dusunce

esasinda en cok merak ettigim bazi psikolojik rahatsizlik olarak kabul edilen durumlarin genel kaniya gore esasinda olaylarin ozunu aramaya karsi perdenin kalmasi durumumu yani kisaca deliler icindeki akilllinin karsilastigi bir durum mu?
merak eden olursa kastettigim durumlra ornek verebilirim ve/veya aciklamaya calisirim

Bazı psikolojik rahatsızlıkların tedavisinin cevabı Parapsikoloji'de olduğu halde ülkemizde Parapsikoloji çok fazla araştırılmıyor. Ülkemizde bilim dışı kabul edilen ruh ile ilgili bir çok konu yurtdışında özel merkezlerde titizlikle inceleniyor. Örnek olarak "Obsesyon" vakalarının bir çoğu Parapsikolojik araştırmalarla desteklenmedikçe çözülemiyor ve insanlar yıllarca acı çekip, hayatları kabusa dönüyor. Pedofili konusunda da yurtdışında yapılan çalışmalar gösteriyor ki bu insanların beyinlerinde belli bölümlere baskı yapan bir tümör veya farklılık bu tür davranış bozukluğuna sebep olabilir çünkü bazı vakalarda böyle bir tümör tespit edilip, çıkartıldıktan sonra kişi bu tür davranışlarına son veriyor. Hatta psikopatlar için de beynin bazı bölümlerinde aktivite tespit edilmiş fakat bu aktiviteye sebep olan durum nedir tam olarak anlaşılamamış ve her iki durum da halen araştırılıyor. Ülkemizde ise pedofililerin hadım edilmesinin gündeme getirildiği unutulmamalıdır.

Kişide perdelerin kalkması diye tabir edilen ise aslında Parapsikoloji'nin konusu olan duyular dışı algılamanın bir çeşitidir. Delilik veya ruhsal bozukluk ile karıştırılması mümkündür çünkü her ikisi de benzerlik gösteren durumlardır. Hem Psikiyatrist hem de Parapsikolojik bilgisi olan uzman kişiler olmadıkça ayrımı yapılamaz ve tedaviler çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanır.

Anlatması çok karmaşık bir konu aslında ancak kısa şöyle özetleyebilirim. Kişinin ruhsal olgunluk seviyesi geliştikçe perdeler kalkmaya başlar ve kişi birçok kişinin algılayamadıklarını görmeye, hissetmeye başlar. Bu duruma en güzel örnek Hz. Muhammed'in vahiy alış sırasında yaşadıkları ve çevresinde deli olarak algılanmasıdır. Ancak burada çok önemli bir detay var şayet kişinin ruhsal seviyesi bu irtibata uygun değilse işte o zaman parazit tesir diye adlandırılan negatif enerjilere mağruz kalmaya başlar ki bu durum da halk arasında cin veya karabasan gördü diye ifade edilir.

Ülkemiz bu konuları konuşmak için daha çok yolun başında bu sebeple yurtdışı kaynaklara yönelmeni tavsiye ederim. Son yıllarda ülkemizde ise sadece Nöroloji uzmanı Sultan Tarlacı ve Dr.Sinan Canan bu konuları ölçülü bir şekilde konuşmaya ve araştırmaya cesaret edebilmiştir. Onların da yayınlarını ve araştırmalarını takip edebilirsin.

dijital' Alıntı:

Bazı psikolojik rahatsızlıkların tedavisinin cevabı Parapsikoloji'de olduğu halde ülkemizde Parapsikoloji çok fazla araştırılmıyor. Ülkemizde bilim dışı kabul edilen ruh ile ilgili bir çok konu yurtdışında özel merkezlerde titizlikle inceleniyor. Örnek olarak "Obsesyon" vakalarının bir çoğu Parapsikolojik araştırmalarla desteklenmedikçe çözülemiyor ve insanlar yıllarca acı çekip, hayatları kabusa dönüyor. Pedofili konusunda da yurtdışında yapılan çalışmalar gösteriyor ki bu insanların beyinlerinde belli bölümlere baskı yapan bir tümör veya farklılık bu tür davranış bozukluğuna sebep olabilir çünkü bazı vakalarda böyle bir tümör tespit edilip, çıkartıldıktan sonra kişi bu tür davranışlarına son veriyor. Hatta psikopatlar için de beynin bazı bölümlerinde aktivite tespit edilmiş fakat bu aktiviteye sebep olan durum nedir tam olarak anlaşılamamış ve her iki durum da halen araştırılıyor. Ülkemizde ise pedofililerin hadım edilmesinin gündeme getirildiği unutulmamalıdır.

Kişide perdelerin kalkması diye tabir edilen ise aslında Parapsikoloji'nin konusu olan duyular dışı algılamanın bir çeşitidir. Delilik veya ruhsal bozukluk ile karıştırılması mümkündür çünkü her ikisi de benzerlik gösteren durumlardır. Hem Psikiyatrist hem de Parapsikolojik bilgisi olan uzman kişiler olmadıkça ayrımı yapılamaz ve tedaviler çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanır.

Anlatması çok karmaşık bir konu aslında ancak kısa şöyle özetleyebilirim. Kişinin ruhsal olgunluk seviyesi geliştikçe perdeler kalkmaya başlar ve kişi birçok kişinin algılayamadıklarını görmeye, hissetmeye başlar. Bu duruma en güzel örnek Hz. Muhammed'in vahiy alış sırasında yaşadıkları ve çevresinde deli olarak algılanmasıdır. Ancak burada çok önemli bir detay var şayet kişinin ruhsal seviyesi bu irtibata uygun değilse işte o zaman parazit tesir diye adlandırılan negatif enerjilere mağruz kalmaya başlar ki bu durum da halk arasında cin veya karabasan gördü diye ifade edilir.

Ülkemiz bu konuları konuşmak için daha çok yolun başında bu sebeple yurtdışı kaynaklara yönelmeni tavsiye ederim. Son yıllarda ülkemizde ise sadece Nöroloji uzmanı Sultan Tarlacı ve Dr.Sinan Canan bu konuları ölçülü bir şekilde konuşmaya ve araştırmaya cesaret edebilmiştir. Onların da yayınlarını ve araştırmalarını takip edebilirsin.

Genişletmek için tıkla ...

öncellikle cevap ve bilgi için saolun.ancak yazdığın ız yazıyı okuyunca timör baskısı sonucu oluşusan davranış bozulmalarına deyinmişiniz buradan bir çıkarım ile hormon ve diğer fiziksel etkenlerin ruh dünyamızdaki etkilerini nlıyoruz acaba davranışlar veya ruhsal durumlar fiziksel olaylarn yansıması mı bu sebeble yaptığımız veya yaşadığımız şeylerde tek başına suçlu sayılamayız cevap merak edeiyorum

dijital' Alıntı:

Bazı psikolojik rahatsızlıkların tedavisinin cevabı Parapsikoloji'de olduğu halde ülkemizde Parapsikoloji çok fazla araştırılmıyor. Ülkemizde bilim dışı kabul edilen ruh ile ilgili bir çok konu yurtdışında özel merkezlerde titizlikle inceleniyor. Örnek olarak "Obsesyon" vakalarının bir çoğu Parapsikolojik araştırmalarla desteklenmedikçe çözülemiyor ve insanlar yıllarca acı çekip, hayatları kabusa dönüyor. Pedofili konusunda da yurtdışında yapılan çalışmalar gösteriyor ki bu insanların beyinlerinde belli bölümlere baskı yapan bir tümör veya farklılık bu tür davranış bozukluğuna sebep olabilir çünkü bazı vakalarda böyle bir tümör tespit edilip, çıkartıldıktan sonra kişi bu tür davranışlarına son veriyor. Hatta psikopatlar için de beynin bazı bölümlerinde aktivite tespit edilmiş fakat bu aktiviteye sebep olan durum nedir tam olarak anlaşılamamış ve her iki durum da halen araştırılıyor. Ülkemizde ise pedofililerin hadım edilmesinin gündeme getirildiği unutulmamalıdır.

Kişide perdelerin kalkması diye tabir edilen ise aslında Parapsikoloji'nin konusu olan duyular dışı algılamanın bir çeşitidir. Delilik veya ruhsal bozukluk ile karıştırılması mümkündür çünkü her ikisi de benzerlik gösteren durumlardır. Hem Psikiyatrist hem de Parapsikolojik bilgisi olan uzman kişiler olmadıkça ayrımı yapılamaz ve tedaviler çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanır.

Anlatması çok karmaşık bir konu aslında ancak kısa şöyle özetleyebilirim. Kişinin ruhsal olgunluk seviyesi geliştikçe perdeler kalkmaya başlar ve kişi birçok kişinin algılayamadıklarını görmeye, hissetmeye başlar. Bu duruma en güzel örnek Hz. Muhammed'in vahiy alış sırasında yaşadıkları ve çevresinde deli olarak algılanmasıdır. Ancak burada çok önemli bir detay var şayet kişinin ruhsal seviyesi bu irtibata uygun değilse işte o zaman parazit tesir diye adlandırılan negatif enerjilere mağruz kalmaya başlar ki bu durum da halk arasında cin veya karabasan gördü diye ifade edilir.

Ülkemiz bu konuları konuşmak için daha çok yolun başında bu sebeple yurtdışı kaynaklara yönelmeni tavsiye ederim. Son yıllarda ülkemizde ise sadece Nöroloji uzmanı Sultan Tarlacı ve Dr.Sinan Canan bu konuları ölçülü bir şekilde konuşmaya ve araştırmaya cesaret edebilmiştir. Onların da yayınlarını ve araştırmalarını takip edebilirsin.

Genişletmek için tıkla ...

Parapsikoloji ile tumorun ilgisini anlayamadim.

Ayrica, Muhammedin vahiy alirken gecirdikleri yuzunden insanlar ona deli gozuyle degil, peygamber gozuyle bakmislardir. Ancak ayni seyleri gunumuzde yasamis olsaydi, psikolojide cok iyi bildigimiz rahatsizligi kendisine bildirilebilirdi...

tümerden kastı fiziksel etkenlerin düşünce yapımızda ki etkisi burada akla gelebilecek veya anlaşılmayacak şeyParapsikoloji ile tumorun ilgisini anlayamadim.gibi birşeyden farklı olarak bilinçsiz olrakmı bilinç liyiz olmalıydı bnc ani kısaca kararlarımız biz mi veriyoruz karardan kastım kapıldığımız duygulardır

Bence burada soru "kararlarimizi biz mi veriyoruz" dan cok, "biz kimiz" olmali.

Kararlarimizi tabiki biz veriyoruz. Ama biz kimiz? Ben kimim? SU anda bu satirlari buraya yazan ben miyim? Yada bu ben mi gecen gun 10 yillik arkadasina sinirlenip agzina geleni sayip sovdu? Benligim tek mi, cok mu?

Kararlarimizi tabiki biz veriyoruz, ama hangi biz.........

feelsefecii' Alıntı:

öncellikle cevap ve bilgi için saolun.ancak yazdığın ız yazıyı okuyunca timör baskısı sonucu oluşusan davranış bozulmalarına deyinmişiniz buradan bir çıkarım ile hormon ve diğer fiziksel etkenlerin ruh dünyamızdaki etkilerini nlıyoruz acaba davranışlar veya ruhsal durumlar fiziksel olaylarn yansıması mı bu sebeble yaptığımız veya yaşadığımız şeylerde tek başına suçlu sayılamayız cevap merak edeiyorum

Genişletmek için tıkla ...

Parapsikoloji ile tümörün bir ilgisi yok, Parapsikoloji'nin Psikoloji ile ilgisi var. Davranış bozuklukları, kişinin fizyolojik yapısındaki farklılıklardan kaynaklanabildiği gibi duyular dışı algılamalardan da kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda ortada bir suçlu yok aslında sadece o bozukluğu gidermek gerekiyor fakat nasıl yapılacağı kısmında Psikiyatri ve Parapsikoloji hatta Nöroloji ortak çalışmak durumundadır zaten yurtdışında da durum böyledir. Bu sebeple ülkemizde Parapsikoloji'ye gerekli önem verilmediği için hatta alaya alındığı için bir çok soru yanıtsız kalıyor. Mesela alev alan eşyalar ya da evler v.s. Parapsikoloji'nin telekinezi adını verdiği durumdur fakat bu durum ülkemizde cinlere bağlandığı için ya da evi biri yakıyordur diye her yere kamera yerleştirdikleri halde cevap bulamadıkları için anlaşılamayan olaylar olarak rafa kalkıyor.
[MENTION=561]alpine[/MENTION], peygamberin davranışları çevresi tarafından delilik olarak yorumlanmış ve bu konuda ayet de gelmiştir.

Kalem Suresi (68/1-6) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde deli değilsin, Şüphesiz sana tükenmez bie mükafat vardır.Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin onlar da...

Kişinin duyular dışı algılaması açılmaya başladığı an dünya yaşamındaki bir çok kişinin anlam veremediği davranışlar sergilemeye başlar. Bu davranışlar şayet kişi ruhsal açıdan yeterince olgun biri değilse kötü eylemlere dönüşebilir çünkü parazit tesirler devreye girer. Peygamberin de dünyaya doğduğu beden ile bu deneyimi yaşaması kolay olmamış, başta çok zorlanmıştır. Çok fazla zorlanmaması için kendisine yardım edilmiş fakar o sırada çevredekiler onun delirdiğini sanmıştır.Günümüzde de ruhsal yönden farklılık gösteren bir çok insan var. Kimisi uzaylı gördüm diyor kimisi cinler bana rahat vermiyor diyor kimisi geleceği gördüğünü söylüyor ve söyledikleri doğru çıkıyor v.s. işte tüm bunlar Parapsikoloji çok iyi bilinmeden ve bu konuda araştırma merkezleri kurulmadan ve bilim insanları tarafından araştırılmadan asla ve asla çözülemez. Dünyada bir çok büyük devlet bu konuda araştırma yaparken halen ülkemizde alaya alınması ve cinlere bağlanması içine cin girmiş v.s. gibi yorumlar yapılması şahsen beni üzüyor.Herşeyin bir cevabı var aslında yeter ki doğru yöntem ile cevap aranabilsin.

[MENTION=4889]feelsefecii[/MENTION]; bilerek yazım yanlışları yapman sinir bozucu. nedeni nedir ? diye soruyorum ama ne olursa olsun saçmalık şimdiden söyleyim

paylaşacaklarınız kendi deneyiminzi ve deneyimleriniz mi?
bunun bir çok sebebi olabilir ve farklı biçimlerde yorumlanabilir- yakın şeyler yaşadık ve yaşıyoruz; tam ve tüm çözümlemek zor ancak perdenin kalkması denmese de metafizik zorlamaların ve zorlanmaların ve enerji tüketmelerin-baskıların ve derin düşünmenin/güç tüketmenin, anlama çabasını zorlamanın bu tip getirileri olabilir ve bunların makul-mantıklı açıklamaları;
bunun dışında belki gerçek kendini örtüyor ya da zorluklarla örtüyor ve perdeliyorsa ve baskılıyorsa bunlar gelişim/öğrenme emareleridir;

[MENTION=4324]dijital[/MENTION], parapsikoloji ile ilgili, dunya ciddiye alirken ulkemizde alaya alindigini soylemissin. O ciddi enstituleri yazabilirmisin? Ciddiye alip sonucta bize ne gibi kanitlar sunmuslardir?

Parapsikoloji, benim bildigim kadariyla, hicbir ciddi kurum kurulus tarafindan ciddiye alinmaz, cunku 100 senedir uzerinde calismalar yapilmasina karsin(ki bunlarin icerisinde CIAlerden KGBlere kadar bu isi olumcul seviyede ciddiyetle yapan kurumlar olmasina karsin), elimize tek bir somut delil gecmemistir.

alpine' Alıntı:

[MENTION=4324]dijital[/MENTION], parapsikoloji ile ilgili, dunya ciddiye alirken ulkemizde alaya alindigini soylemissin. O ciddi enstituleri yazabilirmisin? Ciddiye alip sonucta bize ne gibi kanitlar sunmuslardir?

Parapsikoloji, benim bildigim kadariyla, hicbir ciddi kurum kurulus tarafindan ciddiye alinmaz, cunku 100 senedir uzerinde calismalar yapilmasina karsin(ki bunlarin icerisinde CIAlerden KGBlere kadar bu isi olumcul seviyede ciddiyetle yapan kurumlar olmasina karsin), elimize tek bir somut delil gecmemistir.

Genişletmek için tıkla ...

Detaylı ve toplu bilgiye adresinden ulaşabilirsin. Kimlerin bu konuda araştırma yaptıklarını ve branşlarını, hangi ülkede hangi enstitülerin kurulu olduğunu v.s. toplu olarak bu adreste bulabilirsin. Ülkemizde ise sesi çıkan sadece 2 doktor var onlar da Dr. Sultan Tarlacı ve Dr. Sinan Canan'dır hatta bu konu ile ilgili web sitesi de kurdular, adresi ise;

CIA ve KGB'nin yaptıkları bu işin karanlık yüzüdür fakat tabi ki Parapsikoloji ile % 100 ilgisi vardır. Yani örnek vermek gerekirse organ nakli yapan bir doktor bu işi hayat kurtarmak için de yapabilir yasa dışı yollarla başkalarının hayatını karartmak için de kullanabilir. "Metafizik İstihbarat" adı altında Rusya başta olmak üzere, İsrail, Hollanda, Amerika, Çin, İngiltere büyük ve gizli merkezlerde bir çok araştırma yürütüyorlar. Ne yaptıklarını tam olarak bilmemekle beraber pek hayırlı işler olmadığı yönünde ciddi iddialar var. Tabi ki benim kastettiğim bu tür çalışmalar değil insanlara fayda sağlamak adına bu konuların ciddiyetle araştırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konu uzman kişiler tarafından araştırılsa ve sonuçlar halka sunulsa bunun ne zararı olabilir ki? Elimize somut delil geçmemiştir çünkü ülkemizde bu konuda araştırma yapan birkaç bilim insanı var. Yurtdışında yapılan araştırma sonuçlarının hepsinden de haberdar değiliz, bilimin etik kuralları gereği haberdar olmamız gerekirken herkes bulduğunu kendine saklıyor.

Gelişmiş ülkeler ilginç ve sıradışı o kadar çok konu ile ilgileniyor ki bizim aklımızın alamayacağı her iddianın peşine düşüyorlar. Neden peki? Deli oldukları için mi yoksa bizlerden daha mı aptallar ya da bizler bilimde son noktadayız da onlar mı geriden geliyorlar?

Rusya yıllardır sana çok komik gelebilir belki ama boyutlar arası geçiş yapan bir kapının peşinde ve Çin de bu araştırmalarda Rusya'nın yanında yer alıyor. Biz gülmeye ve akıl dışı demeye devam edebiliriz. Rus bilim adamları "Avatar Project" diye bir proje ile ruhu kopyalamanın yollarını arıyorlar ve başaracaklarına garanti veriyorlar. Bu adresten inceleyebilirsin;

Parapsikoloji ülkemizde ciddeye alınmamaya devam etsin, dünya bu konuda ama gizli ama ortada olan bir çok araştırma yürütüyor ve sonuçları çoğu zaman paylaşmıyor. Niye paylaşsın ki herkesin amacı belli tüm dünyaya hakim olabileceği ve yönetebileceği bir güce ulaşmak ve hedef bu iken araştırmalar hakkında bilgi vereceklerini mi sanıyorsun?

Dünyada süper güç diye tanımlanan ülkeler bizim aklımızın alamayacağı işlere çok büyük zaman ve bütçe ayırıyorlar. Hatta SETI (Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması) yıllar önce öyle korkunç bir iddia gündeme getirdi ki sunduğu raporda dünyaya yaklaşan dev uzay gemilerinin varlığından bahsediyordu. Yine bizler ve bazı ülkeler gülüp geçerken birilerinin bu iddiayı ciddeye aldığı ve bu gemilerle gizli bir anlaşma yaptığı gündeme geldi.

Bu yazdıklarım çok sıradışı gibi görünse de bu konuları ciddiye alan ülkeler ve liderler var. Bizim ülkemizde bunun mümkün olabileceğini sanmıyorum zaten çünkü biz ilerlemiyor, yavaş yavaş şu günden çok daha gerilere doğru gidiyoruz. Bu tür araştırmalara kaynak ayıracak birileri yok sadece kişisel çabalar ile birşeyler yapılamaya çalışılıyor, o da yeterli gelmiyor.

Kendi adıma konuşmak gerekirse bana göre imkansız diye birşey yoktur. Aklın sınırlarının çok ötesinde yaşamlar ve olaylar olabilir. Farkında olmuyor olmamız gerçek olmadığı ya da bir gün gerçekleşmeyeceği anlamına gelmez.

Perdelerin kalkması işte bu ve benzeri sıradışı görünen olayların gerçekliğinin farkına varılmasıdır. Deli olarak algılanan birçok insan aslında deli değil sadece farklı düşünmektedir. Parapsikoloji çok dikkate alınması gereken bir konudur ve umarım birgün hakettiği değeri alır.

[MENTION=4324]dijital[/MENTION], insan dogasina etkisi oldugu dusunulen herseyin bilimsel yontem dahilinde ele alinmasi gerektigi gorusune katiliyorum, buna parapsikoloji dahil. Zira bu doganin bir parcasi olan insanlar olarak, parapsikolojinin uzerimizde olabilecek etkilerinden haberdar olmak icin bir grup ciddiyetini yitirmis komplo teorisyenleri yerine, bu isi ciddiyetle yapan enstitulerin mudahil olmasi bizim avatajimizadir.

Bu konuda diger devletlerin, ozellikle metafizik dalinda cok daha aktif olduklarini iddia ediyorsun. Ve bunu metafizigin varliginin bir kaniti gibi gormemiz mi gerekiyor?

Bilimsel metod, insan yapisi oldugu icin, ne kadar arindirilmaya calisilsa calisilsin, insanin on yargilarindan da nasibini (cok dogal olarak) almaktadir. Bu noktada metafizigin, bilimsel olarak arastirilmasinda en buyuk engel, insanin kendi onyargilaridir. Biz toplum olarak, bati toplumlari ile karsilastirildigimizda, on yargilarimizda rakip tanimayacak bir noktada oldugumuz icin, bizim memleketimizde metafizik gibi bir konunun bilimsel cevrelerde mutahap bulamamasi cok cok normaldir. Batida da cok fazla muhatap buldugu soylenemez, ancak bizimle karsilastirildiginda metafizik altin cagini yasiyor gibi gorunebilir tabi.

2045 Initiative in metafizik ile ilgisini kuramadim. Transhumanizm dedikleri akimin takipcisi, insanin teknoloji ile olumsuzlugu elde edebilecegini iddia eden ve bu sayede olumden korkan zenginleri yoluklayan bircok projeden birisi gibi gorunuyor.

Dunya disi yasamin da metafizik ile ilgisini kurabilmis degilim. Akli basinda hickimse dunya disinda yasamin olmadigini soylemez. Karsi cikilan sadece abartili bazi bilim kurgu teoriler olabilir.

Yani genel olarak bakarsak; metafizik arastirmalari gereklidir, ve hali hazirda da (senin de belirttigin gibi) olmaktadir. Bizim memleketimizin herhangi bir alanda dunyanin geri kalanindan daha acik fikirli olmasi zaten bizi sasirtirdi, aksini ben cok normal karsiliyorum. Su ana kadar elimize somut bir delil gecmemesinin sebebini ise, somut bir delilin ortaya cikmamis olmasi olarak goruyorum. Zira aksi sadece spekulasyon olacaktir.

[MENTION=561]alpine[/MENTION]

Avatar Projesi'nin Parapsikoloji ile alakası, Parapsikoloji'de ruh göçü / ruh transferi olarak geçen konuları esas alarak başlamış olmasıdır.

Dünyadışı yaşamın da metafizikle bağlantısı şu şekildedir; telepati, durugörü, teleportasyon, levitasyon, telekinezi v.s. 'nin bu varlıklar tarafından kullanılıyor olmasıdır.

Sonuç olarak bu tip araştırmaların sonu yok, şu aşamada da kesin konuşmak mümkün değil. Ben gerçek kabul ediyor olsam da senin de belirttiğin gibi bilimsel çerçevede kanıtlar sunulmadıkça bir anlam ifade etmeyecektir.