Dini Özgürlüğün Önemi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Dünyadan Haberler kategorisinde Raphael tarafından oluşturulan Dini Özgürlüğün Önemi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,496 kez görüntülenmiş, 32 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Dünyadan Haberler
Konu Başlığı Dini Özgürlüğün Önemi
Konbuyu başlatan Raphael
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan odun
M

Mantıksız2022

Ziyaretçi
Yoksa herkesin düştüğü duruma düşersin, çünkü "Kaf Lam Mim" sembollerini birileri kalem okuyor ve Alim gibi yaşıyor, birileri de Kelem okuyor veya okuyanların peşinden giderek eşek oluyor?
Hadi söyle bana şimdi "Kaf Lam Mim ve Elif Laf Mim" sembollerini nasıl okuyorsun?
Elif lam mim İbranice diye biliyorum. Doğru mu?
Kuranı-İslamı din Muhammed'i Resül olarak kabul etmek zorunda değilsin ama ret ederken meal-tefsir-rivayet denilen uydurma müktesebat üzerinden değil Kuran'ın aslı üzerinden konuşabilmelisin...
Örnek bir ayet:
"42,43. O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür; secdeye çağırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı."
Kalem 42

Buradaki "baldır" kelimesini Tefsir ve hadislerle açıklıyorlar. Bunlar olmadan nasıl açıklayacaksın?
 

Mor ve Ötesi

Boş Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
22
Tepkime puanı
1
Puanları
3
Konum
İstanbul
Elif lam mim İbranice diye biliyorum. Doğru mu?

Örnek bir ayet:
"42,43. O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür; secdeye çağırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı."
Kalem 42

Buradaki "baldır" kelimesini Tefsir ve hadislerle açıklıyorlar. Bunlar olmadan nasıl açıklayacaksın?
Ne "Elif Lam Mim" ne diğer semboller İbranice Aramice vs değildir...
Ve sizden ricam mealleri ekleyerek kurandan örnek veriyormuş düşüncesini terk edin çünkü yaptığınızın Kuran ile bir alakası yok...
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Emeviler doneminde aramice kuran
Arapcaya cevrilmistir.
1500 yil once arap ulkelerinde arapca degil aramice ve ibranice konusuluyordu.
Peki şimdi soyle bana muhammed doneminde yazilmadiysa.
Ne malum emevilerinde sahte kuran yazmadigi;
Senin hala inatla ve israrla goremedigin bir gercek var.
Orjinal kuran parsomentlerinin
Arapca degil aramice e ibranice olduğu gercegi..
 
M

Mantıksız2022

Ziyaretçi
Acin kuranı misirdan cikis bolumu var.
Ayni ayetler tevrattada var.
Tevrat ve Kuran çok farklı iki kitap, sanki farklı iki tanrı tarafından gönderilmiş gibi.
İncili söylemeye gerek bile yok. Tevrat ve Kuranla tamamen alakasız. Hatta İsa'nın ağzından yazılmış.
Bütün bu kitapların aynı tanrı veya tanrılar tarafından yazılmış olması mümkün değil.
 

Mor ve Ötesi

Boş Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
22
Tepkime puanı
1
Puanları
3
Konum
İstanbul
Tevrat ve Kuran çok farklı iki kitap, sanki farklı iki tanrı tarafından gönderilmiş gibi.
İncili söylemeye gerek bile yok. Tevrat ve Kuranla tamamen alakasız. Hatta İsa'nın ağzından yazılmış.
Bütün bu kitapların aynı tanrı veya tanrılar tarafından yazılmış olması mümkün değil.
Dostum, bu işin hakikati için ya baştan başlamak gerek ya sondan...
Baştan başlama şansımız olmadığı için sondan başlamak zorundayız ki zaten İslami Literatür "son kitap son Resul" görüşünü ileri sürer...
Sondan başladığımız da ise öncelikle Kendini Resül olarak açıklayanın şeceresi/soyu ile tebliğ ettiği bilgilerin içeriği üzerinden gitmemiz gerekiyor...
Burada yola çıktığımız da ise Ne Resuller farklı farklı soydandır ne tebliğ edilen bilgiler birbirinden farklıdır...
O nedenle objektif olarak araştırma yapmak gerekir bu konularda...
SİZE BİR ÖRNEK VEREYİM...
Bütün dinlerin içerisinde "tarikat" denilen yapılar ve kabala-havas benzeri öğretiler bütünü vardır...
Bir takım insanlar bu yapıların ve bilgilerin aslını bilir ve insiye-el verme şekli ile birbirine aktarır, gizli kalması için de ellerinden geleni yapar...
Büyük çoğunluk ise bu yapıları görünen yüzleri olarak görür ve onun üzerinden konuşur...

BİR ÖRNEK DAHA...
Dinsel metinler de kendilerinden "BİZ" diye bahseden ve bizim yaratılışımızın sahipleri olduğunu anlatan bir gurup vardır...
Bu "yaratılış hikayesi" insan oğlu ile ilgilidir...
Kitap al Calva da Melek_i Tavus "Bizi sizi yaratırken ...." diye anlatır,
Tevrat'ta "Biz sizi kendi suretimizde..." diye anlatır...
Kumran Yazıtların da Düşen Melekler "Bizi sizi ...." diye başlayan sözleri kullanır...

SONUÇ OLARAK...
Tebliğ edenlerin tebliğ ettiklerini objektif olarak incelediğimizde esas olanın dört bölüm halinde anlatıldığı dördüncü bölümlerin hep tekvin/yaratılış olduğu anlaşılıyor, bu ölçü ile hareket edildiğinde incilin tebliğ edilenlerden olmadığı ve "sembollerin işaretlenmesi" ile kitapların ana anlatımlarından uzaklaştırıldığı anlaşılıyor...
Felsefe forumları ve felsefi düşünce sahiplerinin bana göre dinlere saldırmak yerine işin aslına kafa yormaları gerektiğini düşünüyorum...
Unutmayın!!!
Evrende yalnız olmamız mümkün değil...
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Kuran'ın gerçekçi olması için değiştirilmesi emperyalist devletlerin özellikle planladığı bir oyun gibi geliyor.


Mesela bu yalan haberi ciddi ciddi yapıyorlar ki, demek ki işlerine geliyor.
Radikal islamcı teröristlerin arkasında da amerika & İngiltere olduğu zaten bilinen bir gerçek.

Ortadoğu milletleri olarak bu dinlerden kurtulmazsak bizi tamamen köleleştirmeleri çok olası.
👏👏👏👏👏✌👍
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Tevrat ve Kuran çok farklı iki kitap, sanki farklı iki tanrı tarafından gönderilmiş gibi.
İncili söylemeye gerek bile yok. Tevrat ve Kuranla tamamen alakasız. Hatta İsa'nın ağzından yazılmış.
Bütün bu kitapların aynı tanrı veya tanrılar tarafından yazılmış olması mümkün değil.
Sadece misir ayetleri degil tevrat baslangic ayeti olan kurana ilham vermistir.
Evren 6 gunde yaratildi.
Sadece tevratta ayni ayetler daha sade
Yazilmis iken kuran mealcileri ateist bilimcilerden kopy paste yapmislar ve ayetlere tirnak icerisinde.
Bilimsel ayetler koymuslardir.
Yani kissadan hisse.
Meallerin tamami diyanet mealcilerinin kendi. Bilimsel yorumlaridir.
Bu sekilde kurani modernleştirme cabalarina girselerde bizler sayesinde yaptiklari sahtekarca planlar desifre edilmiştir
 

Mor ve Ötesi

Boş Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
22
Tepkime puanı
1
Puanları
3
Konum
İstanbul
Sadece misir ayetleri degil tevrat baslangic ayeti olan kurana ilham vermistir.
Evren 6 gunde yaratildi.
Sadece tevratta ayni ayetler daha sade
Yazilmis iken kuran mealcileri ateist bilimcilerden kopy paste yapmislar ve ayetlere tirnak icerisinde.
Bilimsel ayetler koymuslardir.
Yani kissadan hisse.
Meallerin tamami diyanet mealcilerinin kendi. Bilimsel yorumlaridir.
Bu sekilde kurani modernleştirme cabalarina girselerde bizler sayesinde yaptiklari sahtekarca planlar desifre edilmiştir
De get işine saçmalayıp durma...
Meal de bilimsel değildir tefsir de..
 

Raphael

Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
189
Tepkime puanı
39
Puanları
28
Konum
Zonguldak
Kölelik zaten var da. Ben eski Tebriz'de, Semerkant'da, Kahir'de gladyatör de dövüştürüyorlardı diye biliyorum.

+ Sex işçiliği de var. Hatta İslam hukukunda geçiyor diye biliyorum.
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Ben mesela başörtüsü giyme hakkını. Başörtüsü, Burkini, Hijap, Çarşaf gibi şeylerle resmi binalara, okullara, üniversitele, polis karakoluna girme hakkını sonuna kadar savunuyorum. Ama ben aynı zamanda mesela parası olan insanların Park, resmi bine gibi kamusal alanlara inandıkları ilahların heykelini dikme hakkına da inanıyorum.



Mesela bu bağlantıda görüyorsunuz. Bazı inançlı amerikalılar inandıkları ilahın heykelini beyaz sarayın karşısına dikmişler.

Peki Türkiyedeki CUmhurbaşkanlığı sarayının önüne neden böyle bir heykel dikilmiyor? Bence dikilebilir.

Öyle bir şey mümkün olsaydı(kamusal alanda dini sembol giysi) şayet. Özgürlükler ülkesi Amerika' da bu olmazmıydı? Sahi Amerika' da aynı hristiyan örtüsü yok mu sanıyorsunuz siz? Hangi hakim, yargıç, polis, psikaytrist' in başı örtülü görev yapıyor?

Dini ve dinsizlik özgürlüğünü siz yanlış algılıyor olmayasınız?

Laik bir devlette bu mümkün değil. Ama bu ülkede oldu. Bir dinsizi karşısında gören dinli hakim, sacı sizcce ne kadar tarafsız ve bağımsız karar verebilir? Hem zaten inancının kanunları ile devletin kanunları bile çelişiyor. Görünmeyen varlıklara inanan biri sizce nasıl psikiyatri bilimi ile çözüm arayabilir? Bunlar basit örnekler bu meslekler, örnekler genişletilebilir.

İran veya bir islam devletinde bunlar olabilir. Aksi doğru ve etik olamaz. Aksine ayrımcılık olur. Adaletsizlik olur.
Siz herhangi resmi bir maçta farklı üniforma ile maça çıkabilen kişi gördünüz mü? Herkes farklı üniforma ile maça çıkmaya kalkarsa ne olur?
 
Son düzenleme:

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Basit bir soru:
Düşünce/fikir özgürlüĝü mü daha önemli ve hayati, yoksa inanç özgürlüĝü mü?

Düşünce/fikir özgürlüĝüdür daha kıymetli olan, çünkü aynı zamanda inanç özgürlüĝünü de içinde barındırır. İnanç özgürlüĝü için bunu söylemek mümkün deĝil. Bu nedenle düşünce/fikir özgürlüĝünün kıymetini öĝrendiĝimiz zaman, toplumsal barışın uzun soluklu ve saĝlıklı olması mümkündür.
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
"Gün gelecek bu ülkede başörtülü cumhurbaşkanı da olacak."

Kadın Cumhur reis oldu da başı nizami örtüsüz kusur kaldı. Şaka gibi çakma dinci. Ayrıca 20 senenin bir 5 senesini de kadın adaylarına verseydiler ya. Tutan mı oldu? Samimi olup, koysaydılar adayları seçilseydi. Mühim olan kafasının örtülü olup olmaması değil. Kafasının(beyninin) örtülü olup olmaması ayrıca!.

Evet çakma dinci ki dinci yani:

Şöyle demiş,

"sitenin havuzuna gireceğinde başörtüsünden dolayı engellemelerle karşılaşabiliyor." A. Selvi; sözde yazarmış kendisi, ön yargımı kırıp okuyayım dedim. Sonuç ortada. Önyargı değilmiş demek ki benimkisi.

Kadın- erkek/ açık -kapalı karışık havuza girebilen başörtülü dindar kadın/erkek olabileceği sanılıyor. Dini bilmiyor desek safdillik etmiş oluruz. Bu durumda gerçek(varsa tabi) dindarlar bu çakma dincilere nasıl prim veriyor olabilir?

Hülasa zırva tevil kaldırmaz.
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Eĝri oturup doĝru konuşalım...

Havuz, mavuz... hepsi bahane. Bazı erkeklerin aklında sadece tek bir şey(cinsel ilişki) olduĝu için, ellerinden gelse kadınları sadece kendilerinin görebildiĝi bir mekana hapsetmek isterler. Kendi dışında erkeklerin hep kötü(!) niyetli olduĝunu zannediyorlar.

Tarihin tozlu yapraklarına baktıĝımızda, çoĝunlukla erkekler, kadınların ne yapıp yapmayacaklarına, nasıl giyinip giyinmeyeceklerine karar vermişlerdir. Başörtüsünü kadınlar icat etmedi, bilakis erkeklerin kadınlara ve kendi cinslerine olan güvensizliĝinden kaynaklanıyor.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst