Fransa'da düşünce özgürlüğü var mı?

Başbakan Erdoğan'ın bugun sorduğu ve kendine kendine cevapladığı konu..

Bugun yapılan oylamada Fransız Ulusal Meclisi 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin kabul edilmesini oy çokluğu ile kabul etmesinin ardından doğru bir soru ve doğru bir cevap olarak görmekteyim.

Hemen akabinde ülkede yine sanıyorum 2001'de olduğu gibi Fransız mallarını boykot çalışmaları ortaya çıkacaktır.

Fransa gibi özgürlükçü olduğunu iddaa eden bir ülkede böyle bir şey ulusal mecliste nasıl kabul edilebilir? Nasıl bir insana sen illa ki bu olay hakkında böyle düşüneceksin denilebilir?

Bir milletin tarihi başka bir milletin meclisinde nasıl yazılabilir ki?

Bizde var mı ki?

Olmadığına dair örneklerinizi Türkiye'de düşünce özgürlüğü var mı diye bir başlık açıp sıralarsanız biz de düşüncelerimizi yazabiliriz.

felsefegunlugu' Alıntı:

Bizde var mı ki?

Genişletmek için tıkla ...

Sonra Türkiye'de soykırım olduğunu iddia eden ve meclisinde kabul eden Fransanın geçmişi çok parlak mı şu foto özetlemekte:



Afrika'da kaç ülkenin Fransızca konuştuğu ortada..

Benim bildiğim bu tasarı çoktan kabul edilmişti. Hatta hatırladığım kadarıyla Doğu Perinçek Fransa'ya gidip "Ermeni Soykırımı yapılmamıştır" demişti yıllar önce ve tutuklanmıştı davalar falan açılmıştı.
Şöyle bir bilgi buldum:
"29 Ocak 2001 tarihinde, ''Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır'' ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı.

Fransa meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı."
(HaberTürk)


Ermeni soykırımını kabul eden ülkeler ise şöyle:

Uruguay (1965), Kıbrıs Rum Yönetimi (1982), Arjantin (1993), Rusya (1995), Kanada (1996), Yunanistan (1996), Lübnan (1997), Belçika (1998), Fransa (2001), İsveç (2000), İtalya (2000), İsviçre (2003), Slovakya (2004), Hollanda (2004), Polonya (2005), Almanya (2005), Venezuela (2005), Litvanya (2005), Şili (2007) (EKN)

Bir milletin tarihi başka bir milletin meclisinde nasıl yazılabilir ki?

Genişletmek için tıkla ...

Bu arada şöyle bir yorum da yapmak istiyorum:Bu ülke kendi tarihinin 1938 Dersim katliamını yazabildi mi?

Herhangi bir toplumda herhangibir konuda ifade ozgurlugune bir yonlendirim ve yaptirim uygulaniyorsa, o ulkede ifade ozgurlugu yok demektir.

Kimse kimsenin ne dusundugunu ifade etmeden bilemez, o yuzden konu dusunce degil, ifade ozgurlugudur.

Konuyu "benim k.cim kara, seninki benden kara" dan ziyade bu sekilde ele almak lazim.

kimse kendinin kötü olduğunu kabul etmiyor..herkes diğerine sen kötüsün diyor..dünyaya bakıyorum kötülük dolu.. bu kadar kötülük tek kaynaktan yayılamaz.. öyleyse herkes yalan söylüyor.

donkişot' Alıntı:

kimse kendinin kötü olduğunu kabul etmiyor..herkes diğerine sen kötüsün diyor..dünyaya bakıyorum kötülük dolu.. bu kadar kötülük tek kaynaktan yayılamaz.. öyleyse herkes yalan söylüyor.

Genişletmek için tıkla ...

Iste kavram kargasasi tam da bu durumda. Her beyin kendi ...e goresine gore kavramlari kendi subjektivizmi ile dile getiriyor. 18. yuzyildaki "insanliga yakin dunya" ve demokrasi, esitlik, adalet, hak, hukuk, ozgurluk v.s. temelli dunya, 19. yuzyilda maalesef sona erdi. Su siire bir goz at.

http://www.felsefe.net/sizin-siirleriniz/5197-insan-hak-ve-hukuku.html