Bana bir kimya profesörü "Dünya fizik kurallarına uyar ama fiziğin dili de matematiktir." demişti. Yani bazı gerçekleri kabul etmek gerek. Bir kimyacı, diğer bilimlerin önemini kabul edebiliyorsa, dilin felsefe için olan önemi de kabul edilmelidir.Dil hiç şüphesiz düşünce açısından oldukça önemli.Ama felsefeyi dile indirgemek felsefeyi öldürmek demektir.
Buradaki "rahatsizlik" tan ne algilandigina bagli. Sonucta qua felsefesi algisi zaten bu bilissellik temelinde verilenin verildigi gibi algilanamadiginin farkina ve bilincine varir ve buna meydan vermez. Ayrica bu meydan vermeme sadece verileni degil; alinani da kapsar.Sayın evrensel-insan, insan düşündüğünü tam olarak ifade edemiyorsa,yani aslında anlatmak istediğiyle onu dinleyenler o kişinin anlatmak istediğinden başka şeyler anlıyorsa bu düşüncesini aktarmaya çalışanın bir rahtsızlığı mı vardır.?