Dil Felsefesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Disiplinler kategorisinde faust tarafından oluşturulan Dil Felsefesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,642 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Disiplinler
Konu Başlığı Dil Felsefesi
Konbuyu başlatan faust
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Nejdet Evren
F

faust

Ziyaretçi
Dil felsefesi, dilin varlık-yapısı ve bu varlık-yapısının başka varlık-alanıyla olan ilgisini, dilin hayatla ve sübjektif-sferle olan bağlarını ve dilin insan için taşıdığı anlamlar üzerine araştırmalar yapan felsefe dalıdır.

Yüz yıllık bir geçmişi vardır ama dil eski çağlardan beri filozofların ilgisinin çeken bir konu olmuştur. Yunan dünyasında adlarla adlandırılan nesneler arasındaki ilişki önemli tartışma konularında biridir(1). Felsefe tarihinin dille ilgili en eski tartışması olan bu tartışmada bir taraf, bu ikisi arasındaki ilişkinin doğal olduğunu, adların adlandırdıkları şeylerin özünü yansıttıklarını, bunu da adlandırdıkları şeyleri sesler aracılığıyla taklit ederek yaptıklarını ileri sürer. Felsefe tarihinde Pythagoras'a kadar geri götürülen bu doğalcı görüşe karşılık, Demokristos'a kadar götürülen karşı görüş uylaşımcılık, bu ilişkinin uylaşımsal olduğunu, adların nesnelere rastgele verdiklerini ileri sürer. Platon'un Kratylos(2) diyalogunda ayrıntılı bir biçimde işlediği bu tartışmanın arkasında, aslında, Eskiçağlardan bugüne sürekli sorulan bir soru vardır: Dil ile dünya arasındaki ilişki nedir? Aristoteles ile Ortaçağ filozoflarının düşünmenin yapısını, Aydınlanma dönemi filozoflarının bilginin kaynağını ve bilme yetisinin sınırlarını araştırırken değişik biçimlerde sordukları soru bundan başka bir soru değildir aslında(3).

Ne var ki, Eskiçağdan 20. yüzyılın başlarına dek, Frege ile Russell'ınkiler içinde olmak üzere, yapılan bütün araştırmalar, doğrudan doğruya dilin yapısını anlamak için yapılmış araştırmalar değildir. Dolayısıyla onları dil felsefesi araştırmaları görmek görmek yanlış olur. Doğrudan doğruya dilin kendisinin bir sorun olarak görülmesi Frege ile Russel'ın çalışmalarının, felsefenin dili konu edinen ayrı bir alanı olarak dil felsefesinin doğuşu ise Ludwig Wittgenstein'ın ilk dönem çalışmalarının bir sonucudur.

Dil felsefesinin yüz yıllık kısa tarihinde yanıtı aranan iki ana soru vardır. Bu iki ana soru filozofların dil felsefesi tarihi içinde ele aldıkları iki ana soru olma ötesinde, dil felsefesinin iki ana sorusudur. Bryran Magee'nin bakışıyla(4), dil kullanıldığında karşımıza çıkan iki uçtan, yani üzerine konuşulan dünyayı gösteren 'özne' ucundan çıkan iki ana sorudur bunlar. Tarihsel olarak bakıldığında başlangıçta(5) ele alınıp yanıtı verilmeye çalışılan soru 'nesne' ucundan çıkar ve felsefe tarihinin o eski bildik sorusunu sorar: Dil ile dünya arasındaki ilişki nedir? Ancak bu sorunun yanıtını arayanlar bununla yetinmezler, bir de ikisi arasında kurdukları (ya da götürdükleri) ilişkiden bir anlam kuramı türetirler. Frege ile Russel, ilk dönem çalışmalarıyla Wittgenstein, başta Carnap olmak üzere mantıkçı pozitivistler, günümüzde Willard van Orman Quine ile Donald Davidson bu çizgide ürün veren kişilerdir(6).

Dil kullanımında 'özne' ucundan soruya gelince, bu 50'li yıllarda sorulmaya başlayan, dilsel davranışın nasıl bir davranış olduğu sorusudur(7). Dilin kullanım yönüne dikkat çekmesi ve dili bir insan davranışı olarak incelemenin öneminin vurgulaması bakımından ikinci dönemindeki Wittgenstein ile de ilişkilendirilebilecek bu çizgi, dil ile dünya arasındaki ilişkinin ne olduğu sorusunun yanıtını aradıkları bu sorunun bir parçası olarak görür ve dilin dünyasıyla ilişkisini, dilse davranışı yöneten kurallarının belirlediğini ileri sürer. Bu çizginin önemli bir özelliği de dilsel davranışı yöneten kuralları ortaya çıkarmaya yönelik araştırmayı, anlam sorunun çözümüm olarak görmesidir. John L. Austin ile John R. Searle bu çizgide yer alan kişilerdir.

KAYNAKLAR

1. Bu, Eskiçağda yalnız Yunanlı filozların değil, Hintli dilbilimcilerin de önemli tartışma konusundan birdir. Eski hint dünyasındaki bu tartışmanın kısa bir özeti için bkz., Johannes Bronkhorst, 'Language, İndian Theories of' Edward craif (yay.), Rouledge Encyclopedia of Philosophy (Londra- New York: Rotledge, 1998), VIII. cilt, s 379-384

2. Diyalogun iki ayrı çevirisi vardır: Suat Y. Baydur çevirisi (Eflatun, Kratylos. İstanbul: Maarif Matbası, 1944) ile Teoman Aktüel çevirisi (platon, Diyaloglar 1. İatanbul: Remzi Kitabevi, 1982; 189-260)

3. Eskiçağdan 19 yüzyılın sonuna kadar felsefe tarihindeki bütün bu gelişmelerin ayrıntılarına toplu bir bakış için özellikle bkz., Norman Kretzmann, 'Sementics, History of', Paul Edwards (yay.), The Encylopedia of Philosophy, (New York: Macmillan Comapany and Free Press, 1967), VII. cilt, s 358-406. Ayrıca bkz., Christopher Shields, 'Language, Ancient Philosophy of'; Zoltan Gendler Szabo, 'Language, Medieval Theories of', Edward Craig (yay), Routledge Encyclopedia of Philosophy (Lodra-Nwe York: Routledge, 1998), VII. cilt, s 356-361;371-379:389-404.

4. Bkz., B Magee, Yeni Düşün Adamları, s 289.

5. Frege'yi başlangıç alırsak 19. yüzyılın sonunda, Wittgeinstein'ı başlangıç alırsak 20'li yılların başında.

6. Türkiye'de de Teo Grünberg Anlam Kavramı Üzerine bir Deneme(Ankara Üniversitesi DTCF Yayınları, 1970= başlıklı yapıtıyla bu çizgide yer almaktadır.

7. Dili bir kavrayış olarak alıp çözümlemek ne ilk kez 50;lerde yapılan bir şeydir, ne de yalnızca felsefecilerin yaptığı bir şeydir.Söz gelişi 30'lu yıllarda dilbilimci Leonard Bloomfield,, 50'li yılardaruhbilimcicharles Osgood da bunu yapar. 40'lı yıllarda da felsefeci Charles Morris ile C. L. Stewanson'un yaptığıda budur.Ancak 50'li yılarındaki sözü edilen çözümlemelerle bütün bu anılan kişilerde karşımıza çıkan çözümlemeler arasında önemli bir fark vardır. İlk sözü edilen çözümlemelerde dil herhangi bir davranış olarak değil, kendine özgü yapısı olan bir davranış olarak alınırken, ikinicilerde dilsel davranış ruhbilimin o bilinen klasik davranış modeline indirgenerek uygulanaran ve tepki kavramlarıyla açıklanmaya çalışılmaktadır. Bkz, William P. Alston, The Philosophy of Language (Englewood Cliff, N. J.: Prentice Hall, 1965), s 25-31; Arda Denkel, Anlamın kökenleri (İstanbul: Metis Yayınları, 1984), II. Bölüm.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Dil Felsefesi

Bu konuda Russell ekolünden Noam Chomsky'nin Eğitim ve Demokrasi konusunda açılımlarını da dip not olarak belirtmek isterim.

Dil Felsefe-sinin insan ve özgürlük ile sıkı bir ilişkisi vardır.

saygılarımla...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst