Karl Marx ve Kapital

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe Makaleleri kategorisinde phi tarafından oluşturulan Karl Marx ve Kapital başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,952 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe Makaleleri
Konu Başlığı Karl Marx ve Kapital
Konbuyu başlatan phi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan phi

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
‎"Artık Değer Teorileri" olarak bilinen ve tamamlanmamış dördüncü cilt ise Kautsky tarafından 1905-1910 yılları arasında yayımlandı. Bu son çalışma 1954 yılında Marx-Engels-Lenin Enstitüsü tarafından ve Kautsky basımından farklı olarak yeniden yayımlanmıştır.

Marx, Kapital'in birinci cildinin ilk Almanca baskısına yazdığı "en sonundaki amacı (nın) modern toplumun ekonomik hareket yasasını ortaya çıkarmak" olduğunu söylemişti. Diğer bir ifadeyle Kapital "iktisat"a ait bir çalışma olarak kaleme alınmıştır. Ama özelde Kapital, genelde Marx'ın iktisadi üzerine yazmak/konuşmak tam da bu noktada güçlükler çıkarır-özellikle yerleşik "iktisak"ın örgün/yaygın etki alanı içinde kalanlar açısından...

Demek ki vurgulanması gereken ilk nokta yerleşik "iktisat"ın mahiyeti ile Marx'ın/Marksçı iktisadın mahiyeti arasındaki farklılıkları kaba fırça vuruşlarıyla da olsa ortaya koymaktır.

1848'lerden itibaren Marx'ın yapamay çalıştığı; anlayabildiğim kadarıyla şuydu; felsefe, tarih, toplum ve iktisat düşüncesini bir potada eritmek. O günden bugüne ne kadar şiddetli eleştirilere maruz kalmış olursa olsun varlığı kabul edilmek durumunda kalınan bu yeni düşünce tarzıydı. Keza; bütün eleştirmelere rağmen onu Batı düşüncesinin/kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getiren de bu yeni düşünme tarzıydı.

Marx'ın söyledikleri (Kapital'de ve başka çalışmalarında) birkaç önermede/öncülde sanırım toparlayabiliriz:

1) Toplumların mevcudiyetlerini korumaları ve sürdürmeleri ancak üretimle mümkündür.

2) Üretim daha başlangıcından itibaren toplumsal üretimdir; bireysel üretim tarih dışıdır.

3) Üretim bir süreçtir ve bu süreç ilişkisel niteliktedir; yani üretim sürecinde insanlar hem doğa ile hemde birbirleriyle zorunlu bir "tarz" içinde gerçekleştiği/gerçekleşeceği anlamına gelir: üretim tarz(lar)ı

4) Üretim sürecinde insanların birbirleriyle belirli ilişkilere girmeleri üretim araç ve gereçleri üzerindeki mülkiyet ve kontrol ilişkileri dolayımında gerçekleşir; böylece sınıflar, üretim sürecinde mülkiyet ve kontrol ilişkileri bağlamında ortaya çıkar.

5) Sınıflar bir kez ortaya çıktıktan sonra, tarihteki gelişmelerin ve kurumların çerçevesi sınıflar arasındaki mücadelenin şekli ile belirlenir. Ve u gelişmeleri tasvir eden açıklayan kavramlar da bu süreç içinde billurlaşırlar: kavram ya da alfa ve omega gerçekliklere değil, ancak ilişkisel gerekliklere işaret ederler.

6) Üretim araç ve gereçleri üzerindeki mülkiyet ve kontrol sadece iktisadi eşitsizliklerin kaynağı olmakla kalmaz, siyasi eşitsizliklere de yol açar.

7) Mülkiyet ve kontrol ilişkilerinin yerleşmesi ve gelişmesi ile birlikte tarih içinde artık-emek'in tahsisi ve kontrolü toplumsal sorunların temelini oluşturur.

Ve tüm bunların tarihsel ve mantıksal uzantısı olarak;

8) Artık emek'in tahsisi ve kontrolü, ex-post ve dolayımlı olarak değil, ex-ante ve dolayımsız olarak toplumun kendisi tarafından gerçekleştirilebilir ve gerçekleştirilmelidir: "...Üretim araçlarının santralizasyonu ve işin toplumsallaşması, sonunda, bunların kapitalist kabuklarıyla uyuşamadıkları bir noktaya gelir dayanır. Kabuk kırılır. Kapitalist özel mülkiyetin saati çalmıştır. Mülksüzleştirenler mülksüzleştirilirler."

Prof. Dr. İşaya Üşür
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst