Etik Uzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe'ye Giriş kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Etik Uzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,161 kez görüntülenmiş, 37 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe'ye Giriş
Konu Başlığı Etik Uzerine
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
P

Pyramos

Ziyaretçi
Sorunlari gozlem olarak dile getirmek icin, zaten bir birey olarak qua bakisi gereklidir (disaridan bakis acisi ve notr algi). Iste bu nedenden sorunlar dile gelirken dogal zihniyetinin sorunu "iyi yan/kotu yan" diye ayrilmaz. Cunku hepsi birlikte insandisi ve insanlikdisi temele dayanir ve zaten senin de belirttigi gibi celiskisini kendi yapilandirilmisliginin yapi ve isleyisai bunyesinde tasir. Yani celiski dogal zihniyetin kendisidir.

Bir seyi gozun ile gorebilmen icin, o gozun beyin olarak tarafliktan ayrilmis ve arinmis olmasi gerekir.

Daha once de soyledigim gibi, bu bir felsefe degil, metoddur. Olani gozlem vereni cikarsama, curutme ve yanlislama metodu. Iste o yuzden de dile gelenler sorundur. Sorunun gozlemidir.

Ayrica herkesin kendi yorumu kendi degerlendirmesidir. Benimkisi ise yorum degil, gozlemdir. Cunku yorum, kisinin subjektif penceresidir ve tm resmi vermez.

Dedigim gibi, bizde sadece sorunu dile getirmek var. Baskalarini zorlama v.s. gibi bir dusunce yok. Zaten oyle olsa hem birey bilincine hem de insansal temele ters duser.

Oyuzden yorum yerine ve anlamak yerine, algilamayi dene. Yani "bu yazilanlar ne demek istiyor?" diye sor. Kendi degerlerinle "dogru mu/yanlis mi?" degerlendirmesine girme.

Girersen sadece yazilanlar hakkinda bir algi degil, yorum yapmis olursun. Bu yorum da ister istemez seni "dogru mu/yanlis mi" karsitlarindan birini secime goturur. Bu da yazilanlarin algilanmasi yerine, subjektif anlasilmasini saglar.

....Yani celiski dogal zihniyetin kendisidir... ehehe:) bunun meali; siz doğal zihniyeti aşamamış insanlarsınız bırakın bu işleri :) diyosunuz yani üstadım:)...Bir seyi gozun ile gorebilmen icin, o gozun beyin olarak tarafliktan ayrilmis ve arinmis olmasi gerekir....evet aynen katılyorum...

....bir felsefe degil, metoddur. Olani gozlem vereni cikarsama, curutme ve yanlislama metodu. Iste o yuzden de dile gelenler sorundur. Sorunun gozlemidir.... siz bir birime bağlı argeci (araşt.gelişt) misiniz üstadım? artı o zaman Gözlem vermeyeni Örneğin Tanrıyı neden yanlışlıyorsuz? ha yanlışlamıyorum varlığı yokluğu dışındayım negatif değilim pozitif değilim , sözleri kelime oyunu, akıl oyunu geçersiz önerme bana göre:)

....Oyuzden yorum yerine ve anlamak yerine, algilamayi dene...ben x ray cihazı mıyım üstadım yaa:)) algıla algıla bilgi istiflemesi mi yapacağım bunları üst üste koyunca bilge mi olacağım..artı kabul görmeyen bilgiyi beynim yapısı ve çalışma sistemi gereği alta itiyor zaten bunu nasıl engelleyeceğim? buda mı doğal zihniyet.)

ben algılarımda illa doğru yanlış karsitlarindan birinie gideyim diye kendimi zorlamam olabildiğince objektif bir düşünce yapım var yani..herkesin (size göre doğal zihniyetçiler.) eheheh) bu yanlışı yaptığını düşünmeniz sizin ne kadar objektif olduğunuzu düşündürüyor ister istemez...

bu yazilanlar ne demek istiyor?" diye sor...inanın bunu yapıyorum üstadım... ayrı yetten size yorgunlukta veriyoruz bizde yoruluyoruz ama iştee yaşasın felsefee:) ilginize alakanızada teşekkürler ..saygılar üstad..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
....Yani celiski dogal zihniyetin kendisidir... ehehe:) bunun meali; siz doğal zihniyeti aşamamış insanlarsınız bırakın bu işleri :) diyosunuz yani üstadım:)...Bir seyi gozun ile gorebilmen icin, o gozun beyin olarak tarafliktan ayrilmis ve arinmis olmasi gerekir....evet aynen katılyorum...

....bir felsefe degil, metoddur. Olani gozlem vereni cikarsama, curutme ve yanlislama metodu. Iste o yuzden de dile gelenler sorundur. Sorunun gozlemidir.... siz bir birime bağlı argeci (araşt.gelişt) misiniz üstadım? artı o zaman Gözlem vermeyeni Örneğin Tanrıyı neden yanlışlıyorsuz? ha yanlışlamıyorum varlığı yokluğu dışındayım negatif değilim pozitif değilim , sözleri kelime oyunu, akıl oyunu geçersiz önerme bana göre:)

....Oyuzden yorum yerine ve anlamak yerine, algilamayi dene...ben x ray cihazı mıyım üstadım yaa:)) algıla algıla bilgi istiflemesi mi yapacağım bunları üst üste koyunca bilge mi olacağım..artı kabul görmeyen bilgiyi beynim yapısı ve çalışma sistemi gereği alta itiyor zaten bunu nasıl engelleyeceğim? buda mı doğal zihniyet.)

ben algılarımda illa doğru yanlış karsitlarindan birinie gideyim diye kendimi zorlamam olabildiğince objektif bir düşünce yapım var yani..herkesin (size göre doğal zihniyetçiler.) eheheh) bu yanlışı yaptığını düşünmeniz sizin ne kadar objektif olduğunuzu düşündürüyor ister istemez...

bu yazilanlar ne demek istiyor?" diye sor...inanın bunu yapıyorum üstadım... ayrı yetten size yorgunlukta veriyoruz bizde yoruluyoruz ama iştee yaşasın felsefee:) ilginize alakanızada teşekkürler ..saygılar üstad..

Bak ayni yerde donup duruyoruz. Birincisi ben sizlere "birakin bu isleri" demis olsam,oturup bunca bilgi, birikim, bilinc ve farkindaligimi burada paylasmam. Ikinisi "akil oyunu" aklinin sinirlari disina cikamayanlarin bir degerlendirmesidir. Cunku akil siniri bu dile gelenleri algilamaya yetmez. Bunu "dogru mu/yanlis mi?" temelli olarak yukarida acikladim.

Bir ornek daha vereyim. Dunyaya materyalist bakan bir kisinin aklinin sabiti ve siniri, ya dile gelenleri materyalizme oturtur, ya da idealizme. Cunku aklinin sinir ufku o kadardir. Oyuzden sorgulama diyorum.

Objektif dusunce yapisi diye bir sey mumkun degildir. Cunku o bjektif yapiyi ortaya koyanin kendisi subjektiftir.

Rica ederim, aslinda ben tesekkur ederim. Dile gelenler ortada, algilamak isteyen ve bunun icin de caba sarfederek benden daha detayli ve genis aciklama bekleyen her beyine, kapimiz acik. Bikmadan usanmadan da aciklama ve izah etme zaten bir insanlik gorevim.

Ama kimseye bunlari alsin ve uygulasin diye de bir mudahelem zaten olamaz. Olursa, kendi kendim ile celisirim.

Hersey ufuk,algi, bilinc ve farkindaliktir. Bu da her beyin icin farkli duzeydedir. Isteyen beyinler de kendi duzeylerini sorgular ve ufuklarini genisletebilirler. Istemiyenlerde yapmazlar ve kendi duzeylerini korurlar. Iste benim notr algim ve disaridan bakis acim bunadir.

Oyuzden de herkesi kendisinin dusuncesini ortaya koydugu sekilde algilarim ve uzerinde bir bireysel duzey yorumu yapmam.

Cunku benim dile getirdiklerim kisisel degil,mgenel dogal zihniyetin konusuna, kavramina,m inancina, ideolojisine, inancsal ve bilimselligine gore gozlem veren sorunlarini dile getirmektir.

Bu dile gelen her turlu sorunu da, bir okur kendi duzeyince algilar ve ona gore kendi ile bag kurar, ya da kurmaz ve kendine gore yanitlar.

Mesela bundan ibaret, bizden de saygilar ve ilginize alakaniza tesekkurler.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
İste iste tam da sevmediğim bir noktaya geldik .. Bana ahlaki toplum üretir demeniz bir cozum değil bir tespit ben size pratik uygulama alanı olan ahlakın ınsanlarca belirlenmesinin yanlis olmasından bahsediyorum halbuki kendimi anlatmaktan aciz misim..
1- ahlaki yaratan insanı yaratan dir .... Tanri ile ilgili kanıtım hume ile ilgili kısım okunursa anlasilacaktir
Tanri mutlak manada insanı bilen ve onu kullanma kılavuzu ile birlikte yasaması icin kitap ve rehber gondermektedir bunlar aklı olan ama aklı gözüne inmemiş mana ve cismi birlikte okuyabilen her bilim sevdalısının ulaşabileceği bilgiler
2- hayvan ahlaksız olur mu !??? Eğer hayvan kendine verilen ödevleri yerine getiriyorsa kant a gore ahlaklilidir.. Ve ahlaksız olsaydı inanın insan yasamı icin büyük bir tehdit olurlardı.. Hayvan da sex yapar hem de herkesin önünde sorun hayvanda değil on yasam alanı bırakmayan ınsanda
3- gelenek ve ahlak zaten AYRI seylerdir .. Bu konuda eskimolari kınıyorum ...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
İste iste tam da sevmediğim bir noktaya geldik .. Bana ahlaki toplum üretir demeniz bir cozum değil bir tespit ben size pratik uygulama alanı olan ahlakın ınsanlarca belirlenmesinin yanlis olmasından bahsediyorum halbuki kendimi anlatmaktan aciz misim..
1- ahlaki yaratan insanı yaratan dir .... Tanri ile ilgili kanıtım hume ile ilgili kısım okunursa anlasilacaktir
Tanri mutlak manada insanı bilen ve onu kullanma kılavuzu ile birlikte yasaması icin kitap ve rehber gondermektedir bunlar aklı olan ama aklı gözüne inmemiş mana ve cismi birlikte okuyabilen her bilim sevdalısının ulaşabileceği bilgiler
2- hayvan ahlaksız olur mu !??? Eğer hayvan kendine verilen ödevleri yerine getiriyorsa kant a gore ahlaklilidir.. Ve ahlaksız olsaydı inanın insan yasamı icin büyük bir tehdit olurlardı.. Hayvan da sex yapar hem de herkesin önünde sorun hayvanda değil on yasam alanı bırakmayan ınsanda
3- gelenek ve ahlak zaten AYRI seylerdir .. Bu konuda eskimolari kınıyorum ...

Hume insanoglu turunun bir uyesi degil mi, yukaridaki 3 maddeyi siralayan sen veya bir baskasi, insanoglu turunun bir uyesi degil mi, tanri bunun neresinde?

Ayrica hayvanlar adinada konusan yine insanoglu turu uyesi degil mi?

Ayrica senin eskimolori "kinayisin" senin aklinin inandigi ahlak degerlerine uymadigi icindir, yoksa "ahlaksiz" oldugu icin degil.

Iste boyle sen onlari kinarsin, onlarseni kinar kinayan kinayana. Ama herkes te sadece kendi ahlak v.s. anlayisinin, anlam ve iceriginin temelinde kinar.

Ayrica insan yaratilmamis, evrilmistir. "insani yaratan ahlaki yaratani yaratan kim?" diye soracagim, iste o zaman o meshur yaraticinin yaratilis kisir dongusunu dile getirmis olacagim.

Bir daha soruyorum, insanoglu disinda ahlaki belirleyen ve insanoglunun dile getirmedigi baska bir guc varsa soyle. Ama unutmaki soyleyen sen yine bir insanoglu turu uyesisin.

Yapman gereken boyle bir gucu burada konusturman ve onun kullanacagi dili de insanogluna tercume etmen.

Tanri adina degil; tanrini konusturman, buyur bekliyorum.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Hume insanoglu turunun bir uyesi degil mi, yukaridaki 3 maddeyi siralayan sen veya bir baskasi, insanoglu turunun bir uyesi degil mi, tanri bunun neresinde?

Ayrica hayvanlar adinada konusan yine insanoglu turu uyesi degil mi?

Ayrica senin eskimolori "kinayisin" senin aklinin inandigi ahlak degerlerine uymadigi icindir, yoksa "ahlaksiz" oldugu icin degil.

Iste boyle sen onlari kinarsin, onlarseni kinar kinayan kinayana. Ama herkes te sadece kendi ahlak v.s. anlayisinin, anlam ve iceriginin temelinde kinar.

Ayrica insan yaratilmamis, evrilmistir. "insani yaratan ahlaki yaratani yaratan kim?" diye soracagim, iste o zaman o meshur yaraticinin yaratilis kisir dongusunu dile getirmis olacagim.

Bir daha soruyorum, insanoglu disinda ahlaki belirleyen ve insanoglunun dile getirmedigi baska bir guc varsa soyle. Ama unutmaki soyleyen sen yine bir insanoglu turu uyesisin.

Yapman gereken boyle bir gucu burada konusturman ve onun kullanacagi dili de insanogluna tercume etmen.

Tanri adina degil; tanrini konusturman, buyur bekliyorum.

TANRİ adına konuşamam öyle algılandı isem benim hatam.. Tanri ile konuşmak çok basit önce onunla konuşmayı istemen lazım .. O her gun 5 defa seni ve beni konuşmaya çağırıyor . 100 lerce yıldır kitap ve rehber ile konuşmaya davetiye gönderiyor ..
İnanmamak icin bir sürü sebeb gisterebilir insan inatcidir .. Sizi değil inanmayan herkesi kastederek söyledim
Son olarak hume kendi teorilerini savunurken soyle bir hat çiziyor " kabul etmeyenler aksi yonde bir tek ornek göstersinler . Eğer gosteremezlerse benim iddiamın doğruluğunu zaten ben ispat ettim "" bu anlayış ile ispatına karsı çıkacakları susturuyor
Ben de derim " 1000 lerce yıldır insnlara kitap ve rehberle ve de verdigi nimetleriyle varlığını gözümüze sokan bir Tanri var . Kitaplar ve rehberler ve de onların sözlerine uyan milyonlarca insan Tanri nin varlığına delildir . Aksini söyleyen maalesef her suursuz seye şuur vermek suursuzluguna düşmek zorunda kalacaklar . Bir arıya bal yapmayı ve mühendisliği ve şuuru vermek ne kadar suurluluktur ??? Bir tohuma ağaç olma ve meyve verme şuurunu yüklemek ne kadar suurluluktur... Kaldı ki bunu sayısız varlığa yineleyecek olursak her varlık şuurlu olacak ... Bu kadar zor bir varlık anlayışı şuurlu bir insana ne kadar makul gelir ???"
Tanri nin varlığı yokluğu tartışmaya gerek olmayan bir mevzu idi cunku gunduz gunes gibi ortada bir konu bu aramaya pek gerek yok ama ne hikmetse ben yine oraya geldim
Sorun bende...
Aksini ispat etmek isteyenin ısı zor ... Bize Tanrı'nın yok olduğunu ispatlamak zorunda nasıl olacaksa!??
An evrensel insan
Ahlak insanı sizin dediğiniz insanca düşünme insanca yasama seviyesine yükseltir ama hangi ahlak !! Tabi ki Tanrı'nın ahlaki
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
TANRİ adına konuşamam öyle algılandı isem benim hatam.. Tanri ile konuşmak çok basit önce onunla konuşmayı istemen lazım .. O her gun 5 defa seni ve beni konuşmaya çağırıyor . 100 lerce yıldır kitap ve rehber ile konuşmaya davetiye gönderiyor ..
İnanmamak icin bir sürü sebeb gisterebilir insan inatcidir .. Sizi değil inanmayan herkesi kastederek söyledim
Son olarak hume kendi teorilerini savunurken soyle bir hat çiziyor " kabul etmeyenler aksi yonde bir tek ornek göstersinler . Eğer gosteremezlerse benim iddiamın doğruluğunu zaten ben ispat ettim "" bu anlayış ile ispatına karsı çıkacakları susturuyor
Ben de derim " 1000 lerce yıldır insnlara kitap ve rehberle ve de verdigi nimetleriyle varlığını gözümüze sokan bir Tanri var . Kitaplar ve rehberler ve de onların sözlerine uyan milyonlarca insan Tanri nin varlığına delildir . Aksini söyleyen maalesef her suursuz seye şuur vermek suursuzluguna düşmek zorunda kalacaklar . Bir arıya bal yapmayı ve mühendisliği ve şuuru vermek ne kadar suurluluktur ??? Bir tohuma ağaç olma ve meyve verme şuurunu yüklemek ne kadar suurluluktur... Kaldı ki bunu sayısız varlığa yineleyecek olursak her varlık şuurlu olacak ... Bu kadar zor bir varlık anlayışı şuurlu bir insana ne kadar makul gelir ???"
Tanri nin varlığı yokluğu tartışmaya gerek olmayan bir mevzu idi cunku gunduz gunes gibi ortada bir konu bu aramaya pek gerek yok ama ne hikmetse ben yine oraya geldim
Sorun bende...
Aksini ispat etmek isteyenin ısı zor ... Bize Tanrı'nın yok olduğunu ispatlamak zorunda nasıl olacaksa!??
An evrensel insan
Ahlak insanı sizin dediğiniz insanca düşünme insanca yasama seviyesine yükseltir ama hangi ahlak !! Tabi ki Tanrı'nın ahlaki

Dedigim gibi kusura bakma da, tanrinin ahlaki'ni ortaya koyan insaanogludur. Bu da onun bulundugu cografya ve toplum temelindeki tanrisinin ve yine o tanrisina bahsettigi ahlakidir.

Dedigim gibi, konu inanc degil; bilimselliktir. Inancin zaten olumlu/olumsuz ispati olmaz. Ya inanc her ne ise ona aklini onun dogruluguna inandirarak inanirsin, ya da aklinin inandigi dogruya uymadigini dusunerek inanmazsin.

Inanclar ne dogrulanabilir, ne de yanlislanabilir. Adi ustunde inanctir ve aklin kendini inandirmasidir.

Ama ahlak bir inanc degildir, insanoglunun yasam ve iliskisi, sistemi, duzeni ve kurumlasmasi olarak gozlem verir.

Dedigim gibi, bilim ne inanctan, ne ideolojiden, ne yaratilistan, ne dinden, ne tanridan ne etikten, ne de metafizikten yola cikmaz. Bilim bil kokeninden, bilgiden, bilimsel ve bilissellikten yola cikar. Bu da gozlem, deney, olcum temelli yansi ve gozlem veren bir fenomenin verdiginin degerlendirilmesidir.

Ayrica ben "inaniyorum/inanmiyorum" demiyorum "inanca ihtiyacim yok" diyorum. Cunku benim dusunce yapim inanmaktan degil, bilmekten yola cikar. Temeli de varlik ve degerler degil; bilgidir.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Evrensel insan seni anladığımı sanıyorum .. Ben bilime karsı değilim fakat bilimin başlangıç noktası problemi maalesef her alanda kendini gösteriyor .. Silah teknolojisi , kimyasal silah teknolojisi vs vs hersey bilim ile gelişiyor desek bile onu kullanacak insandır ve insan terbiye edilmesinde başlangıç yani köken büyük bir etken cunku evren tasavvurun kökene bağlıdır ... Köken yanlis anlaşılmış ise elinde hangi teknoloji veya bilgi olursa olsun terbiyesizlikten , başka insanları insan dısı kabul etmekten kurtulamazsın... Ben din görevlisi değilim şimdi burda din anlatacak da değilim ... Sorun kökende başlıyor ... Şimdi cern dekiler uğrasa Dursun big Bang i ispat etcez ..
Anlatmak istediğim sey bilimin çürük bir dal üstünde meyve vermeye calışması ...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Evrensel insan seni anladığımı sanıyorum .. Ben bilime karsı değilim fakat bilimin başlangıç noktası problemi maalesef her alanda kendini gösteriyor .. Silah teknolojisi , kimyasal silah teknolojisi vs vs hersey bilim ile gelişiyor desek bile onu kullanacak insandır ve insan terbiye edilmesinde başlangıç yani köken büyük bir etken cunku evren tasavvurun kökene bağlıdır ... Köken yanlis anlaşılmış ise elinde hangi teknoloji veya bilgi olursa olsun terbiyesizlikten , başka insanları insan dısı kabul etmekten kurtulamazsın... Ben din görevlisi değilim şimdi burda din anlatacak da değilim ... Sorun kökende başlıyor ... Şimdi cern dekiler uğrasa Dursun big Bang i ispat etcez ..
Anlatmak istediğim sey bilimin çürük bir dal üstünde meyve vermeye calışması ...

Big bang teoriye dayanan bir varsayimdir, gozlem vermesi halinde de yeni boyut kazanacaktir. Cern deneyi de bunun icindir. Yalniz big bang ne evrenin baslangici, ne evren ile ilgili herseyi cozen bir aciklama olmayacaktir.

Bilimin de zaten bilim olmasinin temeli budur. Surekli suregelen bir sekilde bildirmek. Sonucta bu gozlemin bildirimidir ve insanoglu tarihin her doneminde ve gelecekte de her donemde gozlemini bildirecektir.

Bunun ile tatmin olmayan akil, isterse kendini inandirma adina sordugu sorulara bilimsel olmayan yanitlar verebilir, bu aklin sorunudur ve bilimi de ilgilendirmez.

Sonucta bilim epistemolojik olarak her zaman bir bilgi sinirinda olacaktir ve bu bilgi sinirinin ustu de inanc olarak kalacaktir.

Bana bilimin bilimsel aciklamalari yeterli geliyor ve bilim ustu sorular sorma geregini duymuyorum. Cunku bu sorular ve cevaplari inancsal tartismadir ve akil tartisma ve tatmininden baska da bir anlami yoktur.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
aklın dışına çıkamamaktan kastınız..bilmeden, gözlemlemeden bilimsel kanıt olmadan akıl yürütme ve inanç geliştirme olsa gerek degil mi ? üstadım..siz inanca ihtiyacım yok beynimin bunlara ihtiyacı yok v.b diyosunuz....metodunuzun aklın dışında sadece varolanla değerlendirme yaptığını ve hakikatın bu olduğunu geri kalanın inançtan öteye geçemiyeceği iddia ediyorsunuz....bide hani nerde insan dışı insanlık dışı güçler diyerek pekiştiriyorsunuz...insanların doğadaki tüm algılarını inançlarına göre anlamlandırıp sınıfladığını bu yüzden sabitlendiklerini gelişemiyeceklerini v.b...söylemlerinizin ve metodunuzun kısaca ve basitçe özeti budur.....bunların hiçbiride yeni bir görüş değildir..varoluşçuluk ve bu eksendeki düşüncelerin nüansları geçersek tıpkısının aynısıdr:) peki akıl ve doğru/yanlışta olsa inanç,teori tez v.b olmadan 'bil'' kökenine nasıl gideceğiz? ''bil '' nerden başlıyor direkt bilerek mi? görünenleri baz alarak aklımızı, hayal gücümüzü,bilgimizi kullanmazsak nasıl gelişecek bu bil ve bilim? ve nasıl gelişmiştir iyi bakalım... Ve sizin madem medodunuz bu ! sizin bir Tanrı varsa bu yol ve yöntemle, hatta bu metodun gidebileceği en ileri seviyede bile büyük dinlerdeki anlamı ile Tanrıyı bulma Şansınız zaten yoookkk !! o zaman Tanrı hakkında bu kadar yorum neden?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
aklın dışına çıkamamaktan kastınız..bilmeden, gözlemlemeden bilimsel kanıt olmadan akıl yürütme ve inanç geliştirme olsa gerek degil mi ? üstadım..siz inanca ihtiyacım yok beynimin bunlara ihtiyacı yok v.b diyosunuz....metodunuzun aklın dışında sadece varolanla değerlendirme yaptığını ve hakikatın bu olduğunu geri kalanın inançtan öteye geçemiyeceği iddia ediyorsunuz....bide hani nerde insan dışı insanlık dışı güçler diyerek pekiştiriyorsunuz...insanların doğadaki tüm algılarını inançlarına göre anlamlandırıp sınıfladığını bu yüzden sabitlendiklerini gelişemiyeceklerini v.b...söylemlerinizin ve metodunuzun kısaca ve basitçe özeti budur.....bunların hiçbiride yeni bir görüş değildir..varoluşçuluk ve bu eksendeki düşüncelerin nüansları geçersek tıpkısının aynısıdr:) peki akıl ve doğru/yanlışta olsa inanç,teori tez v.b olmadan 'bil'' kökenine nasıl gideceğiz? ''bil '' nerden başlıyor direkt bilerek mi? görünenleri baz alarak aklımızı, hayal gücümüzü,bilgimizi kullanmazsak nasıl gelişecek bu bil ve bilim? ve nasıl gelişmiştir iyi bakalım... Ve sizin madem medodunuz bu ! sizin bir Tanrı varsa bu yol ve yöntemle, hatta bu metodun gidebileceği en ileri seviyede bile büyük dinlerdeki anlamı ile Tanrıyı bulma Şansınız zaten yoookkk !! o zaman Tanrı hakkında bu kadar yorum neden?


Birincisi benim aciklamalarimda ne bir hakikat vurgusu, ne de hakikatin "bu oldugu" gibi bir sabitlik vurgusu yoktur. O yuzden o algiladigin ne bir ozettir ne de bir evrensel-insan dusuncesi dile getiricisi olarak vermek istenendir.

Metafizik ve onun varolusu ile de uzaktan yakindan bir bagi yoktur.

Bil kokeni bilmekle ilgilidir. Yani bir insanoglu kendisine gozlem ve yansi verenne ise onun hakkinda bilgi turetir. Bilgi turevdir ve insanoglu turevidir.

Ayrica ben tanriyi aramiyorum ki, bulayim. Tanri zaten bir kavram olarak var. Bu kavrami da yaratan insanoglu. Ben tanri kavraminin insanoglu uzerindeki her turlu olumlu/olumsuz etkisini, tepkisini, onemini ilgisini ve insanogluna getirdigi her turlu dusunce ve davranis yasam ve iliski sistem ve duzen ve de her turlu kurumlasma gozleminin sorunsal resmini veriyorum.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Etik, ayni metafizik gibi; ne bilimin konusudur, ne de bilimseldir. evrensel ortak bir onayi olmadigi gibi, yanlislanamaz da. Sadece icinde bulundugu toplumun ideolojik inancsal dogrusu olarak o toplumu baglar.

Etik değerlerin, coğrafi/kültürel/dinsel/cinsel/töresel vb etkilerden arındırılmış bazı kavramlarda evrensel onay aldığını söyleceğim.Bunlar birkaç basit örneklemle; ensesti yasaklamak, adil olmak, şiddetten ve öldürmekten (ne adına olursa olsun)kaçınmak, hak yememek, yalan söylememek, bedenini ve yaşadığın çevreyi korumak, temiz tutmak, verilen sözü tutmak, dürüst (hem kendine, hem de başkalarına karşı) olmak, ayırım/kayırım yapmamak vb sıralayabiliriz.Hangisi görece?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Etik değerlerin, coğrafi/kültürel/dinsel/cinsel/töresel vb etkilerden arındırılmış bazı kavramlarda evrensel onay aldığını söyleceğim.Bunlar birkaç basit örneklemle; ensesti yasaklamak, adil olmak, şiddetten ve öldürmekten (ne adına olursa olsun)kaçınmak, hak yememek, yalan söylememek, bedenini ve yaşadığın çevreyi korumak, temiz tutmak, verilen sözü tutmak, dürüst (hem kendine, hem de başkalarına karşı) olmak, ayırım/kayırım yapmamak vb sıralayabiliriz.Hangisi görece?

Birincisi konunun goreceliliginden ziyade, bilimsel olarak tum etik yonlendirim ve yaptirimlarin gozlenmesi ve insan ve insanligi adina sorunlarinin dile getirilmesidir. Iste bu temelde, konu fiziksel ya da zihinsel bilimsel saglikdir.

Ensesti yasaklayabilmenin tek yolu, bilimsel olarak ortaya konmalidir. Aksi mudahele olur. "adil" algisi bir algidir. Mesela ABD v.s. Libya'ya her turlu hava saldirisini uygularken, bunun mesru ve adil oldugunu ve demokrasi adina yaptigini soylemektedir, yersen. "Siddet" ayni sekilde yine bu ornekte, bu hava saldirilari siddet olarak algilanmamaktadir. ya da "kizini dovmeyen dizini dover, cennet dayaktan cikma, erkegin/babanin/ogretmenin vurdugu yerde gul biter, eti senin kemigi benim" v.s. atasozleri buna terstir. Namus, tore cinayetleri oldumeyi kendilerinde hak gorurler. "hak yememek" cok su goturur, hak nedir ki! yalan soylememek, kime/neye gore. Beyaz yalani ne yapacagiz. Ya da canini kurtarmak icin soylenen yalani. "korumak" ta cok su goturur. Cunku suru psikolojisini koruyan korku felsefesidir. "temizlik" te ayni sekilde, olcutu nedir? verilen sozu tutmak/tutmamak ta yine kime/neye gore?, evlat bunu yaparsa ebeveyn ne yapabilir? "durust" herkeskendine gore durusttur, nedir durustlugun tanimi ve algisi? Ayrim/kayirim yapmamak, hangi aile kendi evladini baskasinin evlatlarina degisir? Hangi mesela hakim olan baba evladinin idam cezasini onaylayabilir?

Dunya herturlu numenal yeti isleyisi olarak bunlardan cok cok uzakta. Cunku butun bu degerler, cografi, toplumsal, ayrimci, cikarci ve hatta politik ve etik yonlendirim ve yaptirimlarin sorgusuz/sualsiz verildigi gibi uygulanmasindan kaynaklanir.

Benim bu konuda 4 tane degerim var. Hak ve ozgurlukler, saygi ve vicdan; bunlari da kendi mantiksal/matematiksel duzeyim ile ve numenal insan ve insanliga gore belirliyorum.Ama hem ...e goresi farkli olanlar,m hem de emperyalist zihniyet bu konudaki her turlu politik duygu/akil somurusunu kendi her turlu cikari icin kullanir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Birincisi konunun goreceliliginden ziyade, bilimsel olarak tum etik yonlendirim ve yaptirimlarin gozlenmesi ve insan ve insanligi adina sorunlarinin dile getirilmesidir. Iste bu temelde, konu fiziksel ya da zihinsel bilimsel saglikdir.

Yazdığım örnekler "kendilerine" göredirler.Yalan, yalandır.Görece olan, yalan söyleyip söylememe konusundaki bireysel tercih/seçimdir.Dürüst olmak, dürüst olmaktır ve görece olan kişinin dürüst olup/olmamaya karar vermesidir.Temizlik temel hijyen şartlarını sağlayacak düzeyi ifade eder.Üzerine parfüm sıkıp sıkmamak görecedir.Verdiği sözde durmak, sözü vereni bağlayıcıdır.Kime verildiyse...Sözünde durmak/durmamak görecedir.Demek istediğim şu:Renk körü olmayan için kanın kırmızı olması/algılanması görece değildir.Kavram olarak "kırmızı" dillere göre değişebilir.Anlatılmak istenen ve anlaşılan aynıdır.Kavram içerikleri görece değil, uygulama görecedir.En yalancı insan bile, kendisine yalan söylendiğini anladığında ,ben de söylüyorum.olsun..deyip geçiştirmez.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yazdığım örnekler "kendilerine" göredirler.Yalan, yalandır.Görece olan, yalan söyleyip söylememe konusundaki bireysel tercih/seçimdir.Dürüst olmak, dürüst olmaktır ve görece olan kişinin dürüst olup/olmamaya karar vermesidir.Temizlik temel hijyen şartlarını sağlayacak düzeyi ifade eder.Üzerine parfüm sıkıp sıkmamak görecedir.Verdiği sözde durmak, sözü vereni bağlayıcıdır.Kime verildiyse...Sözünde durmak/durmamak görecedir.Demek istediğim şu:Renk körü olmayan için kanın kırmızı olması/algılanması görece değildir.Kavram olarak "kırmızı" dillere göre değişebilir.Anlatılmak istenen ve anlaşılan aynıdır.Kavram içerikleri görece değil, uygulama görecedir.En yalancı insan bile, kendisine yalan söylendiğini anladığında ,ben de söylüyorum.olsun..deyip geçiştirmez.

Zaten bir seyin de goreli olmasi, bir kavramin ifadesinin kisice farkli tanim ve anlam/icerik ve kurulan bag da olmasidir. O yuzden realizm yerine relativizmdir. Iste dogal zihniyeti de tartismali kilan ve kulaksal/dilsel noktalamali dil urununun emirsel yapisina dayanan dusunce ve davranistir. Oyuzden de bir kisi mesela durust olmayi kendi anlam ve iceriginde algiladigi icin, kendine gore durusttur, ama; baska bir kisi durustluk kavramina ayni anlam veicerigi vermedigi ve baskasinca durust olarak ifade edileni durust olmayan olarak algilayabilir. Iste o yuzden kavramlar evrenseldir, ama; evrensel onayi yoktur. Kirmizinin tonlari vardir. Ayrica kana o rengi veren de zaten insanogludur, cunku dogada renk yoktur ve cogu hayvan renkli algilamaz.

O dedigin olgusal yalandir ve bilimseldir. Yani mahkemede "ben bu saatte burdaydim" in yalan oldugunu o kisinin orada o saatte bulunmadiginin belgesel ispati kanitlar. Buradaki yalan false temelli degil, lie temellidir. Cunku dogru cok cesit iceriktedir ve turkce de sadece bir dogru kullanimi vardir, soyut dogrular ve uygulanmasi, righttir, matematik dogrular correcettir, gerceklik temelli sosyal/ideolojik/varliksal/inancsal dogrular, truthdur. bilimsel dogrular facttir, olmus dogrular, factual/actualdir, bes duyu ile algilanan dogrular, realdir. Dogrulama, verification, justification, signification diye farklilasir.

Unutmaki zaten hersey bir ...e goreye yoneliktir. Ama ve maalesef bizde yetistirim olarak ...e gore algisi, bilgisi, bilinc ve farkindaligi yoktur. Bak dogrunun burda ...e goreye gore kac tane anlami var.


1 correct sıfat
2 right sıfat
3 true sıfat
4 accurate
5 straight
6 through
7 just sıfat
8 authentic
9 for
10 fair Hukuk
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Zaten bir seyin de goreli olmasi, bir kavramin ifadesinin kisice farkli tanim ve anlam/icerik ve kurulan bag da olmasidir. O yuzden realizm yerine relativizmdir. Iste dogal zihniyeti de tartismali kilan ve kulaksal/dilsel noktalamali dil urununun emirsel yapisina dayanan dusunce ve davranistir. Oyuzden de bir kisi mesela durust olmayi kendi anlam ve iceriginde algiladigi icin, kendine gore durusttur, ama; baska bir kisi durustluk kavramina ayni anlam veicerigi vermedigi ve baskasinca durust olarak ifade edileni durust olmayan olarak algilayabilir. Iste o yuzden kavramlar evrenseldir, ama; evrensel onayi yoktur. Kirmizinin tonlari vardir. Ayrica kana o rengi veren de zaten insanogludur, cunku dogada renk yoktur ve cogu hayvan renkli algilamaz.
Benim dediğim, dalga boyunun verdiği kırmızı algısı..Tonlamaları değil.Right ve lie..Benzeşen sıfatlar değil.Bu ,kavramları mutlaklaştırmak gibi bir algı yaratıyor farkındayım ama iyi kavramı, kendinden dolayı "iyi" dir.Görece kıldığınızda insan sayısı kadar üstelik de aynı insan için bile değişken olabilen iyi içeriği var.Oysa kavram temelinin özünü gözardı edersek,her daim görece kılarsak, bir süre sonra örn:iyi kavramının da içinin boşaltılabildiğini ve zıt bir içerikle doldurulduğunu da görebiliriz.Saf içerikler pragmatik kaygılarla bozulurlarsa, düşünce ve insan da bozulur.(orijinallikten çıkar demek istedim)Burada saf,mutlak, öz/kavramın tanrısallığı geliyor aklıma ve metafizik okunu doğrultmuş beni bekliyor yine..Bakalım kendi açmazımdan nasıl çıkacağım..
İleti çift oldu.Sn modlar silebilirse bunu, sevinirim.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Zaten bir seyin de goreli olmasi, bir kavramin ifadesinin kisice farkli tanim ve anlam/icerik ve kurulan bag da olmasidir. O yuzden realizm yerine relativizmdir. Iste dogal zihniyeti de tartismali kilan ve kulaksal/dilsel noktalamali dil urununun emirsel yapisina dayanan dusunce ve davranistir. Oyuzden de bir kisi mesela durust olmayi kendi anlam ve iceriginde algiladigi icin, kendine gore durusttur, ama; baska bir kisi durustluk kavramina ayni anlam veicerigi vermedigi ve baskasinca durust olarak ifade edileni durust olmayan olarak algilayabilir. Iste o yuzden kavramlar evrenseldir, ama; evrensel onayi yoktur. Kirmizinin tonlari vardir. Ayrica kana o rengi veren de zaten insanogludur, cunku dogada renk yoktur ve cogu hayvan renkli algilamaz.
Benim dediğim, dalga boyunun verdiği kırmızı algısı..Tonlamaları değil.Right ve lie..Benzeşen sıfatlar değil.Bu ,kavramları mutlaklaştırmak gibi bir algı yaratıyor farkındayım ama iyi kavramı, kendinden dolayı "iyi" dir.Görece kıldığınızda insan sayısı kadar üstelik de aynı insan için bile değişken olabilen iyi içeriği var.Oysa kavram temelinin özünü gözardı edersek,her daim görece kılarsak, bir süre sonra örn:iyi kavramının da içinin boşaltılabildiğini ve zıt bir içerikle doldurulduğunu da görebiliriz.Saf içerikler pragmatik kaygılarla bozulurlarsa, düşünce ve insan da bozulur.(orijinallikten çıkar demek istedim)Burada saf,mutlak, öz/kavramın tanrısallığı geliyor aklıma ve metafizik okunu doğrultmuş beni bekliyor yine..Bakalım kendi açmazımdan nasıl çıkacağım..*:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Benim dediğim, dalga boyunun verdiği kırmızı algısı..Tonlamaları değil.Right ve lie..Benzeşen sıfatlar değil.Bu ,kavramları mutlaklaştırmak gibi bir algı yaratıyor farkındayım ama iyi kavramı, kendinden dolayı "iyi" dir.Görece kıldığınızda insan sayısı kadar üstelik de aynı insan için bile değişken olabilen iyi içeriği var.Oysa kavram temelinin özünü gözardı edersek,her daim görece kılarsak, bir süre sonra örn:iyi kavramının da içinin boşaltılabildiğini ve zıt bir içerikle doldurulduğunu da görebiliriz.Saf içerikler pragmatik kaygılarla bozulurlarsa, düşünce ve insan da bozulur.(orijinallikten çıkar demek istedim)Burada saf,mutlak, öz/kavramın tanrısallığı geliyor aklıma ve metafizik okunu doğrultmuş beni bekliyor yine..Bakalım kendi açmazımdan nasıl çıkacağım..*:)

Oyle oluyor zaten, dogal zihniyet bugun tum bu olumlu kavramlarin icini bosaltiyor. Demokrasi, ozgurluk, dogruluk, iyilik, anlayis, insanlik, sevgi, saygi v.s.

Sonucta dogal zihniyet sadece insan ve insan temelli dusunmez. Ama onun disinda ne tur bir ayrimcilik, cikar, bencillik, temelli politik ve ekonomik kullanim varsa, hepsini dener.

Iste bu temelde mesela bir insanin oldurulmesine hem karsi cikar hem onaylar. Savasta, hakim karariyle, her turlu emperyalist zihniyetin bombali saldirisi ile, yerine gore uygulanan katliamlar, soykirimlar v.s. ile oldurmeyi mesru ve mubah kilar. Cunku dogal zihniyette insan disindaki her deger, insanin kendisinden daha degerlidir. Iste o yuzden de kavramlarin bu temelde icleri zaten bosaltilmis ve insan ve insanlikdisi anlam ve icerikler yuklenmistir.

Dogal zihniyet temelde tamamen pragmatizim ve relativizm uzerine kurulur. Sorun da her beynin kendi verdigi deger duzeyinin pragmatizminin farkliligi ve bunun getirdigi sabit kavram temelli goreceligidir. Oyuzden insan zaten "bozulmustur" Cunku dogal zihniyet insanin degil, insanoglunun zihniyetidir. Bu bozulma, bebek dogduktan sonra baslar ve kacinilmazdir. Taki o bebek buyuyup bunu algilayana ve sorgulayana, birey bilinci alana v.s. kadar.

Ne yazikki, kisi bu konuda da toplumdan hic bir yardim alamaz. Ustelik yeri geldiginde toplumu karsisina almak durumunda kalir.

Hani bir atasozu vardir "kendi gobegini kendi kesmek" ama goruldugu gibi hem fiziksel hem numenal dogan bebek kendi gobegini kendi kesemez ve kesmesi icin de kimse onu egitmez. Bu da vucut ve beyninin de kendi tarafindan kullanilmadigi anlamina gelir. Kisaca kendi yasamini degil; ondan istenen ve ona verilen yasami yasar, bunu kendi de yasamaz, yasatilir. Yasatan da dogal zihniyetin her konudaki degerleri, verileri, tabulari ve bunlar ile kurulan yasamsal baglardir.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Teşekkür ederiz güzel bir konu olmuş
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst