Cahit Sıtkı Tarancı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kimdir? kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Cahit Sıtkı Tarancı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,547 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kimdir?
Konu Başlığı Cahit Sıtkı Tarancı
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan mavimor

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
Cahit Sıtkı Tarancı
Diyarbakır'da doğmuştur (1910). İstanbul'da Galatasaray Lisesi'ni bitirmiş (1931), daha sonra Mülkiye Mektebi'ne girmiş ve öğrenimini Paris'de tamamlamak amacıyla Fransı'ya girmiştir (1939). Ancak İkinci Dünya Savaşı patlak verince yurda dönmüş (1940), askerliğini yapmıştır. Daha sonra Anadolu Ajansı'na çevirmen olarak girmiş (1944), bir ara da Toprak Mahsülleri Ofisi'nde çalışmıştır. Çalışma Bakanlığı'nda görev yaptığı sırada ağır bir hastalığa yakalanmış (1952), Türkiye'deki tedaviden sonuç alınamayınca Viyana'ya gönderilmiş ve orada hastanede ölmüştür (1956). Cenazesi yurda getirilen Taranca Ankara'da toprağa verilmiştir.

Yazın Yaşamı

Yazmaya okul yıllarında başladığını söyleyen Tarancı, şöyle demektedir: "Edebiyata karşı duyduğum heves Fransız Mektebine kadar gider. Annemden uzakta bulunmam, mektepteki yabancı ve kasvetli hava zaten mariz olan ruhumu büsbütün karartmıştı. Annem yazdığı uzun mektuplarda bu karanlıkları biraz da sınıfta okuduğumuz edebî parçalardan ilham alarak, parlak kelimeler, göz kamaştırıcı teşbihler ve süslü cümlelerle anlatmaya çalışıyordum".

Tarancı, ilk şiirinin, "yirmi kadar manzumesini götürdüğü ve tek bir manzumeyi seçen" Halit Fahri (Ozansoy) tarafından Servet-i Fünun dergisinde yayımlandığını belirtmekte ve "imzamı gördüğüm gün yirmi dört senelik hayatımda bir işini bir daha bilemeyeceğim bir esvinç içinde idim" demektedir. Muhit dergisinde de şiirler yayımlayan (1930) Tarancı, sonraki yıllarda Varlık, İstanbul, Doğuş, Yaratış gibi dergilerde yazı hayatını sürdürmüştür.

Takma adlarla ve imzasıyla ara sıra öykü de yazan, ama bunları şair kimliğine yakıştıramayan Tarancı, yaşamının sonuna kadar eksilmez bir aşkla şiire bağlı kalmıştır.

Tarancı, "Otuz Beş Yaş" adlı şiiriyle C.H.P. Yarışması'nda birincilik kazanmıştır (1946).

Yapıtları

Şiir:

Ömrümde Sükut (1933), Otuz Beş Yaş (1946), Düşten Güzel (1952), Sonrası (1957).

Düzyazı:

Ziya'ya Mektuplar (1957 - Z.O. Saba'ya yazdığı mektuplar). Şairin gazetelerde kalmış 22 öyküsünü Selahattin Öner'i toplamıştır: C.S. Tarancı'nın Hikâyeciliği ve Hikâyeleri (1976).
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst