Dünyanın Oluşumu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Coğrafya kategorisinde fides tarafından oluşturulan Dünyanın Oluşumu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,321 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Coğrafya
Konu Başlığı Dünyanın Oluşumu
Konbuyu başlatan fides
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Nejdet Evren

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Dünyanın Oluşumu

Dünya’nın Oluşumu ve İç Yapısı

Güneş Sistemi’nin Oluşumu

Güneş Sistemi’nin oluşumu ile ilgili farklı teoriler ortaya atılmıştır. En geçerli teori sayılan Kant-Laplace teorisine Nebula teorisi de denir.

Bu teoriye göre, Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken, zamanla soğuyarak küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim etkisi dışındakiler uzay boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneş’ten farklı uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri oluşturmuşlardır.

Dünya’nın Oluşumu

Dünya, Güneş Sistemi oluştuğunda kızgın bir gaz kütlesi halindeydi. Zamanla ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, dıştan içe doğru soğumuş, böylece iç içe geçmiş farklı sıcaklıktaki katmanlar oluşmuştur. Günümüzde iç kısımlarda yüksek sıcaklık korunmaktadır. Dünya’nın oluşumundan bugüne kadar geçen zaman ve Dünya’nın yapısı jeolojik zamanlar yardımıyla belirlenir.

Jeolojik Zamanlar

Yaklaşık 4,5 milyar yaşında olan Dünya, günümüze kadar çeşitli evrelerden geçmiştir. Jeolojik zamanlar adı verilen bu evrelerin her birinde , değişik canlı türleri ve iklim koşulları görülmüştür.

Dünya’nın yapısını inceleyen jeoloji bilimi, jeolojik zamanlar belirlenirken fosillerden ve tortul tabakaların özelliklerinden yararlanılır.

Jeolojik zamanlar günümüze en yakın zaman en üstte olacak şekilde sıralanır.

Dördüncü Zaman
Üçüncü Zaman
İkinci Zaman
Birinci Zaman
İlkel Zaman


İlkel Zaman


Günümüzden yaklaşık 600 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır.

İlkel zamanın yaklaşık 4 milyar yıl sürdüğü tahmin edilmektedir.

Zamanın önemli olayları :

Sularda tek hücreli canlıların ortaya çıkışı
En eski kıta çekirdeklerinin oluşumu


İlkel zamanı karakterize eden canlılar alg ve radiolariadır.


Birinci Zaman (Paleozoik)


Günümüzden yaklaşık 225 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. Birinci zamanın yaklaşık 375 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir.

Zamanın önemli olayları :

Kaledonya ve Hersinya kıvrımlarının oluşumu
Özellikle karbon devrinde kömür yataklarının oluşumu
İlk kara bitkilerinin ortaya çıkışı
Balığa benzer ilk organizmaların ortaya çıkışı
Birinci zamanı karakterize eden canlılar graptolith ve trilobittir.


İkinci Zaman (Mezozoik)


Günümüzden yaklaşık 65 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. İkinci zamanın yaklaşık 160 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir. İkinci zamanı karakterize eden dinazor ve ammonitler bu zamanın sonunda yok olmuşlardır.

Zamanın önemli olayları :

Ekvatoral ve soğuk iklimlerin belirmesi
Kimmeridge ve Avustrien kıvrımlarının oluşumu
İkinci zamanı karakterize eden canlılar ammonit ve dinazordur.


Üçüncü Zaman (Neozoik)


Günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. Üçüncü zamanın yaklaşık 63 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir.

Zamanın önemli olayları :

§ Kıtaların bugünkü görünümünü kazanmaya başlaması

§ Linyit havzalarının oluşumu

§ Bugünkü iklim bölgelerinin ve bitki topluluklarının belirmeye başlaması

§ Alp kıvrım sisteminin gelişmesi

§ Nümmilitler ve memelilerin ortaya çıkışı

Üçüncü zamanı karakterize eden canlılar nummilit, hipparion, elephas ve mastadondur.


Dördüncü Zaman (Kuaterner)


Günümüzden 2 milyon yıl önce başladığı ve hala sürdüğü varsayılan jeolojik zamandır.

Zamanın önemli olayları :

İklimde büyük değişikliklerin ve dört buzul döneminin (Günz, Mindel, Riss, Würm) yaşanması
İnsanın ortaya çıkışı
Dördüncü zamanı karakterize eden canlılar mamut ve insandır.


Dünya’nın İç Yapısı


Dünya, kalınlık, yoğunluk ve sıcaklıkları farklı, iç içe geçmiş çeşitli katmanlardan oluşmuştur. Bu katmanların özellikleri hakkında bilgi edinilirken deprem dalgalarından yararlanılır.

Çekirdek
Manto
Taşküre (Litosfer)


Deprem Dalgaları


Deprem dalgaları farklı dalga boylarını göstermektedir. Deprem dalgaları yoğun tabakalardan geçerken dalga boyları küçülür, titreşim sayısı artar. Yoğunluğu az olan tabakalarda ise dalga boyu uzar, titreşim sayısı azalır.


Çekirdek


Yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya’nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km’ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km’ler arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım ergimiş haldedir.


Manto


Litosfer ile çekirdek arasındaki katmandır. 100-2890 km’ler arasında bulunan mantonun yoğunluğu 3,3-5,5 g/cm3 sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir. Manto, yer hacminin en büyük bölümünü oluşturur. Yapısında silisyum, magnezyum , nikel ve demir bulunmaktadır. Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastiki özellik gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür.


Mantodaki Alçalıcı-Yükselici Hareketler


Mantonun alt ve üst kısımlarındaki yoğunluk farkı nedeniyle magma adı verilen kızgın akıcı madde yerkabuğuna doğru yükselir. Yoğunluğun arttığı bölümlerde ise magma yerin içine doğru sokulur.


Taşküre (Litosfer)

Mantonun üstünde yer alan ve yeryüzüne kadar uzanan katmandır.

Kalınlığı ortalama 100 km’dir.

Taşküre’nin ortalama 35 km’lik üst bölümüne yerkabuğu denir.

Daha çok silisyum ve alüminyum bileşimindeki taşlardan oluşması nedeniyle sial de denir.

Yerkabuğunun altındaki bölüme ise silisyum ve magnezyumdan oluştuğu için sima denir.

Sial, okyanus tabanlarında incelir yer yer kaybolur.

Örneğin Büyük Okyanus tabanının bazı bölümlerinde sial görülmez.

Yeryüzünden yerin derinliklerine inildikçe 33 m’de bir sıcaklık 1 °C artar. Buna jeoterm basamağı denir.


Kıtalar ve Okyanuslar


Yeryüzünün üst bölümü kara parçalarından ve su kütlelerinden oluşmuştur. Denizlerin ortasında çok büyük birer ada gibi duran kara kütlelerine kıta denir. Kuzey Yarım Küre’de karalar, Güney Yarım Küre’den daha geniş yer kaplar. Asya, Avrupa, Kuzey Amerika’nın tamamı ve Afrika’nın büyük bir bölümü Kuzey Yarım Küre’de yer alır. Güney Amerika’nın ve Afrika’nın büyük bir bölümü, Avustralya ve çevresindeki adalarla Antartika kıtası Güney Yarım Küre’de bulunur. Yeryüzünün yaklaşık ¾’ü sularla kaplıdır. Kıtaların birbirinden ayıran büyük su kütlelerine okyanus denir.


Kara ve Denizlerin Farklı Dağılışının Sonuçları


Karaların Kuzey Yarım Küre’de daha fazla yer kaplaması nedeniyle, Kuzey Yarım Küre’de;

Yıllık sıcaklık ortalaması daha yüksektir.
Sıcaklık farkları daha belirgindir.
Eş sıcaklık eğrileri enlemlerden daha fazla sapma gösterir.
Kıtalar arası ulaşım daha kolaydır.
Nüfus daha kalabalıktır.
Kültürlerin gelişmesi ve yayılması daha kolaydır.
Ekonomi daha hızlı ve daha çok gelişmiştir.


Hipsografik Eğri


Yeryüzünün yükseklik ve derinlik basamaklarını gösteren eğridir.


Kıta Platformu: Derin deniz platformundan sonra yüksek dağlar ile kıyı ovaları arasındaki en geniş bölümdür.


Karaların Ortalama Yüksekliği: Karaların ortalama yüksekliği 1000 m dir. Dünya’nın en yüksek yeri deniz seviyesinden 8840 m yükseklikteki Everest Tepesi’dir.


Kıta Sahanlığı: Deniz seviyesinin altında, kıyı çizgisinden -200 m derine kadar inen bölüme kıta sahanlığı (şelf) denir. Şelf kıtaların su altında kalmış bölümleri sayılır.


Kıta Yamacı: Şelf ile derin deniz platformunu birbirine bağlayan bölümdür.


Denizlerin Ortalama Derinliği: Denizlerin ortalama derinliği 4000 m dir. Dünya’nın en derin yeri olan Mariana Çukuru denzi seviyesinden 11.035 m derinliktedir.


Derin Deniz Platformu: Kıta yamaçları ile çevrelenmiş, ortalama derinliği 6000 m olan yeryüzünün en geniş bölümüdür.


Derin Deniz Çukurları: Sima üzerinde hareket eden kıtaların, birbirine çarptıkları yerlerde bulunur. Yeryüzünün en dar bölümüdür.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Dünyanın Oluşumu

tüm yıldızların oluşumu ile ilgili / Güneş ve gezegenler de buna dahildir, bu gün, bilim dünyası Büyük Patlama va zamanın sıfırlandığı 14 milyar yıllık bir olgu üzerinde yoğunlaşmıştır. Atom-altı parçacıklar/kozmik ışıma/Hubble sabitesi/Işığın saniyede aldı yol sabitesi/Planck/Heisenberg ile özel ve genel görelilik teorilerinin geliştirildiği ve madde/anti-madde ile şekillennen var-oluşun açıklanmasına ilişkin gözlem ve birikim Nebula teorisinin çok ötesinde bulunmaktadır. Gerçi Büyük Patlama-nın sıfırlanan zaman olgusu evrenin sınırsız ve sonsuzluğu karşısında bir daralmayı kaçınılmaz kılsa da evrenin sürekli genişlediği bir gerçektir. Yer-yüzünün oluşumu bu oluşumun lokal bir parçası olarak değerlendirilecek olursa bu yalnızca kavrama kolaylığı sağlayacak bir bilgi olacaktır. Haritalarda yönlerin belirtilmesi gibi; oysa ki uzay-zaman eğrisinde yön yoktur ve koordinatlar vardır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst