İnanç Psikolojisi - Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde Objectivity tarafından oluşturulan İnanç Psikolojisi - Prof. Dr. Nevzat Tarhan başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,808 kez görüntülenmiş, 32 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı İnanç Psikolojisi - Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Konbuyu başlatan Objectivity
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan nefha

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
neden böyle bir figüre ihtiyaç duyulmuştur?hayali bir varlığa milyonlarca çocuğu varmış gibi inandırmanın(yada kandırmanın) manası nedir?

galiba kökleri kültür tarihinin derinliklerinde saklı... ama kapitalizm, imajı tam anlamıyla uçurmaktadır... hem uyduruk mallarını noel coşkusuyla rahatça satmakta, hem kendi dininin piskoposu nikola'nın 'aziz'liğini bütün dünyaya mal ederek, kültürünü yaymakta; ve hem de, ' çocukları sevindirdiği için' vicdanını rahatlatmaktadır... :) ...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
şimdi sevgililer gününü kutlamakta tamda bu amaca yani kapitalizme hizmet etmek mi diye soralım mı sormayalım mı...tebessüm gördüğüm her gün benim için sevgililer günüyken,ne dersiniz?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
aslında çok farketmiyor... önemli olan; sevgililer günü, anneler günü, babalar günü, aziz nikola ya da evde kalmış kızlar günü :) ... gibi evrensel insani değerlerle uyumlu, ( ya da en azından çatışma halinde olmayan) insana kolayca kabul ettirilebilecek, mümkünse tarihteki bir şeyleri bahane ederek öne çıkan, yoksa, sıfırdan da oluşturulabilen imajlar satışların artırılmasına yardım edebilir mi... ? ... eğer, edebilirse, etmelidir... edebilir olduğu halde etmiyorsa ( mevlana celaleddin rumi' nin ölümü... vb.) ; satışların artmasına yardım etmesi sağlanmalıdır... ( ve hatta kapitalizmin en büyük düşmanları, diyelim bir che' nin bile satışları artırmanın bir figürü olarak kullanılabilmesi sağlanmalıdır) sağlanamıyorsa; reklam sektörümüz, halkla ilişkiler sektörümüz neye yarıyor diye, sorgulanmalıdır... ve gerekiyorsa, bazı kelleler alınmalıdır.... :) ...
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Tanrının --ilahi dinlerin ifade ettiği anlamda yaratıcının-- olmadığına kanaat getirmiş durumdayım.Haliyle, sizin olmayan birşeyin aslında olmadığını, olduğunu umarak arayıp duracağınızı düşünüyorum.

Söylemlerinizi sadeleştirince geriye kalan cümle şu; görmüyorum öyleyse yok. işte hepsi bu kadar. sözde bilimsel metodları arkanıza alarak daha fazlasını söylediğinizi zannetmeyin. Tanrı bilinemez. varlığıda akıl ile ispat edilemez. bu kadar basit. dinlerin böyle bir iddiasıda yok zaten. kendi algınızda böyle birşey yaratıp sonra dinler,veliler ,din adamları masal anlatıyor mış mış ta mış mış diyemezsiniz. böyle bir algıyı kimseye böyle sunamazsınız. bu algı sadece sizin hayal dünyanızda geçerli (Ferdinand harikalar diyarı)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Söylemlerinizi sadeleştirince geriye kalan cümle şu; görmüyorum öyleyse yok. işte hepsi bu kadar. sözde bilimsel metodları arkanıza alarak daha fazlasını söylediğinizi zannetmeyin. Tanrı bilinemez. varlığıda akıl ile ispat edilemez. bu kadar basit. dinlerin böyle bir iddiasıda yok zaten. kendi algınızda böyle birşey yaratıp sonra dinler,veliler ,din adamları masal anlatıyor mış mış ta mış mış diyemezsiniz. böyle bir algıyı kimseye böyle sunamazsınız. bu algı sadece sizin hayal dünyanızda geçerli (Ferdinand harikalar diyarı)

Cümlelerimi sadeleştirmeyin, çünkü bu işte iyi değilsiniz.

Şöyle kısa çaplı bir araştırma yaptım ve Kuran'da akılla ilgili 75 ayet geçiyormuş öğrenmiş oldum.


Mesela Ali İmran 190 "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır." denmiş. Elbette bu sadece bir örnek. Kur'an da Allah'ı bulmak için aklı kullanmaktan birçok kez bahsedilmesine ve Allah'ın varlığının ispat edilebileceğine ilişkin bir çok ayetin olmasına karşın, sizin aksini iddia ediyor olmanız enteresan. Demek ki siz daha iyi biliyorsunuz.

Bir başkası da...

Eğer kulumuza parça parça indirdiğimiz Kur'an'dan şüphe ediyorsanız, haydi onun gibisinden bir sure meydana getirin... (Bakara 2:23 E. Hamdi Yazır Kuran Meali)

Kendi algımda yarattığımı düşünüyorsanız ya siz okumamışsınız Kuran'ı yahut ben okumamışım. Bence siz okumamışsınız. Siz etkilendiğiniz filozofların anlayışlarını İslam'a atfediyorsunuz bence.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Tanrının İspatı dinin özüne terstir. Tanrının kendi varlığını ispat etmek için ayetler indirmesi de dinin özüne terstir. Cennetten buraya neden kovulduk? bu dünya hayatı neden kuruldu? önce Cennetten kovulmayı ve dünyaya gönderilmeyi anlayınız sayın Ferdinand. parça parça ayetlerle bu iş olmaz.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Tanrının İspatı dinin özüne terstir. Tanrının kendi varlığını ispat etmek için ayetler indirmesi de dinin özüne terstir. Cennetten buraya neden kovulduk? bu dünya hayatı neden kuruldu? önce Cennetten kovulmayı ve dünyaya gönderilmeyi anlayınız sayın Ferdinand. parça parça ayetlerle bu iş olmaz.

donkişot, dinde akılla ispat yoktur dediniz. Ben de Kur'an'dan bir örnek verdim. Ayette akıl ile bu varlığın onaylanacağını, bu onaylama için de çeşitli olgulardan faydalanılabileceği ifade edilmiş.Bunun yanında, Kuran içerisinde akıla birçok atıf vardır. Devamında İslam filozoflarına göre nefs dediğiniz kavram, beden vasıtası ile maddi alemle haşır neşir olurken, düşünce ile de etkin akılla temas halindedir. Bu nedenle, İslami anlayışta, duyu organlarına, başka değişle dışarıdan--maddi alemden-- gelen uyaranlara sırt çevrilerek--çünkü nefs aynı anda bir çok yöne odaklanamaz--, nefsin düşünme ile etkin akıla erişmesi ve hakikate ulaşması söz konusudur. Özetle, aklın taşıdığı önem, İslam inancının kendi özünden geliyor. Bir de "tamamına bakmak" ifadesini, argümanları savuşturmak için kullanıyorsunuz ki bence isabetli bir davranış değildir. İşin bütününde de aklın oynadığı rol ortadadır.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Cümlelerimi sadeleştirmeyin, çünkü bu işte iyi değilsiniz.

Şöyle kısa çaplı bir araştırma yaptım ve Kuran'da akılla ilgili 75 ayet geçiyormuş öğrenmiş oldum.


Mesela Ali İmran 190 "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır." denmiş. Elbette bu sadece bir örnek. Kur'an da Allah'ı bulmak için aklı kullanmaktan birçok kez bahsedilmesine ve Allah'ın varlığının ispat edilebileceğine ilişkin bir çok ayetin olmasına karşın, sizin aksini iddia ediyor olmanız enteresan. Demek ki siz daha iyi biliyorsunuz.

Bir başkası da...

Eğer kulumuza parça parça indirdiğimiz Kur'an'dan şüphe ediyorsanız, haydi onun gibisinden bir sure meydana getirin... (Bakara 2:23 E. Hamdi Yazır Kuran Meali)

Kendi algımda yarattığımı düşünüyorsanız ya siz okumamışsınız Kuran'ı yahut ben okumamışım. Bence siz okumamışsınız. Siz etkilendiğiniz filozofların anlayışlarını İslam'a atfediyorsunuz bence.


Varlığı akıl ile ispat edilemez diye bir durum yok fakat aklın sınırlarının ötesinde olduğu için somut delil sunmak imkansız en azından şimdilik bilim insanlarından inançlı olanlar somut bir kanıt sunamıyorlar.

Ben kendi aklım ile var olduğunu biliyorum zaten aklı olan bana göre şüphe etmez fakat şüphe edenlere de akılsız dediğim anlamı çıkmasın. Sadece doğru yolu izlemiyor olabilirler.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Varlığı akıl ile ispat edilemez diye bir durum yok fakat aklın sınırlarının ötesinde olduğu için somut delil sunmak imkansız en azından şimdilik bilim insanlarından inançlı olanlar somut bir kanıt sunamıyorlar.

Ben kendi aklım ile var olduğunu biliyorum zaten aklı olan bana göre şüphe etmez fakat şüphe edenlere de akılsız dediğim anlamı çıkmasın. Sadece doğru yolu izlemiyor olabilirler.

İkinci paragraf hariç söylediklerinize katılıyorum.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
donkişot, dinde akılla ispat yoktur dediniz. Ben de Kur'an'dan bir örnek verdim. Ayette akıl ile bu varlığın onaylanacağını, bu onaylama için de çeşitli olgulardan faydalanılabileceği ifade edilmiş.Bunun yanında, Kuran içerisinde akıla birçok atıf vardır. Devamında İslam filozoflarına göre nefs dediğiniz kavram, beden vasıtası ile maddi alemle haşır neşir olurken, düşünce ile de etkin akılla temas halindedir. Bu nedenle, İslami anlayışta, duyu organlarına, başka değişle dışarıdan--maddi alemden-- gelen uyaranlara sırt çevrilerek--çünkü nefs aynı anda bir çok yöne odaklanamaz--, nefsin düşünme ile etkin akıla erişmesi ve hakikate ulaşması söz konusudur. Özetle, aklın taşıdığı önem, İslam inancının kendi özünden geliyor. Bir de "tamamına bakmak" ifadesini, argümanları savuşturmak için kullanıyorsunuz ki bence isabetli bir davranış değildir. İşin bütününde de aklın oynadığı rol ortadadır.

Savuşturmak gibi bir niyetim yok. aklın önemini de inkar etmiyorum evet dediğiniz gibi bir çok yerde geçer.

Din nedir ve ne için vardır? Din sadece bu dünyada geçerlidir çünkü burası beşeri alandır. burda bilgi dediğimiz şeye bu beşeriyet şartları ile ulaşırız. bu alanın özelliği budur. Tanrı isterse her zerremizi nufuz eder ve bilgi denilen şey olmadan da varlığını bize bildirir. ama burası dünya Tanrı peygamberler yolu ile bize bir çağrıda bulunuyor. bakınız kendisi bilgi olarak bize nufuz etmiyor. beşeriyetimize çağrıda bulunuyor. insani bir çağrı bu. uyup uymamak bize kalmış.

bu bir çağrı. akıla yapılan bir çağrı. bunlar ispat nitelikli değil.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Akla yapılan bir çağrı var elbette; ancak bu çağrı, aklı, Allah'ın varlığını mevcut delillere dayanarak ispat amacıyla kullanma yönünü de içeriyor. Zaten, neden ispat ihtiyacı duyulmuş gibi bir soru yok zihnimde.Elbette takip edilmeyi amaçlayan bir düşünce sisteminin, bir takım insani ihtiyaçları tatmin etmesi gerekir ki takip edilme ihtimali de olabilsin.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Akla yapılan bir çağrı var elbette; ancak bu çağrı, aklı, Allah'ın varlığını mevcut delillere dayanarak ispat amacıyla kullanma yönünü de içeriyor. Zaten, neden ispat ihtiyacı duyulmuş gibi bir soru yok zihnimde.Elbette takip edilmeyi amaçlayan bir düşünce sisteminin, bir takım insani ihtiyaçları tatmin etmesi gerekir ki takip edilme ihtimali de olabilsin.

TDK' da , İspat : Tanıt ve kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, kanıtlama, tanıtlama.

Tanrının varlığının ispat edilmesi dinin çökmesi demektir. burada anlaşırsak sonrasında uzlaşabiliriz:) Geldikleri kavimlerce Peygamberlerden kanıtlar istenmiştir zaten. bazıları sizin ispat anlayışınıza yakın ispatlar istemiştir. ancak bu mümkün değildir. Tanrının kendini doğrudan bildirmesi dediğim gibi bu dinin dünya hayatı ile ilgili öğretilerine aykırıdır. kısaca şüphe olmak zorundadır bu imanın öğelerinden biridir.

Ayrıca okuduğum filozoflardan tabiki etkilendim. etkilenmeyen var mı? bazen benim düşünce sistemin de şekillendiremediğim şeyleri çok güzel anlatıyorlar.

Filozoflar bile filozoflardan etkilenirken ben etkilenmeszsem ayıp olurdu :) ayrıca din bilgim iyi diyemem. hatta belkide az. ama özünü bilmeyecek kadarda değil.
ama yinede bir müslüman için bu utanç duyulacak bir durum bu. çoğu zaman suçluluk ve utanç (ikiyüzlü ve günahkar) duyuyorum zaten. Allah bizleri salih iman eden kullarından eylesin. amin.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Allah için,"zuhurunun şiddetinden gaiptir" denir.yani o kadar şiddetli bir şekilde,apaçık ortadadır ki adeta gaiptir yani görünmez.
Niyazi mısri de der ki,"İşit niyazinin sözü,bir nesne örtmez hak yüzü,
Andan ayan bir nesne yok,gözsüzlere pinhan imiş"(Allahın yüzünü hiçbirşey örtemez,o kadar ayan beyan ortadadır ki,kalp gözü kör olan göremez sadece)
aydınlanma,zannedildiği gibi bilimle,felsefeyle,demagojiyle falan olmaz.Aydınlanma,Kalbin aydınlanmasıdır ki,O'nun apaçık adeta bu baş gözünden daha keskin bir gözle görülmesini sağlar.idrak,şuur sıçraması ,yeni bir algı devreye girer.;"ben taşrada arar idim,Ol can içinde can imiş" i anlar,yaşar.

sn ferdinant,mış lar miş ler masal anlatanlar içindir.Aydınlanan yani nurlananların peşinden gidenlerde aynı nuru kalplerinde buldukları zaman ,anlarlar ki doğru yoldaymışız.Mevlananın deyimiyle bir mumdan diğer mumların yakılması gibi,aynı idrak düzeyine ulaşanlar bu yollarda aynı menzillerden bahsederler.hatta bunlar tasavvufta yol işaret taşları gibi salikin hangi makamda ne haller yaşayacakları bellidir.kişi tadarak,bizzat tecrübe ederek sağlamasını yapar.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst