Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplara Bir Bakış.

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Tarih Kulübü kategorisinde Prens Ernak tarafından oluşturulan Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplara Bir Bakış. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 306 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Tarih Kulübü
Konu Başlığı Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplara Bir Bakış.
Konbuyu başlatan Prens Ernak
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Prens Ernak

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Atatürk’e göre Uygarlık devamlı akan bir ırmak gibidir… Atatürk, yeni Türk hayatın içinde millî hususiyetlerimizin de kaybolmamasına itina etmiştir. Zira, Atatürk inkılapları dediğimiz bütünün en göze çarpan hususiyetlerinden birisi, halkı, Türkleri kendi Milli benliğine kavuşturmaktı. Bu çaba, bir bakıma kendine güvenin de sağlanması demekti

Atatürk Türk milletinin temel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Medeni Hukuk, Ceza Hukuku ve Borçlar Hukuku olmak üzere tüm hukuk kurallarında farklı Avrupa Devletlerinin hukuk kuralları esas almak üzere Türk Hukuk sistemini oluşturdu.

Atatürk, elbette, gerçekleştirdiği inkılaplarda manevi mirası olarak nitelediği akıl ve bilimi rehber edinmişti, fakat onun hukuk alanında gerçekleştirdiği inkılapların topluma, toplumsal düzene de bakan yönleri de vardır, böyle bir devrimcinin gerçekleştirdiği inkılapların toplumsal yönünü bilmemesi mümkün olabilir mi? Elbette olamaz. O halde Atatürk, hukuk devrimini gerçekleştirirken aslında yakın bir zamanda bilimdeki ve teknolojideki gelişmelerin çok daha hızlanacağını ve bu gelişmelere paralel olarak da insanlığı oluşturan bireylerin basit düşünüp basit yaşamayı bırakacağı için düşünüşlerinde ve yaşayışlarında daha da büyük gelişimlerinin olacağının farkındaydı; işte, Atatürk; insanlığın medeniyetteki, düşünüş ve yaşayıştaki bu gelişiminin farkında olan bir önder olarak yeni Türk Devleti’nin hukuk kurallarını çağdaş toplumlardaki kurallar ile reforme etmek suretiyle; yükselen medeniyet karşısında arzuları ve istekleri her zamankinden çok daha fazla artacak olan Türk halkını, eski kanunların onlara yaşatacağı psikolojik yıkımlardan ve moral çöküntülerinden kurtarmak istemişti.

Atatürk, katıldığı son kurultay olan 9 Mayıs 1935 tarihli CHP’nin 4. Büyük kurultayında yeni Türk Devletini’nin nasıl doğduğunu şu sözleri ile ilan etmiştir:

Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş.., ondan sonra, içerde ve dışarda saygı ile tanılan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... işte, Türk genel devriminin bir kısa diyemi...

Adsız.jpg
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst