- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 3 Ağu 2010
- Mesajlar
- 1
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 30
Engeller bizi son ana dek takip ederler iyice sıkıştırırlar çıkmaz yokla bile sokıverirler.eğer azimle istek ve arzu pencerelerinden bakarsak işte o zaman bir yolculuk başlar özgürlüğe doğru. insanlar gerçekten ilk önce kendi kndi engellerini yıkmalı başkalarının engellerine düşmemek ya da kırmak için.kafaya da takarız bazen bazı şeyleri kafamızı yorarız bunlar da engeller bizi kendi kendimize.
bir alıntı yapacağım. bu benim çok hoşuma giden bir yazı:
Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.
Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu.
-"Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?"
-50gm!' .... '100gm!' .....'125gm'..diye öğrenciler yanıtladı.
-"Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profösör, "ama, benim sorum şu ki :"Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"
-'Hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.
-"Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.
-"Kolunuz ağrımaya başlardı efendim" diye öğrencilerden biri yanıtladı
-"Haklısın, peki şimdi ben 1 gün boyunca tutsam ne olurdu?"
-"Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı, batar vs gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!".
Tüm öğrenciler çeşitli yorumlar yaptı ve gülüştüler.
-"Çok iyi. Peki tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?"diye sordu profesör.
-"Hayır." diye yanıtladı herkes.
-Peki o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan neydi?
Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.
-"Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?"diye tekrar profesör sordu.
-"Bardağı bırakın düşsün!" diye öğrencilerden biri yanıt verdi.
-"Kesinlikle! " dedi, profesör.
"Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir sorun yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsün. Başınız ağrımaya başlar.Daha uzun düşünün. Artık seni bitirmeye ve hiçbir şey yapamamana neden olur.Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir,Fakat DAHA ÖNEMLİSİ onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi). Bu şekilde strese girmez, ve her gün taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte olursunuz!
"Bardağı yere bırakın bugün!"
kimi zaman basit,ceviz kabuğunu doldurmayacak sorunları bile ne kadar da büyütür insanlar düşündükçe ve kafa patlatırlar çözüm için ama bir türlü aşılamaz.büyür büyür büyük bir problem olur.
daha sonra pişman olunup geriye döndüğünde aslında... ortada hiç önemli bir sorun olmadığını, onu kendinin yarattığını görürsün bi çöküşle.
yani çok durmayacaksın her konunun üstünde.
eğer birgün yolun tıkanırsa da hayata karşı hep dimdik ve güler yüzlü olacaksın,inadına.
Uçurtmalar rüzgara kapıldıkları için değil direndikleri için yükselirler...
bir alıntı yapacağım. bu benim çok hoşuma giden bir yazı:
Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.
Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu.
-"Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?"
-50gm!' .... '100gm!' .....'125gm'..diye öğrenciler yanıtladı.
-"Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profösör, "ama, benim sorum şu ki :"Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"
-'Hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.
-"Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.
-"Kolunuz ağrımaya başlardı efendim" diye öğrencilerden biri yanıtladı
-"Haklısın, peki şimdi ben 1 gün boyunca tutsam ne olurdu?"
-"Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı, batar vs gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!".
Tüm öğrenciler çeşitli yorumlar yaptı ve gülüştüler.
-"Çok iyi. Peki tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?"diye sordu profesör.
-"Hayır." diye yanıtladı herkes.
-Peki o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan neydi?
Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.
-"Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?"diye tekrar profesör sordu.
-"Bardağı bırakın düşsün!" diye öğrencilerden biri yanıt verdi.
-"Kesinlikle! " dedi, profesör.
"Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir sorun yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsün. Başınız ağrımaya başlar.Daha uzun düşünün. Artık seni bitirmeye ve hiçbir şey yapamamana neden olur.Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir,Fakat DAHA ÖNEMLİSİ onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi). Bu şekilde strese girmez, ve her gün taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte olursunuz!
"Bardağı yere bırakın bugün!"
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(ben)kimi zaman basit,ceviz kabuğunu doldurmayacak sorunları bile ne kadar da büyütür insanlar düşündükçe ve kafa patlatırlar çözüm için ama bir türlü aşılamaz.büyür büyür büyük bir problem olur.
daha sonra pişman olunup geriye döndüğünde aslında... ortada hiç önemli bir sorun olmadığını, onu kendinin yarattığını görürsün bi çöküşle.
yani çok durmayacaksın her konunun üstünde.
eğer birgün yolun tıkanırsa da hayata karşı hep dimdik ve güler yüzlü olacaksın,inadına.
Uçurtmalar rüzgara kapıldıkları için değil direndikleri için yükselirler...