Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,974 kez görüntülenmiş, 149 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrının (olup) olamayacağını anlamanın/kavramanın kesin bir yolu yok mu?

Bu kesin bakış. Kendi bakışına güven. Bakış ve bilişindeki kesiniliğe önce güven. Kavrayacak olan sensin. Bunu bir aracının dilsel aktarımları sağlayamaz. Ne kadar uzun ve çok şey yazıldığının önemi yok. Varoluşumuz başlangıçsız ve bitişsizdir. Tersi bizi yok kılardı. Bu çok açıktır.

Bizi yokluktan varlığa katacak tanrı mümkün değil. Ezeli bölünmemiş tamlık olarak varolmalı ve (bu halde kendi sonsuz olmalıdır ki) o halde ilk hareketi, yaratmasının/eyleminin başlangıcı bulunamazdı (ya da zaten biz o olurduk başka bir şey, tanrı olmayan hiçbir şey, bulamazdık). Bu bizi yine aynı sonuca götürür. Sonsuzduk, öncesizdik. Tanrıyı sınarken bile ezeliyeti ve tanrının var olamayacağını bulacaktık.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrı yoksa ne var?
Sonsuz varoluş var. Biz varız.

Bunu anladığına emin misin?
Ne farkeder.

Ne yapmalıyız?
Çözmeliyiz. Bilmiyorum..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrının olamayacağını farketmenin -anlamanın- değişik, kolay ya da felsefik olmayan yolu yok mu_?

Bulan varsa haber versin . Bilmiyorum.
Böyle bir şey olsa bugüne kadar bulunmuş olsa hepimiz farkederdik ve mutlakları yaşardık değil mi_? Tüm insanlar uzlaşırdık. Tamam kolaymış bakın galiba yok derdik. Bunu istiyor muyuz?
En basiti her gün göksel bir varlık için ibadet sürdüren insanları düşün. Yarın onlara ne derdik? 40 ya da 60 senedir bunu sürdürüyorsunuz ama şimdi şunu keşfettik. Bakın size de aktarıyoruz hemen anlayacaksınız. Daha önce aklımıza gelmedi, düşünemiyorduk. Şimdi düşünebildik. Bilmiyorum varoluş bir bulmaca gibi.

Bu herkes için farklı pratikler olabilir. Düşünün. Yol arayışı yol çıkarır. Değişir. Sonsuz yol olabilir (herkesin kavrama yolları farklıdır) ve olmayabilir de ama düşündüm de rahmetli dedeme 60 sene boşuna ibadet etmiş olabilirsin demek istemezdim o halde bak eklemlerin kireçlenmedi diyecektim.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrının olamayacağını farketmenin -anlamanın- değişik, kolay ya da felsefik olmayan yolu yok mu_?

Tanrıya empati yapın.

Evrenler yaratın ve küçücük bir dünyadaki insanlara kutsal kitaplar gönderin ve onlar için cehennem hazırladığınızı bildirin.

Daha güçlü/farklı ,sonsuz ilahi adalet yolu buurdum ki oraya da varamıyorum.

Zamansız ve sonsuzsam sonsuza kadar nasılsam öyleyim/değişmem ve kendimi nerede ne zaman farkettim? yaratabuldum? Bulamam ki! Hep işlerin içindeyimdir. Ben olmayan yoktur ve olamaz. Sonsuz saltım ben ve bölünmedim, çoğalmadım o halde ? Sonsuz değişmem ki ezeliyim.

Zamanda bir zamanda kendimi tanıyıp bölemem.

Bir kere varetme yoketme, var yok kavramlarını bir kafada geliştirin. Tüm herşeyi yoketsem boşluğu kalır. İçinde ben mi varım? Tanrı olarak? Herşeye nereden nasıl karışıyorum.? Yukarıda bir yer de oturuyor muyum? Kitap göndermek için gezegen arıyorum. Ondan önce peygamber yolluyorum.

Doğaya işaretler koyarım. Böyle onlara çaktırmadan yaparım. Peygambere peygamber olduğunu bildirmem de bildirdiğimi bildiririm, onun içsesine katılırım. Beni farkedemez bunu sağlarım. Onun kişisini uyutur, ger çeker diğer insanlara söyleyeceğimi söyler işimi görürüm. Bir şeyler bulurum, uydururum.

Tanrı benim kadar düşüenmiyor mu?

Ben yukarıdan karışacaksam onlar nasıl özgür? Özgürlerse ,seçimleri varsa nasıl ben yarattım?
Kendimi kattım. Kendimi kattıysam onlar ben değil mi?
Yarı ben yarı tanrı mı? Ben olmayanı nereden buldum ona kattım ezeliyim ya, tek/hep/sonsuz ben varım ya?
Kendimi yakar mıyım? Kendimi içine kattığımı yakar mıyım?

Cehennem düşüncesini karadelik gibi bir izdüşüm olduğunu ve bir silinme parçalanma düşüncesi olduğunu ve bunun evrensel imge karşılığı olabileceğini ama aynı zamanda insan varlığına uygulanan bir korkutma zorbalıkta olabileceğini düşünürüm.

Cehennem tanrıya inanmamamız için tek başına yeterli sebeptir. Cehennemi onaylamıyorum.

Şimdi gerçek zorba/kötü bir baban olsun ve kültür sana büyüğe karşı gelinemeyeceğini öğretmiş olsun ama incitiyor ve büyüyorsun .Bir gün cehennemli tanrıların bizim tanrılarımız olamayacağını anlarız, kalpten anlarız. Zorba tanrı olur mu? Böyle bir şey varsa ona karşı gelebilecek kadar büyümüş güçlenmiş oluruz ve bunu onaylayamayız. Tüm bu mücadelelerden sonra daha önce su taşıdığın bidonun her yerinin delik ve içinde hiç su olmadığını farketmek gibi eski öğretinin her yönünün delik ve içinin bomboş olduğunu farkederdin. Her parça da. Din kafanda organize yıkılır, tuttuğun her parça uyumsuz gelir sonra. Hiç biri varoluşun yap-bozuna uymaz gelir ve hiç endişe etmezdin Acaba var mı yok mu? Emin olurdun merak etme ve senin andına cehenmem kuşkusu duyan arkadaşları da henüz kalbi güçlenmesi ve biraz daha öğrenmesi yolalması gerekenler olarak alırdın. Onlara anlayış gösterirdin ve inançlarına saygı duyardın ta ki bireysel alandan çıkarmayıp toplumsal baskı şiddet aracı haline getirmezse... Getirirse orada onunla da savaşır, laf anlatır, dener, özgürlükten taviz tabi ki vermezdik.

Zorba tanrı olur mu?

Bir gün gelir bir zorbaya boyun eğemez olursun, özgürlük dolarsın, tanrı oracıkta aklından sıvışır gider. Hemen oracıkta ondan sonra artık cüzdanı/aklını yankesicilere/dolandrıcılara kaptırmayan akıllanmış gibi hissedersin. Tanrıyı aklından sıvışmış, bir daha oraya uğramayacak yankesici gibi hissedersin.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Siz insanlar

Dinleriniz ve bilimleriniz ortak atadan türediğinizde hemfikir. Yani size göre bile soysuz soyunuz boysuz boyunuz ortaktı. Hakeza böyle olmasın çoklu genetik kombinasyonun karması olun yine de tüm genetik yapınız tüm birbirinizle çaprazlanmıştır. Hiç bir safkan ya da farklı ırkınız yoktur. Ülke adlarınız ve sınırlarınız çoğunlukla dil, kültür ve din ayrışmasından gelir. Bunun bile nasıl olup başladığı ve geliştiği muğlak. İyi bakılırsa içinizde hiç bir farklı ya da üstün topluluk olmayacağı -benzer insanlar olduğunuz- görülecekti.

Neden bölündünüz ve ayrıştınız?

Ne diye ırk/soy iddiaları üretiyorsunuz?

Dinleriniz ya da ülke ve ırk adlarınız sizi diğerinden üstün/altın ve farklı yapmayacak/yapmaz.

Ne diye ayrıldınız_?
Dineri neden bölünme/ayrışma aracı kullandınız?_

Dinleriniz ya da sahte milliyetleriniz neden birbiriyle savaşıyor ve çatışıyor?

ve neden birbirinize savaşıyorsunuz? Alıp veremediğiniz nedir?

çünkü üstünlük taslıyorsunuz çünkü üstünlük taslıyorsunuz

Din, ırk/soy, kültür ve millet ve medeniyetlerinizin ya da topluluklarınızın diğerinden üstün olduğunu iddia etmeyi, birbirinize üstünlük taslamayı, kesin ve durdurun.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İfade özgürlüğü bir düzmece ya da yaygın bir yalan ve palavra ve sürü ahlakı realite.

İfade özgürlüğü için savaş, bunu savunma ve bu özgürlüğü kendi üretim çabası yoluyla sağlama dışında, bazı şeylerin ifadesinin, hiç bir zaman açıktan yaygın toplumsal ifade özgürlüğü olmadı ya da bu toplum tarafından bir hak olarak sağlanmış ya da tanınıyor da değildi. Pek çok düşünce ana akım resmi kurum ve medyanın gündemi değildir ve uygun olmayan toplumsal alanda oradaki grubun/sürünün işine gelmeyen şeyleri söylediğinde sosyal zorbalık diz boyudur, her şey her gruba kimi şey kimi insana söylenmez, o durumlar da iletişim kapalı -imkansız ya da sadece bir boğuşma görünümünde olacak.

İnsanın sosyal hukuksal -cari- realitesi söylediği ya da olduğunu belirtip sandığı düzlem ya da düzeyde değil o halde defacoto duum bir noktada cari olana her anlamda eşitlenecektir.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İfade özgürlüğü bir düzmece ya da yaygın bir yalan ve palavra ve sürü ahlakı realite.

İfade özgürlüğü için savaş, bunu savunma ve bu özgürlüğü kendi üretim çabası yoluyla sağlama dışında, bazı şeylerin ifadesinin, hiç bir zaman açıktan yaygın toplumsal ifade özgürlüğü olmadı ya da bu toplum tarafından bir hak olarak sağlanmış ya da tanınıyor da değildi. Pek çok düşünce ana akım resmi kurum ve medyanın gündemi değildir ve uygun olmayan toplumsal alanda oradaki grubun/sürünün işine gelmeyen şeyleri söylediğinde sosyal zorbalık diz boyudur, her şey her gruba kimi şey kimi insana söylenmez, o durumlar da iletişim kapalı -imkansız ya da sadece bir boğuşma görünümünde olacak.

İnsanın sosyal hukuksal -cari- realitesi söylediği ya da olduğunu belirtip sandığı düzlem ya da düzeyde değil o halde defacoto durum bir noktada cari olana her anlamda eşitlenecektir.

Örneğin ifade, vicdan, kanaat özgürlüğü anayasal belirli tanımlı haktır ancak toplumsal alanda (internette gizli rumuzlar dışında) dinsiz ya da tanrıtanımaz oluşu neredeyse açıklayamazdık. Toplumsal ayrımcılık, damgalama ve dışlama hatta insan dışılaştırma sebebi olabilir.

Bazı şeyleri internette bile açıkllarsın ama açıklayamazsın. Doğu batı, eğitimli eğitimsiz farketmiyor en gelişmiş toplumda bile açıklanamaz şeyler olduğuna tanık olacaktık. O halde ifade özgürlüğü nerede?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yıl 2023. Her yer roketler, füzeler ve ağır silahlar ve bunları taşıyan milislerle dolu. Özellikle ortadoğu. Nükleer silahlar bir yana yıkımları küçük olsa da artık hava savunma sistemlerince önlenemez sesten hızlı füzeler var.
Ortadoğu dinlerinin kana susamış kan ve savaş tanrısı, kan istiyor.
Lanet mitler, kitle belleği ve armageddon gerçekti.
Muhtemel durdurulamaz bir şekilde yarı üçüncü dünya savaşı ve küresel kıyamete gidiyor olabiliriz.
Muhtemelen savaş yaygınlaşacak ve kaos genişleyecek ve bir mucize dışında tüm analizlerim bunu işaretledi.
ABD ve İsrail, sosyo-kültürel, politik, ekonomik, askeri farketmiyor küresel düzeyde dönüştürülmediği, yönetilemediği, yenilemediği, önlenemediği ve ya da yokedilemediği sürece varoluşumuz tehdit altında ya da hiçlenmiştir . Diğer durumda kılavuzu karga olanlar gibi burnumuz savaştan çıkmayacak ve kurtulamayacaktır.
Savaş başladı, bitmeyecek.
Yaygınlaşmış savaş ya da ateş en nihayetinde üreticilerinin evine sıçramalı.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
'Bilim' bir tür ideolojidir.

ya da genişletirsek/genişletseydik

Bugünkü haliyle bilim (kavramsal olarak) bir tür yeni kentli (küçük burjuva) ideolojisidir. Doğa, insan, doğal bilgi/bilgelik ve açıkçası bilinçle bağları kopmuş/koparılmış, apartmana tıkılmış izole yeni plastik insanın ideolojisini/bilgisini ya da tam da bu sınıfa yeni geçen/atlayanların yakın olarak sonradan görmeliğini temsil ediyor.

Küçük burjuva için bilim; alt sınıfların parayla sınıf atlaması gibi bir tür bilgiyle sınıf atlama bilinci ve kültürel değişim olarak yeni sınıfını ve aidiyetini temsil eder.

Kavramın, ideolojik, dilsel, tinsel kullanımı her türden buram buram sonradan görmelik dolu..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Fındık fiyatının ayağı üzerinden Asgari Ücret Üzerine

Aşağıda son 5 yıl için yıllara göre fındık fiyatı ve asgari ücret yer alıyor.

Yıllar Fındık Fiyatı Asgari Ücret
2019 - 17 TL - 2.000 TL
2020 - 25 TL - 2.325 TL
2021 - 30 TL - 2.825 TL
2022 - 55 TL - 4.250/5.500 TL
2023 - 85 TL - 8.500/11.400 TL

--

Bir ton fındığın ederi kabaca yaklaşık 1 yıllık asgari ücrete yakındı. Şu an eski alım gücüne göre Eylülde 160-180 TL bir fiyat beklentisi olması lazım. Fındık 2,5 -3 dolar seviyesinde yaklaşık fiyatlandırılıyor ve Eylül ayı için dolar beklentisi sanırım 40 TL düzeyi. Bu işte bir gariplik var. Fındık çiftçisinin Eylül de iktidarla maçı olacağı kesin. Piyasa koşullarına göre gelirlerinin dörtte birini kaybetmiş olabilirler.

Yukarıda örneklediğim şey süt satanı, yağ satanı, tarım işçisi, genel tarım çiftçisi herkes için benzer olmalı.

Markette zeytinin fiyatı yaklaşık 1 kg fındığa yakın olurdu. Gündelikçi yevmiyelerini asgari ücret çekip çeviriyor. Nereden baksam tutarsızlık.

Asgari ücret önceki 6 aya göre %50 önceki 12 aya göre %100 artmış ve tarihi 570 dolar seviyesini görmüş görünüyor.

Asgari ücrete 12 aylığına bir kerelik zam yapmanın saçmasapan bir şey olduğunu düşünüyorum. Zammı üçe bölecek yerde 1'e düşürdüler. Ocakta ürün ve hizmetleri bu işçilik fiyatı fiyatlandıracak ve bu rakam geçmiş yıllara nazaran temmuzda ulaşılması gerekecek rakam. Her şey saçma.

Bir olasılık diyorum belediye seçimlerini önemsiyorlar ve İstanbul ve Ankara'yı geri istiyorlar ama memleketin ayarlarıyla bu kadar oynanmaz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst