- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 18 Kas 2009
- Mesajlar
- 531
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 18
- Yaş
- 33
Empati ötekinin neler deneyimlediğini, o kişinin düşünce çerçevesi içinde değerlendirerek duygusal olarak anlama ve ötekinin duygularını özümseyebilme yeteneği olarak tanımlanabilir veya empati için ötekinin ayakkabısını giymek benzetmesi yapılabilir.
Empati kavramı ilk olarak psikolojik kuramlar içerisinde tanımlanmakla birlikte; son yıllarda psikolojik kuramların biyolojik yansımalarına ilişkin araştırmalar yoğunluk kazanmaktadır. Nitekim yıllar önce Freud, Kohut, Basch ve Fenichel gibi dinamik yönelimli psikoterapistler empati kavramının biyolojik yönlerine ilişkin önermelerde bulunmuşlar ve bu yaklaşımın köklerini onlarca yıl öncesinde atmışlardır. Diğer bazı kuramcılar, gelişimsel psikoloji açısından da anne-bebek bağlanmasında yaşamın ilk yıllarında empatinin önemini vurgulamış ve psikopatolojiyi açıklamadaki yerini sorgulamışlardır.
Son yıllarda yapılmış bazı beyin görüntüleme çalışmalarından ve hayvan deneylerinden elde edilen bilgiler bu önermeleri destekler niteliktedir. Her ne kadar pek çok beyin görüntüleme çalışmasında beynin farklı bölümlerinde aktivite artışları gözlense de, anne-bebek ilişkisini anlamada singulat korteksin rolü neredeyse tüm çalışmalarda sürekli olarak vurgulanmıştır. Bunlara ek olarak bir grup İtalyan bilim adamı, makak maymunlarında ve daha sonra insanlarda yapmış oldukları çalışmalarda "ayna nöronlar" olarak tanımladıkları bir grup sinir hücresini "empati nöronları" olarak önermişlerdir. Ayna nöronların keşfiyle birlikte empatinin biyolojik yansımalarına ilişkin eksik yap-boz parçasının bulunması yönündeki umutlar yeniden artmıştır. Bununla birlikte pupil boyutu, deri iletkenliğindeki değişiklikler gibi farklı biyolojik değişkenlerin empatiyi tanımlamadaki yerleri henüz netleşmese de; psikiyatrideki yapısal geçerliğin tutarsız temellerinin düzeltilmesine ve tanısal geçerliğin sağlamlaştırılmasına olanak sağlayacaktır. Bu gözden geçirme yazısında, güncel beyin görüntüleme ve hayvan çalışmaları ışığında empatinin olası nörobiyolojik arka planı tartışılacaktır.
Kaynak: Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 2010
Empati kavramı ilk olarak psikolojik kuramlar içerisinde tanımlanmakla birlikte; son yıllarda psikolojik kuramların biyolojik yansımalarına ilişkin araştırmalar yoğunluk kazanmaktadır. Nitekim yıllar önce Freud, Kohut, Basch ve Fenichel gibi dinamik yönelimli psikoterapistler empati kavramının biyolojik yönlerine ilişkin önermelerde bulunmuşlar ve bu yaklaşımın köklerini onlarca yıl öncesinde atmışlardır. Diğer bazı kuramcılar, gelişimsel psikoloji açısından da anne-bebek bağlanmasında yaşamın ilk yıllarında empatinin önemini vurgulamış ve psikopatolojiyi açıklamadaki yerini sorgulamışlardır.
Son yıllarda yapılmış bazı beyin görüntüleme çalışmalarından ve hayvan deneylerinden elde edilen bilgiler bu önermeleri destekler niteliktedir. Her ne kadar pek çok beyin görüntüleme çalışmasında beynin farklı bölümlerinde aktivite artışları gözlense de, anne-bebek ilişkisini anlamada singulat korteksin rolü neredeyse tüm çalışmalarda sürekli olarak vurgulanmıştır. Bunlara ek olarak bir grup İtalyan bilim adamı, makak maymunlarında ve daha sonra insanlarda yapmış oldukları çalışmalarda "ayna nöronlar" olarak tanımladıkları bir grup sinir hücresini "empati nöronları" olarak önermişlerdir. Ayna nöronların keşfiyle birlikte empatinin biyolojik yansımalarına ilişkin eksik yap-boz parçasının bulunması yönündeki umutlar yeniden artmıştır. Bununla birlikte pupil boyutu, deri iletkenliğindeki değişiklikler gibi farklı biyolojik değişkenlerin empatiyi tanımlamadaki yerleri henüz netleşmese de; psikiyatrideki yapısal geçerliğin tutarsız temellerinin düzeltilmesine ve tanısal geçerliğin sağlamlaştırılmasına olanak sağlayacaktır. Bu gözden geçirme yazısında, güncel beyin görüntüleme ve hayvan çalışmaları ışığında empatinin olası nörobiyolojik arka planı tartışılacaktır.
Kaynak: Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 2010
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.