;
Aristodan alır topu newton ve kaleye gol atar-paslar önemli -kişi pasları düşünmeli ve bireysel oynamamalı bu bir takım oyunu her zamanda

gol atmamışların attığı çalımlar izleyici zevki -onu da sunmuyorsa ne ala?
kelimelerle devinmek ve kelime devindirmek eğlenceli- kavram matriksi
bir kaç kelimemiz var onunla da oynuyoruz yerlerini değiştiriyoruz ve bir sürü şey oluyor-olup duruyor her zaman isnanlar şaşırıyor buna ve -şaşırtı yaratmak ve şaşınç yaratmak mesela
-başka söylemek bulmak ama ilgi çekecek şeyler;

-ansiklopedi okumaktan bahsetmiş bir arkadaş forumda;
ansiklopedi okumak istesem buraya gelmezdim-sohbet etmek lazım, ciddi bi iş bu felsefe oysa değil mi?
benim gibi bireysel monolog yazmakta sıkıcıdır
mesela
-iletişim uzmansızlığı ve kaprisleride cabası bizde

isnanlar karmaşık sözcükleri alıp tuzaklar yaptı ve mayınlar döşediler kitlesel manipülasyonlarda cabası ; bu çağda eğleniyoruz

felsef yok diyenlerin aksine-şarkı sözlerinden kültüre dek (insan yaşayışı ve adım) ve sanattan edebiyata dek her yerde derin felsefe (felsefe izleri de) görüyoruz ve buluyoruz

düşünen her yerde düşünüyor özgünce ve özgürce
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
bu normal çünkü felsefe kavramlarıda sorgulamaktır..kavramların bizdeki anlamlarını da sorgulamaktır..bunlar yapılırken durum tabiki tuhaf ve karmaşık görünür..

ne bekliyordunuz hem felsefe yapıp hemde tuhaf görünmemeyi mi? şaşırılan şeylere tuhaf deriz genelde ve şaşırmayan biri felsefe yapamaz..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
rap-in sözleri karmaşık olunca rap mi oluyor-

---------- Mesajlar Birleştirildi at 09:20 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 09:19 ----------

bir zamanlar yeni bir felsefe arıyordum felsefe dağında
a(alternatif bir- bir zamanlar yeni ve yaşlı bir felsefe -ustası- arıyordum felsefe dağında)

felsefe dağında felsefe adında nemrut bi adam yaşarmış-asık suratlı/nemrut suratlı;

---------- Mesajlar Birleştirildi at 09:22 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 09:20 ----------

başka dağda başka adamlar!

---------- Mesajlar Birleştirildi at 09:22 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 09:22 ----------

hıı -felsefe mi öğrenmek istiyorsun şu havuçları dizerek başlayabilirsin
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
kavramları karıştıran, kargaşa yaratan onun kaosundan yararlanmak ister ve olguyu mistifike eder; kavramlar kargaşa içinde olmazlar, kargaşa insan düşüncesindedir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst