ideoloji üzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde kuzeys tarafından oluşturulan ideoloji üzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,091 kez görüntülenmiş, 7 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı ideoloji üzerine
Konbuyu başlatan kuzeys
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan HoŞÇa
K

kuzeys

Ziyaretçi
İdeoloji insan potansiyelini dar ve tanımlı bir alana sıkıştırır; bu alanın içinde benimsenen uyum (aşkınlık ile sadece kurulan ilişkin, yaşam çeşnisinin içinde tutulmasına imkan vereceği gibi ) zorunlu olarak yetersiz kalacak, sefaletler üretmeye mahkum olacaktır.
İdeoloji her zaman "böyle olmalıdır" der..
Fakat insan davranışı her zaman kendisine biçilen rolün dar alanını aşar ve bir başka deyişle izmler öldürür hayal ve öfke yaratır diyebilir..


Yinede en ufak veya en kısa tanımlama bizleri sınırlandırılmış zihinlerimizde bir takım tabulara ve zorundalıklara itebilir. Karşıt düşüncenin hatta tarafsız bir düşüncenin bile bir ideoloji olabilceği gibi.. Oysa ideolojiler genel yapısı gereği kanunlaşmamış ama kanunlaşmaya hazır taslaklar biçimidir. Bizim karşıt meşru haklılığımız (geçerli düşüncelerimiz) ise sosyal paylaşım alanlarımızdaki etkileşimselliğin yansıması olabilir bence. Yani bizim bireysel düşüncelerimiz teknik olarak bir ideoloji olamaz.
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Bana Cemil Meriç'i hatırlattın Kuzeys:

"Sakson köleleri bir tasma taşırlarmış; efendilerinin adı yazılırmış bu tasmaya. Aydınlarımız da onlara benziyor;her biri bir şeyhin muridi. İzm’ler, idraklerimize giydirilen deli gömlekleri… Her …ist, koltuk değneği olmadan yürüyemeyeceğini itiraf eden bir zavallıdır. İzm’ler anokronizm’dir, yani kalıplaşan, canlılığını yarı yarıya kaybeden birer konserve düşünce. Batı’dan gelen hiçbir “izm” masum değildir."

Neden ideoloji ortaya çıkaramayız?Neden teknik olarak olamaz?İdeolojisizlik iyi bir şey mi? Yani apolitiklik olması gereken bir şey mi?
 

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
İdeolojisizlik diye birşeyin mantıksız olduğunu düşnüyorum..Dünya bizim elimizde döner ve kaderi yaratmak bize bağlıdır.. Bu durumda biz bir "izm" e dahil olabiliriz.. Fakat buradaki tek önemli nokta bağnazlık seviyesine gelmemektir.. Aksi takdirde eleştirel bir duruşla hertürlü idelojiyi destekleyebilir insan.. hatta desteklemelidir ve geliştirmelidir.. çünkü kimse dünyayı tek başına değiştiremez.. değiştirenlerse yine bir "izm" oluşturur.. he derseniz ki insanlığın gideceği noktayla ilgilenmiyorum.. elbet gider biryere..o halde bireysel anlamda özgürlüğünüzüyaşayabilirsiniz..:)

şimdi merak edenler olabilir "bunu savunuyorsun da sen hangi "izm"cisin" diye.. ben de sırf bu kalıplara, ister istemez girdiğiniz o koridora sıkışmamak için hiçbir "izm"e giremiyorum.. Ama kendi hayat duruşuma yakın "izm" sahibi arkadaşlarıma haklı gördüğüm her yerde destek veriyrum.. ve fikirlerimi özgürlüğümü her yerde savunmaktan geri durmuyorum....
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Bana Anarşist Komünist İnsiyatifler(AKİ) ilginç gelmiştir. Ne ararsan var :) Sentez yapıyorlar adamlar:)
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
Sevgili Hoşça dünyayı tek başına yada topluluklara değiştirme tasası sizce neden kaynaklanıyor!? Bizleri rahatsız eden şeyleri hatta alt satırlarda ifade ettiğiniz gibi sizi bile rahatsız eden şeylerin yaratıcısı toplum tarafından doğruluğu ve haklılığı çoğu zaman tartışılmaz kılınan ideolojiler değilmildir? Ayrıca insan neden dünyayı yönetme ve yönlendirme eğilimi gösterir.Bence dünyayı yönetmek ve yönlendirmek insanı daha bir insan yapmaz hatta onun kendi varoluşundan taşırır ve çok farklı noktalara götürür.İzmler doğaları gereği karşıt düşüncelere karşı örgütlenerek varolmuş şeylerdir. Dünyayı yönetme ve yöneltme liderliğine soyunan insan karşıtları olay ve durum ilişkilerini güçlendirmek yerine zayıflatmayı seçebilir. kollektivzm, kozmopolitizm ve enternasyonalizmi düşünün yeryüzünün ütopyaları ve karşısında duran gürül gürük çarklarını çalıştıran kapitalist ideoloji. Şimdi bu toplumsal açmazı ve sorunsalı açmak için tüm bunlara karşıt bir ideolojimi icat etmeliyiz yoksa tüm bunlar niçin - neden deyip onların varoluş kaynaklarına bakıp sorunu kökündenmi çözmeliyiz.
 

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
son cümlende dediğin gibi bunların nedenine niçinine inip sorunu kökten çözmek en doğrusu ama ne kadar gerçekliği var bunu düşünmeli.. yani zaten izmler de bu amaçla ortaya çıkmıyor mu? mesela Marx felsefi bir zeminde Hegel'den Kant'dan başlamış irdelemeye sonra pratiğin önemi çıkmış ortaya sonra bişeylere karşı duracak çok geniş bir ideoloji oluşmuş Marxizm diye.. Sen şimdi in kökenine araştır de ki sorunlar şunlar bunları çözelim.. sana ..izm diye bişey oluştururlar.. Bilmiyorum düşüncemin bir yerinde hata var mı ama bana böyle geliyor..
Ayrıca dünyayı yönlendirme tasası hiç içinde olmasa bile gelip sana birileri dokunduğunda doğar.. Öğrenciysen eğer harç parasını ödeyemezsin,öğrenmek siştediğinbilgiye ulaşamazsın, ailen seni geçindiremez dersin ki ben bu haklarımı istiyorum başlarsın bir hak mücadelesine girersin ideolojik bir zemine.. Yada memur musun? iki çocuk bi eş, geçinemiyorsun, ay sonu bataktasın.. Dersin ki zam, yok derler kendileri gbek büyütürken başlarsın mücadeleye dökülrsün sokaklara, buyur sana ideolojik bir zemin..
Bu biraz da izmlerin çokluğundan kaynaklanıyor sanki.. Kendi düşüncelerini açıklıyorsun hemen diyorlar ki sen ...ist sin galiba.. :) o kadar çoklar ki her hareketin düşüncen birine dahil olabiliyor..

Ve birileri bir izm altında birleşip seni soyuyor, elindekileri yaşama hakkını alıyorsa eğer tek başına karşı durman zordur.. Bu yüzden de ideolojik bir zeminde mücadele etmen gerekir.. Bunun ötesinde karşı saldırıları durduramazsın..
Bu konu silahsızlanma mevzusu gibi biraz :) Sen ordunu feshedersin de karşıdaki sana orduyla saldırıyorsa nasıl edeceksin.. Önemli olan toptan silahsızlanma.. Yani ben bir izm altında örgütlenmedim.. Ama karşımdaki izm altında vahşet saçıyor.. tek başıma yapabilecek bişey yok..

:) (zm leri teorik değil de pratik anlamda değerlendirdim.. düşünsel izmcilik değil de örgütsel anlamda bir izme dahil olarak hareket etmekşeklinde)
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
sevgili hoşça başlangıç yazımda ; insan davranışı her zaman kendisine biçilen rolün dar alanını aşar ve bir başka deyişle izmler öldürür hayal ve öfke yaratır diye seslenmiştim bu sözler bana ait olmamakla birlikte sonuna kadar savunduğum görüşlerdir. Tabiiki fanatikleştirmediğim sürece. Bana göre taraf olmakla tarfatar olamak arasında büyük bir fark vardır.
Birisi olduğu yeri sorgularken niçin ve neden ekseninde haraket ederken diğeri bu sorgulamanın ötesinde nasıllar zinciri altında şovenist bir yaklaşımla onu tüm gerçekliği haline getirir.Yaşantılarımızda bize ait olan ve olmayan gerçeklikler vardır. Ve bunların kaynağı doğadan ve onun zorunlu yansımasından kaynaklanır. Bu zorunlu yansımanın dışında türeyen şeyler ise bizim sözde eşsiz bilincimizin ve yaratıcılığımızın düşünce ürünleridir. Bence marx örgütlü bir toplum protifi çizene kadar sağlıklı bir birey ve akabininde toplum olmanın protifini çizmiş olsaydı insanlık tarihi kanımca çok daha ileri bir seviyede olabilirdi. Sen pratiksel izmlerden söz etmişken ben dikkatini 1879 fransız ihtilaline çkemek istiyorum. O devirde taşları yerinden oynaytan paris komünü gibi aktivist eylemlilikler değil aydınlanma çağının önde gelen yazarıydı. Deism düşünceini ve modern toplumun oluşumundaki yapılanışını düşünelim mesela. Tanrının varlığını kabul eden ve tüm peygamberlikleri geçersiz görüp dindarlaşmak , fanatikleşmek yerine insanlaşmayı tercih eden bir düşünce. Bu gün dünyada yüzbinlerce hatta milyonlarca deist olabilir ve hiç birisi tarikat ve örgüt kurma ihtiyacı duymuyor çünkü salt düşünceden önce insan varoluşunu ve tabiitaını öngeren bir düşünce akımıdır deizm. İzmler bence kavramsal noktada bir şeyin açıklamsını yapabilmek adını doldurmak adına kullanılmalıdır ömür törpüsü yapıp kendimizi bileylemek için değil. Nihilist manifesto başlığında dediğim gibi sahip olduklarımız gün gelir bize sahip olurlar. Üniveriste harçları örneğinde olduğu gibi toplumsal sorunlar konusunda izmleşmeye gerek olduğunu düşünmüyorum bunun çözümü için her insanın kendi sorumluluğunu üstlenmesi ve yurtdaşlık görevlerini layıkıyla yerine getirmesinin yeterli olacağını düşünüyorum.

Mesela devlet hastanelerinde sıkıla yaşadığımız ilgisizlik ve gördüğümüz paçavra muamelesinin nedeni direkt sendikasız ve örgütsüz toplum değil akademisyen ve bilim adamı sıfatına sahip olan doktorlarımızdır bana göre almış oldukları eğitim ve birikimin karşılığını ödeyemeyen ettiği hipokrat yemininin önemini kavrayamayan doktorlarımızın bireysel ve toplumsal bilinç seviyesinin yetersizliğidir. Neden diyecek olursan görmüş oldukları onca eğitime karşı kendi mesleki haklarını savunabilcek bilinçte ve cesarette olmayışlarındadır. Ödenek ve imkan yetersizliğinden dolayı bir hastane hastalarına hasta gibi davranamıyorsa ve o hastanenin sorumluları bu sorunu birey olarak dile getirip toplumsal destek mekanizmalarını harakete geçirmiyorsa varolan sorunları teşhir edip çözümlerini ilgililerden talep etmiyorsa, ince sitemlerle durumu geçiştirip ona itelenen şeyi kabul ediyorsa büyün bir eminlikle şunu diyebilirim ki o hastanenin doktorları bırakın sendika kurmayı kızıl komiteler dahi kursalar topluma hiç bir faydaları olmaz. Çünkü onlarda o bilinç o eğilim ve hep aranın o insani düşünce mevcut değildir.Onlar hastalıklı toplumun sakat kalmış çocuklarıdır ancak. Tabii bu sadece doktorlar için geçerli bir şey değil bu tüm meslek grupları doğallığında tüm toplumun fertleri için geçerli. Doktor örneğini vermemnin nedeni bir grup sözde köşe yazarı ve düşünüre aydın dememek için. Bana göre toplum yapısı platon'un teknokrat toplum yapısından uzaklaşmalı ve bir ülkenin aydınları sadece o ülkenin yazar, çizer şairleri olmamalı o ülkenin eğitim almış her bireyi kendi sahasında kendi eğitimin ve sorumlulukların arkasında durusa her şey kendiliğinden çözülmüş olur zaten.
 

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Marks konusundakatılmıyorum sana.. O zaten sağlıklı bireylerin oluşması için sağlıklı bir toplum profili çizdi.. insanlar bireyler olarka varlık gösteremezler.. her zaman bir toplumuzdur biz.. bundan soyutlanmak mümkün değildir.. ve siz sağlıklı bireyleri tek tek yaratamazsınız.. toplum olarak etkilersiniz..

verdiğin Fransiz ihtilali örneğinde de katılmıyorum.. yazaların sadece yazdıkları etki göstermz.. herşey pratikte gösterdiği getirilerle anlam kazanmaktadır.. yazılar pratik eylemlerin alt koşulu olmuştur..paris komünü uç bir örnek olmakla birlikte tüm devrimler sokakta atar tohumlarını.. mücadele pratik anlamda verilmeden hak da kazanılmaz.. özllikle içinde bulunduğumuz sistem susanları s..ken bir sistemdir.. ve ideolojik temelli bir örgütsel mücadele dışında hiçbir hakkınızı size seve seve vermezler..

Deizm örneğinde de hatalı bir aktarım olduğunu düşünüyorum.. Bak bir izmden bahsediyorsun.. Deizm.. Deizm de bir izmdir.. ve deizm peşinden gidenlerin de değişmez kuralları vardır... Tanrının varlığı gibi...

üniversite harçları gibi örneklerde her zaman ideoljik örgütsel mücadelelerin sonuçları bizim bugün haberimiz bile olmadan bize hak olarak geri dönmüştür.. Bugün öğrenciler otobüslerde öğrenci egoları basarken hiç farkında bile değildir ama o da zamanında verilen bir mücadelenin sonucudur.. hiçbir mücadele sonuçsuz kalmamıştır, kalmaz..

Her insanın kendi sorumluluğunu üstlenmesinin yeterli olacağını söylemişsin.. Fakat üstümüze sorumluluk olanların ayırdını yapmamız gerekli bu noktada.. içinde bulundğumuz sistem bize hak olanları vermez.. bugün milyonlarca insan açlık sınırınını altında yaşıyor.. sence sorumluluklarını yerine getirmedklerinden mi böyle bu durum? bu insanlar akşama kadar hamallık yapıyorlar.. yük taşıyorlar.. gırtlak patlatıyorlar.. fabrikalarda atölyelerde kollarını kaptıranlar var.. kot taşlıyor ve kanserden öleceklerini biliyorlar.. ama aç dayaşanmıyor ki.. mecburlar.. sorumluluklar bu aptal sistemin sorumlulukları oldukça hiçbirşey yolunda gitmeyecektir.. gerçek özgürlüklerin elde edilmesi ideolojik örgütsel bir mücadeleden geçer.. kimse tek başına bişeyleri değiştirmez oturduğu yerden..

Doktor örneğini vermişsin.. Bu doktorlar ettikleri yeminin hakkını neden vermiyor? çünkü sistem onlara kolay para kazanma yollarını öğretiyor.. sistem tüketin diyor.. çok para kazanın diyor.. bu sistemde insan canının hiçbir değeri yok.. o yüzden de bu insanlar kimseyi dinlemiyor.. cesur değiller dediğin gibi, çünkü sistem onları hem korkak hem de tembel yapıyor.. sadwece onları değil tüm insanları... yani problem insan problemi değil sisem problemidir..
örnek vermek gerekirse karşında büyük bir örnek Küba duruyor.. Sosyalist devrimden sonra eğitim ve sağlık gibi en temel insani ihtiyaçlarda çok büyük değişimler yaşandı.. Eskiden sağlık sistemi yerlerde sürünen Küba bugün dünyanın birçok yerine doktorlarını yolluyor.. Örneğin, parasız sağlık hizmetinin yapılabileceğini kanıtlamak amacıyla, Kübadaki dotorlar Ekvador'da 3 ay içinde 93000 Ekvadorluuya göz ameliyatı yaptılar.. Ayrıca bugüne kadar tüm kıtada 6.000.000 dan fazla insanı sağlığına kavuşturdular Küba'lı uzmanlar.. Yani dünyanın sayılı sağlık sistemlerinden birine sahiptir Küba.. Bu da ideolojik bir mücadelenin sonunda ambargolara ekonomik skıntılara rağmen bağımsız ve sosyalist yani toplumun ön planda olduğu onurlu bir ülke sıfatına kavuşmalarının sonucudur... Kesinlikle ideolojik bilinçtir bu..
Ayrıca Küba'da eğitim parasız olarak veriliyor.. Ülkemizde ve kapitalist sistemin işlediği tüm ülkelerde sırf parası olmadığı için eğitimsiz kalan milyonlarca insan var.. ve gittikçe bu sistem vahşileşiyor..

Farklı bir örnek de vereyim.. Sosyalistleşme sürecinde, yani sonu izmle biten bir ideolojinin peşinde, Venezuela'da çok güzel işler yapılıyor..Mesela iflas eden fabrikalar ya devletleştiriliyor yada direk işçi kooparatiflerine devredilerek kamulaştıırlıyor, yani direk olarak işçilerin yönettiği ve ürettiği yerler oluyor buralar... Ülkemizde ve yine kapitalizmin hüküm sürdüğü ülkelerde ise tüm işletmeler ve tüm sermaye belli bir kesimin elinde.. onlar sürekli zenginleşirken çalışan işçiler ve çalışamayan işsizler açlıktan kırılıyor..

İşte bütün bunlar karşındaki vahşi izmli sistemin karşısında hak kazanma amaçlı yürütülen bir izmi getirisidir..

Çok fazla sosyalizm örneği verdim farkındayım.. :) fakat bugün kapitalizm zehirse onun panzehiri olan tek sistem budur.. Eğer farklı yollar varsa bunları üretmek ve yenileini bulmak da bizim işimizdir.. keşke yapabilsek..ama daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu sanırım :)

Yani sonuç olarak şunu söyleyeyim.. Eğer biz bir toplumsak ve belli şeyleri kitleler halinde paylaşacak ve böyle yaşayacaksak işler yoluna girene kadar bir izmin peşinde örgütlü mücadele vermeliyiz.. Karşımızda bu sistem dururken bunu yapmamak onlara eyvallah çekmek olur.. istediğinizi yapın demek olur.. BU yüzden de izmlere kökten karşı çıkmak yerine izmlerin içeriğini de irdelemek gerekir.. He eleştirecek noktaları varsa da elbette bunlar açık bir şekilde eleştirilmelidir.. Yani insanlarız izmsiz olması demek apolitik olması demektir.. Apolitik olmak demekse içinde bulunduğu sistemi kabullenmek ona göre yaşamak demektir..

yazında katıldığım nokta aydınların sadece ülkelerinin değil dünyanın, insanların aydınları olmalıdırlar.. :)

teşekkür ederim kuzeys...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst