İlginç ve yapay atomik yapıların özellikleri

Tanecikler yüksek hızlara çıkması ve enerjilerinin artmasının keşfiyle ilginç ve yapay dediğimiz bir çok atom türü keşfedilmiştir. İlginç ve yapay atomlar sıradan atomlardan farkı proton ve nötron, dolayısıyla orbitalde elektronların farklı olmasıyla diğer atom türlerinden ayrılırlar, biz bugün üç atom türünü inceleyip konumuza son vereceğiz.


İlginç ve yapay atomlar sırasıyla pozitronyum, müonyum ve antihidrojendir. Pozitronyum ilk ilk kez 1949 yılında M.Deutsch tarafından keşfedilmiştir. Bu atom türü merkezde pozitron ve dış yörüngede ise elektron barındırmaktadır. Doğal olarak elde edilen pozitronyumlar Na-22 atomuyla etkileşerek katı veya gaz ortamda ondan elektron koparması ve bünyesine almasıyla oluşmaktadır. Ortalama ömrü çok kısa olan bu tür atomların bozunma süreci ise gama ışımasında son bulur. Diğer yandan pozitronyum eğer spin durumu 0 olur ise bu kez parapozitronyum adını alır ve ortalama ömrü ise 1,25.10^-10 olmaktadır, eğer spin durumu durumu 1 olur ise (bu nadiren görülür) bu kezde ortopozitron adını alarak ortalama ömrünü uzatır, yaklaşık ömrü 1,4.10.^-7 s olan bu tür atromların bozunması ürünleri ise aynıdır hepsi gama ışınımı şeklinde yayımlanmaktadır. Bu tür atomların ise Bohr-Sommerfeld atom teorisini destekliyor oluşudur.


Yoğun madde fiziği, modern tıp ve elektronik teknolojisinin gelişmesi pozitronyumun çalışma alanını genişletmektedir, şöyle ki, bu tür atomlar hasta dokuların bulunmasında ve beyin tomografisinin çekilmesinde aranılan bir atom türü olmuştur.


Diğer bir atom türümüzde müonyumdur, bu atom türü de bünyesinde müon ve elektron bulundurmaktadır. Bu tür atomlar eşit derecede tanecik barındırmadığı için yörüngelerinde birbirlerinin yok edip enerji açığa çıkarmazlar, bu tür atomlar ise daha çok spektroskopi de kullanılmaktadır.


Ve son atom türümüzde antihidroejendir. Bu tür atomların özellikleri ise daha uygun ve karakteristik olmalarıdır. Bu tür atomların merkezinde ise antiproton ve pozitron vardır, ilk kez CERN de dolaylı olarak bulunsa da, daha sonra 1996 yılında W.Oelert ve ekibi tarafından bulunmuşlardır. 15 saat içinde 10^10 adet antiprotondan ancak 8 adet antihidrojen üretilebilmiştir. Daha sonra ise yani 2002 yılında bu durum daha düşük sıcaklıklarda/kriyojenik (4-15-K) 1 s içinde 300 antihidrojen elde edilerek bu tür atomların gözlenmesi sağlanmıştır. Bu tür atomların gözlenmesi ise NaI'ün sintilasyon sayaçlarının varlığıyla açığa çıkmaktadır. Yine bu tür atomların varlıklarının gözlenmesi madde ve antimadde simetrisinin olup olmadığını gözlemektir.


İsmail Çelik


Kaynak:
[1]. Prof.Dr. Mustafa Cebe - Kuantum Kimyası (Dora Basın Yayınevi - 2011)

anti-madde? ...madde olmayan demek/ya da medde karşıtı...bu nasıl bir şeydir? bunu dillendiren kişi fizik bilimleriyle mi uğraşır?

Nejdet Evren' Alıntı:

anti-madde? ...madde olmayan demek/ya da medde karşıtı...bu nasıl bir şeydir? bunu dillendiren kişi fizik bilimleriyle mi uğraşır?

Genişletmek için tıkla ...

Anti madde ya da diğer adı ile karşı madde doğrulanmıştır.Bildiğim kadarı ile 1960 yılında CERN’ de ve Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’nda yapılan Döteryum Deneyleri başarılı sonuçlandı ve karşı çekirdeği elde etmeyi başardılar. Karşı maddenin başka bir evrende doğup dünya atmosferinde yok olduğu yönünde teoriler de var fakat çalışmalar devam ettiği için şu aşamada çok net konuşmak mümkün değil.

nasıl zor bi soru hocam; yanıt sunmak istedim;
bi şeyin kendi olmayanla/olmayanlarla yüzleşmesi ya da kendini kendi olmayanlar üzerinden tanıyabilmesi düşünüşü vardır;
yada tam kendini bilebilmek için kendi olmayanı tanıması/yüzleşmesi yanında ayna düşünüşleri/yansıtmaları da vardır metafizik ifalerde;
olmayan örneklemelerinde ki genel karşıtlamlar (temel zıtlıklar ve dualite) ve yokluk ve yokluğa göre varlık bile buna uyarlanabilir?

balon olmayan balon (ya şeyler) ifade edilmeksizin ya da edilemeksizin balon olan balonda ifade edilemez;
burada tüm madde olmayanlar anti madde olur ya da madde cinsinden olmayan antimaddeler madde olur;
(bıu ölçeklemede madde cinsinden görülmeyen sunulmayan herşeydir)

bu durum maddenin madde olduğunu bilmesine de ilişkindir ve maddenin öğrenmesini/bilincini de içerir;

ben bunları dillendirebildim ancak ben fizik bilimiyle uğraşmıyorum; ve dillendirmelerim tabi ki bozuk ve yavan sesimle detonlarla doludur;

özetle hocam herşey madde cinsinden görülüyor ve ifade eidliyorsa kişi için madde vardır ve yoktur
başka bir gerçeklik yoktur
anti madde arayışı bir kim-kimlik ve tanrı-özne(gözlemci arayışına ilişkindir;
madde kendini gözlemicisi midir ? olabilir mi? kendi idne gözlemci oluşturabilir mi? diye sora bilim ve tanrı bulmak istemez;
bu yüzden salt madde var demek olur/ortaya çıakr; çünkü aksini tanıtlarsa tanrı var diyeceğini zanneder ve çekinir;

bir önerme sunalım
varoluşta her şey "kim"ve ne" dir;
burada; ne, madde ve maddeler ve anti maddeler olur;
kim ise; özne-gözlemci ve anti gözlemciler olur;

bu durumda bilim şunu da demeli ilk madde nasıl oluştu yerine ilk kim nasıl oluştu, ilk gözlemci nasıl oluştur; bunu demek tanrı olur;
bu durudma ilk maddeyi oluşturan maddeler gibi tüm kimleri-özneleri oluşturan bir başlatıcı ve başlangıç öznesi arar;

bizim görüşmüzde ise ikiside vardır-birir ve birbirine ilşkindir ve ilk kimin ya da ilk maddenin patlaması ve saçılması önemli değildir, Bu bir gözlem yanılgısıdır ve bize böyle yansır çünkü subjektivite ve dualite gözlemini bize dayatan gerçeklik böyle;
ve aslında her şey aynı anda/zamansızca birden bire olur;

ve yine, biz tüm bilimlerle ya da hiç bilimle uğraşmıyoruz;