George Carlin - Zaman Paradoksu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde phi tarafından oluşturulan George Carlin - Zaman Paradoksu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,421 kez görüntülenmiş, 5 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı George Carlin - Zaman Paradoksu
Konbuyu başlatan phi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Feylesof TeCe

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
George Carlin Amerika`da 70 ve 80 li yılların bir komedyeni idi. Biraz ağzı bozuk olarak bilinirdi. 11 Eylül den (9-11) ve karısının ölümünden sonra şöyle yazmıştı.

Tarih içinde zamanımızın paradoksunu şöyle sıralayabiliriz :

Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.

Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz; daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.

Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var.

Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.

Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz.

Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık. Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.

Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik.
Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık. Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış Uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik. Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.

Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik. Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik. Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.
Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz. Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik. Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.

Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır. Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir. Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir.

Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız.

Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz.

Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür. Paylaşmak özel ve güzeldir, yaşamı paylaşmak, özel gün ve anları paylaşmak, değer verip değerinizi bilen birileri olduğunu bilmek, onunla paylaşmak ne kadar lüks artık. Onu bulmak ve kaybetmemek, dostluğu, sevgiyi, hüznü paylaşmak, ne güzeldir tüm bunların tarihe karıştığı bir dönemde elde etmek ve yaşamak.
 

Epilogue

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
279
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Evet sanırım burada yaşamsal standartlarımızı belirleyen bir takım tercihlerle sağlıklı bir seçim yapmadığımız aşikardır.Zaman gibi son derece önemli kavramı bile acımasızca, hoyratça kullanabiliyoruz. Nedense bazı şeylerin değerini kaybettikten sonra anlamaya başlıyoruz. Her şeyin zamanında ve ihtiyacında yapılması,yerine getirilmesi daha mutlu bir yaşam getirmez mi?
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
Karısı ölene kadar susmasını hoş karşılamıyorum. Anlattıkları doğruysa ve o doğruya karısının ölümüyle ulaştıysa herkesin karısını mı öldüreceğiz? Gürültü, patırtı yapmayın dünya dönüyor, tamam sorun yok!
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
George Carlin Amerika`da 70 ve 80 li yılların bir komedyeni idi. Biraz ağzı bozuk olarak bilinirdi. 11 Eylül den (9-11) ve karısının ölümünden sonra şöyle yazmıştı.

Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür. Paylaşmak özel ve güzeldir, yaşamı paylaşmak, özel gün ve anları paylaşmak, değer verip değerinizi bilen birileri olduğunu bilmek, onunla paylaşmak ne kadar lüks artık. Onu bulmak ve kaybetmemek, dostluğu, sevgiyi, hüznü paylaşmak, ne güzeldir tüm bunların tarihe karıştığı bir dönemde elde etmek ve yaşamak.

Bütün bu olup bitenlerin sorumlusu yine biz değil miyiz?Her seçimin bir bedeli vardır.Yanlış seçimler yaptığımızı anladığımızda hiçbirşey için geç değildir.Dünyayı bu hale getirenleri alkışlarken kendimizi alkışlıyorduk öyle değil mi?Kendimize acımaktan vazgeçmeli ve önce kendimize hesap sormalı/vermeliyiz.İnsanlığımızı nasıl pazara çıkardık, ne aldık ne sattık?Tabii bunu yapacak özgüvenimiz, özsaygımız kaldı ise... O zaman Carlin'in yazısından bir özeleştiri dersi çıkabilir.Ama hem ağlayıp hem gideceksek, laf salatası.
 

ege

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2011
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Bilimsel bir anlatımdan yola çıkıp sosyal içerikli bir konu işlemesiyle birlikte müthiş bir yazı olmuş. Talha.Can'a katılıyorum, böyle güzel yazılar okumak için herkesin karısını mı öldüreceğiz yahu :)
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
Bilimsel bir anlatımdan yola çıkıp sosyal içerikli bir konu işlemesiyle birlikte müthiş bir yazı olmuş. Talha.Can'a katılıyorum, böyle güzel yazılar okumak için herkesin karısını mı öldüreceğiz yahu :)

Ben de sana katılıyorum. Yazı mühtiş ama dediğimiz gibi bir şeyin değerini anlamak için illa onu yitirmemiz mi gerekiyor?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst