Burrhus Frederic Skinner :

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikologlar kategorisinde eski tarafından oluşturulan Burrhus Frederic Skinner : başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,636 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikologlar
Konu Başlığı Burrhus Frederic Skinner :
Konbuyu başlatan eski
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan eski

eski

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2008
Mesajlar
107
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
1904 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde doğdu.

Yazar olma hayali ile New York’taki Hamilton College’a başladı ve 1926 yılında mezun olana kadar İngiliz Edebiyatı üzerine çalıştı.

Mezuniyet sonrasındaki yazarlık çalışmalarında başarılı olamadığını ve bunun nedeninin yaşama dair yeterli deneyimi olmadığına karar vererek felsefe ve psikolojiye merak saldı. Bu dönemde yazdığı kısa öykülerdeki psikolojik öğeler dikkat çekmektedir.

Psikolojiye ve davranışçılık ekolüne duyduğu ilgi Skinner’ın psikoloji eğitimi almaya karar vermesini sağladı. Harvard Üniversitesi’ne girerek psikoloji eğitimi aldı. Öğrencilik döneminde sıcaklık ve nemi ayarlayan bir bebek beşiği icat etti.

1931 yılında Harvard’da doktorasını tamamlayan Skinner, 1936 yılına kadar bu kurumda asistanlık yaptı. 1948 yılında Harvard’a dönene kadar, Minnesota ve Indiana Üniversiteleri’nde ders verdi. Bu derslerde kullandığı materyal 1953’te kitap haline getirilerek Bilim ve İnsan Davranışı ismiyle yayınlandı.

Davranış bilimlerine sayısız katkısı bulunan Skinner gerek deneyleriyle gerek geliştirdiği edimsel koşullanma gibi kavramlarla özellikle davranışçı yaklaşıma öncülük etmiştir.

Yaşamının son dönemine kadar etkin olarak ders vermeye ve araştırma yapıp yayın hazırlamaya devam etti.

1990 yılında lösemi nedeniyle hayata veda etti.

Skinner, öğrenme kuramlarının gelişimine katkıda bulunan en etkili psikologlardan biridir. Skinner, en çok programlı öğretimin kurucusu olarak tanınmaktadır. Başlıca eserleri; Organizmaların Davranışı (The Behaviour of Organisms, 1938); Bilim ve insan Davranışı (Science and Duman Behaviour, lJ53); Davranışın Analizi; Kendi Kendine Öğretim İçin Bir Program (The Analysis of Behaviour; A Programme For Self-lnstruction, 1961)dır. Ayrıca, “öğrenme bilimi”, “öğretme sanatı”, “motivasyon”, “öğretme makinaları” gibi yazılarını topladığı “Öğretme Teknolojisi” (The Technology of Teaching, 1968); davranışı tartışmaktan, toplumun bazı temel değerlerini eleştirmeye yöneldiği “Özgürlük ve Değerin Ötesinde” (Beyond Freedom and Dignity, 1971) ve filozofik savunmalarını kapsayan “Davranışçılık Hakkında (About Behaviourism, 1974) adlı yapıtları bulunmaktadır.
Skinnerin görüşleri psikoterapi alanında da yaygın kabul görmüştür. Bugün Skinnerin fikirlerine dayalı olarak geliştirilen davranışı biçimlendirme yaklaşımı ofistik ve özürlü çocukların eğitiminde de etkili bir şekilde kullanılmaktadır.
Skinner, araştırmalarını güvercin, köpek, fare, maymun ve çocuklarla yapmıştır. Ancak bu organizmaların aralarındaki büyük biyolojik farklılıklara rağmen, öğrenme süreçlerinin inanılmaz ölçüde benzerlikler gösterdiğini ifade etmektedir.

TEPKİSEL ve EDİMSEL KOŞULLAMA

Skinner, iki tür koşullamadan söz etmektedir. Bunlar; Tepkisel ve edimsel koşullamadır. Bu iki tür koşullamayı, tepkisel ve edimsel davranış ayırımına dayalı olarak açıklamaktadır.
Skinner, tepkisel ve edimsel davranış ayırımını yaparak geleneksel uyarıcı-tepki psikologlarından büyük ölçüde ayrılmıştır. Watsondan beri geleneksel uyarıcı-tepki psikolojisine göre uyarıcının olmadığı yerde tepki de yoktur. Oysa Skinner bu görüşü, meydana getirilen tepki ve meydana gelen (ortaya çıkan) tepki ayırımını yaparak farklı hale getirmiştir.
Skinnere göre iki tür davranış vardır. Bunlar, yukarıda da belirtildiği gibi tepkisel ve edimsel davranışlardır.

Tepkisel Davranış

Bu tür davranışlar bir uyarıcı tarafından oluşturulur. Klasik koşullanmadaki koşulsuz tepki, koşulsuz uyarıcı tarafından meydana getirildiğinden tepkisel davranışa bir örnektir. Tepkisel davranışlar tüm refleksleri kapsar. Örneğin karanlıkta göz bebeğinin genişlemesi, aydınlıkta daralması insanın limonu ya da başka bir yiyeceği gördüğünde, kokladığında, düşündüğünde ağzının sulanması gibi davranışlar tepkisel davranışlardır (Skinner, 1953)

Edimsel Davranış

Bilinen bir uyarıcı tarafından oluşturulmaz; organizma tarafından ortaya konur. Edimsel davranış kendiliğinden ortaya çıkar ve sonuçları tarafından kontrol edilir. Örneğin; çocuğun ayağa kalkma, yürüme, ıslık çalma ve konuşmayı öğrenme gibi insan davranışlarının çoğunluğu edimsel davranıştır. Çocuğun yeni yeni ayağa kalktığını gören çevresindeki yetişkinler genellikle sevinç çığlıkları atar, onu alkışlarlar. Çevresindekilerin bu ilgisi çocuğu mutlu eder ve çocuk aynı davranışı tekrarlama eğilimi gösterir. Diğer bir deyişle, çocuğun ayağa kalkma davranışı, sonuçları (yetişkinlerin ilgisi) tarafından kontrol edilir. Bu nedenle, Skinner edimsel davranışı uyarıcıdan bağımsız görmez. Ancak önce tepki yapılır, sonra tepkinin doğurduğu uyarıcı gelir ve tepki bu uyarıcılar tarafından kontrol edilir. Davranıştan sonra gelen uyarıcı organizmada haz yaratırsa davranış tekrar yapılır. Davranıştan sonra gelen uyarıcı organizmada acı, elem yaratırsa davranış tekrar edilmez. Oysa, tepkisel davranış tamamen kendinden önceki uyarıcıya bağlı olarak meydana gelir (Skinner, 1953)
Yukarıda da belirtildiği gibi Skinner, bu iki tür davranışla ilgili olarak iki tür koşullamadan söz etmektedir. Bunlar aşağıda açıklanmıştır.

Tepkisel Koşullama

Bu tür koşullama, Pavlovun klasik koşullaması ile aynıdır. Skinner, tepkisel koşullamaya beklenen davranışı meydana getirmede uyarıcının önemini vurgulamak için “S” (Stimulus- uyarıcı) tipi koşullama adını da vermektedir. Tepkisel koşullamada pekiştireç tepkiye bağlı olarak verilmez. Pekiştireç, tepkiden önce verilen koşulsuz uyarıcıdır. Diğer bir deyişle, pe
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst