HoŞÇa Şiirler

Gece
Uyumadan yarın oldu
Dünden sonra.
Uyku yanaşmıyor ki yanıma.
Bu gece sıcak sanki
Ama böyle olmadı !
Gece dediğin soğuk olmalı
Üşümeli biraz insan.
Yoksa ne anlamı var
Sigaranın, sıcak kahvenin, çayın?
Isıtır mı yanan içini insanın? . . .

Zaman Meselesi
Bu saat tuhaf galiba...

Ne zaman baksam zamana
Zaman aynı saat
Saatimde...

Ben tuhafım yada...

Ne zaman bu zaman olsa
Saate bakıyorum
Saatimde...


Kontesss...
To.. To...
Tomaatess....
Patataatess...

Patlamak üzre
Silikon memeli kontesss...

Ynt: Hoşça Şiirler

Uykusu Gelen Şairin Şiiri

Uzun ukular mıdır keyifsiz
Yoksa kısa bir zamana
Gerçekçi rüyalar sıkıştırma sevinci midir
Kısa anı dolu yaşama tadında
Kısa şekerlemeler ?

On iki saat uykunun
Beyin zedelenmesine karşın,
Kızılay-Beytepe arası EGO seyahati uykuları
İnen-binen insan rüyalarıyla dolu,
Yok yok ! Hayalleriyle...

Alarmları yüzünden kırılmış
Çalar saatler çöplüğüne bakan
Uyku dolu gözler görüyorum,
Uykuyla taşan gözaltı torbaları...
Uyuma vakti gelmiş anlaşılan.

Gideyim kuş tüyü taş sedirime
Alarm kurmadan
Tatsiz bir uzun uyku için..

Yastığa kurul
Horul
horul
horul..
Zort... !!!

Ynt: Hoşça Şiirler

Acayip Bir Gece

Dün geceydi...
Kapkaranlıktı yine hava,
Ne bir ışık vardı ne bir lamba...
Ağaç oldum ben yol kenarında
Hava da soğuktu
Üşüdüm ama çok değil...
Bir köpek geldi, işedi üzerime
Sıcacıktı, güldüm...
Sonra sıkıldım orada,
İyisi mi dedim yol olayım ben.
Önce bir asfalt yol oldum,
Sonra toprağa döndü ucum.
Gelen yok geçen yok
Darbe gecesi gibi yollar.
Sonra yine bir it geldi
Sıçtı tam ortama !
Sevmedim kokusunu...
Kuş oldum sonra,
Hemen sonra da pişman oldum
Karanlıkta uçamadım, düştüm toprağa.
Sonra bir it daha geldi,
Kopardı kafamı, parçaladı gövdemi.
Sonra da yok oldum,
Ve çok mutlu oldum,
Minnet duydum o ite
Gecemin içine sıçıp
Beni hiçlik etti diye.
Hiç oldum hiç hiçine....

Ynt: HoŞÇa Şiirler

sevgili hoŞça,

şiirlerinde anlamlı konulara temas ediyorsun, eleştirdiklerini farklı bir dille/sözcüklerle yapmayı da denemelisin; kalemin bunu yapabilecek yetkinliktedir...şaire karışılmaz ancak ben sadece dostane öneride bulunmak istedim.

yazmayı sürdürmelisin ki önünü açık görüyorum; sevinerek...

Ynt: HoŞÇa Şiirler

çook teşekkür ederim nejdet arkadaş..

henüz çok yeniyim.. ham derler ya, öyleyim şiir konusunda.. elbettetüm önerileri eleştirileri dikkate alacağım..

şunu da belirtmek isterim ki, yazmak istediğim tarz serbest tarzdır.. buna karar vermek önceden gereklidir şiirde bana göre. çünkü yazdığınız şiir şekli bile sizin duruşunuzu sergiler.. ben kurallı, evrensel şiir tanımına uyan şeyler yazmak istemiyorum.. bu da bir sistem dayatması gibi geliyor bana.. ve var olan sistemden nefret ediyorum bu sebeple de kurallara biraz daha aykırı, hem mesajlı, hem sade, hem açık, hem de iğneleyici olmalı diyorum şiir..

Örnek vermek gerekirse Can Yücel büyük bir örnektir benim karşımda.. Yani bu, onun gibi yazmaya çalışmak anlamında değil elbette, ama en azından hani bir şair pişene kadar kendine örnekler alır ya benim büyük örneğim odur..

Eleştirileriniz için gerçekten çok teşekkür ederim.. Bu konuda hiçir eleştiri gelmediği için üzülüyorudm açıkçası..
Sağol nejdet arkadaş..

Ynt: HoŞÇa Şiirler

Çıtırdayan Yıllar


Hayata ellerinle ulaşamadığını gördüğün anda
Anla ki yaşıyorsun somut yalnızlığı
Tanımlamalar kötü
Bütün diller yanlış
Ama anlamalar yerinde olmalı..
Tüm bu bozukluklara rağmen
Gerçek olmalı kavrayışlar..

Ve donarken parmaklarım soğuktan
Şömine başında ateşin çtırtısını dinleyen
Sıcak kanlı, tombul teyzeyi düşünürüm..
İçini ısıtacak birkaç güzel söz mırıldanan
Şömine ateşi sıcaklığında bir kalp
Ve çıtırdayan yıllar.....



Platonik

en kötüsünü yaşar aşkın
platonik aşıklar...
ne sevilirler,
ne de adam akıllı sevebilirler.
ne ayrılan ama aşkı bitmeyenlere benzerler
ne birlikte olup sevişenlere...

uzaktan bakmak ellerini tutmaktır onlara,
hayal kurmak öpüşmek...
hele bir de göz göze gelirse, aman allah
sevişmeye ne gerek...

en güzeli de çıkarsız sevmektir platonikler için...
karşıdakinin ne düşündüğü umrunda değildir onların.
ister kardeş desin, ister arkadaş
aşkımsın işte aşkım..
hem sana soran mı oldu
sevmenin izni mi olur yoldaş?

hem emekçi havasındadır platonikler.
burjuvalar gibi çıkar beklemezler,
zevke sefaya değer vermezler,
biraz psikopat, biraz sessizdirler.
sevdiği başkasını da sevse
karşılıksız aşıklar,
aşkının mutluluğundan başka bişey istemezler..

en kötüsünü yaşar aşkın
platonik aşıklar...
ne sevililer,
ne de adam akıllı sevebilirler...

Ynt: HoŞÇa Şiirler

sanat eserlerinde şekilciliğe ben de sen gibi karşıyım; ruh olmalı eserde ve o yazarın diliyle konuşmalı derim. bu nedenle zaten eleştiri/öneri iletimi o ruhu incitmeden yapabilmek istemişimdir. iki güzel şiir okudum bu arada, teşekkür ediyorum. sağ ol arkadaş...

Ynt: HoŞÇa Şiirler

Rüyasında mavi deryada yüzüp
Ferah semaya kanatlanan adam,
Yeşillerin içinde koşuşturup
Kahkaha atan adam,
Yine de yaşlı ve çökmek üzre olan vücudunu
Yavaşça doğrultup yataktan
Sıçmaya gidiyor
Haftalardır yıkamadığı alaturka tuvaletine.
Gül kokularının kuş seslerinin arasından
Bok kokusuna ve osuruk sesine.
Hangisi rüya hangisi gerçek
Ayırdı yok.
Olmasa daha iyi zaten
Kırlar elbette daha güzel
o pis alaturka tuvaletten.



HoŞÇa



Nejdet dostum gerçekten iyi niyetli yaklaşımların ve güzel eleştirilerin için çok teşekkür ederim.. Çok sağol..

Ynt: HoŞÇa Şiirler

emek verilen hersey güzeldir ama bu şiirler duyguları öyle hos ve yalın anlatmıski
nickin gibi Hoşça olmuslar
yüreğine sağlık kalemin elinden düşmesin

Ynt: HoŞÇa Şiirler

medusa bu çok hoş yorumun için sonsuz teşekkür ederim gerçekten insan emeğine iyi yada kötü eleştiri görünce, kendini daha da geliştirebilmek adına mutlu oluyor..

Çok sağol...

Ynt: HoŞÇa Şiirler

gerektiğinde kötü eleştride yapalım da buna kötü demeyelim eksik göstermek desek daha güzel olur ama şiirlerinde eksik yok fazla var

Ynt: HoŞÇa Şiirler

çok teşekkür ederim mutlu oldum gerçekten..

Ynt: HoŞÇa Şiirler

Şiirlein çok hoş Hoşça ayrıca hoşuma giden birşey daha var. Serbest şiir yazman. Ne kadar uyak vb şeyler yüreğe hoş gelsede duygu olmadan karalamadan öteye geçemezler. Şiirlerin gerçekten hoşuma gitti. teşeekkür ederim paylaştığın için

Ynt: HoŞÇa Şiirler

mukeat gerçekten çok teşekkür ederim.. güzel şeyler duymak insanı mutlu ediyor.. sağol

Anlık Değişimler
Bir an oluyor
Umut doluyor içim
Dünya böyle pisse, şerefsizse eğer
Büyük insan olmalı diyorum.
Güzellik katmalı dünyaya
Hatta boyamalı rengarenk
Baştan başa...
Sonra an geçiyor,
Sıkıntı doluyor kalbime.
Canım öyle bir ölmek çekiyor ki
Çikolatalı pastayı çeker gibi.
O an baksam tadına
O kadar mesut olurum ki halbuki...
Ama inat ediyor ölüm de
Kalıyorum bir arada bir derede.
Ölüm yok, kalım bok
Kokuşturuyor etrafı.
Sonra bir an daha geçiyor o an
Yine umut...
Sonra yine bok
Sonra yine umut
Bok
Umut
Bok...

Kovalamaca

Sen güneşli bir gün
Ben alacakaranlık bir akşamüstü
Bir araya gelemesek de
Kovalar dururuz birbirimizi....


Uğultu


Pencere önünde ağır bir hava,
Kurşun gibi,
Karanlık kurulmuş oraya
Kurul, kurul...
Yanımda kalabalıklar,
Uğultular,
Susmazlar bir türlü,
Şu garip insanlar
Uğuldarlar
Uğul, uğul, darlar!..
Sakinlik istiyorum biraz,
Hava da güzel olsa azıcık,
Uğultular biraz durulsa
Durul, durul, durulsa.....

Fransa ve Küba aromalı aşk

fransız üzümünden üretimi
buruk şarap
elimde tutarak
kan kırmızı damardan,
zorlamadan yudumluyorum seni.
öylece kayıp giderken boğazımdan
hafif acıtarak...
tatlı aromanla sarıyorsun bedenimi...

sonra Küba'nın emekçi ellerinden üretimi
bir tütün; çekiyorum içime seni.
güzel kokun sarıyor odayı, heryeri...

bir sarhoş ediyorsun ki beni
bir dumanlıyorsun ki beynimi
her yer sensin, herkes sen
sen benim en güzel beyin karmaşam,
sen hormanal dengem,
dengesiz bir adım atışımdaki
düşünce çakışmalarım,
bedenime hakim olamayışımsın sen..

ve ben,
tükenmesin diye üzüm bağları Fransa'da,
ve kapanmasın diye tütün fabrikaları Küba'da
her gün tek kişilik örgütümle
mücadele veririm egemen güçlere.
her zaman en cesuruyum insanların
içtikçe seni ve çektikçe ciğerlerime
her zaman sarhoş bir beyinle
senin için döğüşecek
ve bir gün
senin için döğüşerek öleceğim...

beytepe/dün gece/yani beşi ekimin/iki bin, bir de dokuz sene..

Çocuklarımız

Müjde ! Müjdeler olsun !!!
Nur topu gibi bir sevgimiz oldu..
Yar oldum ben, sen de yaren..

Başta küçüktü,
Anlayamadık bile nasıl büyüdüğünü,
Çok sevdik onu,
El üstünde tuttuk,
Hasta olmasın diye sardık sarmaladık,
Üşümesin diye kalın kalın giydirdik,
Terlemesin diye sırtına havlu koyduk,
Soğuk su içirmedik..

Sonra büyümeye başladı,
Büyüdükçe narin, çıtkırıldım oldu,
Ağladı, zırladı...
Çok şey istedi bizden,
"Onu da isterim, bunu da"
Veremeyince de isyan etti,
"Madem vermeyecektiniz,
Niye getirdiniz dünyaya beni?

En ufak bir soğukta öksürmeye başladı,
Hastalandı...
Güneşten kaçtı, karanlıktan korktu.
Gitmek istedi evden,
İzin vermedik...
Bırakamadık onu kendi haline,
Hep ona bakmak zorunda hissettik kendimizi..

Sonra bir kardeşi daha oldu..
Nefret koyduk adını..
Bir sürü arkadaşını getirdi evimize,
Bağımlılık, stres, sıkıntı, kavga...

Nefret sevgiyi sevmiyordu.
Arkadaşlarıyla bir olup
Ona evimizi dar ediyordu...
Ama ikisini de biz getirdik dünyaya,
Farkına varamasak da
Nefret daha çok ilgi istedi,
Biz de verdik...
Sevgimizi koruyamadık,
Halbuki ne çok sevinmiştik
Gelince o dünyaya...

Ve artık biz karmaşığız sevgilim..
Biz getirdik dünyaya,
Sevgimizi de nefretimizi de...
Karmaşık dünyamızın mimarlarının
Mimarlarıyız biz..



5 Ocak 2010 / Beytepe