- 1 Kas 2012
- 3,434
- 1
- 0
- 70
Ulke ve toplumumuzun hukumetinin basinda bulunan kisinin diktatorlugunun otokrasisi bir yana, psikolojik olarak bu otokrasisinin gozlem veren sifati hipokritiktir.
Hipokritik, yunanca kokenli olup, psikolojide halk deyimi ile "iki yuzlu" demektir.
Yalniz buradaki iki yuzllulugun bilinen icerigi, en azindan soylem ve uygulamalarda bir uyum saglar ve psikoloji den ziyade siyasi bir pragmatisizm tasir.
Halbuki diktatorun, iki yuzlulugu ise psikolojiktir. Daha acik bir deyimle, noncognitive yani bilissellik tasimaz.
Bu anlamdaki iki yuzluluk-"yaptigini baskalari yapmis gibi gosteren, soyledigini de baskalari yaptigi halde, kendi yapmis gibi gosteren" demektir.
Tum konusmalarini dikkatli dinlediginizde ve okudugunuzda, sunu gozlemleyeceksiniz.
Mesela yaptigi terorizmi, soylemlerinde baskasina yukleyen ve terorizm ile mucadeleyi baskalari yaptigi halde kendi yapmis gibi gosteren.
Kisaca yaptigini baskasinin ustune atan, baskasinin yaptiklarini da kendi yapmis gibi soyleyen.
Politikadaki pragmatisizm, yani yararcilikta yarar saglayacak olan salt kisinin kendi olsa bile, yaptigi politika bir bilissellik icerir.
Diktatorde ise tam tersidir. yaptigi pragmatisizmdeki yararciligin ne oldugunun bilincinde ve farkinda degildir.
Burdan su sonuc cikmaktadir ya "guzel bir oyuna getirilmekte ve kullanilmaktadir" ya da "kendini zararini da bile bile kullandirmasidir"
Buradaki noncognitivizm ise, oyle ya da boyle kullanildiginin bilincinde ve farkinda olmamasidir.
Cunku butun bunlar bir yerde bireyci akilcilik getirir ve kisi, bu tip bir hipokritik sifat sergilerken, kendine olan zararinin algisindadir. Yalniz bu zarari baska bir cikar ile telaffi eder. Ya da bu telaffi edis yeterli gelmez ya da pisman olur.
Diktatorde ise boyle bir algi soz konusu degildir, cunku kullanildiginin bilincinde ve farkinda degildir.
Yalniz ne yaptiginin farkinda olarak "korku/endise" yasamakta ve bunu da kendince telaffi etmektedir. Buradaki korku/endise onun duygusalligindan kaynaklanir ve o yuzden de yine bilincsiz olarak ters mantik ile, korku ve endisesini, hipokritik tavri ile "bertaraf ettigini" dusunerek, SOYLEMLERI ILE DEGIL DE; YAPTIKLARI ILE KORKU VE ENDISE SALMAYI YEGLEMEKTEDIR.
Cunku YAPTIKLARININ KORKU VE ENDISE SALDIGINI DUSUNMEKTE, ve bunun sagladigi ile baskalarinin yaptiklarini kendi yapmis gibi soylemlerde gostermesinin de bu korku ve endise salma temelinde "yalan da olsa" biat edilecegini dusunmektedir.
Bundan sonra diktatoru her yonu ile algilamak ve degerlendirmek, onun yasam ve iliski gozlemindeki teshis ve tesbitleri daha bir tutarli kilacak en basta da ona bunu gosterme adina "onun yaptiklarindan korkulmadigini ve aksine onun soylediklerini de yapmaya devam etmek gerektigini" uygulamak gerekir.
Kisaca YAPTIKLARINDAN KORKMAMAK VE SOYLEDIKLERINI YAPARAK ONUN YAPMADIGINI ORTAYA KOYMAK" gerekir.
Buradaki "iki yuzluluk" teki "iki" sayiya isaret etmez. Sadece bir kisinin kendi ic celiskisinin disariya gozlem vermesini, kisinin ise bu ic celiskisinde diktator adina farkindalik ve bilinclilik tasimadigini gostermektedir.
Sonucta onun bu iki yuzlu iliskisinde onun ile birlikte yasayanlar biat ediyorsa, bu farkindasizliktan degil; cikar temelindeki karsi cikma korku ve endisesinden kaynaklanir.
Bu diktatorun en yakin iliskisinden en uzak kitleye hitap ettigi iliskiye kadar da boyledir.
Bunu ortadan kaldiracak iki bilinc vardir.
Korku ve endisenin yenilmesi
Biat cikarinin sona ermesi ya da kisice yeterli gelmemesi.
Buna gecmisten bir iki ornek verelim.
"Kendi halkını öldüren teröristtir"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu sözleri, Suriye lideri Beşar Esad için söyledi.
...........................................
Iste basliga guzel bir ornek. Kendi yaptigini, baskasi icin soyluyor.
Diktatorun hipokritikligine bir ornek daha;
Başbakan Erdoğan'dan ODTÜ çıkışı: Modern eşkiyalar ön kesiyor diye duramayız.
Diktatorun hipokritikligine en guzel orneklerden biri dun sabah gazetesinde yayinlandi.
Diktator Izmir adayini aciklarken, en guzel yaptigini sanki kendi yapmamis gibi ortaya koydu.
Diktatorun hipokratik temelde Izmirlilere verdigi "guvence" aynen soyle;
"Yasam tarzlarina karismak, korku tehdit siyaseti uretenlerin isidir (yani kendisinin-ben ekledim) Biz hep "ozgurluklerden" yanayiz. (Ozgurlukleri tirnak icine ben aldim)"
"Hic bir vilayetin yasam tarzina karismadik. Izmir'in de karismadik. Karisilmasina goz yummayiz. Yasam tarzlarina karismak, tek parti zihniyetinin siyaseti (yani devleti ve hukumeti kendine biat ettiren AKP partisinin-ben ekledim). Biz hep "ozgurluklerden yana" olduk. (ozgurluklerden yana'yi ben tirnak icine aldim)."
Hipokritik, yunanca kokenli olup, psikolojide halk deyimi ile "iki yuzlu" demektir.
Yalniz buradaki iki yuzllulugun bilinen icerigi, en azindan soylem ve uygulamalarda bir uyum saglar ve psikoloji den ziyade siyasi bir pragmatisizm tasir.
Halbuki diktatorun, iki yuzlulugu ise psikolojiktir. Daha acik bir deyimle, noncognitive yani bilissellik tasimaz.
Bu anlamdaki iki yuzluluk-"yaptigini baskalari yapmis gibi gosteren, soyledigini de baskalari yaptigi halde, kendi yapmis gibi gosteren" demektir.
Tum konusmalarini dikkatli dinlediginizde ve okudugunuzda, sunu gozlemleyeceksiniz.
Mesela yaptigi terorizmi, soylemlerinde baskasina yukleyen ve terorizm ile mucadeleyi baskalari yaptigi halde kendi yapmis gibi gosteren.
Kisaca yaptigini baskasinin ustune atan, baskasinin yaptiklarini da kendi yapmis gibi soyleyen.
Politikadaki pragmatisizm, yani yararcilikta yarar saglayacak olan salt kisinin kendi olsa bile, yaptigi politika bir bilissellik icerir.
Diktatorde ise tam tersidir. yaptigi pragmatisizmdeki yararciligin ne oldugunun bilincinde ve farkinda degildir.
Burdan su sonuc cikmaktadir ya "guzel bir oyuna getirilmekte ve kullanilmaktadir" ya da "kendini zararini da bile bile kullandirmasidir"
Buradaki noncognitivizm ise, oyle ya da boyle kullanildiginin bilincinde ve farkinda olmamasidir.
Cunku butun bunlar bir yerde bireyci akilcilik getirir ve kisi, bu tip bir hipokritik sifat sergilerken, kendine olan zararinin algisindadir. Yalniz bu zarari baska bir cikar ile telaffi eder. Ya da bu telaffi edis yeterli gelmez ya da pisman olur.
Diktatorde ise boyle bir algi soz konusu degildir, cunku kullanildiginin bilincinde ve farkinda degildir.
Yalniz ne yaptiginin farkinda olarak "korku/endise" yasamakta ve bunu da kendince telaffi etmektedir. Buradaki korku/endise onun duygusalligindan kaynaklanir ve o yuzden de yine bilincsiz olarak ters mantik ile, korku ve endisesini, hipokritik tavri ile "bertaraf ettigini" dusunerek, SOYLEMLERI ILE DEGIL DE; YAPTIKLARI ILE KORKU VE ENDISE SALMAYI YEGLEMEKTEDIR.
Cunku YAPTIKLARININ KORKU VE ENDISE SALDIGINI DUSUNMEKTE, ve bunun sagladigi ile baskalarinin yaptiklarini kendi yapmis gibi soylemlerde gostermesinin de bu korku ve endise salma temelinde "yalan da olsa" biat edilecegini dusunmektedir.
Bundan sonra diktatoru her yonu ile algilamak ve degerlendirmek, onun yasam ve iliski gozlemindeki teshis ve tesbitleri daha bir tutarli kilacak en basta da ona bunu gosterme adina "onun yaptiklarindan korkulmadigini ve aksine onun soylediklerini de yapmaya devam etmek gerektigini" uygulamak gerekir.
Kisaca YAPTIKLARINDAN KORKMAMAK VE SOYLEDIKLERINI YAPARAK ONUN YAPMADIGINI ORTAYA KOYMAK" gerekir.
Buradaki "iki yuzluluk" teki "iki" sayiya isaret etmez. Sadece bir kisinin kendi ic celiskisinin disariya gozlem vermesini, kisinin ise bu ic celiskisinde diktator adina farkindalik ve bilinclilik tasimadigini gostermektedir.
Sonucta onun bu iki yuzlu iliskisinde onun ile birlikte yasayanlar biat ediyorsa, bu farkindasizliktan degil; cikar temelindeki karsi cikma korku ve endisesinden kaynaklanir.
Bu diktatorun en yakin iliskisinden en uzak kitleye hitap ettigi iliskiye kadar da boyledir.
Bunu ortadan kaldiracak iki bilinc vardir.
Korku ve endisenin yenilmesi
Biat cikarinin sona ermesi ya da kisice yeterli gelmemesi.
Buna gecmisten bir iki ornek verelim.
"Kendi halkını öldüren teröristtir"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu sözleri, Suriye lideri Beşar Esad için söyledi.
...........................................
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Iste basliga guzel bir ornek. Kendi yaptigini, baskasi icin soyluyor.
Diktatorun hipokritikligine bir ornek daha;
Başbakan Erdoğan'dan ODTÜ çıkışı: Modern eşkiyalar ön kesiyor diye duramayız.
Diktatorun hipokritikligine en guzel orneklerden biri dun sabah gazetesinde yayinlandi.
Diktator Izmir adayini aciklarken, en guzel yaptigini sanki kendi yapmamis gibi ortaya koydu.
Diktatorun hipokratik temelde Izmirlilere verdigi "guvence" aynen soyle;
"Yasam tarzlarina karismak, korku tehdit siyaseti uretenlerin isidir (yani kendisinin-ben ekledim) Biz hep "ozgurluklerden" yanayiz. (Ozgurlukleri tirnak icine ben aldim)"
"Hic bir vilayetin yasam tarzina karismadik. Izmir'in de karismadik. Karisilmasina goz yummayiz. Yasam tarzlarina karismak, tek parti zihniyetinin siyaseti (yani devleti ve hukumeti kendine biat ettiren AKP partisinin-ben ekledim). Biz hep "ozgurluklerden yana" olduk. (ozgurluklerden yana'yi ben tirnak icine aldim)."
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.