- Konbuyu başlatan
- #1
F
faust
Ziyaretçi
Evrim; anatomi, embriyoloji, biyomekanik, demografi, ekoloji, arkeoloji, jeoloji, jeomorfoloji, etoloji, genetik, paleontoloji, moleküler biyoloji ve osteoloji gibi kökleri karmaşık bir biçimde biyolojiye ve jeolojiye bağlı olan dalların oluşturduğu, kendi yöntemleriyle özgün bir araştırma-inceleme alanıdır. Ancak bu çoklu bilim ortaklığının bileşimi, evrimi en doğru biçimde anlamamızı sağlar. Bu yazıda insanın diğer canlılar gibi evrimleşerek hayatta kaldığını ve salt bugünkü görünümü ile var olmadığını bir kez daha fosil keşiflerle gözler önüne seriyoruz.
İnsan evrimini anlayabilmek-anlatabilmek, disiplinler arası bütünsel bir bakış açısını yani farklı bir birikimi gerektirir. Evrim; anatomi, embriyoloji, biyomekanik, demografi, ekoloji, arkeoloji, jeoloji, jeomorfoloji, etoloji, genetik, paleontoloji, moleküler biyoloji ve osteoloji gibi kökleri karmaşık bir biçimde biyolojiye ve jeolojiye bağlı olan dalların oluşturduğu, kendi yöntemleriyle özgün bir araştırma-inceleme alanıdır. İşte ancak bu çoklu bilim ortaklığının benzersiz bileşimi, evrimi en doğru biçimde anlamamızı sağlar.
Harun Yahya ve çalışmalarının, hiçbir bilimsel niteliğe sahip olmadığı için karşı bir eleştiriyi ve cevabı da hak etmemektedir. Ona karşı bir mücadele verilmek isteniyorsa; bu bilimsel platformda değil, ancak politik, siyasi ve hukuki bir zeminde olmalıdır. Çünkü bu tarz kutuplaşmalar, problemlerin bilimsel çözümüne değil, kutuplaşmanın daha da derineleştirilerek birilerinin yıpratılmak istendiği ya da popüler edildiği ve çözümsüzlüğün dayatıldığı karşılaşmalara dönüşmektedir. Yaratılışçılar, bilimin sınırları içerisinde mücadele verilemeyecek bir tarz kullanmaktadırlar. Harun Yahya ve ekibinin, şu ana kadar bilimsel nitelikte hiçbir çalışmasıyla karşılaşamadık, ne bir bilim dergisinde makalesini okuyabildik ne de herhangi bir lokalitede kazısına katıldık!
Aşağıda, bilimsel veriler ışığında, insanın evriminin paleoantropolojik çalışmalar üzerinden kısa bir tarihini sunuyoruz, insanın diğer canlılar gibi evrimleşerek hayatta kaldığını ve salt bugünkü görünümü ile var olmadığını bir kez daha fosil keşiflerle gözler önüne seriyoruz.
İnsan evrimini anlayabilmek-anlatabilmek, disiplinler arası bütünsel bir bakış açısını yani farklı bir birikimi gerektirir. Evrim; anatomi, embriyoloji, biyomekanik, demografi, ekoloji, arkeoloji, jeoloji, jeomorfoloji, etoloji, genetik, paleontoloji, moleküler biyoloji ve osteoloji gibi kökleri karmaşık bir biçimde biyolojiye ve jeolojiye bağlı olan dalların oluşturduğu, kendi yöntemleriyle özgün bir araştırma-inceleme alanıdır. İşte ancak bu çoklu bilim ortaklığının benzersiz bileşimi, evrimi en doğru biçimde anlamamızı sağlar.
Harun Yahya ve çalışmalarının, hiçbir bilimsel niteliğe sahip olmadığı için karşı bir eleştiriyi ve cevabı da hak etmemektedir. Ona karşı bir mücadele verilmek isteniyorsa; bu bilimsel platformda değil, ancak politik, siyasi ve hukuki bir zeminde olmalıdır. Çünkü bu tarz kutuplaşmalar, problemlerin bilimsel çözümüne değil, kutuplaşmanın daha da derineleştirilerek birilerinin yıpratılmak istendiği ya da popüler edildiği ve çözümsüzlüğün dayatıldığı karşılaşmalara dönüşmektedir. Yaratılışçılar, bilimin sınırları içerisinde mücadele verilemeyecek bir tarz kullanmaktadırlar. Harun Yahya ve ekibinin, şu ana kadar bilimsel nitelikte hiçbir çalışmasıyla karşılaşamadık, ne bir bilim dergisinde makalesini okuyabildik ne de herhangi bir lokalitede kazısına katıldık!
Aşağıda, bilimsel veriler ışığında, insanın evriminin paleoantropolojik çalışmalar üzerinden kısa bir tarihini sunuyoruz, insanın diğer canlılar gibi evrimleşerek hayatta kaldığını ve salt bugünkü görünümü ile var olmadığını bir kez daha fosil keşiflerle gözler önüne seriyoruz.