İyilik Ve Kötülük Arasındaki Amansız Mücadele Fizik Ötesi Alemden Dünya'yA Neşet Etmiştir

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Prens Ernak tarafından oluşturulan İyilik Ve Kötülük Arasındaki Amansız Mücadele Fizik Ötesi Alemden Dünya'yA Neşet Etmiştir başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,176 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı İyilik Ve Kötülük Arasındaki Amansız Mücadele Fizik Ötesi Alemden Dünya'yA Neşet Etmiştir
Konbuyu başlatan Prens Ernak
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Hayat kötü ile iyinin mücadelesi, hak ile batılın mücadelesi, ilah ile kötünün mücadelesi üzerine kurulmuştur,
ve bizim dünyadaki ayrımımız kavgamızın kaynağı/kökeni öteki/ilahi/metafizik yer/dünyadır.
Orada mevcudatın kurulmasında rolü olan güçlerden bir kısmı kötülüğü bir kısmı da iyiliği seçmiştir, çünkü her unsur/varlık/can tabiatı itibariyle bencildir, bu sitede daha önceleri de defaatle ifade ettiğim gibi : "Bir öz/canlı/varlık sahibi eğer ruh değilse bile sadece düşünmek suretiyle bencilliği bulabilir." İşte kötülüğü seçenlerde bu suretle bencilliği kötülüğü bulmuşlardır, amaçları ruhlara mümkün mertebe az haz ve zevk ve güzellik vermektir, çünkü ruhun haz ve zevk kapasitesinin çok yüksek olduğu yukarıda keşfedilmişti, bu kapasitenin büyüleyiciliği ve güzelliği bencilliği doğurmuştu ki biz çok azını tadıyoruz bu dünyada. İyiler sadece burada değil, yukarıda da azdı bu bencillik bahsinden dolayı, gerçekten bu sebepten dolayı daha fazla iyilik daha fazla güzellik daha fazla zevk seçmek varoluşta payı olan bu güçler için çok zordu.

Kötüler iyilikten kıstığı için iyiler/hak tarafı dünyayı yapabildikleri en mantıklı en tutarlık en kazançlı şekilde kurmalı idiler, iyi ve kötü arasındaki amansız savaştan böyle bir konsensüs çıkmıştır ve aslında sizin açıklama bulamadığınız bir çok şeyin gerisinde bu savaş bu anlaşmazlık vardır, ne yazık ki kötüler sadece genel prensiplerde değil iyilerin kurduğu sistemde de yani onların kendi düzenlerinde kanunlarında da kötülük ve kötü şeylere ve üzücü şeylere sebeb olmuşlardır. Eğer hayatın var oluşunda söz sahibi olan kötü güçler bu şekilde tatmin ve ikna edilmiş olmasalardı dünya kurulamaz ve öbür tarafta bir hayat olmazdı, çünkü yukarıda her şey hak ile olur kimin var oluşta ne kadar hakkı varsa o kadar sözü oluyordu. Tanrı'nın iyilerin başına ilah ve rab olarak geçmesi de bu konsensüs ile olmuştur. Biz iyiler ona teslim olur ona boyun eğeriz, onu ilah ve rab olarak kabul ederiz.

Burada size bir soru sorayım, peki yukarıda yazılanları değerlendirdiğimizde kötüler cennetvari bir hayat yaşayacaklar mı, bence ne kadar ekmek o kadar köfte gerçeğinden ve kötülük yani kötü tarih yapmanın da bir karşılığı diyeti olacağı gerçeğinden hareket edersek bununda pekala mümkün olduğunu ve kötülük tarafının kötü ruhlara mecbur kaldığını ve öteki tarafta bunun bir sürpriz olmayacağını söylemek isterim, o anda her şeyi dünyaya gelmeden önce de kabul ettiği gibi idrak edecek olan ruhun kafasında bir karışıklık kalmayacak, çünkü gelmeden önce ona da hayatı sunulmuştur.

Bazı insanların başına çok kötü işler geliyor, hani bu da olmaz diyoruz, bu insanı ahirette hangi ödül ikna teskin ve tatmin edebilir ki diyoruz, işte benim düşüncem bu tür işler başlarına gelen insanların ruhu yok diye düşünüyorum, çünkü bu kötü şeyleri yukarıda hiçbir ruh kabul etmemişti cennete rağmen, o halde bu tür yaşayan insan suretlerinde dışarıda cismani beden var ama ruh yok, peki bu bu cismani beden yani insan sureti ruh olmadığı halde nasıl hareket ediyor, bunu bu sitede daha önce yazmıştım, madde yani enerji aslında canlıdır, ruha gerek yok ruh olmasa da beden hareket eder, peki ruh yani biz olmadığımız halde insan sureti niçin dünyada bulunuyor ve biz bunları insan zannediyoruz, çünkü kötüler bu insan suretlerinin de olmasını istediler, aslında ruhların bu kötü şeyleri yaşamasını istiyorlardı , ama bunu hiçbir ruh kabul etmedi , onlarda ruhsuz sadece cismani bedenin olmasını sağladılar,

Tanrı, Enerji, Ruh, İlk Sebep

Bu arada enerji yani madde canlıdır, yani hareket edebilir, yani akıl gibi çeşitli metafizik bilgi işlem unsurları var oluşta payı olan enerjiye anlam yükleyebiliyor, aslında akıl ve türevlerinin var oluşta payı olan güçlere anlam yükleyebilmesi sayesinde mevcudat hayat kurulabilmiştir. Aslında akıl da var oluşta payı olan iyi müspet bir güçtür. Bu arada enerji çok mucizevi ve güzel bir var oluşta payı olan güçtür, ve bildiğiniz gibi hayatımızın içerisindedir:) Yine akıl, zeka ve türevleri de öyledir.

Yanılmıyorsam evrimciler maddeye bile bilinç atfetmiyor, madde bilinçli ve hareket sahibidir dedim, mesela Dünyamızda enerji ve onu kuşatan ruha anlam yükleyen algılar sürekli hareket halindedirler, hani dedim ya varoluşta payı olan güçler diye, enerji ve bu algılar için bu payı olmanın yanında bizatihi zamanın akımının gerçekleşmesi ve evrendeki fiziksel hareketin gerçekleşmesi için sürekli hareket vardır. Var oluşta payı olan bazı güçler ise sadece yaratım yapmış sonra ise zamanın ve fiziksel hareketliliğin devam etmesi için herhangi bir görev almamışlardır, mesela örnek vermek gerekirse ruhları var eden bir pınar vardır. Ruhlar evet cinsiyetsiz var olmuşlardır bu pınardan ama ruhlara cinsiyet tözü işlenmiştir, mesela bu erkeklik ve kadınlık tözlerini çıkaran pınarlar/pınar da vardır, bunlar hep varoluşun evrenin kurulabilmesi noktasında söz hakkı olan varoluşta payı olan güçlerdir. Aslında kadındaki güzellik ve erkekteki yakışıklılık ile kadının ruhuna tesir eden kadınlık cinsi hazzı ve erkeğe tesir eden erkeklik cinsi hazzı bile bizlere bu iki tözün mucizevi harikulade ve hayatın temel taşlarından olan iki töz olarak var olduğunu bize gösterir. Mesela Tanrı evrende böyle irade buyurdu derken aslında enerji ile Tanrının hep bahsettiğim bu ilahi konsensüsün gereği olan kader gereğince çalışmasını anlamamız gerekir, çünkü evrendeki hareket hep enerjinin yani maddenin ve onu kaplayan algılar bütününün hareketidir, aslında evrimciler maddeye bilinç atfetseler onlara katılırdım, çünkü evrimciler, maddenin ve algının bu devinimine evrim diyor ki bu evrim olmadan ibrani dinlerin dediği yaratım olmaz, bilimin evrim ibrani dinlerin yaratım dediği bu dönüşüm enerjinin/maddenin zaman içerisinde atomların teşekkülat kanunlarını değiştirmesi suretiyle olmuştur.

Her ne kadar İslam kaynakları ayetteki "ona ruhundan üfledi" ifadesine farklı manalar verse de ben Allah'ın ruh olduğunu düşünüyorum, ruh demek hazlara zevklere lezzetlere mutluluğa muhatap olmak yani bunları algılama kapasitesi olmak demektir, bu da dolayısıyla da öncülü arka planı var demektir ki bunu da İslam alimleri kabul etmez, İslam filozoflarının ise farklı ve bu minvalde görüşlerinin olduğu kısa bir google araştırması ile bulunabilir (bknz zât kelimesi) Risaledeki şu ifadeler benim bu düşüncemi destekler:

"...Allah’ın kendi sanatını İlahî bir nazarla seyretmesi ve bundan ulvî ve mukaddes bir lezzet almasına şuunat-ı İlahi deniliyor. “Her bir faaliyette bir lezzet nev’i vardır.” hakikatinden hareket ederek kâinata nazar ettiğimizde, Cenâb-ı Hakk’ın her bir fiilini icra etmekte, her bir ismini tecelli ettirmekte bir lezzet-i mukaddesesi olduğu aklımıza görünür. Bu lezzetin keyfiyetini ise akıl idrak edemez. Zira akıl ancak mahlukat sahasında düşünebilir.

Evet, Allah ezelden ebede kadar kendi cemal ve kemalini zaten seyredip bundan kendi zâtına has bir şekilde bir keyif ve lezzet-i mukaddese almaktadır..."

Yukarıdaki risale alıntısını Allah'ın lezzet ve keyife muhatap olduğu yani ruh sahibi olduğu noktasında yorumlamaktan başka yol bulamıyorum. Sanki bize şöyle deniliyor:

"Avam onu/Tanrı'yı her şeyin yaratıcısı bilsin havass yani ilim sahipleri ise bu hakikatleri düşünsün bu hakikatlere hakim olsun."

Tanrı'nın iyiliği istediği noktasında şüphem yok, yalnız ilah ve rab olarak temayüz ettiğinin farkında olarak mevcudatta rol alan güçler ile ortak buluşabildiği noktada kendi planını yani kendi tabiatının şahsiyetinin gereğini/isteğini hayata/dünyaya aksettirmek istemiştir, bu durumda elbette bütün insanlık tarihi onun taktiri değildir sonucu çıkar, muhakkak insanlığın dünya serüveni noktasında amansız bir konsensüs araması olmuş olmalı. Tanrı'nın insanlığa rab ve ilah seçilirken ne saiklerinin düşünüldüğü noktasında bir fikrim yok, acaba insanlığı bir ilaha secde ettirmek, bir ilaha boyun eğdirmek, bir ilahı insanlığın başına lider seçmenin nedeni ne olabilirdi, benim düşüncem her ne kadar Tanrı fazileti kulluğu iyiliği kendisine şiar edinmiş olsa da negatiflik/olumsuzluk noktasında cephe almış olan var oluşta payı olan güçler tarafından seçilmiş olma ihtimali bende nedense ağır basıyor, çünkü nefis yani ruh sahibi olmak bir varlığı canlıyı uluhiyetten kutsallıktan uzaklaştırması gereken durumlar olsa gerek, bir tabiat yani zat yani nefs kendisine benzere mi kutsallık atfeder yoksa kendi hayatının kurulmasında payı olan, bir ruha sahip olmadığından haz ve zevklerden uzak olan yani daha öz olan güçlere mi kutsallık atfeder, işte bu sorunun cevabını verirsek Tanrıyı ruhların başına kimin getirdiği sorusunu da cevaplamış oluruz.

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı üzere ilk sebeb değildir Tanrı... Peki ilk sebep kimdir, bu harikuladeliği, bu mucizeyi, özünde bünyesinde barındıran ezeli ve ebedi olan varlığı ne zaman çıkarmaya başladığı, bilincinin olup olmadığı bilinmeyen o ilk sebep kim? Aslında metafizik dünyada bu soru cevaplandı ve bulundu. Artık bize ise öbür tarafta bunun cevabının ne olduğunun bize açılıp açılmayacağını merak etmek kalıyor ki hiçbir zaman öğrenemeyecek de olabiliriz, çünkü bizler çıkarlarımız için kendimizi öbür hayatımızda kısıtlamış olabiliriz.
 
Son düzenleme:

Raphael

Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
189
Tepkime puanı
39
Puanları
28
Konum
Zonguldak
BU da çok yüzeysel bir ayrım olmuş.

İnsan davranışını net "iyi" veya "kötü" olarak ayırabileceğimize ben inanmıyorum.

Böyle şeyler daha çok çocukken izlediğimiz çizgi filmlerde vardır. Gerçek hayatta işler bu kadar basit değil. Çok fazla değişken vardır. Neye göre "iyi" neye göre "kötü". Bunlar hep sorgulayacağız.
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
İyilik/kötülük gibi kavramları biz insanlar icat ettik ve onlara anlam yükleyen de biziz. Vahşi doĝada böyle şeyler yok, orada tüm mesele mevcut ortama uyum saĝlayabilmek ve neslini devam ettirebilmek. Bunu beceremeyenler zamanla tasfiye olmuşlardır. Bu nedenle doĝadaki canlıları iyi/kötü diye ayırmak, doĝru deĝil hatta anlamsız. Ancak bu dediklerim bitkiler ve hayvanlar için geçerlidir, çünkü insanlar da hayvan türünden olmasına ragmen bizler için durum biraz farklı.

Gerçi bitkiler ve hayvanlar da tıpkı bizim gibi birbirleri ile iletişim halindeler. Kimbilir belki otcul hayvanlar da, etçil hayvanlara kötü gözle bakıyorlardır. Ancak otçul hayvanlar da bitkileri katlediyorlar. Peki, buna ne demeli?:D

Hasılı her gün güneş doĝuyor, yeni bir gün ve yeni bir yaşam savaşı başlıyor. Sanırım tüm canlılar âleminde güneşin doĝuşu aynı anlama geliyor. Diĝer yandan güneşi hiç görmeden okyanusun veya topraĝın derinliklerinde yaşayan canlılar da var. Bilhassa okyanusun derinliklerinde yaşayanlar zifiri karanlıkta kendi ışıklarını kendileri üretiyorlar.

İnsanlara gelince...
Bizler de sürü hayvanları olduĝumuz için, bir toplum oluşturmak ve bir arada yaşamak adına, bireylerin uymasını gerektiren çeşitli kurallar koymuşuz. Buna iste ahlak deyin, ister etik deyin ya da kanun deyin. Farketmez. Bu kuralların dışına çıkanlara da kötü(!) gözle bakmışız.

Uzun lafın kısası kullandıĝımız tüm kavramlar ve hatta tanrı(lar) da bizlerin eseri. Bunlar bizimle hayat bulur.
 
Son düzenleme:

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
@odun, o kuralların dışına da çıkmak kötü oluyor, ama unutma ki bizlerin o kuralların ne kadar dışına çıkacağımız ya da ne kadar o kurallara bağlı kalacağımız biliniyordu, bu durumda senden hayata ve insana dair fizik ötesi taktiri ve tasarımı inkar etmemeni isterim.
Valla inkar edilecek bir şey yok ortada.:D
Benim duruşum ve hayata bakışım belli. Piyasadaki tüm yazılı/sözlü eserler bizlere ait. Önceden bilinen bir şey falan yok, çünkü geldiĝimiz nokta devam eden evrimsel sürecin bir anı sadece.
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
@odun, anladım madde enerji ezeli ve ebedidir , bilinçli seçim akıllı tasarım yoktur diyorsun.
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Zaten isyandasınız, vicdanınız bir çok şeyi kabul etmiyor, dini vecibeleri de yapmıyorsunuz, madem Tanrı biliyor niye Dünya ya gönderdi, her şeye gücü yetiyorsa neden tecavüz sapıklık var diyorsunuz, neden kötülüğe engel olmuyor diyorsunuz, niçin insanların yüzüne taş atma var diyorsunuz, niçin cariye ile nikahsız ilişki var diyorsunuz vs vs , bu yazdıklarımla en azından kötülük problemini çözmüş olduk, dünya ve ahiret hayatını mantıklı bir çerçeveye oturttuk, ateşin olmadığını açıkladık, böylece bu suretle yukarıda yazanlara inananlar psikolojilerini ve morallerini düzeltti, bunlar doğru veya yanlış ne önemi var ki, bunlara inanmak bana hiçbir şey kaybettirmedi, niye kaybettirsin insan umut ettiği müddetçe yaşar demiyorlar mı, boşver ümit et, öbür taraf zaten tam bir muamma
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Başkalarını bilmem, ama benim bir şeye isyan ettiĝim yok. Ben sadece durum tespiti yapıyorum. Hergün her saniye kendini savunamayan çocuklar ve kadınlar tecavüze uĝruyor. Piyasadaki tüm tanrılardan tık yok, öylece seyrediyorlar. Peki ne var? Onların adına onları savunmaya kalkan dindarlar var. Böyle yaparak dünyada var olan eşitsizliĝi, kötülüĝü ve adaletsizliĝi ortadan kaldımazsınız. Bunlar var, dinlerden önce de vardı, hâlen var ve bir gün dinler yok olduĝu zaman da maalesef var olmaya devam edecek. Sebebi basit. Doĝanın düzeni böyle ve bizler de bu doĝanın bir parçasıyız. Yani kötülük probleminin çözüldüĝü falan yok. Dindarlar ısrarla bu noktayı görmezden geliyorlar, çünkü bir tarafa doĝayı, bitkileri ve hayvanları, diĝer tarafa ise sadece insanları koymaya çalışıyorlar. Bu tamamen yanlış bir düşünce.

Hasılı isyan etmesi gerekenler aslında dindarlar, çünkü taptıkları tanrı kötülüklerin olmasına izin veriyor. Ben isyan etmiyorum ve etmek için bir sebebim yok, çünkü birbirlerini canlı canlı yiyebilen bir doĝada yaşıyoruz. Gerçeĝin ta kendisi bu, haliyle hayal aleminde hayali varlıkların ve hayali öteki dünyaların peşinden gitmem. Gitmek isteyene de karışmam, çünkü kendi hayatı.
 
Son düzenleme:

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Başkalarını bilmem, ama benim bir şeye isyan ettiĝim yok. Ben sadece durum tespiti yapıyorum. Hergün her saniye kendini savunamayan çocuklar ve kadınlar tecavüze uĝruyor. Piyasadaki tüm tanrılardan tık yok, öylece seyrediyorlar. Peki ne var? Onların adına onları savunmaya kalkan dindarlar var. Böyle yaparak dünyada var olan eşitsizliĝi, kötülüĝü ve adaletsizliĝi ortadan kaldımazsınız. Bunlar var, dinlerden önce de vardı, hâlen var ve bir gün dinler yok olduĝu zaman da maalesef var olmaya devam edecek. Sebebi basit. Doĝanın düzeni böyle ve bizler de bu doĝanın bir parçasıyız. Yani kötülük probleminin çözüldüĝü falan yok. Dindarlar ısrarla bu noktayı görmezden geliyorlar, çünkü bir tarafa doĝayı, bitkileri ve hayvanları, diĝer tarafa ise sadece insanları koymaya çalışıyorlar. Bu tamamen yanlış bir düşünce.

Hasılı isyan etmesi gerekenler aslında dindarlar, çünkü taptıkları tanrı kötülüklerin olmasına izin veriyor. Ben isyan etmiyorum ve etmek için bir sebebim yok, çünkü birbirlerini canlı canlı yiyebilen bir doĝada yaşıyoruz. Gerçeĝin ta kendisi bu, haliyle hayal aleminde hayali varlıkların ve hayali öteki dünyaların peşinde gitmem. Gitmek isteyene de karışmam, çünkü kendi hayatı.
Gayba inanma kapasitesi olanlar için yazdıklarım kötülük problemine çözümdür.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Savaş çoktan bitmiş İyilik savaşı kazanmıştır.

1- en yaygın dinlerin tanrısı ve hinduzm,budizm iyiliği över, yüceltir ve ödüllendirir.
2-Hukuk sistemi ve yasalar iyilik üzerinedir kötülüğü cezalandırır.
3- kötülük insanlarca açıktan savunulamaz,övülemez,desteklenemez. (yazılı olmayan yasa)
4- vicdan/kalbin sesi diye adlandırılan duygu ve düşünceler kötüleri rahatsız ederek itiraf,ihbar veya şahitliğe teşvik ederken, iyilik vicdanı rahatsız etmez (istatistikler)

bu 4 sağlam dayanak savaşın bittiğinin ilanıdır.

dip not: dinlerin iyilik anlayışına katılmadığım yerler var ancak Tanrılarının ve nasslarının iyi olduğu kabul inancı üzerinden yorumladım.
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Kötülük probleminin çözümü tanrı=şeytan başka çözümü yok . :)
Doĝru söze ne nedir?:D
Haklısın gibime geliyor.
Madde=Antimadde gibi bir şey. Ancak nasıl olduysa madde azıcık da olsa paçayı kurtarmayı becermiş.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Kötülük probleminin çözümü tanrı=şeytan başka çözümü yok . :)

Mutlak iyi olmadığı anlaşılan Tanrı durumu kurtarmak için şeytanı yaratmak zorunda kalır...:)

ama eleştiriler bitmez...

size iyi ve kötüyü ögretmek için yaptım (öğretmen tanrı) der,

ama bakar bunu da yemeyenler var,

e bana öyle diyonuz da bakalım siz iyi misiniz lan ! sizi bir sınayalım der, (sınav dünyası)

baktı bunada inanmayanlar çok,

ölünce süper bir mahkeme kurup adaleti sağlayacağım , rahat olun kara koyun ak koyundan hakkını alacak der,

İyide, kötülük sonsuzlukta bir kere yaşandıktan sonra bunu telafisi yok,artık mutlak iyi değilsin..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst