Doğruyu Anlamak Zordur

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Siyaset Meydanı kategorisinde bilgisezgi tarafından oluşturulan Doğruyu Anlamak Zordur başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 363 kez görüntülenmiş, 5 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Siyaset Meydanı
Konu Başlığı Doğruyu Anlamak Zordur
Konbuyu başlatan bilgisezgi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

bilgisezgi

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2022
Mesajlar
98
Tepkime puanı
43
Puanları
18
Konum
Türkiye
Binlerce yıldır insanlara her şeyin yanlışını öğretmişler.
Yoksulluğu, acıyı, boyun bükmeyi, şükretmeyi kutsallaştırmışlar.
Ağalara, padişahlara, krallara, diktatörlere, patronlara biat etmeyi erdem saymışlar.
Cennetle avutmuşlar, cehennemle korkutmuşlar.
Şeyhleri, şıhları, din tacirlerini yarı tanrı yapmışlar.
Kendi celladına aşık olmayı aşkların en yücesi yapmışlar.
Sorgulamamayı, bananeciliği, karşı gelmemeyi ahlak abidesi yapmışlar.
Kendilerinden olmayan herkesi düşman sayma psikolojisi aşılamışlar.
Milyonlarca insanı öldürmeyi, mallarını, namuslarını almanın adını ilahi ganimet koymuşlar.
Bir yandan bilime karşı yapmışlar, diğer yandan teknolojiyi kullanmaya özendirmişler.
Binlerce yıldır böylesine her şeyin yanlışıyla asimile edilen insanların doğruyu anlaması zordur.
Avrupa bu yanlışı üzerinden atmak için 500 yıl uğraştı.
Rönesans, kapitalizm ve Fransız devrimleri gibi değişimler dahi daha dün gerçekleşen ikinci dünya savaşındaki kafatasçılığı engelleyemedi.
Orta Doğu, Afrika, Orta Asya gibi ülkeler, aydınlanma adına daha yolun başında bile değiller.
Laiklikten şeriata dönüştürülen İran, aydınlıktan Osmanlı karanlığına gömülen Türkiye ise daha bir trajikomik süreçte.
Binlerce yıldır insanlara her şeyin yanlışını öğreten güçler, bunun kaymağını daha önce Hawai adalarında şimdi ise Dubai'de yiyorlar.
Toplumlar da kendilerine lütfedilen yanlışları ilahi kudret eseri sayarak debelenip duruyor.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Evrensel dogrular mutlak ve tektir, bireysel dolayisi ile toplumsal dogrular birey merkezli tercihlerin sonucu ile sekillenir ve her birey ve toplum icin farkli dogrular vardir.

Dogruyu anlamak insan beyni icin cok basittir, fakat dogrunun bilgisini anlamak zaman alir.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Özne iktidar ya da otorite birey çatışkısıın evrimi.
Bu öznesizliğe evirlemeyrceğine göre (ki evrilebilir) o halde iktidarsılzık ve otoritesizliğe (geniş/yaygın yönetime yönetimsizliğe) evrilecek/ evrilebilir ya da evrilmeli umardım.
Tersinde ise öznesizliğe totalitarizme (geniş grupların tüm diğer özneleri katı yönetimi/denetimine, öznenin hiçliğine) evrilir
Aydınlama gelişim reform yarattığı varsayılan grup ve toplumlar içinde öyle... Bana göre o küresel dediğimiz dünya bunu zorunlu kılıyor.
Yan insanlığın yol ayrımı. Evrimi. İktidar ve iktidar ilişkilerinin de evrimi.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Küreselin kendisi de evrimle gelen bir süreç. Ancak bu sadece geçici bir süreç mi yoksa evrimle yaşıt olması gereken bir süreç mi, bu soruya şimdilik doyurucu bir cevap bulamıyoruz.

Küreselden şunu kastettim. "a" ülkesi (atıyorum Amerika) Amerika'yı yani kendini yönetiyor ama hem ülkenin hem dünyanın nüfus, enerji ekoloji ve göç vb uzayan sorunu var. Yani kendini yönetebilmek diğer tüm ülkelere bağımlı ya da heryeri herkesi yönetmeli. Diyelim dünyanın aşırı nüfus sorunu var, Amerikan'nın göç sorunu var. Ameirka içte bunu çözemez. Çin'li üremeyi durdurdu/azalttı ama Hindistan Pakistan Afganistan ürüyor.

Yani bu sorunları çözmek için (Hindistan Pakistan Afganistan ve) Uganda'yı ve Burundi'yi de yönetmelisin çünkü Burundi de ortalama 6,5 çocuk yapılıyor (o da dördü öldüğü halde. Evlenmek çocuk yapmak kutsal ve bereket. Ülke 3 milyonu bakmıyor haliyle göç var. Meksika Kanada sınır tutarsın.

İkinci anlamda da insan bir bütündür, ortak türdür, aynı türdür."a" ülkesi refah deneyimler "b" ülkesi çöp yer gözler önündedir. Tersi bir bakış açısından (ülkenin nimetlrinin yağmalanmasına talep olmaması göç sorunu için) refahı bölüşmeli, refahın yolunu onlara da öğretmeli ya da refah sistemini oraya da götürüp taşıyp vermelidir, bölüşmelidir.

ya da başak bir örnekte heps ibiribien dönüşecektir. Üzümü nüzüme bak baka kararması gibi ülke ülkeye baka baka aynılaşacaktır/benzerleşcektir, yani halkı talep edecektir

Bence iktidarsızlığa evrilemrzsek geniş çaplı totalitarizme evrileceğiz ya da bir kaso (kargaşa) dönemi
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Fosil yakıt bitiyor fosil yakıt bityor. 30 senedir fosil yakıt bitiyor. Ortadoğu tamamen fosil yakıt gelirine bağımlı. Ortadoğu savaş kan gölü.

Medeniyet şunu der. Fosil yakıt biterse ben enerji döngümü sürdüremem, ahırdaki hayvana bile besin yetiştiremem, ülkemi besleyemem yani tüm ödöngüm çöker..
Petrolün bittiği belgeseller vardır. Apokaliptik kıyamet senaryosu gibidir. Bu belgesellerde kimse :" Dur: İyi de Araplar onlar ne yiyecek? yapacak? demedi ve demiyor. Arap hakları petrolümüz biterse belgeseli çekip hesap yapıp yayınlayamıyor bile.

Hepimiz ,çoğumuz, dünyaya uzaktaki batıdaki beyazın güzünden bakarız..

Arab'ın Almanya'sı Amerikası olduk oluyoruz ya da olacağız mı bilmiyorum
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst