Evrenin bir başlangıcı var mı ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Aydın tarafından oluşturulan Evrenin bir başlangıcı var mı ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,733 kez görüntülenmiş, 9 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Evrenin bir başlangıcı var mı ?
Konbuyu başlatan Aydın
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan birazdahaderinmavi

Aydın

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
5 Haz 2012
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Bu konudaki benim düşüncelerim şöyle;

Evrenin bir "başlangıcı" olsaydı,başlangıç bir tür eylem olacağı için zorunlu olarak nedensellik olurdu ve evrenden önce ne vardı sorusu sorulurdu.Eğer bazı fizikçilerin iddia ettikleri gibi evrenin dışında zaman yoksa,evren big bang denilen şeyle başladıysa,evren olmadığı durumda yani zamanın olmadığı durumda nasıl "başlama" olabilir ? Ya da eğer big bangdan önce zaman yoksa yani evrenin ortaya çıkışını engelleyecek bir nedensellik yoksa neden başladığından daha önce veya daha sonra başlamadı ?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Yaptığım araştırmalar sonucunda şu anki düşüncemi ifade etmeye çalışacağım.
Evrenin bir başlangıcı var. Zaman kavramı bizim evrenimizde farklı işliyor. Tanrı'nın zaman kavramı da bizim algıladığımızdan farklı olduğu için zamanın olmadığı durumu aklımızda tasavvur etmemiz imkansız.
İzafiyet Teorisi'nde bahsedildiği gibi zaman ve uzay anlayışı izafi olduğu için "zamanın olmadığı durumda nasıl "başlama" olabilir ?" sorunuz bana göre anlamını yitiriyor. Mesela takyonlardan bahsediliyor ve orada zaman çok daha farklı işliyor.
Bing Bang zamanın da başlangıcıdır.Sonuç olarak termodinamik kanunlar, astronomik gözlemler ve izafiyet teorisinin formülleri; evrenin başlangıcı ve sonu olduğu konusunda birbirlerini desteklemektedirler.

 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Zamansızlık bir nevi donma gibi olmalı...hiç birşey değişmeyecek,dönüşmeyecek,hareket etmeyecek ,başlamıyacak ve bitmeyecek. tüm imkanlar kapalı tam bir imkansızlık/mümkünsüzlük. ancak bing bangi başlatan ufak bir dalgalanma diyorlar. donma durumu /imkansızlık/mümkünsüzlük/hareketsizlik/ başlangıçsızlık bozuluyor yani..
imkanlar başlıyor.. hareket başlıyor..başlangıç oluşuyor... sonsuz donma/ sonsuz mümkünsüzlük bozuluyor mümkünler başlıyor.. bizde bu başlangıçtan sonrasını zamanlandırıyoruz..saymaya ve ölçmeye başladık..1...3. ..5...7..11...oldu 14 milyar yıl...öncesi yok..
nasıl öncesi yok ? başlangıçsızlık bir yerde kırılmış ve başlama olmuşsa artık tüm başlangıçsızlık şüphelidir. 1 olan yol olur derler buralarda :)

Bu evren tekrar donacak ,imkansızlık / mümkünsüzlük konumuna geri dönecek diyorlar..ee dondu diyelim..zaman durdu saymayı bıraktık.....sonra nolacak bekle bekle bekle..sonsuz ,sonsuzz, sonsuzz zaman geçti ( arızada burda sonsuz zaman geçmiyor ki ya ama sonsuz bitmiyor da)
sonsuz... sonsuzz... sonsuzz.. sonra takkk gene bir hareket, pattt patlama evren tekrar oluştu...
sonsuza kadar ,sonsuz donmanın bozulmayacağı nasıl garanti edilebilir?


Varoluş nasıl mümkün oldu? varolduğumuzu bilmesek gerçekten de inanılacak gibi değil :)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
"Evren" kelimesini nasıl tanımladığınıza bağlı olarak değişir. Bence her tartışmada öncelikle yapılması gereken --en azından yapılmaya özen gösterilmelidir-- üzerine konuşulanı tanımlamaktır. Bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin farklı anlamları ve kapsamları olabilir. Örneğin "The Universe is commonly defined as the totality of existence" denmiş wikide. Yani "Evren denildiğinde genellikle anlaşılan varoluşun/varlığın, tamamıdır" Dikkat edilirse genellikle denmiş, yani başka anlayışlar da söz konusu olabilir demektir. Eğer Evren'i genellikle ifade edildiği biçimde varlığın tamamı olarak alırsak "Yokluk diye bir şey var mıdır?" sorusunu sormak gerekir ki bana göre yokluk yoktur.O halde Evren'in bir başlangıcı yoktur, çünkü varolamanın/varlığın bir başlangıcı yoktur. Eğer Evren'i içerisinde galaksiler, gezegenler, gök cisimleri barındıran uzay boşluğu olarak alırsak; bana göre bir başlangıcı vardır.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
"Evren" kelimesini nasıl tanımladığınıza bağlı olarak değişir. Bence her tartışmada öncelikle yapılması gereken --en azından yapılmaya özen gösterilmelidir-- üzerine konuşulanı tanımlamaktır. Bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin farklı anlamları ve kapsamları olabilir. Örneğin "The Universe is commonly defined as the totality of existence" denmiş wikide. Yani "Evren denildiğinde genellikle anlaşılan varoluşun/varlığın, tamamıdır" Dikkat edilirse genellikle denmiş, yani başka anlayışlar da söz konusu olabilir demektir. Eğer Evren'i genellikle ifade edildiği biçimde varlığın tamamı olarak alırsak "Yokluk diye bir şey var mıdır?" sorusunu sormak gerekir ki bana göre yokluk yoktur.O halde Evren'in bir başlangıcı yoktur, çünkü varolamanın/varlığın bir başlangıcı yoktur. Eğer Evren'i içerisinde galaksiler, gezegenler, gök cisimleri barındıran uzay boşluğu olarak alırsak; bana göre bir başlangıcı vardır.

"bana göre yokluk yoktur.O halde Evren'in bir başlangıcı yoktur, çünkü varolmanın/varlığın bir başlangıcı yoktur." cümleniz bana çok çelişkili göründü. Size göre yokluk yok ise evrenin başlangıcı vardır zaten bu durumda.
Nasıl oluyorda yokluk hem yok hem var bunu anlayamadım.
******
Yokluktan varlığa geçtiğimize göre bizim için yokluk yoktur ve bilinmezdir. Varlık aleminde yokluğu deneyimleyemeyiz.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Yoklukta bir patlama ile evrenin oluşması bence de mantıklı değil. evrenin dışında da birşeyler olmalı. ama evrenin dışı ile ilgili söylenenler fantastik ağırlıklı. (en azından benim duyduklarım) evrenin ve evrenin dışında her ne varsa ; ya hep vardılar ya da ,hep varolan bir yaratıcı tarafından yaratıldılar. çünkü bizim evrene bağımlı zekamızla yokluktan varlığa geçiş diye birşey olamaz görünüyor.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
"Yokluk" üzerine farklı anlayışlar mevcuttur.
Yokluk değişimdir, dönüşümdür, varlığa ait bir durumdur. Şeyin artık kendisi gibi olmama, başka bir şey olma durumudur. Şeyler kendileri olmadıklarında, başka şeyler olurlar, haliyle Evreni varlığın tamamı olarak algıladığımızda, o varlığın tamamı açısından mutlak anlamda ortadan kalkma durumu söz konusu değildir. Sürekli değişim durumu vardır ve yokluk bu değişimin ifadesidir. Bu anlamda alınırsa--ancak bu anlamda alınırsa-- yok oluş--yani değişim/dönüşüm-- vardır. Ben bu şekilde düşünüyorum. Özetle, varlık süreklidir ve biz değişimi, dönüşümü, varlığın belirli bir durumunu yanlış bir biçimde, hiç olmama, mutlak anlamda yokluk olarak algılamaktayız

Mutlak anlamda olmama, var olmanın zıttı anlamında kullanılan "yokluk" tanımını kabul etmiyorum. İşte böyle bir mutlak yok olma varlıksal/ontolojik anlamda yoktur/geçersizdir bana göre.

"Yokluk yoktur" derken, kabul etmediğim yokluk tanımının geçersiz olduğunu ifade etmek istedim.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Yoklukta bir patlama ile evrenin oluşması bence de mantıklı değil. evrenin dışında da birşeyler olmalı. ama evrenin dışı ile ilgili söylenenler fantastik ağırlıklı. (en azından benim duyduklarım) evrenin ve evrenin dışında her ne varsa ; ya hep vardılar ya da ,hep varolan bir yaratıcı tarafından yaratıldılar. çünkü bizim evrene bağımlı zekamızla yokluktan varlığa geçiş diye birşey olamaz görünüyor.

Tanrı fikrinin çıkış noktası da bu olsa gerek. "Hiç başlamamış, haliyle hiç yok olmayacak bir şeyin varolması gerekir" diye düşünüyoruz ki makul bir düşüncedir bana göre. Fakat anlaması kolay değildir. Düşünün ki birşey, başlangıcı olmamasına/başlamamasına rağmen, şu an var olabilsin. Var olmaya başlamayan birşey var olabilir mi?Bu nasıl mümkün olabilir?
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Tanrı fikrinin çıkış noktası da bu olsa gerek. "Hiç başlamamış, haliyle hiç yok olmayacak bir şeyin varolması gerekir" diye düşünüyoruz ki makul bir düşüncedir bana göre. Fakat anlaması kolay değildir. Düşünün ki birşey, başlangıcı olmamasına/başlamamasına rağmen, şu an var olabilsin. Var olmaya başlamayan birşey var olabilir mi?Bu nasıl mümkün olabilir?

Anlaması kolay değil katılıyorum ancak en makul ve güçlü açıklama budur.
bir şeyin başlaması demek; onun olduğu şeyden başka birşeye doğru ilerlemesi demektir. olduğu şey dememiz içinde ilk önce olması gerektir. çünkü yokluktan varlığa geçiş evrensel rasyonalitemize ve zekamıza terstir. sizde sonuçta madde hep vardı başlamadı diyorsunuz.

Ulaşılabileceğini sanmam ama ben sonuçta şu bilimsel metedoloji ile herşeyin teorisi dedikleri teoriye ulaşsalar bile varoluşun bu açıklamasının bile bizi yani varolanı aşacağını düşünüyorum. bu aşkınlığı kabul etmek gerekir. 14 milyar yıl önce bir patlama oluyor aradan 10 milyar yıl geçiyor dünya oluşuyor aradan 4 milyar yıl daha geçiyor biz oluşuyoruz.. Tanrı evreni yarattıktan sonra insanı yaratmak için 14 milyar yıl beklemiş olmalı bu hesaba göre.. ya da evren bizi oluşturmak için 14 milyar yıl bekledi.. böyle olduğunu sanmıyorum sonsuzun yaninda hiçbir milyar yılın önemi yok.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
evren, sonsuz çeşitliliği içinde varlığın tümünü ifade eden bir kavram olarak kabul edilirse; maddenin ve enerjinin sakınımı yasasının da ifade ettiği gibi, yoktan var, vardan da yok edilemeyeceğinden; yani hep var olduğundan ve hep var olacağından hiçbir başlangıcı ve sonu yoktur.../... olamaz... ama eğer öyleyse, 'evrenin yaşı', 'büyük patlama', 'evrenin genişlemesi' ...vb. kavramlar nereden çıkmakta ve ne anlama gelmektedir...?... burada karışıklığa yol açan unsur, evren kavramını, bizim evrenimizle yani, insan açısından gözlenebilir, algılanabilir evrenle sınırlı olarak düşünme eğilimi ve yapılan gözlemlerin (örn. kırmızıya kayma, galaksilerin uzaklaşması...) bizim evrenimiz dışında kalan 'çevren'e yani varlığın tümüne genelleştirilmesi tavrıdır... varlığın tümünü ifade eden evrenin sürekliliği, maddenin hareketinin bir ifadesi olarak zamanın da sürekliliğini zorunlu kılar...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst