Fikirlerim

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Çağrı tarafından oluşturulan Fikirlerim başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,356 kez görüntülenmiş, 28 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Fikirlerim
Konbuyu başlatan Çağrı
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Herkese merhaba. Forumlarda yazmaya bi 5 sene kadar ara vermiştim. Tekrar yazayım dedim.

Fikirlerimi biraz bölük pörçük aktarabilirim. Çok konu var. Bazen sadece söylemek haykırmak istiyorum, arkasını doldurmadan. Eğer fazla cevap gelmesse mecburen bu başlık önce günlüğe dönecek, ardından yazmayı kesip gidicem.Neyse.


Tanrı yoktur. Tanrı aslında bir aşktı, en büyük aşk. Kimi bu aşkın içinde erimeyi seçti, kimi bu aşkı reddetti ! Ateistleri kastediyorum. Ben kağıt üzerinde ateist olmama rağmen diğer ateistlerle ortak bir hayat sürmüyorum. Tanrıyı reddetme şekillerine de şüpheyle yaklaşıyorum. Doğru olan şey bu aşkı yaşayıp bitirmektir. Ölene kadar mayışmak ya da aşkı reddetmek değil.


Cinsellik dünyadaki en uçsuz bucaksız , en önemli konudur.
Kadınla erkek çok büyük farklar barındırmasına rağmen, ortak bir zemin üstünde anlaşıp birbirlerine empati yapma yetisine de sahiptirler.

Kendini bulamadığın bir hayatta , vücudunu sahiplenemediğin bir hayatta , rol yaparsın. Cinsellik konusunda da yaparsın. Zevk alıyormuş gibi yaparsın.
Kadın kendi dünyasına gömülür ve orda zevk almaya çalışır, erkek de kendi dünyasına.

Benim için ideal olan seks in yapılamamasıdır :) Çünkü kimse gerçek benliğine ulaşmış değil.

İlişkiler erkeğin aşağılandığı ya da kadının aşağılandığı bir şekle bürünür.

İnsanın gerçek benliğinde ağır depresyon, ağır idealizasyon, öfke ,aşk, haset ,değersizlik duyguları vardır. Hatta daha da derine inersek tamamen olumlu pozitif güçlü manasında söylüyorum, herkes tanrıdır.


Çok konu var ama söylemek istediğim bir başka şey şu:
Kadına tecavüz eden , sarkıntılık yapan, küfreden, öldüren, Kadınların rahatsız olduğu her ne varsa onu yapan erkeğin yaratıcısı bir kadındır. Onun annesidir. İşte yeryüzünde böyle bir oyun oynanıyor.
 

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
Herkese merhaba. Forumlarda yazmaya bi 5 sene kadar ara vermiştim. Tekrar yazayım dedim.

Fikirlerimi biraz bölük pörçük aktarabilirim. Çok konu var. Bazen sadece söylemek haykırmak istiyorum, arkasını doldurmadan. Eğer fazla cevap gelmesse mecburen bu başlık önce günlüğe dönecek, ardından yazmayı kesip gidicem.Neyse.


Tanrı yoktur. Tanrı aslında bir aşktı, en büyük aşk. Kimi bu aşkın içinde erimeyi seçti, kimi bu aşkı reddetti ! Ateistleri kastediyorum. Ben kağıt üzerinde ateist olmama rağmen diğer ateistlerle ortak bir hayat sürmüyorum. Tanrıyı reddetme şekillerine de şüpheyle yaklaşıyorum. Doğru olan şey bu aşkı yaşayıp bitirmektir. Ölene kadar mayışmak ya da aşkı reddetmek değil.


Cinsellik dünyadaki en uçsuz bucaksız , en önemli konudur.
Kadınla erkek çok büyük farklar barındırmasına rağmen, ortak bir zemin üstünde anlaşıp birbirlerine empati yapma yetisine de sahiptirler.

Kendini bulamadığın bir hayatta , vücudunu sahiplenemediğin bir hayatta , rol yaparsın. Cinsellik konusunda da yaparsın. Zevk alıyormuş gibi yaparsın.
Kadın kendi dünyasına gömülür ve orda zevk almaya çalışır, erkek de kendi dünyasına.

Benim için ideal olan seks in yapılamamasıdır :) Çünkü kimse gerçek benliğine ulaşmış değil.

İlişkiler erkeğin aşağılandığı ya da kadının aşağılandığı bir şekle bürünür.

İnsanın gerçek benliğinde ağır depresyon, ağır idealizasyon, öfke ,aşk, haset ,değersizlik duyguları vardır. Hatta daha da derine inersek tamamen olumlu pozitif güçlü manasında söylüyorum, herkes tanrıdır.


Çok konu var ama söylemek istediğim bir başka şey şu:
Kadına tecavüz eden , sarkıntılık yapan, küfreden, öldüren, Kadınların rahatsız olduğu her ne varsa onu yapan erkeğin yaratıcısı bir kadındır. Onun annesidir. İşte yeryüzünde böyle bir oyun oynanıyor.


Tanrı yoktur tezine Tanrı vardır Tanrı vareden oluşturan ve şekillendirendir diyebilirim...

Bugün dünyada(dünyalık olarak) en küçük bir parçanın oluşmasında insan rol almaktadır misal vermek gerekirse bir mause u yapan insandır ona biçim verende insandır...yani onu üreten ve ortaya çıkaran biri vardır demek istiyorum ve buradan şuraya bağlamak istiyorum..

Yüce Allah ta bizleri yoktan var edendir devamında ise bu dünyada ve evrende gördüğün ve görebildiklerinde de ALLAH ın Yaratama sıfatları ve oluşturma sıfatları vardır...

Hiçbirşey kendi kendine oluşmaz onu oluşturan ALLAH tır şekil ve suret veren ALLAH tır..

Allah AŞK tan da daha ötedir varedendir şekil ve suret verendir Muazzam sistemlerin yaratıcısı ve oluşturucusudur işin özü AŞK kalpte yanar ve alevlenir ama bu aşkın KÖZ olabilmesi için insanın birşeyleri farkedebilmesi gerekir oda var edileni oluşturanın ALLAH oldugudur ona koşulsuz inanması gerekir..

İnanan ve İman edenlerin kalp leri yanmaya AŞK la bakmaya başlar bunları insanların görebilmesi gerekir...Görmekten bakmaktan uzak insan hayatı boyunca sürekli arar ne zaman bulunur bu işte bilinmez..

AŞK yaşanıp bitirilmez Aksine AŞKI filizlendirip KOR ateşi gibi yakabilmeye çalışmaktır çünkü en güzel AŞK kor ateşinde daha bereketli ve güzeldir..

Kişilerin inançları inanç değerleri nedir orasına şahsen birşey diyemeyiz ama Aşkın en güzeline davet edebiliriz..gerçekten aşkı görmek isterse kişinin kendisi diyerekten ekleme yaparız..

Dünyada cinsellik neden en önemli konu olsun ki...Dünyada o kadar fazla konu varken sadece tüm iş bitmiş de bir o konumu kalmış doyumsuz olan...Doyumlu olabilecek insanı mutlu ve tatmin edebilecek dünyada onca güzel şeyler varken tüm iş neden cinsellige kalsın ki...

Hayatı yaşayabilmek devamında inançlı bir şekilde keyif sürebilmekte bir o kadar doyumsuz diyebiliriz..

Dünyada herşeyin belli odak noktası vardır herşey yerinde ve zamanında güzeldir...cinsellik insanın hayatında elbette olacak çünkü doganın kanunu böyle ama herşey yerinde ve zamanında güzeldir.

Rol yapmak bir nevi insanın kendisini kandırmak gibidir...Kandırmak yerine özde insanın kendisini tanımaya başlaması bir adımdır insan kendini tanımaya başladıkça hayatı da beraberinde tanımaya başlar hayatı insan tanımaya başlayınca da insan insanlığına dair adımlar atmaya başlar lakin herşeyden önce insanın kendisi gibi olması bence en güzelidir diye düşünüyorum.

İnsanın benliğinde bir çok şey vardır bunlar açığa çıkanlar ile açığa çıkmayanlar diye sınıflanabilir önemli olan insanın pozitif bir deger bakışı ile kendisine hayatına olumlu pozitif bir yön verebilmesidir...İnsan benliğine faydalı olanları ekleyebilmelidir devamında şunlar zararlıdır diye benliğine insan ekleyebilmelidir...

Bu şekilde insan faydalı ile faydasız olanı daha rahat bir şekilde benliğinde ayırt edebilir kanaatindeyim...

kadına Şiddeti öfkeyi tecavüzü ölümü vss oluşturan doguran kadının yine kendisidir diyorsun..

Esasta mana aleminden bakınca öyle gözüküyor lakin dogmadan evvel aile bireyleri çocuk olması için ortak karar alırlar çocuk dogduktan sonra çocugun gelişim evresi çok önemlidir..burada Anne ve baba ortaktır iyi bir aile terbiyesi iyi bir dini inanç yetiştirme şeklide önemlidir...devamında Aileden sonra eğitim duragı okullardır burada iyi bir eğitim çocugun alabilmesidir...devamında iyi bir sosya yapısal çevre arkadaşlıkları da önemlidir..

İşin özü ortada kötü bir ürün varsa bunda herkesim suçludur özellikle Anne baba daha fazla suçludur...Dogurana degıl dogurtana da suç aramak lazım ...

Dünyada Kötülük varsa bunda iyilerin çok geride kalmış olmasıdır....Dünyada iyilik yada güzellikler olması için topyekünAhlak erdemlilik dürüstlük vss gibi Eğitimden geçmek gerekir kanaatindeyim..

Böylesi.
 
Son düzenleme:

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yazdığım yazıya benzer tanrı-cinsellik-empati-aile-kadın-erkek üzerine yazıları blogundan bulabilirsiniz.
 

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Arkadaşlar ben hayatın anlamını buldum. Yaklaşık 10 sene kadar önce buldum da şimdi bu kadar rahat söylemeye başladım. Eğer yeni nesil içinden yetenekli birileri varsa beni bir bulsun, bir okusun derim. Buralara pek gözdirmiyorum, başlıklar fazla yüzeysel geldi.

Blogumda yazılarım var. Haydi yeni nesil, yüzümü kara çıkartma :)
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Arkadaşlar ben hayatın anlamını buldum. Yaklaşık 10 sene kadar önce buldum da şimdi bu kadar rahat söylemeye başladım. Eğer yeni nesil içinden yetenekli birileri varsa beni bir bulsun, bir okusun derim. Buralara pek gözdirmiyorum, başlıklar fazla yüzeysel geldi.

Blogumda yazılarım var. Haydi yeni nesil, yüzümü kara çıkartma :)

Beş sene sonra bir daha görüşelim derim.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Arkadaşlar ben hayatın anlamını buldum. Yaklaşık 10 sene kadar önce buldum da şimdi bu kadar rahat söylemeye başladım. Eğer yeni nesil içinden yetenekli birileri varsa beni bir bulsun, bir okusun derim. Buralara pek gözdirmiyorum, başlıklar fazla yüzeysel geldi.

Blogumda yazılarım var. Haydi yeni nesil, yüzümü kara çıkartma :)



Burada yetenekli yeni nesiller mevcut:

 

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Madem bu forumdan bloguma tıklanma oranları artmış, o zaman başlığa destek vereyim (benle dalga geçen arkadaşlara rağmen)

Benim için ideal olan seks in yapılamamasıdır
derken laf çok havada kalmış. Kendime güvensiz söylemişim.

Seks yemek içmek kadar basit değildir. İstek yemek içmek kadar basittir, ama sonuca ne şekilde ulaştıracağın dünyanın en karmaşık problemidir. Seks bir değer meselesidir, kendine ne kadar değer veriyorsan ona eş değerde bir partner ararsın ya da bulursun.

Seks yaşanmamalı derken aslında laf şurdan gücünü alıyor. Cinsellik özünde gücünü hayal dünyasından alır. Sen gidip gerçekten kanlı canlı bir insan bulduğunda hayallerinden ödün verirsin. Hayalin içine gerçeklik karıştırırsın. Ve cinsel olarak alacağın hazzı artırdığını düşünürken, aslında azaltırsın.

Bu laflar size göre değil mi?
O zaman seks olabilecek en özel şekilde yaşanmalıdır diyeyim konu kapansın, ortada buluşalım.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Seksi gözünüzde büyüttükçe ondan daha da fazla beklenti içine girmiş olmuyorsunuz.Aksine olağan ve hayatın içinden yaşanan işteş bir olayı sadece biraz daha yersiz mübalağa etmiş oluyorsunuz.



Seks,büyütülecek bir şey değildir.Asıl konuşulması ve tartışılması gereken daha başka konular varken sırf vücutsal ve zihni haz verebiliyor diye seksi "zevk morfini" olarak kullandıkça maalesef içinde bulunduğunuz toplumun toplumsal realitelerinden ve gündelik yaşamından daha da koparsınız.



Dünya üzerinde seksin insana zevk vermediğini iddia eden istisnalar hariç bir kişi bile yoktur.Mesele bu haz deryasından ne kadar legal ne kadar yeterli ve ne kadar insanca yararlanabildiğindir.



En nihayetinde şunu bil.Seksi sen de tadacaksın normal koşullarda.Bırak bu hayal dünyası sekslerini de sana o duyguyu yaşatacak kadın ya da erkeği samimi,içten ve karşılıksız duygularınla mutlu et.

70 yaşına geldiğinde sana okuma gözlüğünü getirecek, pencere kenarında oturup çay içerken sana eşlik edecek birisini bulmaya gayret et.

Zor ya da kolay her şey aşılır,mevlam sağlıktan eksiltmesin.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Madem bu forumdan bloguma tıklanma oranları artmış, o zaman başlığa destek vereyim (benle dalga geçen arkadaşlara rağmen)

derken laf çok havada kalmış. Kendime güvensiz söylemişim.

Seks yemek içmek kadar basit değildir. İstek yemek içmek kadar basittir, ama sonuca ne şekilde ulaştıracağın dünyanın en karmaşık problemidir. Seks bir değer meselesidir, kendine ne kadar değer veriyorsan ona eş değerde bir partner ararsın ya da bulursun.

Seks yaşanmamalı derken aslında laf şurdan gücünü alıyor. Cinsellik özünde gücünü hayal dünyasından alır. Sen gidip gerçekten kanlı canlı bir insan bulduğunda hayallerinden ödün verirsin. Hayalin içine gerçeklik karıştırırsın. Ve cinsel olarak alacağın hazzı artırdığını düşünürken, aslında azaltırsın.

Bu laflar size göre değil mi?
O zaman seks olabilecek en özel şekilde yaşanmalıdır diyeyim konu kapansın, ortada buluşalım.

İstek basitse (seks isteği) sekste basit değil midir? bu kadar kolayca arzu duyabildiğimiz şey ne kadar karmaşık veya yüksek anlamlar yüklemeye değer olabilir?

Cinsellik gücünü nasıl hayal dünyasında alabilir? fantazileri kasdediyorsunuz sanırım, evet karşısınızda kanlı canlı bir insan olunca işler değişir, peki karşımızda bedensel olarak aynı ama bir insan değilde insan yapımı bir robot veya huri olsaydı durum farklı olabilir miydi?
 

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
İstek basitse (seks isteği) sekste basit değil midir? bu kadar kolayca arzu duyabildiğimiz şey ne kadar karmaşık veya yüksek anlamlar yüklemeye değer olabilir?

Cinsellik gücünü nasıl hayal dünyasında alabilir? fantazileri kasdediyorsunuz sanırım, evet karşısınızda kanlı canlı bir insan olunca işler değişir, peki karşımızda bedensel olarak aynı ama bir insan değilde insan yapımı bir robot veya huri olsaydı durum farklı olabilir miydi?

İstek basit ama seksin gerçekliğe dökülmesi basit değil nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Konuya sizin de biraz olsun benzer şekilde bakmanız lazım ki konuşabilelim. Bu biraz his meselesi.

Seks bu dünyada olma sebebinizdir. O yüzden en büyük değeri hak ediyor. Çünkü ben hayatta olmanıza yani size aslında değer veriyorum. Bu yüzden seks konusuna kafam takık ve herkesin kafayı seksin önemine takması gerekir.

Seks insanların ilkel hayvani tarafı denir ya hani, işte işin aslı öyle değil. Hayvani duygunun sonunda dünyaya bir bebiş geliyor, dünyanın en özel ve en mucizevi ve en çaresiz canlısı geliyor. Çünkü seksin mucizevi, ÇARESİZ ve özel birşey olması gerekiyordu. Ama tüm dünya naaptı, çaresiz ve özel taraflarını seksin işine sokmamaya çalıştı. Çaresizlik O KADAR büyüktü ki, seks insanların en çok poz kestiği hikayeler anlattığı bir şehir efsanesi oldu.

Mastürbasyon farklıdır. İstediğiniz kadar özgürce yapın ve hiç bir baskı hissetmeyin. Sık yapın seyrek yapın farketmez. Huri meselesini bilmiyorum :)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
İstek basit ama seksin gerçekliğe dökülmesi basit değil nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Konuya sizin de biraz olsun benzer şekilde bakmanız lazım ki konuşabilelim. Bu biraz his meselesi.

gerçeğe dökülmesi basit değil... bundan ne anlamam gerekiyor bilemedim ama, blogunuzda başarısız olduğunuz denemelerden bahsetmişsiniz, bununla ilgisi ne kadar? o başarısızlığın yarattığı etkiyi bende bilirim,çoğumuzun başına da gelir.

İSeks bu dünyada olma sebebinizdir. O yüzden en büyük değeri hak ediyor. Çünkü ben hayatta olmanıza yani size aslında değer veriyorum. Bu yüzden seks konusuna kafam takık ve herkesin kafayı seksin önemine takması gerekir.

Seks insanların ilkel hayvani tarafı denir ya hani, işte işin aslı öyle değil. Hayvani duygunun sonunda dünyaya bir bebiş geliyor, dünyanın en özel ve en mucizevi ve en çaresiz canlısı geliyor. Çünkü seksin mucizevi, ÇARESİZ ve özel birşey olması gerekiyordu. Ama tüm dünya naaptı, çaresiz ve özel taraflarını seksin işine sokmamaya çalıştı. Çaresizlik O KADAR büyüktü ki, seks insanların en çok poz kestiği hikayeler anlattığı bir şehir efsanesi oldu.

açıkçası önceki mesajımı yazarken,seksin dünyaya gelişimdeki rolunü ve doğacak bebişler aklıma bile gelmedi..bu boyutuda var tabiki amenna.

mucizevi! çaresiz! özel! ne demek? bunlar dostum. seksi bilincimizle yapmıyoruz ki bılinçaltı veya bilinç dişı dedikleri şeyler işte.. başka bir deyişle beynimiz seks yaparken devre dışı kalıyor.

yolda insanları gözlemliyorum. 60 yaşlarında adam liseli kızlara bakıyor!? bu mu mucizevi,özel ! çaresizlik belki bu duruma yakışır. o adam o kızlara bakarken ne bebişleri ne de dünyaya gelişindeki rolunü düşünmüyor (bilinç dışı/altı şeyler işte)


İMastürbasyon farklıdır. İstediğiniz kadar özgürce yapın ve hiç bir baskı hissetmeyin. Sık yapın seyrek yapın farketmez. Huri meselesini bilmiyorum :)

robot veya huri örneğini bundan vermiştim. karşımızda bizi yargılayacak bir insan yoksa işler değişir. kendi türümüzün bakışlarını ve yargılarını önemseriz. ama bir robot veya huri gibi bir şeyi?. mastürbasyondaki kadar rahat (kendi başına/yalnız) hissedebiliriz eğer karşımızda kanlı canlı bir insan yoksa..
 
Son düzenleme:

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Öncelikle acil olarak söylemeliyim ki sizin çok güzel bir tartışma beceriniz var. Bunun için teşekkür ve tebrik ediyorum. Çok sık rastladığım bir durum değil,

Blogumda geçmişte yaşadığım başarısız deneyimleri açıkça itiraf ettim, basitçe itiraf etmedim bu konuyu masaya yatıracak kadar cesaret topladım, meydan okudum.

Ben başarısız deneyim yaşadım çünkü ben yapamıyorum, gönülden istemediğim hiç bir işi yapamıyorum. Bana istemediğim bir işi yaptırırsanız ben 3. günü giderek beyazlaşır ve sonunda bayılırım. RUHUM-BEDENİM-bilinç dışım-bilincim bir bütün. Ben gerçek benliğimi öldürmemiş biriyim.

Cinsel açıdan başarısız olduğum için kendime söylenebilecek en ağır eleştirileri yaptım, hakaret ettim, erkek değilim dedim, dünyanın en başarısız insanıyım dedim.

Ama bir gün geldi, bu başarısızlığımın benim bir hatam değil, benim aslında bir başarım olduğunu gördüm. Ben gerçek benliğini hisseden biriydim, empati becerim çok yüksekti, bir erkek olarak kadınları anlama kabiliyetim had safhadaydı.

Size bunlar komik gelebilir. Israr etmem. Benim fikirlerim kendi içinde bir bütün olduğundan ben şu an oldukça huzurlu ve mutlu bir insanım.

60 yaşında bir erkek liseli kızlara bakıyor mu? Bakıyor. Ben de bakıyorum. Sorun bakmak değil. Sorun burdaki fantezi işini gerçekliğe dökmek. Ben liseli bir kızla tanıştığımda ya da 30 yaşında harika gözüken bir kadınla tanıştığım anda büyü bozuluyor. Çünkü onun rol yaptığını okuyabiliyorum. Kadın da güzel görünmek adına kendi hayatını FEDA ETMİŞTİR , sahteleşmiştir, çaresiz taraflarını yok etmiştir, zalimleşmiştir ! Bu sahteleşme işi fevkelade bir boyuttadır. Tek derdi/başarısı güzel gözükmek ve seni azdırabilmek olmuştur.

İkili oynanan bir oyun var. Sen bakıyorsun o da baktırıyor. Gerçek benlikler kayıp. Empati gücü yüksek insan bu rolleri okuyabilir. Karşı tarafın rol kestiğini anladığınız anda cinsel isteğiniz bir mide bulantısına dönüşüyor.

Bilinç dışındaki ilkel-hayvani arzu dediğimiz şeyle diğer tarafta duran bizim insani tarafımız ve DUYGULARIMIZ birbirinden malesef kopmuştur. Aradaki yarık çok büyük bir boyuttadır. Bunları birleştirelim diyorum, yapılabilir diyorum, mutsuzluğun depresifliğin ana sebebi budur diyorum, ben yaptım oluyor diyorum, huzurluyum mutluyum hayatın anlamını buldum diyorum :)
 

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Buralarda söylediklerimin aksini savunacak bir kadın var mı? Bir kadının bunları itiraf etmesi benim anlattıklarımın yüz katı bir etki yaratır.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
şimdi daha iyi anladım..
 

JuDGe

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Ağu 2018
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Laz:.

seksi bu kadar abartmayın ya bütün büyü 15 saniyede saklı.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Ben başarısız deneyim yaşadım çünkü ben yapamıyorum, gönülden istemediğim hiç bir işi yapamıyorum. Bana istemediğim bir işi yaptırırsanız ben 3. günü giderek beyazlaşır ve sonunda bayılırım. RUHUM-BEDENİM-bilinç dışım-bilincim bir bütün. Ben gerçek benliğimi öldürmemiş biriyim.

Cinsel açıdan başarısız olduğum için kendime söylenebilecek en ağır eleştirileri yaptım, hakaret ettim, erkek değilim dedim, dünyanın en başarısız insanıyım dedim.

Ama bir gün geldi, bu başarısızlığımın benim bir hatam değil, benim aslında bir başarım olduğunu gördüm. Ben gerçek benliğini hisseden biriydim, empati becerim çok yüksekti, bir erkek olarak kadınları anlama kabiliyetim had safhadaydı.

Size bunlar komik gelebilir. Israr etmem. Benim fikirlerim kendi içinde bir bütün olduğundan ben şu an oldukça huzurlu ve mutlu bir insanım.

60 yaşında bir erkek liseli kızlara bakıyor mu? Bakıyor. Ben de bakıyorum. Sorun bakmak değil. Sorun burdaki fantezi işini gerçekliğe dökmek. Ben liseli bir kızla tanıştığımda ya da 30 yaşında harika gözüken bir kadınla tanıştığım anda büyü bozuluyor. Çünkü onun rol yaptığını okuyabiliyorum. Kadın da güzel görünmek adına kendi hayatını FEDA ETMİŞTİR , sahteleşmiştir, çaresiz taraflarını yok etmiştir, zalimleşmiştir ! Bu sahteleşme işi fevkelade bir boyuttadır. Tek derdi/başarısı güzel gözükmek ve seni azdırabilmek olmuştur.

İkili oynanan bir oyun var. Sen bakıyorsun o da baktırıyor. Gerçek benlikler kayıp. Empati gücü yüksek insan bu rolleri okuyabilir. Karşı tarafın rol kestiğini anladığınız anda cinsel isteğiniz bir mide bulantısına dönüşüyor.

Bilinç dışındaki ilkel-hayvani arzu dediğimiz şeyle diğer tarafta duran bizim insani tarafımız ve DUYGULARIMIZ birbirinden malesef kopmuştur. Aradaki yarık çok büyük bir boyuttadır. Bunları birleştirelim diyorum, yapılabilir diyorum, mutsuzluğun depresifliğin ana sebebi budur diyorum, ben yaptım oluyor diyorum, huzurluyum mutluyum hayatın anlamını buldum diyorum :)

Buralarda söylediklerimin aksini savunacak bir kadın var mı? Bir kadının bunları itiraf etmesi benim anlattıklarımın yüz katı bir etki yaratır.

Bazı tespitlerine sonuna kadar katılıyorum, çoğu insan ikili ilişkilerde samimiyetsiz ve büyük bir kandırmacanın içindeler çünkü kendi zihinlerinde yarattıkları bir takım hedefleri var ve o yolda her şeyi hak görüyorlar. Sıkıldıkları ya da alacaklarını aldıktan sonra da dönüp arkalarını rahatça gidebiliyorlar.

Sosyal medya hesaplarında yaşanan, milyonlara kendini ve yaşamını teşhir etme de bu konunun başka bir yönü ne yazık ki... Pazar kahvaltısına yarı çıplak gelen eşi ya da sevgilisi ile gurur duyan erkeklerin yaşadığı bir çağda sadece kadınlara yüklenmek adil olmayacaktır. Kadının yanında kendisini beğenen bir erkek varken başka erkeklere kendini teşhir etme çabası anlamsız olduğu gibi erkeğin de başka erkeklere yanındaki kadını teşhir edip, gurur duyması hiç anlaşılır bir tavır değildir. ( Sözlerim çok aşırıya kaçanlara yöneliktir.)

Aşık olmadan yaşanan her ilişki, her zaman ifade ettiğim gibi tarafların birbirini kullanması ve kandırmasıdır ancak yanlış okumadıysam sen, aşkı da bir kandırmaca kabul ediyorsun ki ben buna kesinlikle katılmıyorum. Psikoloji ve beyin üzerine araştırma yapan herkesin bildiği gibi; aşk rol yapılabilecek bir duygu hali değildir çünkü insan kontrolden çıkar ve beynine asla söz geçiremez. Böyle bir durumda tarafların samimiyetsiz olduğunu düşünmek anlamsız olacaktır fakat hormonların esiri midir? Evet, maalesef bu gerçek inkar edilemez ancak samimiyetsiz demek de abartı olacaktır.

Aşk ve sevgi arasında da ciddi farklar var. Aşık insan ile seven insan aynı değildir. Bir insan aşık olduğu zaman asla başka bir insana yönelemezken, seven insan çok rahat bunu yapabilir ve ne yazık ki sevdiği insana ihanet ettiğini bile düşünmez fakat aşık insana dünyaları versen bunu yaptıramazsın. Evlilik ya da uzun ilişkilerde yaşanan ihanetlerin sebebi sevgisizlik değil, aşkın bitmiş olmasıdır.

Kısacası; aradaki samimiyetsizliği ortadan kaldıracak tek şey; AŞKTIR. Bittiği zaman ise ya olacakları kabulleneceksiniz ya da yollarınızı ayıracaksınız çünkü aşk yoksa sadakat beklemek insanın kendini kandırmasıdır. İhanet, düşünce ile başlar ve başka birisini zihninden geçirmek bile ihanettir. Aşık birileri için ise bu risklerin hiçbiri yoktur.

Son olarak 60 yaşında ya da 20 yaşında bir erkeğin, liseli bir kıza bakması asla kabul edilemez çünkü karşınızdaki reşit değil beraberinde davranış da etik değildir.
 
Son düzenleme:

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
.....
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Sondan başlayarak cevap vereyim 60 yaşına geldiğimde 20 yaşındaki bir kıza bakacağım. Benim etiğim tanrı ne der? ya da toplum ne der? gibi cümlelerden gelmiyor. Kaldı ki ben sadece bakacağım, siz eleştirinizi tahrik olup eyleme döken kişilere yöneltin bana değil.

Aşkın en güçlü versiyonu platonik olandır. Siz hem aşık olup hem de beraber oldugunuz birini mi buldunuz? Aşkınız yeterince güçlü değil. Siz yaşadığınız maximum tutkuya aşk adını takmışsınız, benim yaşadığım maximum tutkuya göre ise çok aşağı bir noktadasınız.

Aşk harika bir şeydir. Aşkı abartın. Acı çekin. Ama kavuşamayın. Kişiyi olgunlaştıran en büyük şeydir.

Kadınlar bayılırlar aşk lafını kullanmaya, her ilişki yaşadıkları kişiye "aşık olma" kıstası ararlar. Gerçek aşk bu değil.

Ne desem bilemedim. Sizin aşk tan anladığınız şey pek hoşuma gitmedi. 20 yaşındaki kıza bakmam etik değilmiş ya, orda kendinizi ele verdiniz. Aşkı da çok etik yaşıyorsunuz, bence aşk çok daha fantastik birşey, o kişiye kavuşamamanız lazım, hele ki o kişiyle seks söz konusu bile değil.

Yazılarımı dikkatli okumuyorsun galiba.
60 yaşına geldiğinde 20 yaşında bir kıza bakabilirsin çünkü o kız reşittir yani liseli değildir fakat yine de senin paran ya da ona sunduğun bir imkan yoksa, senle asla işi olmayacaktır ve imkan sunabiliyorsan da yazında bahsettiğin samimiyetsizlik bir kez daha yaşanacaktır.

Kavuşamadığım aşkı ne yapayım ben, yıllarca platonik aşk yaşayacağıma hiç aşık olmam daha iyidir. Böyle bir aşk insanı olgunlaştırmaz sadece delirtir ve bu konuya en iyi örnek; Nietzsche'nin yaşadığı platonik aşktır.

İnsan aşık olduğu insanla cinsellik yaşamayacak da kimle yaşayacak peki? Hem samimi bir ilişki ve duygu yoğunluğundan bahsediyorsun hem de platonik aşk yaşamayı öneriyorsun. Bir kere platonik aşkta karşı tarafın senden haberi olmuyor, olsa bile seni istemiyor ve bu aşk değil, takıntıdır. İki tarafın duyguları da olacak ki gerçek bir aşktan bahsedebilelim.

Cinselliği gözünde çok yüksek bir noktaya koymuşsun ve farkında olmadan kendine tabu yaratmışsın. Sevdiğin insanla bile yaşamaktan çekiniyorsan, farkında olmadan cinselliğin kötü ya da tarafları kirleten bir eylem olduğuna şartlanmış olabilirsin.

Kavuşamadığım aşkı ne yapayım ben, ömür boyu niye ızdırap çekeyim ki? Her acı insanı olgunlaştırır yani amacın acı ile olgunlaşmak ise merak etme hayat sana çok sayıda olgunlaşma fırsatı verecektir, bunun için karşılıklı aşktan kaçmana gerek yok.
 

Çağrı

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2013
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yeni bir gün yeni fikirler;

Erkeğin ilkelliğinin ve saldırganlığının gittiği son nokta askerliktir. Savaştır. Adam öldürmedir. (bunu askere gitmeden önce bilmiyordum ve askerde hayatımın şokunu yaşadım)

Kadının askerliği neresidir? Kadının askerliği ve ilkelliği/şiddeti psikolojiktir. Fiziksel değildir. Kadının askerliği sahteleşmesidir, adam öldürmesi değil kendi gerçek benliğini öldürmesidir. Vücuduna yabancılaşmasıdır.

Ve anneliğidir. Evet anneliğidir. Kadın zalimliğini bir ilişki içinde ortaya koyar ve bunun için en güzel alan anneliktir.

Annenizin yanlış olan ilişki şeklinin sizde ne kadar büyük bir tahribat yarattığını size bir an olsun gösterebilseydim komple annelik denen şeye lanet okurdunuz.

Anne şiddetini mesafesi ve mesafesizliği aracılığıyla hayata geçirir. Mesafesizlik,sıcaklık ve gerçek sevgi,bağlılılık gibi gösterilen şeyler sizin annenizden kopup birey olmanızı engellemiştir. Hayat boyu yapışıp kalmak isteyeceğiniz idealler, insanlar, anlamlar aramaktasınız.

Her iki durumda da yani kadın ve erkeğin durumunda da bu şiddet, insanları büyülemek için üstüne güzel bir cila atılmıştır.

Askerlik güzel üniformalarla ve her sabah tıraş olunarak yapılır, adam öldürmeye tertemiz gidersiniz.

Kadında da söyledim ya , anneliğe en önemli kutsal değer atfedilmiştir. Makyaj kadının cilasıdır, vücudunu bir nesne olarak sunması ve bunun seksilik olarak algılanması onun cilasıdır. Bunlar kutsal denebilecek kadar önemli şeylerdir, bu yüzden kimse sorgulamaya kalkışmaz.

Bakın yaratıcıya inanmıyorum ama doğanın kadın erkek konusunda inanılmaz bir dengesi var. Roller ve güçler %50 %50 dağılmıştır. Erkeğin vahşiliği yüzde elliyse, kadının vahşiliği yüzde 50 dir. Kadın 50 suçluysa erkek de 50 suçlu olmak zorundadır.

Ben birşeyler anlatırken eğer bu oranı %30 %70 gibi oranlara çekebiliyorum. Beni uyarın %20 lik hatamı düzelteyim.

Vahşilik,zalimlik,saldırganlık iki cinsiyette de eşittir. Son olarak;

Erkeği savaşlara sokup adam öldürten, olayın gizli kahramanı annesidir. Kadınlara tecavüz edip saldıran, hakaret eden kişinin yaratıcısı onun annesidir. Babası da önemli ama benim anneye azıcık vurgu yapmama izin verin. Puzzle bu son söylediğimle tamamlanmıştır. Oynanan oyunu gösterdim ve rolleri yüzde 50 olacak şekilde güzelce dağıttım.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst