- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 6 Ocak 2011
- Mesajlar
- 118
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 85
Dante’nin Divina Comedia’sını, onu öğrendiğim Lise yıllarından beri merak ederdim. Aşağıdaki bilgiler, Rekin Teksoy’un İtalyancadan yaptığı çok başarılı şiir tarzında çevirisinden alınmıştır. Sizinle paylaşmak istedim.
Daha fazlası için:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Dante Alighieri ( 1265-1321), İtalyan Rönesans edebiyatının başta gelen isimlerindendir. T.S.Eliot: “Dante ile Shakespeare dünyayı aralarında paylaşır; bu iki ada eklenecek üçüncü bir ad yoktur”, der. Floransa’da dünyaya gelmiştir. Orta halli bir ailenin çocuğudur. Büyük dedesi Haçlı seferlerine katılmış, soyluluk unvanı almış, ama 1147 yılındaki çarpışmalar sırasında ölmüştür.
Dante’nin yaşadığı yıllarda İtalya’da feodalite ortadan kalkmış, yerini cumhuriyetler, krallıklar, senyörlükler, komünler almıştır.
Luxembourg kontu VII nci Henri’nin imparator olmasını (1309), Dante sevinçle karşılar; ona göre VII nci Henri, insanları yeryüzünde mutlu kılmak için uğraşacak, papa da insanları öteki dünyada sonsuz mutluluğa hazırlayacaktı. Bu şekilde Dante’nin özlemi olan din işleriyle dünya işleri birbirinden ayrılacaktı. Ama öyle olmadı: VII nci Henri’ye tacı, papalığın merkezi San Pietro kilisesi yerine San Giovanni in Laterano kilisesinde papa yerine kardinaller giydirdi, “Gaskonyalı papa VII nci Clemente, soylu kral VII nci Henri’ye ihanet etmişti”; imparator’un Roma dönüşü Siena’da hastalanıp ölmesi (24 Ağustos 1313) Dante’nin umutlarını sona erdirdi.
Floransa’da, sürgünlerin geri dönmesi için karar alınmıştı (1311), ama bağışlananlar arasında Dante’nin adı yoktu. 1315 Mayıs’ında Dante için de af çıkarıldı. Dante çok sevdiği kentine dönmek istemedi. Bunun üzerine Floransa’da aynı yılın Eylül ayında Dante için bir kere daha ölüm cezası verildi. Dante ömrünün yirmi yıla yakınını sürgünde geçirmesine rağmen verimli bir yazardır.
Dante, karısı Gemma’dan başka birçok kadınla gönül ilişkisi kurmuştur. Bunların arasında, yaşamı boyunca büyük bir tutkuyla sevdiği, yaşamını yönlendiren kadın Beatrice’dir. Simon de Bardi ile evli olan Beatrice’nin ölümü Dante’nin yaşamına mistik bir yön verir.
Dante’nin en önemli eseri Divina comedia’dır ( İlahî komedidir, 1307- 1321). Eserde Toscana lehçesi kullanılmıştır.
İlahî komedi Cennet, Âraf, Cehennem olmak üzere üç bölümde ele alınır, 14 233 dizelik, düşsel, İtalyan dilinin en uzun şiiridir.
Dante’ye, Cehennem’de ve Âraf’ta büyük Latin şairi Vergilius rehberlik eder. Araf’ın tepesinde, Vergilius yerini Beatrice’ye bırakır. Vergilius inançsızlığından dolayı Cennet’e girememiştir.
Gezi 7 Nisan 1300 Perşembe gecesi başlar, 14 Nisan 1300 Perşembe günü sona erer.
Dante evreni Polemius’un tarzında tasarlar: Dünya evrenin merkezidir. Dünya dönmemekte, yerinde durmaktadır. Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter, Satürn, bu yedi gezeğen Dünya’nın çevresinde dönerler. Gezegenler iç içe geçmiş yedi gök içinde döner. Yedinci gökten sonra gelen sekizinci gökte, dönmeyen, yerinde duran yıldızlar vardır. Göğün dokuzuncu katında, gezegenlerin dönmesini sağlayan ilk Devindirici yer alır. Onuncu kat en üst kattır, orada Meryem, Beatrice gibi tanrının sevgili kulları “kutsal bir gül” oluştururlar.
Dünya kuzey yarı küre ile güney yarıküreden oluşur. Güney kutbu dünyanın en üst noktası, kuzey kutbu ise dünyanın tabanıdır. Kuzey yarı kürenin ortasında Kudüs yer alır. Lucifer’in gökten düşerek açtığı çukur olan Cehennem ’in girişi Kudüs’ün altındadır. Güney yarıkürenin ortasında bir ada yer alır. Bu adanın üstünde, Cehennem çukuru açılırken, çıkan toprağın oluşturduğu Araf dağı bulunur.
Dante’den önce, Homeros, Vergilius, Sens piskoposu Audrade, Hamburg piskoposu Ranbert, İslam dünyasından Muhyiddin ibni Arabi de bu konuya değinmişlerdir. Dante ise ortaçağ kaynaklarından, mitolojiden, kutsal metinlerden yararlanarak düşsel öteki dünyayı şiirle anlatmıştır.
Kilise, önceleri öteki dünyayı Cehennem ve Cennet olarak tasarlarken 1274 yılında Lyon’da toplanan ikinci konsül Cehennem ile Cennet arasında bir de Araf’ın bulunduğu ilkesini benimsemiştir.
CEHENNEM
Dante’nin İlahi Komedisinde Cehennemi anlatan mısralardan bazı örnekler. Dante’nin Usta dediği, ona Cehennem'i ve Âraf'i gezdiren şair Vergilius’dur.
…
Usta, dedim, ne olursun
söyle! Yeryüzü nimetlerini elinde
tutan bu talih de neyin nesi?
Ey budala canlılar, diye yanıt verdi,
Cahillik nasıl da eline almış sizi!
İyi dinle söyleyeceklerimi.
Bilgisi engin olan, gökleri
yaratınca onlara rehberlik de verdi;
her bölüm eşit ışık saçsın diye öteki bölümlere.
İşte bunun gibi, dünya nimetleri için de
bir rehber görevlendirdi, geçici nimetleri
insan aklının engeline
takılmadan bir aileden bir aileye,
bir halktan bir halka aktarsın diye;
işte bu nedenle, otların arasında gizli
bir yılan gibi görülmeyen onun verdiği
karar gereği, bir halk ileri giderken
bir başka halk gider geriye.
Bilginiz ona karşı koymaya yetmez;
O da tıpkı öteki tanrılar gibi
yönetir, karar verir, sürdürür egemenliğini.
çev. Rekin Teksoy
…
Sürüyle çıplak ruh gördüm acı acı
ağlıyorlardı her birine ayrı ayrı
yasalar uygulanıyordu sanki.
Kimisi yere uzanıp yatmıştı,
kimisi dertop olmuş çömelmişti,
durmadan yürüyenler de vardı.
Çevrede dolaşanlar daha kalabalıktı,
acılar içinde uzanmış olanlar azdı,
ama başı çekiyorlardı yakınmada.
Rüzgârsız günlerde dağlardan lapa lapa
yağan kar gibi, ateş taneleri
düşüyordu kumların üzerine.
Hani Hindistan’ın sıcak bölgelerinde
ordusunun üstüne yağan alevlerin
sönmeden yere indiğini görünce,
yalnız kalan kor daha çabuk söner diye,
İskender toprağı çiğnemeye
karar vermişti ya askerlerine:
bu sonsuz ateş de böyle iniyordu işte;
…
çev. Rekin Teksoy
ÂRAF
...
Vergilius’um ben; Cenneti yitirmemin nedeni
iman etmeyişim, başka suçum yok yoksa.
Ustam böyle yanıt verdi ona.
Hani insan şaşırtıcı bir şey karşısında bocalar da,
Evet o...hayır o değil, der ya,
Sordello da öyleydi; sonra gözlerini indirdi,
saygıyla ona doğru gitti,
küçüğün büyüğe sarıldığı yerden sarıldı ona
Ey Latin halkının yüz akı, dedi,
dilimizin gücünü kanıtlayan öncü,
ey doğduğum yerin ölümsüz övüncü,
çev. Rekin Teksoy
...
Ömrünü kuş avlamakla geçirenler gibi
gözlerimi yeşil yapraklara çevirmiş
sesin kaynağını arıyordum ki,
babamdan da yakın kişi şunları dedi:
Oğul, yürü haydi, bize ayrılan vakti
daha yararlı kullanmamız gerekli.
...
çev. Rekin Teksoy
CENNET
Her şeyi yerinden oynatanın şanı
evrenin her yerine ulaşır,
kimi yerde çok, kimi yerde az ışır.
Onun ışığını en çok alan göğe gittim,
söyleyemeyeceği şeyler gördüm, işittim;
çünkü isteğine yaklaştıkça akıl yetimiz,
öyle derinlere dalar ki,
izleyemez olur onu belleğimiz.
...
çev. Rekin Teksoy
...
Doğanın öngördüğü ilkelere
uyum gösterseydi eğer aşağıdaki dünya,
çok daha iyi bir toplum olurdu yeryüzünde.
Ama siz, kılıç kullanması gerekeni
dine yöneltiyor, vaaz vermesi gerekeni
kral yapıyorsunuz;
işte bu nedenle doğru yoldan sapıyorsunuz.
...
çev. Rekin Teksoy