- Konbuyu başlatan
- #1
K
kuzeys
Ziyaretçi
İdeoloji insan potansiyelini dar ve tanımlı bir alana sıkıştırır; bu alanın içinde benimsenen uyum (aşkınlık ile sadece kurulan ilişkin, yaşam çeşnisinin içinde tutulmasına imkan vereceği gibi ) zorunlu olarak yetersiz kalacak, sefaletler üretmeye mahkum olacaktır.
İdeoloji her zaman "böyle olmalıdır" der..
Fakat insan davranışı her zaman kendisine biçilen rolün dar alanını aşar ve bir başka deyişle izmler öldürür hayal ve öfke yaratır diyebilir..
Yinede en ufak veya en kısa tanımlama bizleri sınırlandırılmış zihinlerimizde bir takım tabulara ve zorundalıklara itebilir. Karşıt düşüncenin hatta tarafsız bir düşüncenin bile bir ideoloji olabilceği gibi.. Oysa ideolojiler genel yapısı gereği kanunlaşmamış ama kanunlaşmaya hazır taslaklar biçimidir. Bizim karşıt meşru haklılığımız (geçerli düşüncelerimiz) ise sosyal paylaşım alanlarımızdaki etkileşimselliğin yansıması olabilir bence. Yani bizim bireysel düşüncelerimiz teknik olarak bir ideoloji olamaz.
İdeoloji her zaman "böyle olmalıdır" der..
Fakat insan davranışı her zaman kendisine biçilen rolün dar alanını aşar ve bir başka deyişle izmler öldürür hayal ve öfke yaratır diyebilir..
Yinede en ufak veya en kısa tanımlama bizleri sınırlandırılmış zihinlerimizde bir takım tabulara ve zorundalıklara itebilir. Karşıt düşüncenin hatta tarafsız bir düşüncenin bile bir ideoloji olabilceği gibi.. Oysa ideolojiler genel yapısı gereği kanunlaşmamış ama kanunlaşmaya hazır taslaklar biçimidir. Bizim karşıt meşru haklılığımız (geçerli düşüncelerimiz) ise sosyal paylaşım alanlarımızdaki etkileşimselliğin yansıması olabilir bence. Yani bizim bireysel düşüncelerimiz teknik olarak bir ideoloji olamaz.