Insan Haklari mi/Bireysel Hak ve Ozgurlukler mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sosyoloji kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Insan Haklari mi\/Bireysel Hak ve Ozgurlukler mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,995 kez görüntülenmiş, 14 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sosyoloji
Konu Başlığı Insan Haklari mi\/Bireysel Hak ve Ozgurlukler mi?
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Baslik taki karsitlik, sizi sasirtti mi? Sasirtmasin. Cunku bu ikilem "gelismis/bati" toplumlarinda birbirine karsitliga donusmus durumda.

Bilindigi gibi, bilhassa ikinci dunya savasi sonrasi (aslinda 1. dunya savasinda baslayan) bir suru "az gelismis/dogu" ulkeleri vatandaslari, bir suru nedenden batiya goc ettiler. Bugun artik bati vatandasi olarak ta bir kac nesil oldular.

Ben size ornegi Buyuk Britanya'dan verecegim. Bundan belirli bir zaman once, Birmingham sehrinde orada yasayanlarin cogunu olusturan sii toplumu, kendi seriat mahkemelerini kurmak ve kendi dindaslarini bu mahkemelerde kendileri yargilamayi hak ve ozgurluk olarak istediler. Gerci bu teklif cok tartisildi, hatta neredeyse yerine gelecek ve bu izin verilecekti. Zannedersem, insan haklari devreye girdi.

Peki nasil olur da, insan haklari ile bireysel hak ve ozgurlukler celisir?

Buyuk Britanya'da bireysel hak ve ozgurlukler cok onemlidir ve devlet her turlu kurumlari ile bireyinin hak ve ozgurlugunu korur. Yalniz, bunun gerceklesebilmesi icin; bireyin hak ve ozgurluk talebi olmasi ya da bunun ihlalini dile getiren sikayeti olmasi gerekir. Eger ortada boyle bir durum yok ise, hak ve ozgurlukler konu degildir, cunku hak ve ozgurlugu gerektiren bir devlet mudahelesi ortada yoktur.

Simdi soyle dusunelim. Burada dogmus bir "dogulu" kizcagiz; kendisini yetistiren suru psikolojisi ve korku felsefesi temelinde bireysel hak ve ozgurluklerinden vazgecip, ailesinin her turlu baskisina, evlilige zorlanmasina v.s. boyun mu egecek?, yoksa bireysel olarak hak ve ozgurluklerinin pesinde kosup, ailesine "karsi mi gelecek?

Peki devlet ne yapacak,insan haklari olarak insanlikdisi olan hak ve ozgurluklere mudahele mi edecek?, yoksa hak ve ozgurluklere insan haklarina ters de gelse musade mi edecek?

Bence, gunumuzve yakin gelecegin her turlu toplumsal, sosyolojik, psikolojik sorunu bu eksende toplanacak.

Insan haklarinin mudahelesi mi?, yoksa insanlikdisi da olsa, hak ve ozgurluklerin taninimi mi?

Iste emperyalist zihniyet bu ikilemi ve celiskisini kendi her turlu politik/ekonomik cikari adina cok guzel kullaniyor.

Kisaca marxizm/leninizm'in "Ulkelerin kendi kaderlerini kendilerinin tayin hakki"ni, yine Afganistan'a saldirarak kendi bozan SSCB'gibi, bugun; emperyalist zihniyet cok guzel kullaniyor ve diyor ki "ulkelerin kaderlerini guclu olan tayin eder. Ayrica bu toplum bilmedigi hak ve ozgurluklerinden ve insan haklarindan mahrum yasiyor ve birakiliyor. Bizler de insan haklari olarak bu toplumun hak ve ozgurluklerini saglama adina mudahele ediyoruz" Bilindigi gibi buna da "demokrasi/ozgurluk" diyorlar.

Evet, sizce insanoglunun bu celiskiye konulmus, insan haklari ve hak ve ozgurlukler iliskisini insanoglunun insanligi adina, nasil algilamak ve cozmekj gerekiyor?

Disaridan mudahele mi?, yoksa kendi istemine birakma mi?

Bu soruyu cevaplamadan once, dogu zihniyetindeki her turlu etik yonlendirim ve yaptirimin buyukten kucuge aktarimi ve suru psikolojisi ve korku felsefesini de "disaridan mudahele" olarak ele alabilir miyiz? Yani baskici, mudaheleci, zorlayici "sadece istenileni yapma/yapmama" ile yetistirilen nesilleri?
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
İngiltere'de şeriat mahkeme kurma isteğini bende bir yerlerde okumuştum.Çok şaşırmıştım buna.İngiltere'nin tavrını merak ediyordum,sonunda düşündüğüm gibi bir tavır sergilediler.Ama İngiltere'de laikliğin olmadığını düşünürsek bu konu tartışmalıdır.Oraya,buraya demokrasi pazarlarken,kendi yaklaşımına sorgusuzca bağlanmış bir zihniyet...


Evet buyurun demokrasiyi tartışın;bir halk olduğu durumdan geri bir istemde bulunuyorsa buna demokrasi deyip kaçmalı mıyız,yoksa o halkı olması gereken hizaya getirmeli miyiz ?


Buna benim cevabım çok basittir.Eğer benim zihniyetimle yönetilen bir devlet varsa halka müdahale eder ve zorla sorunu çözer.Ama bugünün her devletinin müdahalesine karşıyım.Çünkü bugünün hiçbir devleti hiçbir sorunu çözecek zihniyete sahip değildir.Kimi emperyalist,kimi muz cumhuriyeti,kimide şeriatla yönetiliyor,bu devletlerden de çözüm beklemek biraz gülünç geliyor bana.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
İngiltere'de şeriat mahkeme kurma isteğini bende bir yerlerde okumuştum.Çok şaşırmıştım buna.İngiltere'nin tavrını merak ediyordum,sonunda düşündüğüm gibi bir tavır sergilediler.Ama İngiltere'de laikliğin olmadığını düşünürsek bu konu tartışmalıdır.Oraya,buraya demokrasi pazarlarken,kendi yaklaşımına sorgusuzca bağlanmış bir zihniyet...


Evet buyurun demokrasiyi tartışın;bir halk olduğu durumdan geri bir istemde bulunuyorsa buna demokrasi deyip kaçmalı mıyız,yoksa o halkı olması gereken hizaya getirmeli miyiz ?


Buna benim cevabım çok basittir.Eğer benim zihniyetimle yönetilen bir devlet varsa halka müdahale eder ve zorla sorunu çözer.Ama bugünün her devletinin müdahalesine karşıyım.Çünkü bugünün hiçbir devleti hiçbir sorunu çözecek zihniyete sahip değildir.Kimi emperyalist,kimi muz cumhuriyeti,kimide şeriatla yönetiliyor,bu devletlerden de çözüm beklemek biraz gülünç geliyor bana.

Buyuk Britanya' da laiuklik soz konusu degildir, cunku birey devletidir ve her turlu hak ve ozgurlukler vardir ve de devletin kurumlari eliyle vardir. Hak ve ozgurluklerde zorlama olmaz, olursa zaten hak ve ozgurluk olmaz. Konu insan haklari olunca da burada tersi bir durum isler, yani insan haklari devletlerin degil; kisilerin devleti sikayet hakkidir. Cunku devlet bu hakki zaten hak ve ozgurluk olarak vermistir. Birey eger hak ve ozgurlugunun kisitlandigini dusunuyorsa, insan haklari olarak devleti sikayet eder.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Buyuk Britanya' da laiuklik soz konusu degildir, cunku birey devletidir ve her turlu hak ve ozgurlukler vardir ve de devletin kurumlari eliyle vardir. Hak ve ozgurluklerde zorlama olmaz, olursa zaten hak ve ozgurluk olmaz. Konu insan haklari olunca da burada tersi bir durum isler, yani insan haklari devletlerin degil; kisilerin devleti sikayet hakkidir. Cunku devlet bu hakki zaten hak ve ozgurluk olarak vermistir. Birey eger hak ve ozgurlugunun kisitlandigini dusunuyorsa, insan haklari olarak devleti sikayet eder.

Bir toprak parçasının üzerinde bir topluluk varsa ve bu topluluğu yöneten de bir devlet orada devlet bireyden her zaman üstte durur.Çünkü her devlet önce kendini,sonra toplumu koruma iç güdüsüyle doğmuştur.Bütün devletlerin mekanizmaları,organları bunun üzerine kuruludur.İnsanlarda bazı devletleri demokratik,insan haklarını koruyan zanneder.Hangi devlet kendi rejimine karşı bir yaklaşıma ılımlı bakabilir.Örnek vermek gerekirse bugün İngiltere'de(sanırım orası hakkında bilginiz var bende bilgilerinizle yorum bekliyorum) şuan olan rejimi yıkmaya yönelik herhangi bir yapılanma olsa ama bu yapılan yasal olsa,devletin burada ki müdahalesi nasıl olur ?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bir toprak parçasının üzerinde bir topluluk varsa ve bu topluluğu yöneten de bir devlet orada devlet bireyden her zaman üstte durur.Çünkü her devlet önce kendini,sonra toplumu koruma iç güdüsüyle doğmuştur.Bütün devletlerin mekanizmaları,organları bunun üzerine kuruludur.İnsanlarda bazı devletleri demokratik,insan haklarını koruyan zanneder.Hangi devlet kendi rejimine karşı bir yaklaşıma ılımlı bakabilir.Örnek vermek gerekirse bugün İngiltere'de(sanırım orası hakkında bilginiz var bende bilgilerinizle yorum bekliyorum) şuan olan rejimi yıkmaya yönelik herhangi bir yapılanma olsa ama bu yapılan yasal olsa,devletin burada ki müdahalesi nasıl olur ?

Boyle bir durum soz konusu olamamasi zaten Buyuk Britanya'yi Turkiye'den farkli kilar. Burada tarihsel olarak dunyanin en gelismis bir toplumundan bahsediyoruz. Dusunce ozgurlugunu 1600 lerde ortaya atan toplumdan.

Oturmus, yerlesmis, sivil, normal ve birey toplumundan bahsediyoruz. Yani hak ve ozgurlukleri belki de dunyada hic bir ulkede olmayan birey toplumundan bahsediyoruz. Rejim onlarin hak ve ozgurluklerini onlemiyor ki, niye yiksinlar? Ayrica herturlu duzen, sistem, yasam ve iliski yasam standardi da rejimin degil; politikanin konusu. Toplum kendi istegiyle kendini kimin idare edecegini kendisi seciyor, begenmezse de kendisi degistiriyor.

Ayrica Devlet politik olarak hic bir etik yonlendirim ve yaptirimi kendi cikar malzemesi yapamaz ve yapmaz. Iste buna rejim izin vermez. Oyuzden devlet-hiukumet bagi, Turkiyedeki gibi, devlet hukumetin bir kullanim araci degildir. Anayasa yoktur, dusunce kisitlamasi yoktur. Her turlu etik ayrimcilik hak ve ozgurluk ve saygi konusudur. Kimse kimsenin etik degerleri ile ilgilenmez, herkes herkesi etik degerleriyle birlikte algilar.

Kisaca cok farkli iki ulkeden, toplumdan, gelisimden ve tarihten bahsediyoruz. Mesela burada her turlu etnik haklar ve ozgurlukler vardir.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Boyle bir durum soz konusu olamamasi zaten Buyuk Britanya'yi Turkiye'den farkli kilar. Burada tarihsel olarak dunyanin en gelismis bir toplumundan bahsediyoruz. Dusunce ozgurlugunu 1600 lerde ortaya atan toplumdan.

Oturmus, yerlesmis, sivil, normal ve birey toplumundan bahsediyoruz. Yani hak ve ozgurlukleri belki de dunyada hic bir ulkede olmayan birey toplumundan bahsediyoruz. Rejim onlarin hak ve ozgurluklerini onlemiyor ki, niye yiksinlar? Ayrica herturlu duzen, sistem, yasam ve iliski yasam standardi da rejimin degil; politikanin konusu. Toplum kendi istegiyle kendini kimin idare edecegini kendisi seciyor, begenmezse de kendisi degistiriyor.

Ayrica Devlet politik olarak hic bir etik yonlendirim ve yaptirimi kendi cikar malzemesi yapamaz ve yapmaz. Iste buna rejim izin vermez. Oyuzden devlet-hiukumet bagi, Turkiyedeki gibi, devlet hukumetin bir kullanim araci degildir. Anayasa yoktur, dusunce kisitlamasi yoktur. Her turlu etik ayrimcilik hak ve ozgurluk ve saygi konusudur. Kimse kimsenin etik degerleri ile ilgilenmez, herkes herkesi etik degerleriyle birlikte algilar.

Kisaca cok farkli iki ulkeden, toplumdan, gelisimden ve tarihten bahsediyoruz. Mesela burada her turlu etnik haklar ve ozgurlukler vardir.


'İngiltere'de yazılı hukuk yoktur'.Bu bilgiyi lisede öğrendiğimde çok şaşırmıştım.Söylediğiniz gibi İngiltere'de çok derin bir kültür vardır.Ama bir soru:İngiltere emperyalist bir ülke midir ?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
'İngiltere'de yazılı hukuk yoktur'.Bu bilgiyi lisede öğrendiğimde çok şaşırmıştım.Söylediğiniz gibi İngiltere'de çok derin bir kültür vardır.Ama bir soru:İngiltere emperyalist bir ülke midir ?

Tabiki. Hemde kendi cikari icin, baska ulkelere saldiran oralari kendi idaresi altina alan, bir emperyalist ulke. Belki de ilk emperyalist ulke.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Tabiki. Hemde kendi cikari icin, baska ulkelere saldiran oralari kendi idaresi altina alan, bir emperyalist ulke. Belki de ilk emperyalist ulke.


O zaman İngiltere: Sadece kendi ırkı için demokrasi (!) oluşturan,kendi ırkı ve devleti harici hiçbir şekilde demokratik olmayan bir devlettir.

O halde İngiltere'nin demokratik bir ülke olduğundan nasıl bahsedeceğiz ? Yada kendi emperyalist çıkarlarını kendi halkına yöneltmeyeceğini nereden bileceğiz ? Orada ki halkla,emperyalist devlet arasında bir sözleşme vardır,halk devleti diğer ülkeleri sömürerek kendisine çıkar sağladığını bildiği için devlete saygı duyar,yada devlet bireye.Burada herhangi bir demokratik yaklaşım yoktur.Çıkar üzerine kurulmuş bir yapı.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
O zaman İngiltere: Sadece kendi ırkı için demokrasi (!) oluşturan,kendi ırkı ve devleti harici hiçbir şekilde demokratik olmayan bir devlettir.

O halde İngiltere'nin demokratik bir ülke olduğundan nasıl bahsedeceğiz ? Yada kendi emperyalist çıkarlarını kendi halkına yöneltmeyeceğini nereden bileceğiz ? Orada ki halkla,emperyalist devlet arasında bir sözleşme vardır,halk devleti diğer ülkeleri sömürerek kendisine çıkar sağladığını bildiği için devlete saygı duyar,yada devlet bireye.Burada herhangi bir demokratik yaklaşım yoktur.Çıkar üzerine kurulmuş bir yapı.

Sorunda orada, emperyalist zihniyet neyin insanoglunu kaosa soktugunu cok iyi bildiginden, bu kaosu kendi ulke ve toplumunda yasatmaz, sadece elde edecegi ulke ve toplumlarda yaratir. Bu da kendisi ile ortusur, yani "ben sana benim ulkemdeki demokrasi/ozgurlugu taniyacagim" der ve kendini de kendi mesru ve mubah algisinca ve cikari dogrultusunda insan haklari adina o ulke ve topluma saldirmaya etrafi ikna eder. Iste irak, Libya en son ornek.

Kisaca iki yuzludur. Kendindeki demokrasiyi baskalarina saglama adina, onlara diktatorluk uygulamayi ve bunu kendi cikari dogrultusunda yapmayi hedefler.

Bunun icinde toplum ve ulke bunyesinde her turlu mikroayrimcilik calismasi ile ele gecirecegi ulke ve toplumun "asilerini" orgutler ve onlar eliyle ulke rejimini dikta ilan eder ve onun demokrasi saglayamayacagi bahanesiyle ulkeve toplumu ele gecirir.

Iste bu nedenden insanlik adina, demokrasi, ozgurluk, hak, hukuk, adalet, hosgoru, anlayis v.s. temelli kavramlarin anlam ve icerigi ayni insanlik, humanizm, sevgi v.s. gibi su istismar edilmektedir. Sanki demokrasi ancak saldiri ile saglanir algisi verilir.

Aslinda savas/baris ikilemi de ayni degilmi dir? Herkes baris icin savasmaz mi? Ya da barisi korumak icin savasmaz mi? Ozaman baris bir savas olmuyor mu?
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Sorunda orada, emperyalist zihniyet neyin insanoglunu kaosa soktugunu cok iyi bildiginden, bu kaosu kendi ulke ve toplumunda yasatmaz, sadece elde edecegi ulke ve toplumlarda yaratir. Bu da kendisi ile ortusur, yani "ben sana benim ulkemdeki demokrasi/ozgurlugu taniyacagim" der ve kendini de kendi mesru ve mubah algisinca ve cikari dogrultusunda insan haklari adina o ulke ve topluma saldirmaya etrafi ikna eder. Iste irak, Libya en son ornek.

Kisaca iki yuzludur. Kendindeki demokrasiyi baskalarina saglama adina, onlara diktatorluk uygulamayi ve bunu kendi cikari dogrultusunda yapmayi hedefler.

Bunun icinde toplum ve ulke bunyesinde her turlu mikroayrimcilik calismasi ile ele gecirecegi ulke ve toplumun "asilerini" orgutler ve onlar eliyle ulke rejimini dikta ilan eder ve onun demokrasi saglayamayacagi bahanesiyle ulkeve toplumu ele gecirir.

Iste bu nedenden insanlik adina, demokrasi, ozgurluk, hak, hukuk, adalet, hosgoru, anlayis v.s. temelli kavramlarin anlam ve icerigi ayni insanlik, humanizm, sevgi v.s. gibi su istismar edilmektedir. Sanki demokrasi ancak saldiri ile saglanir algisi verilir.

Aslinda savas/baris ikilemi de ayni degilmi dir? Herkes baris icin savasmaz mi? Ya da barisi korumak icin savasmaz mi? Ozaman baris bir savas olmuyor mu?




O zaman demokrasi;kendi ülkende refahı sağlamak için kendinden olmayan her ülke ve ulusa saldırmaktır.Bu saldırıdan elde ettiğini de kendi devlet ve halkına dağıtmaktır.


Her şey bir savaştır.Zıtlık kaçınılmazdır,zıtlığın olduğu her yerde de savaş vardır.(tıpkı savaş ve barış zıtlığının sürekli savaşı yaratması gibidir).
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
O zaman demokrasi;kendi ülkende refahı sağlamak için kendinden olmayan her ülke ve ulusa saldırmaktır.Bu saldırıdan elde ettiğini de kendi devlet ve halkına dağıtmaktır.


Her şey bir savaştır.Zıtlık kaçınılmazdır,zıtlığın olduğu her yerde de savaş vardır.(tıpkı savaş ve barış zıtlığının sürekli savaşı yaratması gibidir).

Bu bakis acisi, politik, cikarci ve kendi politik amac pencerenden bakis acisidir. Demokrasi, bireysel bilinc, hak ve ozgurlukler, insan haklari ve evrensel hukuk olmadan ve farklarin her turlu esitligi ve antiayrimcilik olmadan saglanamaz.

Politik acidan demokrasi, demokrasiyi saglayanin, sagladigi uzerindeki diktatorlugudur. Yani taraf demokrassisi, bertaraf diktatorlugudur. Iste bu anlamdaki demokrasi, demokrasi degil; gucun ve iktidarin baskisi, zorbaligi, mudahelesi ve her turlu insanlikdisi dusunce ve davranisidir.

Zaten bu karsitlikta guya ve derrida'yagore "ustun olan/arzu edilen" baristir. Bu da baris adina ve barisi koruma adina savasi getirir. Gerci burada barisin tehlike altinda olup olmadigi da bir algi ve politikadir.

Biliyorsun, ABD kendi kendini ikiz kuleler eliyle saldiriya ugrattiktan sonra, guya baris adina dunyaya ekonomik/politik merkezilesme ve kuresellesme savasi acmis ve planli/projeli bu savasta, en son Libya tarihi yasanmistir. Suriye, Iran ve belki de Turkiye bu plan ve projenin bir emperyalist parcasidir.

Asil amac, cografi olarak cin ve rusya'ya toprak komsusu olmaktir. Cunku bugun bu iki ulke ve toplum gucunun paylasilacak pasta da, cogu zaman ABD ile ortak olmadigi ortadadir. ABD, Israil ve B.Britanyauclusu, her turlu guc gosteriminde meydan okumakta ve bir yerde "gucun varsa karsi cik" mesaji vermektedir. Su an bu isin ameleligini ABD, Plan/projesini B.Britanya ve ideolojisini de israil belirlemektedir. Aslinda amelelik el de degistirebilir. Iste amerikan idealizminin, soros ideolojisinin, evengalist orgutlenmesi bu emperyalist zihniyetin temelini teskil eder.

Aslinda bizim gibi ulkelere suru psikolojisi ve korku felsefesi ve her an kaos bicilmisken, kendi ulkelerinde de bireyci akilcilik, bananecilik ve robotlastirma on plandadir. Zaten amac her turlu dusunceyi ve dusunmeyi onlemek, dunyayi karanlik caga kalici olarak geri cekmektir. Bunun icinde bilim ve bilimselligi, teknik ve dogallik kisvesi kullanilmaktadir.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Bu bakis acisi, politik, cikarci ve kendi politik amac pencerenden bakis acisidir. Demokrasi, bireysel bilinc, hak ve ozgurlukler, insan haklari ve evrensel hukuk olmadan ve farklarin her turlu esitligi ve antiayrimcilik olmadan saglanamaz.

Politik acidan demokrasi, demokrasiyi saglayanin, sagladigi uzerindeki diktatorlugudur. Yani taraf demokrassisi, bertaraf diktatorlugudur. Iste bu anlamdaki demokrasi, demokrasi degil; gucun ve iktidarin baskisi, zorbaligi, mudahelesi ve her turlu insanlikdisi dusunce ve davranisidir.

Zaten bu karsitlikta guya ve derrida'yagore "ustun olan/arzu edilen" baristir. Bu da baris adina ve barisi koruma adina savasi getirir. Gerci burada barisin tehlike altinda olup olmadigi da bir algi ve politikadir.

Biliyorsun, ABD kendi kendini ikiz kuleler eliyle saldiriya ugrattiktan sonra, guya baris adina dunyaya ekonomik/politik merkezilesme ve kuresellesme savasi acmis ve planli/projeli bu savasta, en son Libya tarihi yasanmistir. Suriye, Iran ve belki de Turkiye bu plan ve projenin bir emperyalist parcasidir.

Asil amac, cografi olarak cin ve rusya'ya toprak komsusu olmaktir. Cunku bugun bu iki ulke ve toplum gucunun paylasilacak pasta da, cogu zaman ABD ile ortak olmadigi ortadadir. ABD, Israil ve B.Britanyauclusu, her turlu guc gosteriminde meydan okumakta ve bir yerde "gucun varsa karsi cik" mesaji vermektedir. Su an bu isin ameleligini ABD, Plan/projesini B.Britanya ve ideolojisini de israil belirlemektedir. Aslinda amelelik el de degistirebilir. Iste amerikan idealizminin, soros ideolojisinin, evengalist orgutlenmesi bu emperyalist zihniyetin temelini teskil eder.

Aslinda bizim gibi ulkelere suru psikolojisi ve korku felsefesi ve her an kaos bicilmisken, kendi ulkelerinde de bireyci akilcilik, bananecilik ve robotlastirma on plandadir. Zaten amac her turlu dusunceyi ve dusunmeyi onlemek, dunyayi karanlik caga kalici olarak geri cekmektir. Bunun icinde bilim ve bilimselligi, teknik ve dogallik kisvesi kullanilmaktadir.



faşist:İngiltere demokratik midir ?

evrensel-insan:evet

faşist:İngiltere kendine demokrasi,refah,zenginlik vs sağlamak için başka ulus ve ülkelere saldıran emperyalist bir devlet midir ?

evrensel-insan:evet

faşist:O halde demokrasi;kendi ülkende refahı sağlamak için kendinden olmayan her ülke ve ulusa saldırmaktır.Bu saldırıdan elde ettiğini de kendi devlet ve halkına dağıtmaktır.

Bu tanım benim tanımlamam değildir.Sizin yazdıklarınızdan çıkan algıdır.Bana göre bir daha emperyalist hiçbir ülkeye demokratik demeyin.

-------------

Tıpkı ulusalcılar gibi dünya tanımı yaptınız.BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ.

Yanlış anlamayın bu tanımlamaya muhalefet etmiyorum,Orwell'ın 1984'ü bu tanımlamayı çok güzel anlatıyor.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
faşist:İngiltere demokratik midir ?

evrensel-insan:evet

faşist:İngiltere kendine demokrasi,refah,zenginlik vs sağlamak için başka ulus ve ülkelere saldıran emperyalist bir devlet midir ?

evrensel-insan:evet

faşist:O halde demokrasi;kendi ülkende refahı sağlamak için kendinden olmayan her ülke ve ulusa saldırmaktır.Bu saldırıdan elde ettiğini de kendi devlet ve halkına dağıtmaktır.

Bu tanım benim tanımlamam değildir.Sizin yazdıklarınızdan çıkan algıdır.Bana göre bir daha emperyalist hiçbir ülkeye demokratik demeyin.

-------------

Tıpkı ulusalcılar gibi dünya tanımı yaptınız.BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ.

Yanlış anlamayın bu tanımlamaya muhalefet etmiyorum,Orwell'ın 1984'ü bu tanımlamayı çok güzel anlatıyor.

Evet bunlar senin algin olabilir. Ben hic bir zaman B.B ile ilgili "demokratik" kelimesini kullanmadim.

Ben kimse gibi bir tanim yapmam. Benim dusuncelerim bana aittir ve politik degil; insan haklari evrensel hukuk hak ve ozgurlukler uzerinedir. Farkindaysan, demokrasi kavramini kullanmadim.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Evet bunlar senin algin olabilir. Ben hic bir zaman B.B ile ilgili "demokratik" kelimesini kullanmadim.

Ben kimse gibi bir tanim yapmam. Benim dusuncelerim bana aittir ve politik degil; insan haklari evrensel hukuk hak ve ozgurlukler uzerinedir. Farkindaysan, demokrasi kavramini kullanmadim.


'5' nolu mesajda demokratik demenin ötesine geçmişsiniz ama neyse,ortada tartışılacak bir durum yok.


Doğu Perinçek'in kitaplarını karıştırırsanız,sizin yaptığınız tanımlamaların aynısını yapmaktadır.Bugün Türkiye'de ulusalcı kesimin fikir babası da odur.Yine yanlış anlamayın oradan görerek bu tanımı yaptınız demiyorum,sadece yapılan tanımların benzerliğinden bahsettim.Ayrıca yaptığınız tanımlamaya katıldığımıda belirtmek istiyorum.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
'5' nolu mesajda demokratik demenin ötesine geçmişsiniz ama neyse,ortada tartışılacak bir durum yok.


Doğu Perinçek'in kitaplarını karıştırırsanız,sizin yaptığınız tanımlamaların aynısını yapmaktadır.Bugün Türkiye'de ulusalcı kesimin fikir babası da odur.Yine yanlış anlamayın oradan görerek bu tanımı yaptınız demiyorum,sadece yapılan tanımların benzerliğinden bahsettim.Ayrıca yaptığınız tanımlamaya katıldığımıda belirtmek istiyorum.

Ben sadece gozlemimi dile getirdim ve demokrasi kelimesini kullanmadim. Cunku 20. yuzyildan sonra demokrasi guc ile esdeger olmus bir kavramdir. Yani "guclu olan demokratiktir" seklinde. Eskiden "guclu olan kazanir" di, simdi guc=demokrasi oldu. Bu da benim dedigim insan haklari, evrensel hukuk ve hak ve ozgurlukler ile bagdasmayan bir demokrasidir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst