Ezilen Erkekler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde monaliza tarafından oluşturulan Ezilen Erkekler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,855 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Ezilen Erkekler
Konbuyu başlatan monaliza
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
M

monaliza

Ziyaretçi
Ezilen kadınlar olduğu gibi,ezilen erkek sayısı da az değildir. Ne var ki; tabu sayılası bir özellikten midir bilinmez,erkekler ne denli ezildiklerinin bir türlü farkına varamazlar. Varanlar da o meşhur erkeklik gururlarına yedirip ezikliklerini,ezildiklerini asla itiraf edemezler.

Bu durumda;

erk/kad/egemen güç dengesi nasıl sağlanacaktır?

Önerilerinizi merakla bekliyorum.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
nasıl ezidiklerini, ne gibi sonuçlara katlandıklarını, nasıl sömürüldüklerini açıklar mısınız? ve bunun tarihsel temellerini de göstermek suretiyle...
 

ruhumun_dilencisi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
1 Ocak 2009
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
kadının çocukluğundan başlayarak kendisine zorlanan role başkaldırısı ne denli güçlü olursa.. yada aynı şekilde erkek kendisine biçilen ayrıcalıklı rolü tüm saçmalığına karşın oynamamakta ne denli ısrarlıysa.. cinsler arasındaki çatışma da o denli şidetli olur..

gizliden gizliye üstün olma isteği besleyen kızlar.. genellikle güçsüz sakat yada kendi toplumsal konumlarının altındaki erkeklere yönelirler... aynı şekilde.. hemen el altındaki birinin veya bir arkabanın secilmesi de.. kendinden çok genç veya çok yaşlı bir erkeğin seçilmesi de güçsüzlük duygusunun belirtisidir..

eğer erkek şefkat arıyorsa.. kendisini şımartacak.. pohpohlayacak kızlar arayacaktır.. eğer ilişkiyi ikili bir yarış gibi görüyor ve bu yarışta üstün gelmeyi istiyorsa.. güçlü görünen kızları arayacak veya yapıları toplumsal konumları ve güçleri açısından kolayca yönlendirilip güdülebilen kızları eğleyecektir.. doğal olarak böyle bir seçim pek çok yanlışa yol açacaktır.. çünkü hiçbir kız sürekli boyun eğmeye razı olmaz..
KADINLAR HERŞEYİN ÜZERİNDE DÖNEN VİDADIR...the end.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Bazı yönlerden size katılıyorum sayın ruhumun dilencisi.
Kadın ya da erkek olmaktan öte,önemli olan insan faktörü.
Her iki gurupta da ezenler ve ezilenler var.Her toplumun
ezen ve ezilenleri olduğu,bunun önlenmesininse ütopya olduğu gerçeği gibi.

Ezilen erkekler hallerinden şikayetçi iseler,eminim haklarını arayacak güce de sahiptirler.
Erkekler de kadınlar da kendilerini savunabilir,haklarını arayabilirler.
Buna vurgu yapmak isterim.
 

nolan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
ezen kadın>ezen erkek>ezilen kadın> ezilen erkek. böyledir benim gozumde. bazısı vardır: evde karısı gazetenenin magazin ekini, elinde sigarasıyla okurken o toz alır. yazık la.
 

frekanss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
32
Sorun ezilen erkek, ezilen kadın değil, ezilen insandır. İnsan olmamanın bir getirisi, zaman zaman götürüsü, olan acıma da bu insanlara hissettiğimiz duygudur. Mesela üstteki mesaj sevgili nolan'ın insan olmanın gerekliliklerine sahip olduğunun kanıtıdır.

Uzatmanın alemi yok hoh hoh
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Bu konu sadece ailevi degil, kulturel, sosyal, ahlaki ve toplumsal degerlerin butunu olarak da degerlendirilebilinir. Evli bir erkek ve bayanin birbirine hukum surmek icin ezme girisiminden cok, bu persfektiften yaklasilirsa daha guzel sonuclar elde edilebilinir.
 

Doutrus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Ağu 2010
Mesajlar
26
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
GENEL İLİŞKİ KURAMI
1)Müştereklik ilkesi
"Hayat Müşterek" ifadesi ilişkinin temel felsefesi olmaslı ve ilişki mantık çerçevesinde bu kaynaktan beslenmeli derim.Cinsiyet ayrımı yapmaksızın,"erkek ev işi yapmaz" "kadın çalışmaz" gibi önyargıları da yıkarak,mantığın pusulasında mutual(karşılıklı faydacı) hareket etmek.Bu ilke maddeleştirilemez hâliyle,tamamen insiyatif meselesidir.Örn bence:Erkek boş olduğunda ayak uzatıp,göbeğini kaşıyarak maç seyretmemelidir(yorgun olması vs. istisnai durumlar dışında)
2)Oyunsuzluk ilkesi
İki tarafında hissettikleri konusunda sonuç ne olursa olsun samimi olduğu bir durum idealdir.Dolayısıyla iki taraf da birbirine güvendiği,inandığı için (kırmızı-siyah oyunda siyah-siyah seçimi) kişiler karşılıklı yardım içerisinde olacaklardır.Olmazsa olmaz olarak oynanan satranç,kıskançlık ya da üste çıkma oyunlar asgarî derecede olmalı ve ciddiye alınmamalıdır.
3)4 kolon ilkesi
İlişkinin bu dört kolon üzerine yayılı olması idealdir;
-Tensel Uyum Mükemmelleştirme Kolonu
-Kültürel ve hissel Paylaşım Kolonu
-Keyif Kolonu(Birliktelikten keyif almak,zamanı ve derin düşünmeyi unutmak)
-Sosyal Kolon(Birlikte sosyal aktivitelere katılım sağlamak)


Not:Bu kuram tamamen kendi fikirlerimle ortaya çıkmış olup bilimsel bir nitelik taşımamaktadır.
 

Metin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Bence bu sorun "gelismis" dedigimiz ülkelerde bile, yasal olarak esitlik saglandigi halde, sosyal, politik ve ekonomik yapilandirmalarda hala mevcut cünkü bu esitlik yasalari yayginlasala daha 100 yil oldu olmadi. 100 yil, tarih ve sosyal yapilandirma acisindan oldukca kisa bir süredir.
Tabiki fiziksel ve düsünce tarzinda farkliliklar var ve bunlar hic degismeyecek fakat politik, ekonomik, vs. güc ve makamlarinin adil bir sekilde kadin ve erkek arasinda paylasildiginda daha olumlu bir toplum ortaya cikacagina inaniyorum.

Bu arada tabiki bu erkek/kadin esitlik konusunu, insanlarin genel olarak sürdürdügü "üste cikma, altta kalma" savasi ile karistirmamak gerekiyor, bu ne yazik ki coook uzun bir zaman daha sürecek ve hepimize ait olan bir sorundur.
Davranislarimizda gecirdigimiz evrimlerin hizi malesef teknoloji ve modernlesme`de gösterdigimiz ilerlemelerin hizini tutmuyor. Aslinda biolojimiz ve davranislarimizin on bin sene önce yasamis olan insanlara nazaren fazla bir farki yok, sadece daha cok imkanlara sahibiz o kadar.

Kadin ve erkek arasindaki catismalarda kullanilan taktikler hakkindaki sahsi görüsüm ise, erkeklerin daha direk bir sekilde ve kadinlarin daha uzun vadeli, his ve cevreye yönelik hareket ettikleridir.
Herkesin bi uzmanlik alani var degilmi?


Yabanci klavye ve yetersiz türkcemi hos görmenizi dilerim :):)
 

eylül esley

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Haz 2010
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
erkeklerin ezilmesi mi dediniz?dünyada erkeklerin spesifik olarak (çocuklardan-kadınlardan-diğer canlılardan ayrı olarak) ezildiği bir alan söylemenizi rica ediyorum!yatak odası mı?mutfak mı?trafik mi?sokak mı?ulaşım araçları mı?alışveriş merkezleri mi?insanın ve sistemin girdiği bir alan gösterin bana lütfen,sadece erkeklerin sömürülüp ezildiği?
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Sn Nejdet; insanı sadece marjinal bir varlık olarak ele alırsanız, insan sınıfında ne ezen, ne ezilen katmanı görebilirsiniz. Oysa insan aynı zamanda duygusal bir varlıktır. Sorumluluk ve ihtiras olgularını ele aldığımızda asıl ezilen, kendini bilen ve insan olduğunun bilincinde, sorumluluklarının farkında olan erkektir. Bu zümre aslında her iki cins sınıfında da mevcut. Fakat siz diyorsunuz ki; nasıl sömürülüyorlar??? Sömürülen erkekler yok mu? Tarihsel temeller demişsiniz... Dünya her ne kadar kadın ve erkek emeği ile kalkınmış ve kalkınmaya devam etmekte ise de; başarıları yada başarısızlıkları ile erkekler daha fazla sorumluluk üstlenmemişler midir?
Çevremde pek çok ezen kadın/ezen erkek---pek çok da ezilen kadın/ezilen erkek tanıyorum. Tarihsel yada güncel belge toplamaya başlayacağım efendim, objektif ve marjinallik adına...

Konu; üste çıkma,altta kalmama savaşı değil tabii...Toplumsal bir sorun olarak (sorumluluktan bağımsız /sorun olarak bakıldığında görüleceği üzere)...

İnsan ömrü (ortalama olarak )giderek uzamaktadır. Yapılan istatistikler göstermiştir ki; kadınlar eskiden erkeğe göre daha fazla yaşıyorlardı. Halen öyle...Bunlar ortalama veriler. Günümüzde (yakın tarihte) kadının iş dünyasına katılımı, kadınlarca sigara tüketiminin daha fazla olması gibi nedenlerle kadın ömrü ile erkek ömrü birbirine yaklaşmaktadır.

Sn.Eylül; Yatak odası mı? demişsiniz...Evet..Mutfak mı? demişsiniz..Hayır..Trafik mi? demişsiniz?evet..Sokak/ulaşım araçları demişsiniz=ne bekliyoruz, eşitiz dedik, erkekler neden bize yer ve yol versinler ki? (Oysa erkeğe nezaket çok yakışıyor değil mi? Bir ulaşım aracında, bir Beyefendinin bir hanımefendiye, bir yaşlıya, hamile yada hastaya yer vermesi ne hoştur. Ama sağlıklı bir bayanın da; bir hamile,hasta ve yaşlıya yer vermesi gerekmez mi?) Alış veriş merkezler mi? demişsiniz...Dünya var olalı tüketimin artmasına, özellikle lüks tüketimin artmasına kadınların katkısı çok daha fazla değil midir? Bu katkıcı kadınlardan % de kaçı üretime katılıyordur dersiniz...Vah erkekler, çok seviyorum diye eşlerinin yüksek limitli kredi kartlarını ödemek yolunda kaçı, kaçı kalp krizi geçirmiyor ki?

Gerçekçi olalım diyorum; ezen ve ezilen grup her iki cins sınıfında da mevcut. Koşullar, ortamlar,dengeler uyar uymaz..Ama gerçek bu! Zira her insanın bir dünyası vardır ve her insan kendi dünyasının hükümdarıdır.
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Önemli olanın insan,toplum,kültür, din, tarihsel toplumsal geçmiş, ... faktörü oluğu konusunda hem fikir olmakla beraber,erkeklerin ezilmesi kadınlara oranla daha az olduğu kanısındayım.Özellikle Doğu da mimari inceleme yaparken ''mimarinin insaniliği'' üzerine düşündüğüm zaman,kadınları bırakın ezilmeyi yok sayıldığı/sadece cinsel obje olarak görüldüğü/... toplumların varlığı ve bu toplumlarda yaşam alanlarından(ev,barınak) daha büyük (sadece erkeklerin bulunduğu ve sigara içip tavla oynamaktan başka birşey yapmadıkları) kahveleri görmemin verdiği etkili etkiyle bu kanıdayım!

Belkide kadınların,,,
Kredi kart ekstresiyle erkekleri ezecek kartları
Trafikte erkekleri hızla sollayacaklar arabaları
Tek kişilik mutfaklarında erkekleri ezecekleri yerleri
Belirli saatler dışında çıkamadıkları sokakları
OLMADIĞINDANDIR!
Ne dersiniz??
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Kurtun beni kapmaması adına size katılmak zorundayım sevgili aksiyom. Sözünü ettiğiniz kadınlar buyursunlar bize, öğretelim ezmeyi.
EZEN ve EZİLEN kelimeleri (eylemleri değil) trendy olana kadar herkes mutlu,mes'ut yaşıyor iken
Kadın /erkek sınıflandırması değil, insan/hayvan/nebat sınıflandırması bir yana
Kadın erkek "biz" ruhu ile tarlasındaki buğdayı ekip biçiyor ve ekmeğini taş fırında pişiriyorken
Nasıl ve neden mutluydu insanlar???
Onlar mı dinazor, biz mi dinazorusuz
Onlar daha mutluydu, biz neden mutsusuz???
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Sözüm ona öğretiriz en iyi ezmeyi))
Mutluluklarının nedeni uygarlığın getirdiği sahte ve bir o kadar da yüce değerlrden yoksun(!) olmalarıdır belkide...
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Güç kimde ise o eziyor. Geçmişte erkek egemen toplumlar vardı ve şimdi gelişmiş olarak nitelenen bizim dünyada da modernleşme kadını bir yandan cinsel obje yaparak diğer yandan da kadına bunun intikamını alma fırsatı veriyor. Kadın manevi, maddi gücü ile kendini garanti aldığına inandığı andan itibaren erkeği onun ezdiğinden daha çok kullanıyor. Bunun her şeklide örneği çoktur. Gücü elinde bulunduran kadınlara bakınız tarihlerde siyasette.

Kültürle gelişmiş toplumlarda bu daha farklı oluyor. Mısırda evde sadece kadının hegomanyası vardır. Tabi ezmek gibi değil kültürden geliyor. Evde kadın ne isterse o oluyor. Mısıra gidenler varsa bilir. şu an günümüz dünyasında kadın yaşamımızın her alanında belli bir seviyeye gelmiş ise erkeği kölesi gibi kullanıyor. Şimdi doğudan örnekler vererek feodal yapıyı ayrı tutarak söylüyorum. Ama şunu da söylüyorum bugün o doğu, güneyde bile o kadına belli bir gücü verin bakın erkekten daha çok vahşi olacaktır. İslam dininde günüme uyarlanmış şeklinde yine kadın arka planda gibi gözükürken perde arkasında erkeğin her işinde ipi elide tutuyor. Ekonomisi normal veya biraz daha üstü olanlarda kadını rahatlığında özgürleşme isteği arayışları yine belli bir zamandan sonra erkeğin sonunu getiriyor. Boşanma oranlarına bakın birde davayı en çok kadının mı erkeğin açtığına. :cool:
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bu tanımlar bana erk-egemen olguyu çağrıştırıyor; cinsiyeti kadın olsa da...
 

ruhumun_dilencisi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
1 Ocak 2009
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
toplumun kadına yüklediği rolu ve.. aynı şekilde erkeğe yüklediği o güven hissini iki tarafta ne zaman bırakırlarsa o zaman denge sağlanır... kadınlaşan bu dünyada erkek seslere ihtiyac var .... bağırın beyler...
 

behnan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
28
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
gerçek bir dünyada gerçeklerden söz ediyoruz arkadaşlar. erkek ezilen bir cins değildir .ezilen kadınlardır. ve saçma saçma konuşmalarıda kesin artık.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst