ISID'i Algilamak- ISIDOLOJI-Qua Felsefesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde İdeolojiler kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan ISID'i Algilamak- ISIDOLOJI-Qua Felsefesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,492 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı İdeolojiler
Konu Başlığı ISID'i Algilamak- ISIDOLOJI-Qua Felsefesi
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
AKP oncesi ve Saddam doneminde, Turkiye'nin uc guney komsusu da Sii idi.

Yani Suriye, Irak ve Iran.

Turkiye'de de dini bir politika olmadigindan komsular ile bir sorun yoktu.

ABD/ISRAIL ve emperyalizmin mikroayrimcilik politikasi ETIK DIN/MEZHEPSEL VE ETNIK MILLIYETCI KOKEN AYRISTIRMASINA DAYANIYORDU.

Amac ekonomik ve diplomatik olarak O.Dogu'yu Israil onderliginde ele gecirmekti.

Bu ilk defa Saddam devrilerek baslatildi ve ayni zamanda Turkiye'de de DINI OLARAK SUNNI POLITIKAYI ONE CIKARACAK VE DE KURD POLITIKASINI KULLANACAK BIR IKTIDAR olarak yansidi.

Irak'taki siyasi politika; SUNNILERIN VE TURKMENLERIN ONE CIKMAMASI temelinde Sii ANA HUKUMETI ve kuzeyde KURD HAKIMIYETI OLARAK sonuclandi.

Suriye'de ise ESAD SII OLDUGU ICIN HEDEF ALINDI.

Esad ile savasmak icin, HEM KURD HEM DE SUNNI POLITIKA DESTEKLENDI.

Yalniz Esad guclu cikti ve Suriye politikasi askiya alindi.

Ne varki bu arada BESLENEN EL-KAIDE EL-NUSRA ILE SADDAM SONRASI IRAK'TA ORGUTLENEN SUNNI ISID palazlandi.

Bu palazlanmaya diktator kendi cikari ve ABD adina yardim ve yataklik etti.

Suriye'de Esad'dan vazgecilince; SUNNI KOKENLI ISID IRAK'I ELE GECIRMEK ICIN HAREKETE GECTI.

ISID'IN DERDI SII IRAK RESMI HUKUMETI ILE.

Yalniz bu arada "ilimli islam" temelinde yola cikan ABD ve israil; pratikte, RADIKAL KOKENCI DINCI OLAN VE KENDI DIGER MEZHEPLERINE BILE YASAM HAKKI TANIMAYAN SUNNI SIA TERORUNU PLAZLANDIRMIS OLDU.

IŞİD ne istiyor?

Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren silahlı bir örgüt. Selefi ideolojiye sahip IŞİD Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün topraklarını içine alan bölgede Şeriat’a dayalı bir devlet kurmak istiyor. IŞİD ve lideri Ebu Bekir Bağdadi, ABD, AB ve Türkiye’nin “terörist örgütler listesi”nde yer alıyor.


Selefîyye ya da Selefîlik, (Arapça: السلفية) Temelleri Takiy’ûd-Dîn İbn-i Teymiyyet’ûl-Harrânî tarafından atılmış olan İslâm Dîni İtikadî mezheplerinden biridir. Selef halefin tersidir ve tarihsel olarak önde olanlar anlamına gelir. Selefîyye, dinde selef kabul edilen kişilere hiçbir değişiklik yapmadan tâbi olmayı esas alır.



Eş'ârîlik ve Mâtûridîlik kurulana kadar Sünni Müslümanlar itikadi yönden Selefîyye'ye bağlı sayılırdı. Müslümanlar arasında mezheplerin kurulmuş olduğu 8. ve 9. asırların öncesinde yaşayan sahabe ve tabiin gibi Müslümanlar Selefi kabul edilir ve doğru yolda olduklarına inanılırdı. İslam tarihindeki en eski hareketlerden biri olan Selefi gelenek; Ehli sünnet-i hassa, Ehli hadis, Ashabul hadis gibi isimlerle de anılmıştır.



Hanbeliliğin de kurucusu olan imam Ahmed bin Hanbel ile ilk devresini yaşayan Selefilik, Harranlı İbn-i Teymiyye ile ikinci aşamasını geçirdi. Günümüzde de devam eden üçüncü kuşağın öncüsü, 18. yüzyılın başında doğmuş olan Muhammed bin Abdülvahhab'dır. Selefiyye terimi günümüzde çoğu kez Hanbeli ekolünden Muhammed bin Abdülvahhab'ın öğretilerini benimseyen ve İslam Coğrafyası'nda karşıtları tarafından yaygın şekilde Vahhâbîlik olarak tanımlanan inanç sistemine mensup kişileri tanımlamak için kullanılmaktadır.

Selefîyye itîkâdî konulara aklın karıştırılması konusunda Mu'tezile mezhebinin tam tersidir. Mu'tezile mezhebi aklı birinci sıraya koymakla beraber akıl ile naklin çeliştiği durumlarda aklı kullanarak tevile gider ve genel olarak felsefeci bir tutum benimserken, Selefiyye mezhebi ise itîkâdî konularda akla yer vermez, sadece nakil (Kur'an ve Sünnet) ile hareket eder. Müteşabihler konusunda müteşabihi olduğu gibi kabul ederek, bu ayetlerde kastedilen mânâyı insanların bilemeyeceğini, konunun mânâsını Allah'a havâle ettiklerini belirtirler.

Yukaridaki aciklamalardan anlasiliyor ki; selefiler/vahabilir.

Birincisi, halefilige karsi selefiligi savunuyorlar.

Ikincisi, mutezile yani akilciliga karsi da; nakilciligi savunuyorlar.

Yine anlasildigi uzere, sunniligin mezheplerinden once selefilik gecerli idi ve tarihte en son bunu vahabilik temelinde ilk uygulayan, Osmanli Imparatorluguna karsi olarak S.Arabistan oldu. Yani halefilige karsi ayaklanma olarak.

Genelde bir seyin bilissellik duzeyi, o seyi kendi olarak algilamaktan gecer.

ISID'in ISID karsiligi olarak her turlu ne yaptigini elestirmek lanetlemek ve kinamak, sadece ISID'in bir tarafini ortaya koymaktir.

Halbuki ISID'i ISID olarak algilamak ise, onun ne yaptigini neden yaptigini ve amacinin ne oldugunu algilayabilmektir.

Sonucta savasta bile sadece kendi tarafinin degil, karsi tarafinda her turlu strateji ve planini bilmek ve algilamak; o savasi kazanmada esastir.

ISID'in ne amaci oldugunu algilamak icin; Mercidabik savasini cok iyi bilmek gerekir.

Cunku ISID ilan etmis oldugu halifelikte, ele gecirmek istedigi topraklari bu savasta kazanilan topraklar timeline kurmustur.

Burada bir nokta da ISID'in kendince dunyaya actigi cihad savasidir.

Yani ISID bir yerde bu savasa kendine karsi olarak katilan ulkeleri "sevincle" karsilamaktadir.

Soylentilere gore, karsi taraf ulke sayisi 80 olarak belirlenmis ve su anda bu rakam ISID'a gore 64 olarak tesbit edildigi soylenmektedir.

Nihayi hedef ise, Sam, Bagdat yaninda Istanbul'dur.

Mercidabık Muharebesi, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında Memluk Devleti ile yapılan birinci savaştır. 1516'da Osmanlı ordusu ile Memluk ordusu arasında Halep şehrinin kuzeyinde yapılan savaşı Osmanlılar kazandı. Muharebenin sonucunda Suriye, Lübnan ve Filistin Osmanlı topraklarına katıldı.

Osmanlı Sultanı I. Selim Han'ın, Ortadoğu’da hâkimiyetini genişletmesi; Suriye, Lübnan, Filistin, Arap Yarımadası, Mısır ve Kuzey Afrika’nın doğusuna hakim Memlûklu Sultanı Kansu Gavri'yi (Kansuh el-Gûrî) harekete geçirip, tedbir almaya sevk etti.

Boğucu bir yaz sıcağında meydana gelen muharebeden sağ kurtulan Memlûk askerleri; Halep, Hama, Humus ve Şam’a kaçtılar. Takip edilen Memlûk kuvvetlerinden ele geçirilenler imha edilerek, Kuzey Suriye bütünüyle zapt edildi. Ahalisi Sünnî olan şehirler, Yavuz Sultan Selim Hanı ve Osmanlıları davet ettiler. Suriye şehirleri, kendi rızalarıyla Osmanlı idaresini tercih ettiğinden ahaliye zarar verilmedi.

Abbasî halifesi III. Mütevekkil, muharebeden sonra Yavuz Sultan Selim'in yanına gelerek, sultandan çok hürmet gördü. Yavuz Sultan Selim, 28 Ağustos'ta Halep’e 27 Eylül'de Şam’a gelerek Mısır’ın fethini gerçekleştirecek sefere hazırlanmaya başladı.

Mercidabık’ta kazanılan zafer, Osmanlı Devleti'ne dini, siyasi, askeri, iktisadi pek çok fayda sağladı. Hilafetin Osmanlı Hanedanına geçme yolu açıldı. Doğuda Osmanlı Devleti'nin son rakibi Mısır - Memlûk Devleti, ortadan kaldırılma safhasına getirildi. Suriye, Lübnan ve Filistin Osmanlı hâkimiyetine girdi. Mısır ve Arabistan Yarımadası yolu açıldı. Güneydoğu Anadolu’nun zaptedilmesiyle, Anadolu Türk birliği tamamlandı.

Kisaca ISID o tarihteki ele gecirilmis Osmanli topraklarini hedeflemektedir.

Merci
~ Ar marciˁ مرجع [#rcˁ iz/m.] kendisine geri dönülen yer, başvuru makamı < Ar rucūˁ رجوع geri dönme → rücu
Tarihçe (En eski kaynak)

Dabik Türkçe Anlamı
Anlam 1 : Bir yerin adı.

Y.S.Selim devri haritesi.

Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1520.jpg


osmanli_safevi_memluk.jpg


[ Meninski, Thesaurus (1680) ]
Kelime Kökeni
Arapça rcˁ kökünden gelen marciˁ مرجع "kendisine geri dönülen yer, başvuru makamı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça rucūˁ رجوع "geri dönme" sözcüğünün ismi zaman ve mekânıdır. Daha fazla bilgi için rücu maddesine bakınız.
Ek Açıklamalar
17. yy sonuna dek Türkçede pek rastlanmayan sözcük daha sonra radikal anlam değişikliğine uğramış, veya Arapça riḳḳat/raḳîḳ sözcüğünden orijinal olarak türetilmiştir.

Iste dabika geri donus, Y.S.Selimin halifeligi aldigi topraklardir.

Tabi buna ana yurtlari olan Muhammed, 4 Halife, Emeviler ve Abbasilerin ele gecirdigi topraklar da dahildir.

Abbasid_Caliphate_most_extant.png


Abbasiler 1258 yilina kadar hokum surmus, Osmanli 1299 yilinda kurulmustur.

Moğollar'ın 1258 yılında Bağdat'ı alması, halifenin Mısır'a, Memluk himayesine kaçmasına yol açtı. Aslında, Moğol Hanı Hulagu'nun tek yaptığı, çoktan işlevini yitirmiş bir kurumu ortadan kaldırmak oldu.

Memluk Himayesi Dönemi
Hilafet; Bağdat'ın düşmesinden (13. yy) Osmanlıların Mısır'ı ele geçirmesine (16. yy) kadar Mısır'da Memluk Himayesinde yaşadı. Bu dönemde halife, hiçbir siyasi yetkiye sahip değildir. Dini törenlerde protokolde bulunmasının yanında hiçbir etkisi olmamıştır.

Osmanlı Himayesi Dönemi

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in 16. yy başında Mısırı alıp Memluklara son vermesiyle son Abbasi Halifesi 3. Mütevekkil Osmanlı'nın başkenti İstanbul şehrine gelmiştir. O dönemde Safevilerle yapılan mezhep mücadelesinde Osmanlı'ya güç kazandırmak için halifeliği de Osmanlı'ya kazandırmak isteyen Yavuz Sultan Selim, son Abbasi Halifesini himayesi altına almıştır. Osmanlı İmparatorluğu son Abbasi halifesinin ölümünden sonra Abbasi hanedanından yeni bir halife çıkmasını engellemiş ve halifeliğin kendisine geçmesini sağlamıştır.

ISID'in bayragi:

959087_90fcf27579012f1b395fe655a4185c94.jpg


Hazreti Muhammed'in "râye" ismi verilen bayrağı siyah olduğu için cihad bayrakları Abbasîler'den itibaren hep siyah renkte olmuş ve Abbasîler ile mücadele eden son Emevî Halifesi İkinci Mervan'ın kırmızı bayrak açmasının dışında bu gelenek günümüze kadar devam etmiştir. Bugün cihad iddiasında bulunan el Kaide'den IŞİD'e kadar ne kadar örgüt varsa, hepsi aynı gelenek uyarınca siyah bayrak kullanırlar.
Şimdi, IŞİD'in siyah bayrağının üzerinde yazılı olan sözleri ve bayrağın özelliğini anlatayım:
Bayrakta "kelime-i tevhid", yani "Allah'tan başka Tanrı yoktur; Muhammed Allah'ın elçisidir" demek olan "Lâ İlâhe İllallah Muhammedun Resulullah" sözleri yazılıdır. "Kelime-i tevhid", İslâm'ın esasını teşkil eden tevhid kavramının ifadesidir; bugüne kadar hat levhalarından taş işçiliğine, ilâhilerden zikirlere ve bayraklara kadar birçok yerde kullanılmıştır, meselâ, Suudi Arabistan'ın yeşil renkli bayrağının üzerinde de kelime-i tevhid vardır.
IŞİD'in bayrağının üst tarafındaki satırda kelime-i tevhidin "Lâ İlâhe İllallah" şeklindeki ilk kısmı, alttaki dairede de ikinci bölümü, yani "Muhammedun Resulullah" ibâresi vardır ve işte bu daire, Hazreti Muhammed'in mührünün oraya monte edilmiş şeklidir.

DÖRT ADET MEKTUP

Topkapı Sarayı'nın Kutsal Emanetler Dairesi'nde, Hazreti Muhammed'a ait dört adet mektup bulunur ve mektuplar Kıptîler'in reisi Mukavkıs'a, Ahsa Valisi el-Munzir bin Savâ'ya, Gassani hükümdarı Hâris bin Ebi Şemir el-Cassânî'ye ve sahte peygamber Müseylimetü'l-Kezzâb'a gönderilmiştir. Mektupların altında da peygamberin üzerinde "Allah'ın elçisi Muhammed" mânâsına gelen "Muhammedun Resulullah" sözlerinin yazılı olduğu mührü basılıdır.
Örgütün bayrağındaki, kelime-i tevhid'in ikinci kısmını, Hazreti Muhammed'in şimdi Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilen mektuplarındaki bu mühür teşkil ediyor! Bayrağın kimin tarafından dizayn edildiğini bilmiyorum ama çizimi yapan kişinin peygamberimizin Topkapı Sarayı'ndaki mektuplarından gayet iyi haberdar olduğu besbelli!

Rumlar, A'mak ve Dâbık nam mahallere inmedikçek kıyamet kopmaz.

ـ5018 ـ2ـ وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: َ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتّى تَنْزِلَ الرُّومُ بِا‘عْمَاقِ أوْ بِدَابِقَ! فَيَخْرُجُ إلَيْهِمْ جَيْشٌ مِنَ الْمَدِينَةِ مِنْ خِيَارِ أهْلِ ا‘رْضِ يَوْمَئِذٍ، فإذَا تَصَافُّوا. قَالَتِ الرُّومِ: خَلُّوا بَيْنَنَا وَبَيْنَ الَّذِينَ سُبُوا مِنَّا نَقْتَلُهُمْ. فَيَقُولُ الْمُسْلِمُونَ:
َ وَاللّهِ َ نُخَلِّي بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ إخْوَانِنَا. فَيُقَاتِلُونَهُمْ فَيَنْهَزِمُ ثُلُثٌ َ يَتُوبُ اللّه عَليْهِمْ أبداً، وَيُقْتَلُ ثُلُثُهُمْ، أفْضَلُ الشُّهَداءِ عِنْدَ اللّهِ، وَيَفْتَتِحُ الثُّلُثُ فََ يُفْتَتَنُونَ أبداً. فَيَفْتَتِحُونَ قُسْطَنْطِينيَّةَ. فَبَيْنَمَاهُمْ يَقْتَسِمُونَ الْغَنَائِمَ، قَدْ عَلَّقُوا سُيُوفَهُمْ بِالزَّيْتُونِ. إذْ صَرَخَ فيهِمُ الشَّيْطَانُ: إنّ الْمَسِيحَ الدَّجَّالِ قَدْ خَلَفَكُمْ في أهَالِيكُمْ، فَيَخْرُجُونَ، وذلِكَ بَاطِلٌ، فإذَا جَاءُوا الشَّامَ خَرَجَ، فَبَيْنَمَاهُمْ يُعِدُّونَ لِلْقِتَالِ يُسَوُّونَ صُفُوفَهُمْ إذْ أُقِيمَتِ الصََّةُ فَيَنْزِلُ عِيسى ابْنُ مَرْيَمَ فأمَّهُمْ. فإذَا رَآهُ عَدُوُّ اللّهِ ذَابَ كَمَا يَذُوبُ الْمِلْحُ في الْمَاءِ، فَلَوْ تَرَكَهُ لَذَابَ حَتّى يَهْلِكَ، وَلَكِنْ يَقْتُلُهُ اللّهُ بِيَدِهِ حَتّى يُرِيَهُمْ دَمَهُ في حَرْبَتِهِ[. أخرجه مسلم.يقال »خَلَفَ الْقَوْمُ الْعَدُوَّ« إذا طرق أهلهم وهم غائبون عنهم .

2. (5018)- Yine Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Rumlar, A'mak ve Dâbık nam mahallere inmedikçek kıyamet kopmaz. Onlara karşı Medine'den bir ordu çıkar. Bunlar o gün arz ehlinin en hayırlılarıdır. Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf saf düzen alınca, Rumlar:
"Bizden esir edilenlerle aramızdan çekilin de onları öldürelim!" derler. Müslümanlar da:
"Hayır! Vallahi sizinle, kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz" derler. Bunun üzerine (Müslümanlar) onlarla harb eder. Bunlardan üçte biri inhizama uğrar. Allah ebediyen bunların tevbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir, bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler. Bunlar İstanbul'u da fethederler. (Fetihten sonra) bunlar, kılıçlarını zeytin ağacına asmış ganimet taksim ederken, şeytan aralarında şöyle bir nida atar:
"Mesih Deccal, ailelerinizde sizin yerinizi aldı!"
Bunun üzerine, çıkarlar. Ancak bu haber batıldır. Şam'a geldiklerinde (Deccal) çıkar. Bunlar savaş için hazırlık yapıp safları tanzim ederken, namaz için ikamet okunur. Derken İsa İbnu Meryem iner ve onlara gitmek ister. Allah'ın düşmanı, Hz. İsa'yı görünce, tıpkı tuzun suda erimesi gibi, erir de erir. Eğer bırakacak olsa, (kendi kendine) helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu kudret eliyle öldürür; öyle ki onlara, harbesindeki kanını gösterir." [Müslim, Fiten 34, (2897).] [38]

AÇIKLAMA:

1- A'mak ve Dâbık, Suriye'de Halep yakınlarında iki yerin adıdır.
2- Hadiste geçen سُبُوا kelimesi سَبَوْا şeklinde de rivayet edilmiştir. سُبُوا مِنَّا "Bizden esir edilenler" demektir. سَبَوْا مِنَّا ise: "Bizden esir aldılar" demektir. Nevevî her iki okunuşun da yerinde olduğunu belirtir. Çünkü Irak-Suriye-Mısır gibi fethedilen yerlerin ahalisi önce esir alınmıştır. Bu durum سُبُوا ile ifade edilmiş olmaktadır. Mağlup olarak İslam'a giren ahali, bilahare diyar-ı Rum'u fethederek oraları esir almışlardır.
3- Hadis, o devirde insanların en hayırlılarını teşkil edecek olan Medine ahalisinden çıkarılacak ordunun üçte birinin kaçıp bozguna uğrayacağını, böylece bunların Allah'ın af ve mağfiretinden mahrum kalacağını, üçte birinin sebat edip şehid olacağını, geriye kalanların da zafere ulaşacaklarını haber vermektedir.4- Hadiste İstanbul'un fethi mevzubahis edildiği için, ihbar vukua gelmiş olarak değerlendirilebilir. Ancak ganimet elde edilmesi, bu ganimetin paylaşılması sırasında silahların zeytin dalına asılması, Deccal'in çıkması gibi bir kısmı müteşabih unsurlar dikkat çekicidir. Silahların zeytin dalına asılması, sulh yoluyla düşülecek bir gaflet dönemini ifade edebilir. Bu dönemde Deccal'in çıkma ve ailelerde erkeklerin yerini alma şayiası mevzubahis olmaktadır. Deccal bir kişi olarak nasıl ailelerin herbirinde yer alabilir? Bu, belki de Müslümanların, bolluktan gelen bir rehavet ve gafleti sebebiyle Deccal rejiminin terbiye işlerini ailelerde üzerine almasıdır. Ancak, bu hal onun kesin galebesi olmayacak, Allah'ın lütfu ile mü'minlerin namaz(la temsil ve teşbih edilen İslam'ın) etrafında tesis edecekleri birlikle Deccal fitnesi bertaraf edilecektir. Bu hali, Hz. İsa'nın inmesi ve Müslümanlara katılma arzusu tamamlamaktadır.
Şu halde hadis, kendisinden bazı mesajlar almaya açık bir mahiyettedir. [39]

[İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi 5018.hadis]

Diger hadisler surdan okunabilir.



---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:14 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:11 ----------

ISID Hadisleri;

Hazreti Ali’ye (R.Anhu) dayandırılan hadiste şöyle denilmektedir: “Siyah bayrakları gördüğünüzde yerinizden kıpırdamayın. Ellerinizi ve ayaklarınızı hareket ettirmeyin (harekete geçmeyin). Sonra kendilerine ehemmiyet verilmeyen zayıf bir topluluk zuhur eder. Kalpleri demir parçaları gibidir. Onlar devlet sahipleridir (hum ashabu’d devle). Ne söz ne de ahit tanırlar. Hakka çağırırlar ama kendileri hak ehli değildir. İsimleri künyedir. Nisbetleri ise köy ve şehirlerdir. Saçları kadın saçı gibi uzatılmış ve salınmıştır. Aralarında ihtilaf çıkıncaya kadar bakidirler. Sonra Allah hakkı dilediğine verir…(El Fiten, Hafız Nuaym Bin Hammad, Daru’l Beyan el Arabi, Ezher civarı Kahire, hadis numarası 558, s: 136)”

1. DOĞU TARAFINDAN SİYAH BAYRAKLILAR ÇIKACAK

Horasan’da (DOĞU’DA) SİYAH BAYRAKLAR ZUHUR ETTİĞİNDE... (Gaybet-i Numani, sf. 228)

Hadiste siyah bayraklarla doğu tarafından çıkacak bir topluluğa dikkat çekilmiştir. Bilindiği gibi El Kaide büyük siyah bayraklarla, Doğu’dan çıkmıştır.



2. YİNE DOĞUDAN BU KEZ DAHA KÜÇÜK SİYAH BAYRAKLI BİR GRUP ÇIKACAK

... Onlar bir süre devam ettikten sonra, YİNE DOĞUDAN BU KEZ KÜÇÜK SİYAH BAYRAKLAR ÇIKAR... (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no. 7.77)

Bilindiği gibi IŞİD (Irak Şam İslam Devleti), önce El Kaide ile birlikteyken sonra onlardan ayrılmıştır. Yani El Kaide’nin büyük siyah bayraklarının ardından, bu kez daha küçük siyah bayraklı bir grup olarak IŞİD ortaya çıkmıştır.



3. SİYAH BAYRAKLILARIN ORTAYA ÇIKIŞINDAN ÖNCE SURİYE’DE ÇATIŞMALAR OLACAK

“Üç alametin ardından imam kaim (Mehdi as)’ın çıkışını bekleyin.”

Kendisine sordular: “Bu alametler nelerdir?”

“SURİYELİLERİN KARŞILIKLI ANLAŞMAZLIKLARI, Horasan’dan siyah bayrakların çıkması ve Ramazan ayında korku.” (Bihârü’l-Envâr, 14)



4. SİYAH BAYRAKLILAR SURİYE’DE BULUNACAKLAR

... Ve yine ŞAM’DAN (SURİYE’DEN) KÜÇÜK SİYAH BAYRAKLI BİR ADAM görüldüğünde... (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.8)

... (Mehdi’nin çıkışının) diğer bir alameti de, SİYAH BAYRAKLI ORDUNUN ASKERLERİNİN, ATLARINI ŞAM’DAKİ ZEYTİN AĞAÇLARINA bağlamalarıdır... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-İl Mehdiyy-İl Muntazar, s. 23)



5. ESAD İLE SAVAŞACAKLAR

... EBU SÜFYAN’IN SOYUNDAN BİR ADAMLA (BEŞAR ESAD İLE ) SAVAŞIRLAR... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-İl Mehdiyy-İl Muntazar, s. 29)

Hadisler, iktidarı boyunca Müslümanlara karşı çok büyük katliamlar gerçekleştiren Hafız Esad’ın Süfyan olduğunu işaret etmektedir. Dolayısı ile bu hadiste bildirilen, siyah bayraklarla çıkanların savaşacağı, Süfyan’ın soyundan olan kişi de Beşar Esad’dır.



6. SURİYE’DEN SONRA IRAK’A YÖNELECEKLER

BENİ ABBAS’A AİT (IRAK) SİYAH BAYRAKLAR çıkar …

(Nuaym bin Hammad, Kitab al-fiten)

(Siyah Bayraklılar) FIRAT KIYILARINDAKİ ŞEHİRLERİNDE, KARADA VE DENİZDE ONLARI (KENDİLERİNE KARŞI GELENLERİ) ÖLDÜRECEKLERDİR. (Gaybet-i Numani, sf. 327)



7. ÇOK HIZLI NETİCE ALACAKLARDIR

Onlar o durumda iken Horasan taraflarından bayraklar gelecek, ONLAR SÜRATLE HAREKET EDECEKLER. (Gaybet-i Numani, sf. 327)

Oradan bir ordu ile geri dönüp Kufe’yi ve Basra’yı BİR GECEDE ELİNE GEÇİRECEK... (Kitab El Haft El Şerif, s.174)



8. GİRDİKLERİ ŞEHİRLER ADETA KENDİLERİNE TAKDİM EDİLECEKTİR

Kendilerine bu verilmediğinde savaşarak zafer kazanacak ve İSTEDİKLERİ KENDİLERİNE TAKDİM EDİLECEKTİR. (Meclisî, Bihârü’l-Envâr, c.51, s.87)



9. SAÇLARI VE SAKALLARI UZUN OLACAKTIR

Onun (siyah bayraklıların kumandanı) ASKERLERİNİN SAÇLARI VE BIYIKLARI ÇOK UZUN OLACAK, elbiseleri siyahtır ve ONLAR KARA BAYRAKLARIN ADAMIDIRLAR. (Gaybeti Numani, sf. 303)



10. TOPLU KIYIMLAR YAPACAKLARDIR

Allah taş kalpli ve soyu belli olmayan birini gönderecek ve zaferler onunla olacak... ONLARI (kendilerine karşı gelenleri) HİÇBİR FARK GÖZETMEKSİZİN TOPLUCA ÖLDÜRECEKLERDİR. (Gaybeti Numani, sf. 303)



11. KUFE’YE DOĞRU İLERLEYECEKLER

Horasan’dan çıkan SİYAH BAYRAKLILAR KÜFE’YE İNER... (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.12)



12. KUDÜS’Ü DE HEDEF ALACAKLAR

Horasan’dan SİYAH BAYRAKLILAR ÇIKAR VE İLYA’YA (KUDÜS’E) BAYRAKLARINI DİKENE KADAR, onları kimse durduramaz. (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.3)



13. ŞİDDETİN VE ÇATIŞMALARIN ARTMASI SEBEBİYLE İNSANLAR MEHDİ’Yİ TEMENNİ EDECEK HALE GELECEK

Büyük bir savaş olur. Neticede siyah bayraklılar galip gelir. Süfyani kuvvetleri kaçar. İŞTE O ZAMAN İNSANLAR MEHDİ’Yİ TEMENNİ EDERLER VE ARARLAR. (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.26)



14. SİYAH BAYRAKLILAR SONUNDA MEHDİ’YE TABİ OLACAKLARDIR

ve MEHDİ’NİN İTAATINA GİRERLER. (İmam-ı Suyûtî)

Fakat bunu kabul etmeyip EHL-İ BEYT’İMDEN (BENİM SOYUMDAN) OLAN MEHDİ (AS)’A VERECEKLERDİR... (Meclisî, Bihârü’l-envâr, c.51, s.87)



15. MEHDİ DEVRİNDE SAVAŞLAR TAMAMEN SON BULUR VE TEK DAMLA KAN DAHİ AKMAZ

Mehdi’nin en önemli özelliklerinden beri asla kan akıtmamasıdır. Kan akıtan, savaşan, zulmeden mehdi değildir. Bu tip sahte Mehdiler yenilgiye mahkumdur.

(Mehdi’nin) Adaleti o denli olur ki, UYKUDA OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. (Meclisî, Bihârü’l-envâr, c.51, s.87)

HARP (ERBABI) AĞIRLIKLARINI (YANİ SİLAH VE SAİREYİ) BIRAKIR. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir. (İmam Şarani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret Ve Ahir Zaman Alametleri, s. 496)


1. Çok hızlı netice alacaklar:

Onlar o durumda iken Horasan taraflarından bayraklar gelecek, ONLAR SÜRATLE HAREKET EDECEKLER. (Gaybet-i Numani, sf. 327)

Oradan bir ordu ile geri dönüp Kufe'yi ve Basra'yı BİR GECEDE ELİNE GEÇİRECEK. (Kitab El Haft El Şerif, s.174)

2. Girdikleri şehirler adeta kendilerine taktim edilecek:

Kendilerine bu verilmediğinde savaşarak zafer kazanacak ve İSTEDİKLERİ KENDİLERİNE TAKDİM EDİLECEKTİR. (Meclisî, Bihârü'l-Envâr, c.51, s.87)

3. Saçları ve sakalları uzun olacak:

Onun (siyah bayraklıların kumandanı) ASKERLERİNİN SAÇLARI VE BIYIKLARI ÇOK UZUN OLACAK, elbiseleri siyahtır ve ONLAR KARA BAYRAKLARIN ADAMIDIRLAR. (Gaybeti Numani, sf. 303)

4. Toplu kıyım yapacaklar:

Allah taş kalpli ve soyu belli olmayan birini gönderecek ve zaferler onunla olacak. ONLARI (kendilerine karşı gelenleri) HİÇBİR FARK GÖZETMEKSİZİN TOPLUCA ÖLDÜRECEKLERDİR. (Gaybeti Numani, sf. 303)

5. Kufe'ye doğru ilerleyecekler:

Horasan'dan çıkan SİYAH BAYRAKLILAR KÜFE'YE İNER. (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.12)

6. Kudüs'ü hedef alacaklar:

Horasan'dan SİYAH BAYRAKLILAR ÇIKAR VE İLYA'YA (KUDÜS'E) BAYRAKLARINI DİKENE KADAR, onları kimse durduramaz. (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.3)

7. Şiddetin ve çatışmaların artması sebebiyle insanlar Mehdi'nin çıkmasını talep edecekler:

Büyük bir savaş olur. Neticede siyah bayraklılar galip gelir. Süfyani kuvvetleri kaçar. İŞTE O ZAMAN İNSANLAR MEHDİ'Yİ TEMENNİ EDERLER VE ARARLAR. (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.26)

8. Siyah bayraklılar sonunda Hz.Mehdi'ye tabi olacaklar:

ve MEHDİ'NİN İTAATINA GİRERLER. (İmam-ı Suyûtî)

Fakat bunu kabul etmeyip EHL-İ BEYT'İMDEN (BENİM SOYUMDAN) OLAN MEHDİ (AS)'A VERECEKLERDİR. (Meclisî, Bihârü'l-envâr, c.51, s.87)

9. Mehdi devrinde savaşlar tamamen son bulacak, tek damla kan akıtılmayacak:

Mehdi'nin en önemli özelliklerinden beri asla kan akıtmamasıdır. Kan akıtan, savaşan, zulmeden Mehdi değildir. Bu tip sahte Mehdiler yenilgiye mahkûmdur.

(Mehdi'nin) Adaleti o denli olur ki, UYKUDA OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. (Meclisî, Bihârü'l-envâr, c.51, s.87)

HARP (ERBABI) AĞIRLIKLARINI (YANİ SİLAH VE SAİREYİ) BIRAKIR. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir. (İmam Şarani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret Ve Ahir Zaman Alametleri, s. 496)

Evet ISID'in neyi neden ve nasil uyguladigini tasvip etmek ya da karsi cikmak degil; ayni ISID'in algisiyle algilamak Adina bu baslik acilmistir.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:56 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:14 ----------

ISID teroristlerinin, cografi hedeflerinin nihayi boyutunu gosteren harita.

IŞİD’den haritalı mesaj!

O ülkeler arasında Türkiye de yer aldı.
IŞİD terör örgütünün medya kolu tarafından twitter’da paylaşılan bir haritada örgütün İslam devleti kurarak şeriat ilan etmek istediği ülkeler gösterildi.
O ülkeler arasında Türkiye de yer aldı. IŞİD’in haritasında Yunanistan ve Bulgaristan’ın da olması dikkat çekti.

İŞTE O HARİTA

%C4%B1%C5%9Fid-harita-orta.jpg


 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst