Iki Turlu AKP/Esbaskan/Basbakan Gazeteciligi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Iki Turlu AKP\/Esbaskan\/Basbakan Gazeteciligi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 832 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Iki Turlu AKP\/Esbaskan\/Basbakan Gazeteciligi
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Gazetecilik en genel tanimi ile, toplumun ulke temelinde herhangibir haberin duyulmasinda gorev almak ve bunu yazmaktir.

Dolayisi ile gazeteciler birer emekcidirler ve yazdiklari gazetenin birer calisanidirlar.

Bu temeldeki ozgurlukleri gazetenin politikasi bakis acisi ve ekonomik cikari ile sinirlidir.

AKP iktidara geldikten sonra yasanan iki turlu gazetecilik vardir.

Birincisi kendi beyin duzeylerinin ideolojik inancsal dogrulari ile; AKP yi oyle veya boyle o veya bu konu/kavramda o veya bu uygulamada destekleyen kendine liberal, ikinci cumhuriyetci denilenler, askeri sisteme karsi cikanlar, milliyetcilige karsi cikanlar, 1980 oncesi "solcular/sagcilar" din destekleyicileri, ABD destekleyicileri, Bati emperyalizmi destekleyicileri, her zaman iktidarda olanin pragmatisizmini kendilerine ideoloji inanc yapanlar ve ne yazikki bir zamanin aydinlari, ilericileri, devrimcileri v.s.

Ikincisi de AKP direktifi ile sadece onun istedigini yazanlar, kisaca iktidar usaklari ekonomik cikarcilar ve aslinda kendi ideolojik inancsal goruslerini ACIKLAMAKTAN CEKINEN, SAKLAYAN VE GUNU KURTARMAYA CALISAN SOZDE/SAHTE GAZETECILER. Ayrica sirf AKP direktifini yazmak icin gazetecilige soyunanlar.

Herseyden once sunu cok iyi algilamak lazim. Gazetecilik meslegiserefi namusu v.s.; bir gazetecinin kendi ideolojik inancsal dogrusunu habere gore uyarlamak; YALAN/YANLIS HABER YAPMAMAK, OLANI CARPITMAMAK v.s. temelli yanasimdir.

Simdi bu son milliyet gazetesinde olan gelismeleri degerlendirelim.

Basta butun bu olanlar su an AKP ile oyle veya boyle ters dusen her bir gazetecinin birinci sinif gazetecilige girdiginin algilanmasidir. Yani bugun Basbakan ile "ters dusen" milliyet gazetecileri bugune kadar kendi ideolojik inancsal dogrulari ile AKP'yi ve iktidari her konuda destekleyen gazetecilerdir. Butun yaptiklari su an ulkenin ensicakgundemi olan konuda elde ettikleri bir haberi yayinlamislardir.

Ikinci siniftan degillerdir, cunku "ben bu haberi yazarsam basbakani kizdiririm, o da gazete patronunu uyarir, o da bize "firca atar" ve hatta yasak koyar ve belki de isten atar" dusuncesinde degillerdi. Yani bir yerde bu haberin basbakan acisindan boyle bir tepki ile karsilanacagini hesaplamamislardi.

Demekki tarih bize aslinda birinci sinif gazetecilerin oyle ya da boyle bugun ya da yarin, AKP baskani ile "ayran icip ayri dusecekleruini" gosteriyor.

Iste bu milliyette yasanan durum; bu ayri dususun bugunku oykulerinden ve gecmiste olanlara katilacak olan ne ilk ne de son olacak olan bir durumdur.

O yuzden en basta birinci sinif gazeteciler ile ikinci sinif sozde/sahte iktidar usaklari yazarlari biribirine karistirmamak; farklarinin farkina varmak gerekir.

Cunku surasi cok onemlidir. Toplumfarkli halklari ve su anki iktidara oyle veya boyle karsi duranlar, gecmiste durmasa da bugun duruslari ile toplumu ve farkli halklarini aydinlatma ve bilgilendirme gorevini yerlerine getirmislerdir.

Hic suphe yokki gecmiste bunu algilayanlar ile zarar goren iktidar, bu son milliyet olayi ile de zarar gormustur ve bu zarar onlara oy sayisi olarak ta yansiyacaktir.

Sonucta basbakan ozgurluk alanini daralttikca her bir kesimden ve de gazetecilerden bertaraf olanlar ve iktidara karsi olanlar da artacaktir.

Sonucta birinci sinif gazetecilerin er ya da gec neyin ne oldugunu algilamasi da iktidar karsitlarina yeni bir acilim ve bakisacisi getirmekte, ve iktidar karsitlarinin elini guclendirmektedir.

O yuzden lutfen, birinci sinif gazetecilik ile ikinci sinif sozde/sahte basbakan usagi yazarlari biribirinden iyice farkini gorelim, gorelim ki; Birinci gazetecilere dun bugun ve yarin sirf bu duruslarindan dolayi destek olalim omuz verelim. Onlari koruyup kollayalim ve bundan sonra yazabilmelerini ve belki de iclerinde birikmis olanlari dokmelerine firsat verelim.

Cunku onlarin her turlu distalanmasi ve otekilestirilmesi, sadece iktidarin ekmegine yag surer ve bu cikisli gazetecileri caresiz ve gucsuz birakir.

Basbakan iktidarda kaldigi surece bugun hali hazirda ona oyle ya da boyle destek veren birinci sinif gazetecilerin oldugunu da unutmayalim. Cunku yarin da onlar farkinda olmadan bir cikis yapacak ve kendilerini bertaraf olmus olarak bulacaklardir.

Bunun en buyuk yarari da, ikinci sinif gazeteci musvettelerinin yedigi darbe olacaktir. Cunku azaldiklarinin ve etraflarindaki vicdan cemberinin daraldiginin getirdigi durumu yasamaya ve hissetmeye daha bir yakindan basliyacaklardir.

Ayrica bu surec hic suphe yokki, bu on yolda ipi paraza iyice cikmaya basliyan emperyalizm usagi iktidarin ilk ve dunku her turlu destekcisinin giderek azaldiginin da gozlemidir. Bunu yukarida sayilan her turlu ideolojik inancsal dogru ve izm sahibi beyinler de dahildir.

Cunku BERTARAF OLAN KENDI TARAFINI BULMAKTADIR.

Evet, basbakan ozgurluk cemberini daraltmaya teokrasisini otokrasisi ile yurutmeye ve her turlu bertaraf etmeye devam etsin. Sonucta herbertaraf olan kendi tarafini bulmaktadir.

Bu da iktidar karsiti tarafin her turlu artisi anlamina gelir.

Cunku hem suru psikoloji hem de korku felsefesi bertarafa yonelim ile sorgulanmakta ve delinmektedir.

Bakarsiniz yarin basbakan bir ilke daha imza atar ve kendi usaklarinin hic bir yazisini kendi kontrol etmeden yayinlatmaz. Bu da yeni bir bertarafin habercisidir. Cunku cikan yazisini kontrol eden gazeteci yazisinin tirpanlndigini ve hatta tamamen anlam ve icerik degistirdigini gorerek "bu benim yazim degil" demek durumunda kalacak ve isyan edecektir.

Ayni milliyet olayinda Can Dundar'in basina gelen gibi.

Evet, basbakan sen bildigini okumaya ve bir dedigini kendin yalanlamaya otokrasini her turlu yurutmeye devam et. Sonucta kendi sonunu kendin hazirliyorsun.

Ayrica artik ABD'nin de sanaverdigi her turlu destek yine ABD cikari olarak sorgulaniyor. Cunku ABD baskasinin hatasi ile ulkede antipati kazanmayi hic kaldiramaz. Dolayisiyle ve unutmaki ABD cikari kimsenin de gozunun yasina bakmaz. Saddam, Usama Bin Laden tarihteki orneklerdir.

Ne kendisine bas kaldirani nede emrinden sapani ne de kendi aklina gore hareket edeni affetmez.

Sonucta sen cemberi daraltirken, seni koruyan cember de daraliyor. Sonucta herkesin bir "burama kadar geldi" siniri var.

Artik o eski "sustukca sira sana gelecek" donemi bitti. Kimse susmuyor ve belkide sana yarayacagini dusunerek konusuyor, ama bertaraf olmaktan da kurtulamiyor.

Cunku "dilin kemigi yok ki buzesin"

Evet dun bugun ve yarin iktidar yolundan oyle veya boyle bertaraf olanlara destek olalim ve saflarimiza alalim.

Tabi eger, ideolojik inancsal dogrularimiz; teokrasiyi, otokrasiyi, "dindar/kindar nesli" cemaat/ummet toplumunu, sivil diktayi, her turlu "ileri/demokrasi" yutturmacasini, emperyalizm desteginin her turlu insanlikdisi girisiminin "mesru/mubah" kilarak ve bu girisimin "hak ve ozgurluk getirdigi" masalini one surerek elde etmek istedigi her turlu ekonomik/politik ve diplomatik cikarini vebu cikarda soz ve eylem sahibi olmayi ve de su an bile geri kaldigimiz cagin daha da gerisine gitmeyi istemiyorsak!
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Yeni düşüncelere açığız
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst