Din olmadan ahlak olur mu?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde lyng tarafından oluşturulan Din olmadan ahlak olur mu? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,764 kez görüntülenmiş, 56 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Din olmadan ahlak olur mu?
Konbuyu başlatan lyng
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan hthy

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Ahlak kavramını sosyal bir olgu ve boyuttan çıkartıp din içersinde anlam kazanması veya kazandırılmaya çalışılması insanlığın niteliklerine yapılmış bir ahlaksızlık olarak görmemek kör olmak demektir. değilmidir?
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
Ahlak düşünceye sahip olan varlığın bir başka düşünceye sahip olan varlık tarfından zedelenmemesi üzerine temellenmiş bir olgudur. Din ise düşünenler üzerine disiplinler üreten kavramdır. Din ahlakın destekçisidir.
Uygulamalardaki hatalar ise dine bağlanamaz. Kişilerle ilgilidir.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Ahlak'ın tanımına girmeyeceğim. Sadece kişilik kavramı içindeki önemini bilmek yeterli diye düşünüyorum. "Ahlak" kavramı;kişisel yaşamın huzuru ve toplumsal düzenin sağlıklı yürütülmesi için var olduğuna göre, çok önemsenmesi gereken,doğru irdelelenmeye muhtaç bir konu."Ahlak" genel olarak,hak ve özgürlüklere,bireyin kendisine ve diğerlerine gösterdiği saygı,dürüstlük,sadaket,meşrulukları kabul,helal ve hak olanı arama,sağlıklı nesiller yetişmesine ve toplum düzenine ve huzuruna katkıyı gerektirdiğinden,hiç de azımsanacak,küçümsenecek bir alanı kapsamamaktadır. Bu bağlamda bakıldığında;din(uhrevi din) kuralları ile,ahlaki kurallar örtüşmektedir. Ancak bu; kişininin dini inancı yok ise,iyi bir ahlakı da yoktur anlamına gelmez.

Aslında ahlak bir olgudur, "iyi" yada "kötü"; her insan ahlaka sahiptir. Bazılarında pek çok iyi kabul edilen özellikleri mevcutken, bazılarında işine gelenler mevcuttur.
Ayrıca ahlak bugün oluşmuş bir kavram,bir olgu değildir. İlk insanın var olduğu andan itibaren vardır. Bugüne kadar insanların psikolojik yapıları üzerinde oynanarak,zaaflar kullanılarak,"sınırsız özgürlük"kavramı gibi saçma bir olgu uydurulup empoze edilerek, toplumun genel ahlakının bozulum temelleri atılmıştır.

Konuyu baştan itibaren okudum; sokakta öpüşmenin, evli olmayan insanların yada evlilerin başkaları ile sevişmelerinin ahlak ile ilgisi olmadığı görüşleri savunulmuş. Ardından kadın-erkek eşitliği yada eşitsizliğine değinilmiş. "Sevgi" özel bir duygudur. Elbette şehvet de içerebilir. Bazı insanlar sevgisiz şehvet de duyabilirler, duygular yargılanamaz. Ancak, duyguları yaşamanın da yeri ve adabı vardır,olmalıdır. Öpüşmek,ön sevişmenin girişidir,özel bir alandır. İki kişiye aittir, yemek,içmek kadar da doğaldır, ama yeri sokaklar değildir. Evlilik;sadakatin en öne alındığı en küçük toplumu (aileyi)oluşturmanın adıdır. Evli bir insanın eşinden başka biriyle sevişmesi ne kadar dürüstlük olabilir?Dürüstlük olmadığında ahlak'tan söz edilebilir mi?

Kadın ve erkek yasalar önünde eşittir;eşit de olmalıdır.Ancak doğasal yönden çok temel bir farklılık vardır, "kadın doğrugan"dır. Ve hiç bir doğum kontrol yöntemi %100 garantili değildir. Herkes isteği ile sevişti,ilişkide bulundu diyelim;geçenlerde gazetelerde aynı gün 2 ayrı erkekten hamile kalarak ikiz doğuran kadının haberini okuduk,bu ne denli "ahlaki" bir durumdu? Buradan "zina neden haram"?sorusunu düşünmedik mi? 15-16 yaşında kızlarımız hamile kalıyor,çocuklarını ya çöplüğe bırakıyorlar,yada öldürüyorlar. Bu nasıl özgürlük?Bu nasıl "ahlak" anlayışıdır?

Ahlak'ın suç oranları ile ilişkisine geldiğimizde; tarih bilgimiz (dünyanın sosyolojik gelişimi anlamında) olmalı. Sözü edilen ülkelerde;önceleri, cinsel özgürlük adına çok erken yaşlarda genç kızların doğum kontrol hapı kullanmaya başladıklarını,bunun da zaman içinde doğurganlığı azadığını biliyoruz. Bizim kültürümüzde su ve sabun ile temizlenip gül suyu,kolonya ile güzel kokmak vardır. Ozon tabakasını delecek kadar zalim bir işleve sahip parfüm ve deodorant,sprey gibi (maalesef ben de kullanıyorum)oğanın dengesini bozan unsurları üretip,cicili,bicilemelerle insanlık alemine sunan ve bu yolla ekonomik refahını en üst düzeye getiren toplumlardan söz ediyoruz.Bunlar doğanın dengesini bozan ve doğa üzerinde hakkı olan diğer insanların sağlıklarına engel olan durumlardır ve konunun özüne inersek insan sağlığına ve insan haklarına haklarına saygısızlıktır. Ortaya bir virüs atıp, milyarlarca dolarlık ilaç pazarlayan bilim insanı kılıklı zibidiler de bu toplumlardan çıkmıyor mu?
Şimdi;haklı olarak diyebilirsiniz ki; "Biz koyun muyuz?" Evet, bazı güçlerin özgüvenimizi yitirtme çabalarının kurbanı olduğumuz için bazen 3.dünya ülkesi konumunda ve koyunumsu davranıyoruz. Çünkü; dinimizin emirlerini küçümsüyor ve aşağılıyoruz. Oysa dinimiz bize hümanist olmayı,paylaşmayı, doğayı korumamızı (kıyametin kopacağını bilseniz bile fidan dikiniz"-"yaş kesen baş kesen gibidir)emrediyor. Bunların hepsi güzel ahlakın özellikleridir. Ancak İslam alemi olarak öyle bir kaosun içine itilmişiz ki; itilmiş-kakılmışı oynuyoruz. Bunun en önemli nedeni de;dinimizi iyi tanımamamız, özgüvenimizin zayıf olması, özenti içinde olmamız,medeniyet kavramının içeriğini iyi anlayamamış olmamızdır. Sokaklarda öpüşmek, nefsimiz çekti diye istediğimizle ilişkide bulunmak medeniyet değildir.
Tüm bu düşüncelerime rağmen, dini inancı olmayan bir insanın "kötü ahlaklı",dini inancı olan bir insanın "iyi ahlaklı" olacağını savunmuyorum. Çünkü konuya ve konulara at gözlüğü ile bakmıyorum. İslamiyetin toplum düzenini ve kişisel olgunluk ve huzur içinde olmasını sağlayan tüm ahlaki unsurları tavsiye ettiğine inanıyorum, bu noktada rainbow64 arkadaşıma katılıyorum,kaoslar dinin yanlış önerileri nedeni ile değil,kişilerle ve yanlış,keyfi ve nefsani algılama ve uygulamaları ile ilgilidir.
 

turko29

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2010
Mesajlar
322
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
65
Ahlak kişisel değildir, düşünceselde değildir, Ahlak var olan toplulukta yazılı, sözsel ve anlayışlar kurallarına uyum gösterme işidir, tarih boyunca bu nedenle ahlak anlayışlarında değişimler görsekte, bu yaşamı oluşturan toplumsal güçlerin dengesi ile ilintilidir.
Basitce Örnekliyelim konu başlığına uygun dinsel bir öğe ile ele almada sanırım fayda vardır, yaşlı bir insanın 9-10 yaşlarındaki bir kız çocuğu ile ilişkisi günümüzde dinsel inancı olmayan kesimlerde gayri ahlakidir, yada çok eşlilik. Ama islami öge olarak ele alındığında sünnettir ki 4 evlilik dahada ilerisi.
Bu durum ahlaki kavram (kural) olarak Kadın erkek eşitliğini kabul eden anlayışta gayri ahlaki görünür.

Bu durumda Din olmadan Ahlak olurmu sorusuna bakıldığında Din olduğunda Ahlak kime hizmet eder sorusu daha çarpıcı olurdu derim...

Bu örneği vermekteki amaç bazı konuları daha açık ve net görmemizi sağlatmak içindir, Örneğe dönüp duruma bakacak olursak bu kuralların işlediği dönemlerde egemen yapı dinsel güçlerdedir ve onların o dönem koşullarına uygun oluşturduğu kurallardır, ve amaç toplumun bir sistem içerisinde yönetilmesine yöneliktir.

Ahlaki olmayan değerlere cezayı kadı verir, kadıya ulaşmayanlarda toplum... Bu günde durum farklı değildir Egemen yapı toplumu yönetebilmek için oluşturduğu davranış kurallarına ve geçmişten alışkanlıklara dönüşmüş kuraalara uyum sağlama alışkanlığı Ahlak kavramını oluşturur...
 

ellanore

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Dinin olmama ihtimali düşünülemediğinden ve ahlakında dinin bir gereği olduğu bilindiğinden ahlak dinle vardır diyorum ben...
 

turko29

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2010
Mesajlar
322
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
65
Ahlak toplumsal kurallardan oluşur, Her toplumun egemeni o kuralları tabana empoze eder, Yani Ahlak üst yapı oluşturumudur.
Ahlakı Dine bağlamak bir çok dini açıdanda sakıncalar oluşturur, Gelişen ve değişen yaşam yeni ahlak anlayışı ile eskiyi yargılamaya başlar ki burdada sakıncalar çok büyür.
Elbetteki Dini Rejimlerin olması ve özelliklede İslamiyetin bir yaşam biçimi olması nedeni ile kendi Ahlak anlayışlarıda olacaktır, Peki bu anlayışları kim düzenleyecektir sorusu geldiğinde farklı düşünmeler başlayacak farklı yorumlarda gelecektir, Bu durum cemaat ve tarikatlara bakıldığında, çeşitli İslami inançla yönetilen ülkelere bakıldığında ne demek istediğim daha rahat anlaılacaktır.
 

Anıl

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Zaten insan olma bilinci ahlakıda içinde barındırır. Sen hiç orasını burasını kapatmaya çalışan hayvan gördünmü?
 

trustno1

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Ahlak din olmadan da vardır. Dine ihtiyaç duymaz. En basit şekilde örnek vermem gerekirse "Sana yapılmasını istemediğin şeyi bir başkasına yapma." Toplumdaki herkes bu görüş içerisinde olursa ortada hiçbir sorun kalmaz. Din daha çok ahlakın destekleyicisidir. İnsanlara ahlaklı olmaları için (ya da ahlak kavramını açıklamak için) somut ve soyut gerekçeler gösteriyor.
 

nolan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
napıyonuz siz allasen? bu nasıl soru? bi daha görmeyeyim. ama gelmişken bir iki kelam edeyim. ikisi de icsel duygulardir. ahlak insanın toplm içinde yaşaması için bir sart gbi daha cok. din ise kendi kendine yaşayacagın bir olay. aslında söyle bi atasözü de var bilir misiniz bilmem de ' ben bilmem beyim bilir'.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
"Sana yapılmasını istemediğin bir hareketi,başkasına yapma" önermesi Hz. Muhammed' e aittir.
Aslı, "Sana nasıl davranılmasını istiyorsan, diğer insanlara o şekilde davran" mealindedir.
Bu doğrultuda bir örnekleme ise, çok anlam ifade eder.
 

frekanss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
32
napıyonuz siz allasen? bu nasıl soru? bi daha görmeyeyim. ama gelmişken bir iki kelam edeyim. ikisi de icsel duygulardir. ahlak insanın toplm içinde yaşaması için bir sart gbi daha cok. din ise kendi kendine yaşayacagın bir olay. aslında söyle bi atasözü de var bilir misiniz bilmem de ' ben bilmem beyim bilir'.

Çok şanslısın ki buradayım. Din olmadan da ahlak kuralları olur bittabi. Ne güzel demiş sevgili nolan "ahlak insanın toplum içinde yaşaması için bir sart gibi daha cok" (harf eksiğin vardı tamamladım hadi yine iyisin)
Sen bildin beyin tasdik etti.
 

trustno1

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yazdığım cümle farklı şekillerde ifade edilebilir ama içindeki fikir aynı. Bence İslam'ın insanlığa öğretmeye çalıştığı şey ahlak anlayışı. Şimdi şöyle düşünün diyelim ki Allah yok. Şimdi ahlakı tamamen dinle bağdaştırırsak dinin var olması bir anlam ifade etmiyor. O zaman din de yok olur (Allah yok olduğu için). Ahlakta dinin içinde yada iç içe dersek ahlak ta dinle beraber kaybolur. Peki bu durumun sonuçlarını düşünebiliyor musunuz? Allah'ın (bir şekilde) yok olduğu kanıtlansa bile insanlardaki ahlak anlayışı devam eder. Çünkü bu hayatın devamlılığını sağlıyor. Tanrısız, dinsiz bir evren düşünülebilir -ki düşünülüyor- ama ahlak anlayışının olmadığı bir evren düşünülemez.

Dinsiz derken de dini kabul etmeyen anlamında değil herhangi bir dinin olmadığı evren anlamında kullandım. Bunu belirtmek istedim çünkü dinsiz demenin birden fazla anlamı var. Genellikle birine dinsiz dendiğinde direk Allah'a zıt giden biri anlamında kullanılıyor ve birine bu tip hitap edilmesi canımı sıkıyor...
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
tabii ki Din olmadan da Ahlak olur. İlk - esas soru(n) Ahlak nedir? olmalı. Ahlak;Toplumsal yargılar mı bireysel ilke-ler mi......... ne?

bu meyanda...İnsana, -insanın,yargı/ilke muhalefetindeki Ahlak anlayışına- O' (kur'an- bütününde de olduğu üzre) kendi önerisini bildirmiştir. Din -Ahlak bağlamının özü budur.

gerisi!! dini veya ahlaki, bireysel/toplumsal çarpıtma ve dahi anlayışdır.

''bence''
 

hthy

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ağu 2010
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
eğer yaratıcı yoksa eğer hesap vermem gereken birisi yoksa neden ahlaklı olmalıyım yada ahlakımı neye göre oluşturmalıyım ....neden kendimi kısıtlayayım neden gücüm yetiyosa çalmayayım eğer ben iyi bir insan olacaksam bunun mükafatını görmeliyim ki kötü insandan farkım olsun.ama tanrı yoksa beni kim mükafatlandırcak...
din sadece ahlak sınırlarını belirler ve gerisini bize bırakır üstümüzde her hangi bir baskı kurmaz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst