Insanoglunun Degerleri Tartismasi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Insanoglunun Degerleri Tartismasi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,681 kez görüntülenmiş, 50 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Insanoglunun Degerleri Tartismasi
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
soruları cevaplamadığınız, kaçındığınız, okumadığınız; çarpıttığınız ifadelerimizi ve hatta ifadelerinizi ve belirsiz söylemlerinizi düzeltmeye girişecek tek yolumuzu kapatıp (soru-geri soru,açma) kendini kendinize debindiğiniz ya da bizi anlamaya ve anlaşmaya girişmediğiniz görülüyor;
Kendi kendinize iletşimisizlik ile birlikte sizinle
Eşit yük ve sorumluluk altında değliz;
Kaçındığınız zaten açıktır; İleri gitmez;
güle güle;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Dile, sezgilere, zekaya ve sempatiye rağmen, birisi asla gerçekten başkasıyla bir şey hakkında iletişim kuramaz. -Huxley
Bir söz daha vardır;
Kişi hakkında ya da kişinin değerleri hakkında bizimle geri konuşan ve bize o şöyle değil böyle yine bizim kendi içsesimizdir;
iletişim tavrımız böyle;

siz burda biri diye biri ve bakış olduğunun farkında değilsiniz
Biri diye birinin ayrı -farklı ya da yeni göreli bakışı olduğundan olacağından ve olabileceğinden dahi habersizsiniz;

Çünkü kendinizden bir adım ielti atmamşısınız, Kimse sizi iteklemdiği gibi henüz yürümeyi-konuşmayı ve düşünmeyi de (bağımsız) öğrenmemişsiniz;
Geliştirin gelin kendinizi;
Saçık laflaınızla başedecek halimiz yok; bitti; güle güle;

"Kendidinize görelik"ten bir milim sapmamışsınız ve sapmaya niyet gösterip göstermediğnizi ise belirleyemedik;
Şimdi biz itekliyoruz sizi; İster düşün, düşünün; ister koşun-yürüyün ya da durun durduğunuz yerde; güleler

gül güle güleler;
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaaa,sanalmanik ben sana bir gönderme yapmadım. Senin beyninin içini gördüm çünkü (öyle de bir yeteneğim var işte :tongue:)
Beynimizin algılama sistemi ritmik özelliktedir. Buna ters düşen durumlarda beyin tepki verir. Bir tepkiye fırsat vermeden, alıştıra alıştıra beynin algılama sistemini allak bullak etmek mümkündür.
Beynin ritmik olan şeyleri kayıt ettiği bilinmektedir; bellek kayıtları yok edilmek istenirse bu da mümkündür. Kimliğimizi oluşturan bellek kayıtları silinebilmektedir. Bunu isteyen bir güç varsa ve bu güç de bizim görsel alanlarımızı denetliyorsa, medyaya hakimse, neye bakacağımızı hep o güç tayin ediyorsa bunu biraz düşünelim.
Deneysel çalışma yapalım. Aşağıdaki yazıyı okumaya başlayın. Hiç sorunsuz okuduğunuzu fark edeceksiniz:
İgnliiz Üineveersdsterinin bir tensai hfravlefin hngai salıyra dmiziilş olğunduun öemnisz olugğnuu oaryta kydou. Bduara tek ömlnei ntoka ilk ve son hfiarn dğrouydree osmldaıır. Gsreii tmaaemn salmçaık olbaiilr ve sen ynie de pbromlseiz okyailusbirin. Bu haeflrri hraf oaarlk okunzdağuduan ve kmelireei büütn oalrark alamııdılgığzdıan knakaıyanlr.
Burada önemli nokta, sadece baş harf ile son harfin doğru olması gereğidir, göz aradaki harfleri düzelterek okuyor. Demek ki beyin sağlam iki ipucuyla sözcükleri hafızadaki kaydından bulup tamamlayabilmektedir. Ancak"¦

a- Eğer bu yazım şekli süreklilik arz ederse, sözcüklerin belleğimize kaydedilmiş kalıpları kırılır, bir süre sonra hiç bir sözcüğün belli bir çağrışımı kalmaz.
b- İnsan beyni ritmik akışı kesen her şeyi kendine tehdit olarak algılama özelliğindedir, bozuk olan şeylere bakmayı reddeder. Şaka olduğunu bilirse bir süre buna katlanabilir.
c- Yeni sözcükler öğretilirken bu yol geçersizdir; yeni sözcüklerin dağarcığımıza eklenmesinin önünü kapatır. Bu yöntemle eğitim olmaz, anlamlı ve hızlı okuma yapılamaz.
d- Heceleri belirsiz olacağı için, söz-ses uyumu gerektiren şiir, şarkı gibi fonetik sanatlar bu yöntemle yapılamaz.
e- Sözcüğün doğrusunu hafızadan siler, yazmak gerektiğinde çocuk doğrusunu yazamaz.
f- Bu şekilde yazılmış yazılar okunabilir, ancak bir süre sonra göz sözcüğün ritmik akışını arar, aşırı göz yorgunluğu başlar, kişi okumaktan sıkılıp bırakır.
Bu yöntemin silah olarak kullanıldığı durumlara örnek: TV ve gazetelerde ucube yazım şekilleri, her bir harfi başka renkte olan sözcükler, yarısı İngilizce yarısı Türkçe tabelalar, İngilizce"yle karışık yazılmış dergiler, büyüklükleri farklı harflerle yazımlar, birleşik yazılmaması gereken ve hatta büyük harfle başlaması gereken "euroturk"￾, "SKYTURK"￾ gibi özel isimler, Türkçe sözcükleri İngilizce okunuşlarıyla yazmak, Türkçe"mizin ü,ö,ı gibi özellikli harflerini kullanmamak gibi"¦
-alıntı-

Evrensel ve sen bana bunu yaşatıyorsunuz, kendimi bildim bileli hemen hemen aralıksız kitap okuyan biri olarak ben sizi anlamak kadar zorlanmadım,ama,ama; Sizin tarzınız bu,saygı göstermem gerekir düşüncesiyle anlama isteğiminden vazgeçtim. Bu nedenle siz rahat olun artık.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Nedemek yasatiyorsunuz?

Senin kendi kendini kontrolun yok mu?

Biz senin ile fiziksel bir temas icinde bile degiliz.

Ayrica burasi kitle platform. Bizozel olarak kimseye bir sey yasatmiyoruz.

Sadece sen okur olarak kendi ustune aliniyorsun.

Bunu daha once de acikladim.

Zaten kendi olmayanlar kontrollarini baskasiona verirler, yani yasatilirlar.

Demekki biz bunu basariyorsak; senin kendi varligindan bihaber oldugun ortaya cikiyor.

Sadece alinani dogrularina ters geldiginden, kabuile tasiyor ve vucudunu itiraz olarakkullaniyorsun.
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Nedemek yasatiyorsunuz?

Senin kendi kendini kontrolun yok mu?

Biz senin ile fiziksel bir temas icinde bile degiliz.

Ayrica burasi kitle platform. Bizozel olarak kimseye bir sey yasatmiyoruz.

Sadece sen okur olarak kendi ustune aliniyorsun.

Bunu daha once de acikladim.

Zaten kendi olmayanlar kontrollarini baskasiona verirler, yani yasatilirlar.

Demekki biz bunu basariyorsak; senin kendi varligindan bihaber oldugun ortaya cikiyor.

Sadece alinani dogrularina ters geldiginden, kabuile tasiyor ve vucudunu itiraz olarakkullaniyorsun.

Artık iyice anladım ki, sende zerre akıl yok. Kendini kendi kör zihninin içine zapetmiş,papağan soyuinsan özelliğini sergileyip duruyorsun. Aslında yazmaya bile değmez,ama, çerez niyetine iyi oluyor bazen.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bir köprü gibidir, (insanoğlu dünyada) sırtında hayat taşır
saltanat sürerken içinde acı taşır
hayat o köprüden binbir kılıkta geçer
yollara hem sevgi, hem de acıyı döker
insanoğlu yaşamaktan elbet zevk almak ister
düşüncelerden sıyrılıp biraz mest olmak ister
şarkılarla,türkülerle içindekini döker
kuralları değişse de bu oyun böyle...
böyle sürer gider. oyuncular değişir.
bir köprü gibidir insanoğlu dünyada
sırtında kaderi, gözlerinde umutlar.

doğan canku,
"insanoğlunun değerler yangını;
güçlü çocuklar güçlü değerleri korurlar-yaşatırlar;
bırakıt
Kalp taşıyoruz değil mi @inci? @herkes
sevimli yaratıklarız biz; tanrıya göre

"kalbimin değerler yangını;"

Şöyle bi hikaye hazırladım ve ona geçemden önce "kalbimin değerler yanıgını" nasıl belirdi bu sözcük

kalbimde bir yangın vardı ama bu daha önce;

felsefemdir kitabı imanım taparım kendi ruhumu nseine
diyordu yangın tevfik
Secde eyler hakikatimher an, Kalbimin ateş-i mukaddesine.
kalbimin ateşi-ışığı ya da kutsal/kutsanmış yangını/ışığı; kalbimin değerler yangınına tapar
bura benim cehennemim;
ben yandım orda-n

--
çocuk televizyonları vardır bilirsiniz; Orada sorar bilgi yolumu-(cesaret) yaşam yolu mu -eğlence yolu mu? güç mü?cesaret mi? hepsi sizin olsun; Kutsallarınızı da kutlayın/kutsallayın ki koruyun bol bol ve çiğnetmeyin ki bu iyi bir şey değil mi? öyledir-bilinir

o halde kalbimi çiğneme inci?
inciler ve diğerleri
benim ateşli yangınlarım;

insanlar hep farklıklarını ve sayarlar, diğerlerden
Ve yarıştıklarını sayarlar; aşılanır bu
önce ulaşılması gereken-yarışılması gereken bir yer ve son vardır

Şimdi siz ya da sizler güzel bi entellekt için-kaliteli ve bilgili düzgün gözükmek için ya da hayatı daha iyi anlamak kavramak ve daha düzeyli yaşamak için, vakit geçirmek için, kültürel gelişme-etkinleşme için felsefeye yönelmiş olabilirsiniz;

Biz bilincimizi ve onun potansiyelini keşfettik
keşfetmeye adadık-denedik ya da bir ölçüde de olsa keşfettik sanırız ;
Bu bir ihtiyaç-merak ya da benzeri;

bilgi yolundan/amaç yolundan yürüyen gönüllüler ve adanmışlar, güçlenmişler güç yolundan da yürüyenlerle de birleşerek geliyoruz bizler her yere-gidiyoruz da;

hayatını bilgiye adanmışlar ve çatışma sürüklenme devinim içinde bilgi çabalamışlar ve aklını zorlamışlardan sözediyoruz, Entelekt uğraşlarından değil
bu insanlar saygın insanlardır; Ki saygıları her çağa yansır ki siz de öyle tabi ki herkeste;

Yolda zorlanmış kaza geçirmiş-zorlukarla boğuşmuş, aklı dağınık/yaralanmış kocamış kurtlar duyun sesimi

-
Siz hazır bilgi peşindesiniz aklınızın ve fikrinizin üretmediği
ve satın almışçasına/sunulmuşçasına;
Çöplük karıştırmayın-aklınızı karıştırın;
niye vermiyorsunuz sizde yok pazarda yok, sizin ki işimize yaramaz boşsunuz demeye çıkıyorsunuz bizler satıcılar ve pazarcılarmışız gibi;

Bu işe yüregini patlatmış, düşünmüş emek vermiş insanlara saygı gösterin; ne çok ne az
ki kaderinizi/kederiniz nedir o bundan başka daha?

Babanız vardı değil mni?
Mertseniz babanıza okutun; eğer üçüncü göz istiyorsanız
karşı mesajlarınızı genel yüreğini koysun ben ona baba derim
ya da bir başkası
karşı mesajlarnızı bir üçüncü kişiye okutun-yürek ağrıtmayın
o edebiyata biz girmeyeğiz çünkü; belirsiz kelimeler ekseni;
biz söyleceğimizi söyleceğimiz yerden de söyleriz, sözleri bozmadan da söyleriz-küçültmeden de

Burada kismenin tezgahı yok, Tanıtımı yok, Ticari amacı;
ben kültürüne dönelim, sanalı asla gerçeklemeyeceğiz; Sanal olarak varolup ölecek

siz buraya pazar muamalesi yapıyorsunuz ve anlamadan dinlemden daha karşı satıyor ve üste de ders veriyorunuz, haketmişizdir
ve satıcı kovmaya (ki yok burda) pazar gezmeye/tekellemeye size rahat serin kolay bilgi etkileşim sunacakları buraya çekmeye girişiyorsunuz; Konfor pazarlığı felfesi
Gibiymiş gibi yapmalar içinde yaptım sandım doyumu peşini
istediğiniz yeri yapın hakkınız girişin; kuru miraslarda altında bizler yatıyor olacağız
sözsüz seslerle
ncak evcilleştirince öğrenirsin, dedi tilki. İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından, insanların dostları da yok artık. Bir dost istiyorsan, evcilleştir beni!

küçük prens
kendinizi anlatın dürüstçe tanıtın ve yumuşak cümlelerle derdinizi girin ve karşı üslubunuza bakın;

olayları görümüyorsunuz ve iyi okumuyorsunuz ki bunu geçmişte sizde göreceksiniz
iyi bakarsanız gelecekte de

buradaki insanlar dağıtımcı, öğretmen ya da filozof değildir-felsefe gönüllüsüdür
Ben dahil hiçkimsenin buraya kendini tanıtımını yapmaya geldiğini ve dışarsal bi amacı olduğunu sanımıyorum; Burası ticari felsefe okulu/kulübü değildir ve amaç satılmaz ki sizlerde hoca beğenmiyorsunuz-muşçasına
daha kendi düşüncenizi koymadan karşı düşünccleri yargıya giriştiniz; karşıda mı onalr-dı

Felsefe daha çok bir etkileşim ve sorgulama metodudur okuma biçimi olmaktan çok;
Soru sormak-sezgisel cevap almak/kendi düşünceni ve düşünem biçimini yaratmak ve geliştirmek, ve bilgi merakı-sevgisi ilgisi ve gelişimi ile ilgilidir;
Anlatıcılar/okuyacaklar ve hoca düşünmeyin yapın-yapılır o; yapa yapa yapılır
başta grup düşünün bi kere; Ortaya koyan ve tartıştıkça düşünen gelişen fikir üreten bir grup; Grubunuzu ve etkinleşiminizi tartışmanızı geliştirin; Samimiyetinizi de ve arkadaşlaığınız da tabi ki

bilgi gönllülleri ve öğrenme gönüllüleri meraklıları ve gerçek;
sabiteler sabit döner yerinde durduran olmazsa onu bazen statik olur; Uça döner kimi enerjiye çarpınca/çarpılınca kimisi de;

kisme sizi yada bizi buraya düşünce sunmaya gelmedi getirmedi;
ETkileşmeye geldik okuma yazmaya bile değildi bizimkisi örneğin;

Zorla okutmadı-yazdırtmadı; Yazar sorgulatmak-yazar küçültmek-terslemek ve fikirleriyle uğraşmak siz kendinizi koyun önce karşılığınızı da sonra yapın deneyin

Bağımsız yazıları okuyun ya da okumayın grubunuzla etkileşim-söyleme girin ve geliştirin

Buraya çatışamya kavgaya gelmiş gibi davranmayın, Açık hedefler

yarışsa; eğer;
yolların sonunda herkes aynı anda aynı yere varır ve hızlı gideni koşanı geri gönderirler ve adına zaman denir

Biz yarışmıyoruz, almıyoruz-satmıyoruz; Dostluk ve paylaşma için buradayız
Karalayıp küçülten-değersizleştiren ve anlamadan dinlemeden geliştirilen ifadelerinizi temizleminizi rica edeceğiz geniş zamanda ve zamanlarda

Kişm size burda birini-bağımsız-yargılama hakkı hadi düşüncelerini beğenmeme ve leeştirme hakkkı veriyor? nerde neden nasıl?
Karşısında neyiniz var; Hangi karşı yazınızı ve değerinizi eleştirecek ve küçültecek sizin örneğin;

Okumaya mı geldiniz-düşünmeye; değerler yangını
Bana istediğimi vermiyosunuz burda yok der gibi;
Siz kim ve ne arıyodunuz yine sorduk geçmişte cevapsıznız;
sınamınıza iyi hazırlanın o halde ve dikkat edin kendinize

Bunun için, IGIGI'nin düzleminde, merhametsiz ve bedenlerinden atılmış gezgin semavi ruhlar
hoşçakalın;!!!
 
Son düzenleme:

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Artık iyice anladım ki, sende zerre akıl yok. Kendini kendi kör zihninin içine zapetmiş,papağan soyuinsan özelliğini sergileyip duruyorsun. Aslında yazmaya bile değmez,ama, çerez niyetine iyi oluyor bazen.

Hic bir sey anlamamissin, sadece bilincalti sartlanmisliginin emir ve esaretini tasdik etmissin.

Bir seyi anlamak icin, ortada anlayacak bir kendi olmasi gerekir.

Demekki once senin kendini bulman gerekiyor.

Tabi yasatilmaktan memnun olmadigin ve kendi yasamini kendin yasamak istedigin zaman.

Bu daha baslangic bile degil.

Bu dunyada verilenler ile yasamak insanoghlunun yapacagi en kolay seydir.

Iste zor olan kendini kendin yasatmak ve bunun farkindaligi ve bilincidir.

Maalesef toplumumuzda bu biulinc verilmemektedir.

O yuzden zaten senin hic bir sucun yok.

Cunku olmayanin sucu olmaz.
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Hic bir sey anlamamissin, sadece bilincalti sartlanmisliginin emir ve esaretini tasdik etmissin.

Bir seyi anlamak icin, ortada anlayacak bir kendi olmasi gerekir.

Demekki once senin kendini bulman gerekiyor.

Tabi yasatilmaktan memnun olmadigin ve kendi yasamini kendin yasamak istedigin zaman.

Bu daha baslangic bile degil.

Bu dunyada verilenler ile yasamak insanoghlunun yapacagi en kolay seydir.

Iste zor olan kendini kendin yasatmak ve bunun farkindaligi ve bilincidir.

Maalesef toplumumuzda bu biulinc verilmemektedir.

O yuzden zaten senin hic bir sucun yok.

Cunku olmayanin sucu olmaz.

Valla ne diyim? kendini o kadar güzel anlatmışsınız ki. Bravo diyim bari :biggrin:
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Hic bir sey anlamamissin, sadece bilincalti sartlanmisliginin emir ve esaretini tasdik etmissin.
Bir seyi anlamak icin, ortada anlayacak bir kendi olmasi gerekir.
Demekki once senin kendini bulman gerekiyor.
Tabi yasatilmaktan memnun olmadigin ve kendi yasamini kendin yasamak istedigin zaman.
Bu daha baslangic bile degil.
Bu dunyada verilenler ile yasamak insanoghlunun yapacagi en kolay seydir.
Iste zor olan kendini kendin yasatmak ve bunun farkindaligi ve bilincidir.
Maalesef toplumumuzda bu biulinc verilmemektedir.
O yuzden zaten senin hic bir sucun yok.
Cunku olmayanin sucu olmaz.

Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
Düşüncemizin katlanması mı güzel
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece!
Düşünün ki uyumakla yalnız
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü.
Çünkü, o ölüm uykularında
Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından
Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
Bu düşüncedir felaketleri yaşanır yapan.
Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
Sevgisinin kepaze edilmesine
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanları?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.

W. Shakespeare / Hamlet

-Alıntı-
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Burada konu "to be or not to be" den ziyade "to have or not to have" dir.

Cunku bir seyi olmadan once, onun sahipligi gerekir.

Yani diyelim, inancli olmak ile inanc sahibi olmak farklidir.

Bir kisi ancak inanc sahibi olursa inancli olur.

Eger inanc sabibi degilse de inancsizdir.

Iste burda inancli olmak bir durum belirtirken, inanc sahipligi kisinin kendi ozgur iradesi ile olmasi gereken secimi ve kararidir.

Yalniz her baslikta ayni seyleri degil de, sadece basligin konusunu tartismayi saglamak Adina; eger tartisilan konu kavram ve nitelik sadece inanc ise; ben yeni baslik actim, ordan yazisabiliriz.

http://www.felsefe.net/felsefenet-felsefe-kulubu/74865-inanc-gercek-ve-dogrulanmasi.html
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst