Din Konusunda Dinsizler "Genel Olarak" Dindarlardan Daha Bilgili

ABD Dini Bilgi Araştırmaları merkezinin yaptığı bir anket, ABD'de din konusunda en bilgili grubun ateistler ve agnostikler olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre ateistler, yani herhangi bir tanrının varlığına inanmayanlar ve agnostikler, yani tanrının var olup olmadığının bilinemeyeceğini düşünenler, diğer dini görüşlere sahip gruplara göre dinler konusunda daha bilgililer.

Ankete göre örneğin Protestanların büyük kısmı, Protestan Reformu’nun öncüsünün Martin Luther olduğunu bilmiyor. Her 10 Katolik’ten 4’ü ise kilisedeki ayinlerde kullanılan ekmek ve şarabın anlamını yanlış biliyor.

Ateistler ve agnostiklerden sonra din konusunda en bilgili gruplar, Yahudiler ve Mormonlar çıktı. Ankete Müslümanlar, Hindular ve Budistler de katıldı, ancak bu gruptaki insanların sayısı az olduğu için çalışmayı yürütenler bu gruplarda genellemelere gitmediler.

Anket çalışmasına danışmanlık yapan Boston Üniversitesi’nden din profesörü Stephen Prothero, anketin insanların kendi dinleri hakkında çok az, başkalarının dinleri hakkında ise daha da az bilgi sahibi olduklarını ortaya koyduğunu söyledi.

Anket, ateistlerin bilgi seviyesi kadar eğitim seviyesinin de diğer gruplardan yüksek olduğunu ortaya koydu. Ayrıca ateistlerin, kendileriyle aynı eğitim seviyesine sahip dindarlarla kıyaslandığında da din konusunda daha bilgili oldukları ortaya çıktı.

Kaynak:

bu ülkenin en önemli sorunudur... ne mi?
resim hakkında bir ressamdan daha çok şey bilirsiniz ama fırça tutmaktan haberiniz bile yoktur...
herkesin ciddi bir müzik arşivi vardır, bilmediği parça, senfoni yoktur ancak .... nerede enstrüman... nerede... sahi nerede.... ah nerede vah nerede....
çevremde herkes müslümandır.... hani namaz.... nerde...
din kültürü çok geniştir çoğu kişinin,, bilmedikleri ayet, hadis yoktur......... nerede iman... ah nerede ah....

sorundur bu,
çünkü bilgiyi bir şeyi yıkmak için (mesela birilerini küçük düşürmek için, mesela birilerine hava atmak için) kullanıyorlar... yapmak için değil

kahrolsun abd : )

bence bu inananların kafalarında arayışı bitirip araştırmaya gerek duymayanlarla, birde körü körüne inananlar var onlar hiç düşünmemişler ve araştırmamışlar zaten, inanmayanların yada bilinmezcilerin arayışa devam etmeleriyle, bir şeye körü körüne inanamayacaklarından dolayı hertürlü dine ait bilgiyi bilme gereksinimleri doğmasıyla ve büyük bir bölümüde farkındalıkla alakalı.İnanmak ve kabullenmek daha kolay inanmayıp aramaktan.Ama diyorum ki keşke kabullenebilsem de bu saatte uyuyo olsam...

enkaz merhaba,

güzel ifadeler, katılmakla birlikte yine de diyorum ki keşke elinde fırçası olsun olmasın herkesin, resim hakkında kendi görüşü olsa,O'nu kritik etme cüreti ve de eline, en başından fırça almaya cesareti

keşke herkes, enstrüman (alet olmasa da!) çalamasa da iyi bir kulağa sahip olmakla O müziğin tınısını anlamaya ve hatta senfoniye kendinden bir ses- nefes olarak katılıp söylemeye soyunsa

ve keşke herkes hayyatın içinde O'nu okuyabilse

herhangi bir din kültürüne (gerçek anlamda) sahip olmak...?

bu ha deyince olmamıştır mutlak, hâdise de ehemmiyet vermiş ayet de okumuştur. O' ki, O kültürü aht bilip-haiz olanda zaten ondaki imandan şüphe olunmaz (en azından o merci biz değiliz) ola ki, namazı-niyazı- 5 vakit değildir de 3-Âli İmrân-191 de belirtildiği gibidir.

bizler Din ve İman söz konusu olduğunda ancak ve ancak, 75-Kıyame-2 de de belirtildiği gibi kendi nefsimizi(kınayabilir) özeleştirisinde bulunup kendi vicdanımızın hesabını yapabiliriz. 9- Hucurât-11 de belirtildiği gibi belki! daha bir hayırda iş oluştadırlar. Zannın fazlası! bir kısmı günahtır. ne dersin : )

nilüfer, hoşgeldiniz

ne arayış ne ibadet körü körüne olmaz elbette kabullenmek veya kabullenmemekten önce içindeki sese kulak ver sen ne istiyorsun.

Doğaldır ki varoluşun dinamiği Hayatı kutsar.Ve insan bilinen en ileri(düşünen) yaşamsal formdur. Düşünen-bilinçli bir insan da bilir ki, zaman ve mekansal bir çok faktöre bağlı olarak 'ömrü sürece' dahil olmuş /doğmuş ve ölecektir! (Ceset beden).

İşte bu noktada İnsanın, özü kendini ortaya koymak durumundadır(bence) Yol bellidir..Hayat yolu.Yolcu da, bu yolun Hayy ati! figürüdür. Bilinç O' figürün, hem kendisi hem üstündedir yani hem içte-niyette hem de amelde-iş/oluşta hüküm sürer. Din, Allahla kul arasındadır ve O din der ki hergüzel ad allahındır ve ben sana şah damarından yakınım.Şimdi oturup 99! ad saymama gerek yok... sen ne yapabilirsin sayayım mümkün mertebe alim olmaya çalışabilirsin kollayıcı gözetici olmaya merhametli olmaya sebatkar olmaya celal yüzün ile cemal yüzünü dengelemeye vb.

O'ndan O içindeki (öz)sesden ilham-feyz alıp, O'na ses vermelisin !.. niye ona da kendine! değil...çünkü zaten O'ndasın dünyada yaşadığın sürece de O'nun halifesi!.. ancaaak- O hayyat verende, O ezelimizden ebed/baki olanda, dönecek/dönüşeceksin bu formundan, dedik ya dünya hali!! fâni : )). yani yine dinin dediği -Allahtan başka ilah yoktur "Lâ ilâhe illâllâh". İlahlık süren doldu özüne döndün -tammam, şaka tabi ilahlık -can derdimiz yok dünyada.

hepsi...hayatı güzelleştirmek ve bu dünyayı, geleceğimizden ödünç aldığımızı unutmamak bilinci, vicdan ve sorumluluğu,kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi de başkasına reva görmemek .. hepsi bu. Kendine inan, hak-hukuk gözet yeter : ) iyi uykular dileyeceğim dilemesine de şu sözü unutma

“İnsanlar uykudadırlar öldükleri!-nefsi, kendine müslümanlığı! yendiği - zaman uyanırlar” ve (hayy ati) yaşam, uyumayanlarca- kendi! can derdine düşmeyenlerce güzelleştirilir



selam ve saygı ile

Geçenlerde gösteriyorlardı müslümanım diyen ama kuranı okumamış hatta evinde bile bulundurmayan insanları. Ateistlerin ve agnostiklerin daha bilgili olmalarının nedeni bu düşünceye ulaşmak için okuyup araştırmış olmalarıdır. Diğer dinlerin büyük bir kısmında insanlar aileleri yada çevresindeki insanlar o dinden olduğu için o dini seçmiştir yada seçtirilmiştir. O din üzerinde herhangi bir araştırma yapmaz sadece çevresinden duyduğu bilgilerle yetinir. Çevresindeki bilgilerin doğru olup olmadığıda tartışılır elbette. Bu dünyada en çok laf yiyen kesim ateistler ve agnostikler ama en bilgili ve okumuş kesimde onlar nedense, bunu bir düşünmek lazım.

İğnelemişiz, bence haksız da sayılmazsınız. Şimdi bir de çuvaldızı alsak elimize. Acaba bu şekilde bilgiye sahip olarak, inançlardan bir şekilde dayanıklı kaçış için mazarete sahip olmak hoş mu geliyor.. Düşünüyoruz bilmeden, biliyoruz emin olamadan, ve inanmıyoruz bir şeylere bir şekilde. İnancı; samimi bir şekilde irdelemek gerekir mi, biz de mi dönüp bir düşünsek?

muratssrg, teşekkür ederim.
söylemek istediğim fikir sahibi olmanın, bilmenin,, uygulamaya geçemeyince gereksiz olduğu değil aslında. tabiki fikir sahibi olmak, kültürlü olmak kişinin kendi uzmanlık alanında iyi beceriler sergilemesine yardımcı olabilmektedir. iyi müzik bilgisi ya da kültürü kesinlikle bir çok farklı alanda bakış açısını genişletir ve özgün yeteneklere imkan oluşturur. gene de insanın yoğunlaştığı, bilgi edindiği bir sanat dalında uygulamaya geçmeyişi oldukça düşündürücüdür. bir şeye ilgi duymak bu kadar basit olmamalı.
din konusunda aşırı bilgili ateistleri de hiç anlayamamışımdır. din aşk gibidir. yani aşkı bilmek için aşık olmanız gerekmektedir ve aşkınız bittikten sonra aşık olduğunuz hallerinizi hatırladığınızda kendinizden utanırsınız ya da saçma gelir o haller... insan inanmadan tanrıyı anlayabilir mi allah aşkına? bu durum sadece kitap karıştırıp araştırmakla elde edilecek bir şey değil ki... ha bir de inancını kaybedip ateist olanlar var... onlara da gülüyorum : ) evliliğin üçüncü yılında aşkını kaybetmiş çiftler gibi şikayet edip duruyorlar bunca yıl kandırıldık diye...
eleştirim bilgisini bir şeyleri yıkmak için kullananlaradır.
bir avuç toprağa on tane tohum dikmek, tohumları çürütür. elinizde bir fırça tutmadan istediğiniz kadar resim bilin, bilginiz bir süre sora dönüşecektir ya da çürüyecektir bu müzik için de geçerlidir, heykel için de din için de ....

bilmukabele ,teşekkür benden

aramaya inanmak!

haydin rastgele, diyeyim ve noktayı koyayım ben : )

Tarih geçidi..